Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/819 E. 2018/266 K. 30.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/819
KARAR NO : 2018/266
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 29/12/2017
KARAR TARİHİ : 30/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkilinin …/…/… tarihli davalı banka ile dava dışı … … arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesini kefil sıfatıyla imzaladığını, ancak söz konusu kefaletin tarih içermemesi ve müvekkilinin el yazısı ile yazılmaması nedeniyle geçersiz olduğunu, kefaletin geçerli olduğu kabul edilse dahi müvekkilinin kefili olduğu sözleşmeye istinaden kullanılan kredinin, borçlu tarafından ödenmiş olduğunu, söz konusu sözleşmeye dayalı herhangi bir borç bulunmadığını, davalı bankanın …/…/… tarihli ihbarı ile müvekkilinin borcunun bulunduğu iddia edilmiş ise de müvekkilinin davalı bankaya herhangi bir borcu bulunmadığını, yaptıkları araştırma neticesinde davalı banka tarafından müvekkilinin bilgisi ve rızası bulunmaksızın, dava dışı …’a başkaca sözleşmeler düzenlendiğini, bu yeni sözleşmelere yeni kefiller alındığını ve başkaca krediler kullandırıldığını, bankaca gönderilen ihbar evrakı incelendiğinde müvekkilinin kefil sıfatıyla imzaladığı genel kredi sözleşmesine hiçbir şekilde taraf olmayan …’ın da borçlu olarak gösterilmesi, dava dışı …’ın yeni sözleşmeler akdettiği ve yeni kefiller aldığının bir sonucu olduğunu davalı bankanın borçlunun tüm kredi sözleşmelerini birleştirip tek bir alacak olarak davacı müvekkilinden kefaletinin bulunması sebebiyle talepte bulunmasının hukuka aykırı olduğunu sonuç olarak iddia edilen borcun kaynağının doğru olarak tespit edilebilmesi için davalı bankadan, dava dışı …’ın kullanmış olduğu tüm kredi sözleşmeleri ve bu kredilerin geri ödemelerinin yapılıp yapılmadığının tespit edilmesi gerektiğini, müvekkili hakkında yasal takibe başlanmadan açılan menfi tespit davasının açılacak icra takibini tek başına durdurmaya yeterli olmaması nedeniyle, iddia edlne borç miktarının % 15’i tutarında teminat ile ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkili banka ile … … arasında Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiğini, davacı …’ın Genel Kredi Sözleşmesinin kefili olduğunu, dava dışı …’a Genel Kredi Sözleşmesine istinaden kredi kullandırıldığını, ödenmemiş kredi borçları nedeniyle …’ın hesabının kat edildiğini, davacı vekilinin, kefaletin tarih içermemesi, davacının el yazısı ile yazılmaması sebebiyle geçersiz olduğunu, kefaletin geçerli olduğu düşünülse dahi, davacının kefili olduğu sözleşmeye istinaden kullandırılan kredinin borçlu tarafından ödenmiş olduğunu, söz konusu sözleşmeye dayalı herhangi bir borcun bulunmadığı iddiasını ileri sürerek, müvekkili banka tarafından hesap kat ihbarı ile bildirilen toplam 26.761,18 TL anapara ve faiz borcu için davacının kefaleti nedeniyle borçlu bulunmadığının tespitini talep ettiğini, kefaletin geçerli olduğunu, ayrıca müvekkili bankanın kullandırdığı kredinin geri ödemesi için borçlu ve kefile gönderdiği ihbarnamede kötüniyetli olmadığını belirterek, davacıların kötüniyet tazminatı taleplerinin reddine, borcu ödemeyi erteleme kastı ve kötüniyetiyle açılan iş bu davada, müvekkili banka lehine %20’den aşağı olmamak üzere tazminatın davacılardan alınarak müvekkiline verilmesini talep etmiştir.
Celse arasında taraf vekillerinin beyan dilekçesi sundukları, davalı vekili …/…/… tarihli beyan dilekçesinde, dilekçesinde davacı taraf ile vekalet ücreti hususunda sulh sağlandığını, davacı vekilinin AAÜT uyarınca hükmedilecek 1/4’ünü kabul etmesi koşuluyla davayı kabul ettiklerini, ayrıca …/…/… tarihli duruşmadaki beyanında da; davanın kabulüne karar verilmesini, taraflarına hükmedilecek vekalet ücretinin de tarifeden hesaplanacak vekalet ücretinin 1/4’ü oranında hükmedilmesini kabul ettiklerini belirtmiş, davacı vekili ise …/…/… havale tarihli dilekçesinde; davalı vekilinin davayı kabul ettiğini, davanın kabul ile sonuçlanması şartına bağlı olmak üzere taraflarına hükmedilecek nispi vekalet ücretinin 1/4 oranında uygulanmasını kabul ettiklerini ve …/…/… tarihi duruşmadaki beyanlarında da, davacı taraf ile aralarında uzlaşma sağlandığını, yargılama giderlerinin kendi taraflarınca ödeneceğini, karşı tarafa ödenecek vekalet ücretinin 1/4’ü oranında ödenmesini karşılıklı olarak kabul ettiklerini, beyanlar doğrultusunda davanın neticelendirilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce taraf vekillerinin beyan dilekçeleri ve duruşmadaki beyanları dikkate alınarak davanın kabul nedeniyle kabulüne karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabul nedeniyle KABULÜ ile,
Davacı …’ın davalı …Bankası A.Ş. tarafından düzenlenen …/…/… tarihli Genel Kredi Sözleşmesinden dolayı kefil sıfatıyla davalı bankaya borçlu olmadığının tespitine,
Karar kesinleştiğinde yazı işleri müdürü kasasında bulunan kredi sözleşmesi aslının davalı bankaya iadesine,
2-Harçlar kanunu uyarınca 1/3 oranında belirlenen 609,35.-TL harcın peşin alınan 457,02.-TL harçtan mahsubu ile fazladan yatırılan 152,33.-TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
3-Davacının bu dava nedeni ile yapmış olduğu posta, tebligat, ile dava açılış harç toplamından ibaret toplam 144,70.-TL yargılama gideri ile peşin olarak alınan 457,02.-TL harcın toplamı 601,72.-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 401,45.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.30/03/2018

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)