Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/782 E. 2019/109 K. 08.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/782
KARAR NO : 2019/109
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 15/12/2017
KARAR TARİHİ : 08/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davacı müvekkilinin …bank … Şubesine ait … çek numaralı … tarihli 70.000 TL bedelli Keşidecisi …, Lehtarı … Şirketi olan çeki; lehtar … Şirketi’nden beyaz ciro yoluyla aldığını, müvekkilinin çeki beyaz ciro ile devraldıktan sonra; çekte yazılı … tarihinden 1 ay kadar önce arkadaşları ile birlikte denize giderken çekin kaybolma, ıslanma, çalınma ihtimaline karşı üzerinde bulunmasını istememiş ve kardeşi …’a muhafaza etmesi için bırakarak (arkadaşları da çekin teslimi sırasında yanındayken) davalı … sahibi bulunduğu …nin kasasına koyduğunu, …’ın davalı şirketin tek ortağı ve yetkilisi olduğunu, müvekkilinin kardeşi …’ın kendisine muhafaza edilmek üzere bırakılan çeki; davalı şirkete beyaz ciroyla vererek; muhafaza amacına aykırı olacak şekilde hareket ettiğini, sonrasında elektronik takas sistemiyle … şubesinden …dava konusu çeki tahsil ettiğini, davacı müvekkilinin, davalı şirketin çeki tahsil ettiğini öğrendikten sonra kardeşinden/davalı şirketten çek bedelinin tarafına iadesini istediğini, davalı şirket adına tahsil edilen çek bedelini müvekkilinin kardeşi/davalı şirket ödeyeceğini söyleyerek müvekkili oyaladığını, dava konusu edilen çek bedelinin haksız ve karşılıksız yere tahsil edilmesi ile tahsil edildikten sonra da müvekkiline dava konusu çek bedeli iade edilmemesinden dolayı mahkemeye başvurduklarını, davalı tarafların kötüniyetli olduğunun ortaya çıkması durumunda HMK md 329 uyarınca kendi müvekkili ile arlarında kararlaştırılan dava değerinin % 20’sine tekabül eden 14.000 TL’nin davalılardan vekalet ücreti olarak tahsiline karar verilmesini talep etmiş olup, sonuç olarak HMK 329 dikkate alınarak müvekkili ile aralarında kararlaştırılan 14.000,00.-TL vekalet ücretinin de davalılardan alınarak davacı müvekkile verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle: davanın esasa girilmeksizin ve duruşma dahi açılmaksızın USULDEN reddi gerektiğini, 01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114. Maddesinin 1/h hükmü uyarınca davacının dava açmakta hukuki yararı olmadığını, Zira; hukukî yarardan maksat, davacının sübjektif hakkına hukukî korunma sağlanması hususunda mahkemeye başvurmasında hâli hazırda hukuken korunmaya değer bir yararının bulunması olduğunu, hukuki yarar kavram ve tanımının önemi ise, bununla, “…dava kurumunun amaç dışı kullanılmasının önüne geçilmek” istenmesinden doğduğunu, öğreti, hukuki himaye bakımından menfaatin (hukuki yararın) varlığını asıl kabul etmektedir (Kuru,Baki-Arslan,Ramazan-Yılmaz,Ejder: a.g.e.,s.255). Anayasal güvence altına alınan dava hakkının dürüstlük kuralına uygun kullanılması gerekmektedir. davacının talebinin kötüniyetli olduğunu, nitekim davacının davasını haklı gösterecek bir delil de sunmadığını, davacının müvekkillerinden herhangi bir alacağı olmadığını, dolayısıyla davacının alacak davası açmakta hukuki yararı bulunmadığını, bu sebeple davacı tarafından açılmış olan davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesini, davanın HUSUMET yönünden reddi gerektiğini, zira davacı anılan çekin keşidecisi, yahut lehdarı olmadığı gibi ciranta da olmadığını, çekin beyaz ciro yoluyla alındığı ve denize giderken çekin kaybolma, ıslanma ihtimaline karşı çeki müvekkillerine muhafaza etmesi için bıraktığı iddialarının ise gerçeği yansıtmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava: … Bank … Şubesine ait … seri numaralı 70.000,00.-TL bedelli çekin haksız olarak tahsil edilmesi iddiasına dayalı açılan istirdat davasıdır.
6102 sayılı TTK’nın 792. maddesinde “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790’ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” şeklinde bir düzenlemeye yer verilmiştir. 790. Madde de ise “Hak sahipliğini ispat görevi” başlığı altında ” Cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır. Çizilmiş cirolar yazılmamış hükmündedir. Bir beyaz ciroyu diğer bir ciro izlerse, bu son ciroyu imzalayan kişi çeki beyaz ciro ile iktisap etmiş sayılır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Çek iade davası açılabilmesi için çekin davacının elinden rıza hilafına çıkmış olması ve davalının kötü niyetle çeki kabul etmesi gerekir. Söz konusu çekte davacının herhangi bir sıfatının bulunmadığı, lehtar ve ciro imzalarının bulunmadığı, çekte lehtar hanesinde … A. Ş. isminin yazılı olduğu, … Şti.nin hamil görüldüğü anlaşıldığından davacının bu çeke ilişkin dava açmakta aktif husumetinin bulunmayışı, aktif husumet yokluğunun dava şartı niteliğinde oluşu nedeniyle bu çek yönünden davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının aktif husumet yokluğuna ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması lazım gelen 44,40.-TL harcın davacı tarafından peşin yatırılan 1.195,43.-TL harçtan mahsubu ile fazladan yatırıldığı anlaşılan 1.151,03.-TL harcın karar kesinleştiğinde istem halinde davacıya iadesine,
3-Davacının bu dava nedeni ile yapmış olduğu yargılama giderinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 8.050,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 08/02/2019

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)