Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/798 E. 2019/62 K. 22.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/798 Esas
KARAR NO : 2019/62
DAVA : İcra Takibinden Önce Açılan Menfi Tespit (Bononun bedelsiz kaldığı iddiasına dayalı)
DAVA TARİHİ : 21/12/2017
KARAR TARİHİ : 22/01/2019

Mahkememizde görülmekte olan Kıymetli Evrak İptali (Bono İptali) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkilinin davalı şirketin eğitim kurumu olan … kızını kaydettirmek için sözleşme imzaladığını, davalı şirkete bir yıl eğitim vermesi karşılığında 12.000,00.-TL ödeme yapma borcu altına girdiğini, bu borca istinaden 1.000,00’er TL değerinde 7 adet bono ve 1.500,00.-TL değerinde 1 adet bono ile 3.500,00.-TL değerinde 1 adet bono düzenlediğini, müvekkilinin bazı nedenlerden dolayı kızının kaydını başka bir okula aldırdığını, ancak düzenlenen senetlerin müvekkiline iade edilmediğini, ayrıca … tarihli senedi ödemesi için noter kanalı ile protesto çekildiğini, bedelsiz kalan bononun iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılara dava dilekçesi tebliğ edilmiş cevap dilekçesi sunmamışlardır.
Dava; bononun bedelsiz kaldığı iddiasına dayalı icra takibinden önce açılan menfi tespit davasıdır
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; toplam 12.000,00.-TL bedelli 8 adet bononun bedelsiz kalıp kalmadığı hususundadır.
Dosya içerisine, davacı vekili tarafından öğrenci kayıt sözleşmesi ibraz edilmiş, davalı bankadan hesap hareketlerini gösterir ekstreler celp edilmiştir.
Davalı banka dava dilekçesinin tebliğine ilişkin usulsüz tebligat yapıldığı hususunda … tarihli dilekçesi ile itirazda bulunmuş, … tarihli celsede itirazları yerinde görülmediğinden reddedilmiş ise de; … tarihli celsede dilekçe süresinde sunulan cevap dilekçesi olarak kabul edilmiştir.
Davalı … A.Ş vekili … havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinin usulsüz olarak şube görevlisine tebliğ edildiğini, dava konusu senelerin borçlarının bir kısmının ödenmesi amacıyla müvekkili bankaya verilmiş olup temel borç ilişkisi ile ilgili müvekkili bankaya husumet yöneltilemeyeceğini, müvekkili bankanın yerleşim yerinin İstanbul olması sebebiyle, davaya bakmaya yetkili … Asliye Ticaret Mahkemeleri ve … Asliye Ticaret Mahkemelerinden … Asliye Ticaret Mahkemelerini seçtiklerini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Öncelikle davalı Banka vekilinin, dava dilekçesinin banka şubesine tebliği ile ilgili itirazlarının ve tebligatın usulsüz olduğuna kanaat getirilirse süresi içinde kabul edilmesi gereken cevap dilekçesinde ileri sürülen yetki itirazının değerlendirilmesi gerekmektedir.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 01/12/2016 tarih 2015/5984 Esas 2016-21340 Karar , 22/02/2016 tarih 2014/30869 Esas 2016/3473 Karar, 13/06/2017 tarih 2017/21678 Esas 2017/10432 Karar sayılı kararlarında, taraf teşkili ve tebligatla ilgili olarak “yargılamanın hukuka uygun ve sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddia ve savunmanın özgürce ileri sürülebilmesi ve delillerin eksiksiz olarak toplanıp tartışılabilmesi, öncelikle tarafların yargılamadan haberdar edilmeleri ile olanıklıdır. Hasımsız davalar hariç olmak üzere, dava dilekçesi ile duruşma gün saati karşı tarafa tebliğ edilmeden ve taraf teşkili sağlanmadan davaya bakılamaz ve yargılama yapılamaz.
Davanın tarafları ile vekillerinin davaya ilişkin işlemleri öğrenebilmesi için, tebligatın usulüne uygun olarak yapılması, duruşma gün ve saatinin kendilerine bildirilmesi gerekmektedir. Duruşma günü ile tebligatın yapıldığı tarih arasında makul bir süre olmalıdır. Aksi takdirde tarafların hukuksal hakları kısıtlanmış olur. ” şeklinde açıklama yapılmıştır.
Davalı vekili dava dilekçesine ilişkin tebligatın usulüne uygun yapılmadığını, dava dilekçesinin şube müdürüne tebliğ edilmesi gerekirken güvenlik personeline tebliğ edildiğini ileri sürmüştür.
