Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/787 E. 2018/670 K. 31.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/787
KARAR NO : 2018/670
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 19/12/2017
KARAR TARİHİ : 31/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davacı-müvekkilinin karşı taraftan olan alacağının tahsili için, … İcra Müdürlüğünün …/… Esas Sayılı dosyası ile taraflarınca icra takibi yapıldığını, ödeme emrinin tebliği üzerine de karşı tarafın, borca itiraz ettiğini, yasal dayanaktan yoksun itirazın iptali içinde iş bu davayı açmak zorunluluğu doğduğunu, müvekkilinin, icra dosyasında da mevcut olan faturadan da anlaşılacağı üzere, karşı tarafa mal teslim ettiğini, bunun karşılığında da, …/…/… tarihli Seri; …numaralı fatura düzenlendiğini ve karşı tarafa verildiğini, bu faturanın her iki tarafın muhasebe kayıtlarına da işlendiğini, dava dilekçesi ekinde sunulan Sipariş Sözleşmesi başlıklı belgede, malların teslim edildiğinin belirtildiğini, yargılama aşamasında bu sözleşmenin aslını mahkeme gerek gördüğü takdirde sunacaklarını, karşı tarafın yasal süresi içerisinde herhangi bir itiraz ileri sürmediği gibi, borcunu ödeyeceğini beyan ederek müvekkilini oyaladığını, ancak borç ödenmeyince icra takibi yapıldığını, icra takibinden sonra, malları teslim almadığını, teslim aldığı malların istediği mallar olmadığını ileri sürerek itiraz ettiğini, sundukları belgelerden, malların teslim edildiği anlaşıldığı için, karşı tarafın bu itirazının haksız ve kötüniyetli olduğunu, mahkemece yapılacak yargılama neticesinde görüleceği üzere bu itiraz tamamen borçtan kurtulmaya dönük, alacağı sürünceme de bırakmak için yapılmış bir itiraz olduğunu, zira müvekkilinin alacağının sabit olduğunu belirterek, haksız itirazın iptaline takibin devamına, kötü niyetli olarak takibe itiraz ile takibin durmasına neden olan davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Ticaret Mahkemelerinin iş sahası ve hangi davalara bakacağı 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren, 6102 sayılı TTK’nun 5. Maddesinde belirtilmiş olup, 4 . Madde de hangi davaların ticari dava sayılacağı düzenlenmiştir. Buna göre; her iki tarafında ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın madde de belirtilen nedenlerden doğan davaların ticari dava sayıldığı açıklanmıştır. Kanunda sayılan bu davalara mutlak ticari dava denilir. Mutlak ticari davaların yanında nispi ticari davalarda mevcuttur. Bir davanın nispi ticari dava sayılabilmesi için, her iki tarafın tacir olması ve her iki tarafın ticari işletmesine uyuşmazlığın kaynaklanıyor olması, bu iki unsurun birlikte bulunması gerekmektedir.
6102 sayılı TTK’da değişikli yapan ve 01/07/2012 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6335 sayılı kanunun 2.maddesiyle 6102 sayılı TTK’nın 5.maddesinin 3.fıkrası değiştirilmiş ve Asliye Ticaret Mahkemesiyle Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olarak düzenlenmiştir.
Dava; İtirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce … ve … Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanlığı’na, … Ticaret Sicil Müdürlüğüne tarafların esnaf ve tacir kayıtlarının tespit edilmesi hususunda müzekkereler yazılmış, verilen cevabi yazılarda; davalı …’nin …/…/… tarihinde …/… Esnaf Sicil numarası ile … Esnaf Odasına kaydının yapıldığı ve davalının herhangi bir şirket ya da gerçek kişi ticari işletme kaydına rastlanılmadığı, davacı …’ın ise esnaf olmadığı, adına Ticaret Sicilinde firma kaydına rastlanılmadığı ve şahsın gerçek usulde vergiye tabi olduğu bildirilmiştir.
Tüm bu açıklanan nedenlerle; taraflar arasında ticari ilişkinin varlığı konusunda ihtilafın bulunmadığı, takibe konu faturada belirtilen ürünlerin davalıya teslim edilip edilmediği, davacının bu fatura nedeniyle davalıdan alacaklı olup olmadığı hususunda ihtilaf bulunduğu, davalı şahsın tacir olmayışı, yine bu davanın TTK’nun 4.maddesinde sayılan dava türlerinde de bulunmayışı göz önüne alındığında ticari dava olarak nitelendirilemeyeceği, görev ile ilgili düzenlemenin kamu düzenine ilişkin olup taraflarca ileri sürülmese bile yargılamanın her aşamasında resen gözetileceği göz önüne alındığında ve HMK 114 maddesi uyarınca görev hususunun dava şartı niteliğinde oluşu gözetilerek mahkememizin davaya bakmakla görevli olmadığı, Antalya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu sonuç ve kanaatine varılarak, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE,
Kararın kesinleştiği tarihten itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin talep etmesi halinde dosyanın görevli Antalya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
2-Taraflarca bu süre içinde istemde bulunulmaması halinde HMK 20/1-son ve 331/2 maddesi gereğince yapılacak işlemin mahkememizce değerlendirilmesine,
3-Harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 31/10/2018

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)