Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/749 E. 2018/409 K. 28.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/749 Esas
KARAR NO : 2018/409
DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ : 01/12/2017
KARAR TARİHİ : 28/05/2018

Mahkememizde görülmekte olan Zayi Belgesi Verilmesi davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait … Mah. … Cad. No:… …/… adresinde … isimli, … ticaret sicil numaralı ticari işletmenin … yılı Yevmiye, Defteri Kebir ve Envanter defteri şirket yetkilisinin ikametinde meydana gelen …/…/… tarihli hırsızlık olayı sonrasında çalındığını, müvekkilinden Vergi Denetim Kurulu tarafından defter ve belgeler istendiğini, müvekkilinin de bu belgeleri getirdiğini, …’dan defter ve belgelerin geldiğini, … yılına ait yevmiye, defter-i kebir ve envanter defterlerinin geldikten sonra hırsızlık olayı sonucu kaybolduğunu beyan etmekle; Müvekkilinin … yılı Yevmiye, Defteri Kebir ve Envanter defterinin zayi olduğuna dair zayi belgesi verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dosya içerisine; karakol ifade tutanağı, Vergi Dairesi yazısı, … Noterliğinin …/…/… tarihli cevabi yazısı sunulmuş, davacının tek tanığı duruşmada dinlenmiştir.
Dava; 6102 sayılı TTK’nın 82/7 maddesi uyarınca hasımsız olarak açılan Zayi Belgesi Verilmesi istemine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkili şirkete ait … yılı yevmiye, defteri kebir ve envanter defterlerinin şirket yetkilisinin ikametinde meydana gelen hırsızlık olayı sonrası içinde bulunduğu çanta ile birlikte çalındığından bahisle eldeki davayı açmıştır.
… Noterliğinden gelen …/…/… tarihli cevabi yazıya göre; davaya konu edilen defterlere ilişkin tasdik bilgileri gönderilmiş, söz konusu defterlerin tasdiklerinin yapıldığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekilince dilekçesi ekinde sunulan … Vergi Denetim Kurulu adına Vergi Müfettişi … … imzalı …/…/… tarihli yazıya göre; davacı şirketten …, … dönemlerine ait hesap ve işlemlerin vergi kanunları yönünden inceleneceğinden bahisle belirtilen dönemlere ait defter ve belgeleri bu yazının tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde ibraz etmesinin istendiği anlaşılmıştır.
…Başkanlığı tarafından mahkememiz hitaben yazılan …/…/… tarihli cevabi yazıya göre de; davacı şirketin toplam 30.199,95.-TL vergi cezası, 6.384,18.-TL gecikme zammı borcu bulunduğunun bildirildiği anlaşılmıştır.
Davacı tanığı … … duruşmadaki beyanında; davacı şirket ortağı …’ı tanıdığını, yat turizmciliği üzerine şirketin faal olduğunu, gerek davacı şirketin gerekse de kendi şirketlerinin ve …’da başkaca şirketleri olduğu için ticari defter ve kayıtlarının …’daki birkaç muhasebeci tarafından muhasebe işlemleri yürütüldüğü için defterlerin de …’da bulunduğunu … yılının sonlarına doğru kendisi …’da iken …’nın kendisini arayarak davacı şirkete ait defterlerin muhasebeciden alıp …’ya getirmesini istediğini, konuşma esnasında inceleme olacağından da bahsettiğini hatırladığını, bunun üzerine kendisi …’dan gelirken davacı şirkete ait bazı fatura ve ticari defterleri getirdiğini ve …’ya evinde teslim ettiğini, bu olaydan 1 gün sonra …’ın evinde hırsızlık olayı olduğunu ve şirketin ticari defterlerinin de çalındığını duyduğunu söylemiştir.
6102 sayılı TTK’nın 82/7 maddesine göre; “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde ziya-a uğrarsa tacir, ziya-ı öğrendiği tarihten itibaren 15 gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir.”
Davanın 15 günlük hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, mahkememizin davaya bakmakla görevli ve yetkili olduğu anlaşılmakta olup, dava dosyasındaki deliller bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davacının tacir olup şirkete ait defterlerin şirket merkezinde kalması gerektiği, hırsızlığın meydana geldiği evin mutat saklama yeri olmaması, davacının basiretli tacir gibi saklama ve özen borcunu yerine getirmediği, ayrıca davacı şirket hakkında vergi incelemesinin bulunması gibi hususlar göz önüne alındığında sübuta ermeyen davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 35,90.-TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 31,40.-TL harcın mahsubu ile bakiye 4,50.-TL harcın davacıdan tahsili ile Hazine adına gelir KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 28/05/2018

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)