7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 12. maddesine göre, hükmi şahıslara tebligat selahiyetli mümessillerine, bunlar birden fazla ise yalnız birine yapılır. Aynı kanunun 13. maddesine göre de, tebliğ yapılacak bu kişiler, herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde işyerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde, tebliğ orada hazır bulunan memur ve müstahdemlerinden birine yapılır. Tebligat Kanunu’nun uygulanmasına dair yönetmeliğin 21. maddesinde ise tüzel kişi adına, tebligatı kabul edecek kişi herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde bulunmadığı veya o sırada evrakı bizzat alamayacak durumda olduğu takdirde tebliğin, orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılacağı, kendisine tebliğ yapılacak memur veya müstahdemin tüzel kişinin o yerdeki teşkilatı veya personeli içinde vazife itibariyle tüzel kişinin yetkilisinden sonra gelen kimse veya evrak müdürü gibi esasen bu kabil işlerle vazifelendirilmiş biri olması lazım geldiği, bunların da bulunmadığı tebliğ mazbatasında tespit edilmek şartıyla, o yerdeki diğer memur veya müstahdemlerinden birine yapılacağı hüküm altına alınmıştır. Bu sıraya uyulması yasal zorunluluk olup, aksi takdirde tebligat usulsüz sayılacaktır.
Somut olayda da şube adına çıkarılan tebligatın güvenliğe tebliğ edildiği, yukarıda açıklanan sıralamaya uyulmadığı ve bu hususa ilişkin tebliğ mazbatasında her hangi bir açıklama yazılmadığı örülmüş olmakla, yerleşik Yargıtay ve İstinaf Mahkemeleri uygulamalarına göre tebligatın usulüne uygun kabul edilmeyeceği anlaşılmıştır. Bu nedenle davalı banka vekilinin cevap dilekçesi süresinde kabul edilmiş ve cevap dilekçesinde ileri sürdüğü yetkiye ilişkin itirazın değerlendirilmesine geçilmiştir.
6100 sayılı HMK.’nın genel yetkiyi düzenleyen 6.maddesininin 1. fıkrasına göre; “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. “, 7. maddesinde de,” davalı birden fazla ise dava, bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir. Ancak, dava sebebine göre kanunda, davalıların tamamı hakkında ortak yetkiyi taşıyan bir mahkeme belirtilmişse, davaya o yer mahkemesinde bakılır. Birden fazla davalının bulunduğu hâllerde, davanın, davalılardan birini sırf kendi yerleşim yeri mahkemesinden başka bir mahkemeye getirmek amacıyla açıldığı, deliller veya belirtilerle anlaşılırsa, mahkeme, ilgili davalının itirazı üzerine, onun hakkındaki davayı ayırarak yetkisizlik kararı verir.” denilmektedir. Yine aynı Kanunun 14. maddesinde ise, “Bir şubenin işlemlerinden doğan davalarda, o şubenin bulunduğu yer mahkemesi de yetkilidir.” hükmü yer almaktadır. Aynı Kanunun 10. maddesinde sözleşmeden doğan davalar için, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinin de yetkili olduğu belirtilmiştir ki bu da özel yetkiye ilişkin bir düzenlemedir.
Bir davada, birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa, o zaman seçme hakkı davalılara geçer.
Somut olayda, davalı şirketin yerleşim yerinin …, davalı banka şubesinin yerleşim yerinin …, davalı bankanın merkezinin …, sözleşmenin yapıldığı yerin … ve bonolarda yetkili kılınan mahkemenin … mahkemeleri olmasına rağmen davacının davasını yukarıda sayılan yetki kurallarına uymaksızın … mahkemelerinde açtığı, davalı banka vekilinin süresinde kabul edilen cevap dilekçesinde seçim hakkını bankanın merkezinin bulunduğu … Adliyesinden yana kullandığı anlaşılmakla mahkememizin yetkisizliğine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın yetkiye ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE,
2-Kararın kesinleştiği tarihten itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin talep etmesi halinde dosyanın yetkili … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Taraflarca bu süre içinde istemde bulunulmaması halinde HMK 20/1-son ve 331/2 maddesi gereğince yapılacak işlemin mahkememizce DEĞERLENDİRİLMESİNE,
Dair, davalı … A.Ş vekilinin yüzüne karşı, davacı vekilinin yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 22/01/2019

Katip …
E-imzalı

Hakim …
E-imzalı