Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/745 E. 2019/161 K. 26.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/745 Esas
KARAR NO : 2019/161
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan )
DAVA TARİHİ : 30/11/2017
KARAR TARİHİ : 26/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkilinin maliki bulunduğu … plakalı araç ile davalı şirketin işleteni bulunduğu ve diğer davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı bulunan … plakalı aracın … tarihinde çarpışması sonucu meydana gelen kazada müvekkilinin ağır yaralandığını, kaza tespit tutanağına göre … plakalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğunu, kaza nedeniyle davalı sigorta şirketinin sorumluluğuna göre … tarihli başvuru dilekçesi ile müvekkilin aracında meydana gelen hasarın ödenmesi hususunda ihbarda bulunulduğunu ancak bugüne kadar bir ödeme yapılmadığını, müvekkilinin maliki bulunduğu araçta meydana gelen zarar sebebiyle şimdilik 1.000,00.-TL ‘ davalılardan müştereken ve müteselsilen kaza tarihinden işleyecek Merkez Bankasının kısa vadeli kredilere uyguladığı en yüksek avans faizi ile birlikte ve 30.000,00.-TL manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faizi ile … A.Ş’den tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddia ettiği gibi müvekkil şirketin bir sorumluluğunun ve olayın oluşmasında müvekkilinin bir kusurunun olmadığını, müvekkili şirketin olaya sebebiyet veren ve kusurlu olan … ile aralarında dava konusu olaya delil olabilecek işçi-işveren ilişkisinin olmadığını, davanın …’ a ihbarını, aynı zamanda aracın malikinin müvekkili şirket değil … A.Ş olduğundan davanın … A.Ş ‘ ye ihbarını, davacı tarafın iddia ettiği gibi davacının ağır yaralanmasının olmadığını, hastanede genel kontroller amacıyla bir gün yoğun bakımda tutulduğunu, kişinin hayatını yoğun bir şekilde etkileyebilecek bir durumunun olmadığı hususunda mahkemece araştırma yapılmasını, davanın reddini talep etmiştir.
Dava; trafik kazası nedeniyle davacının aracında meydana gelen hasara dayalı maddi tazminat ve davacı asilin yaralanması nedeniyle açılan manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacının … plakalı aracın maliki olduğu ve kaza anında araçta yolcu olarak bulunduğu , davalıların ise … plakalı aracın işleten maliki ile kasko sigortacısı olduğu anlaşılmıştır.
Kaza nedeni ile davacının maliki olduğu aracın perte çıkarıldığı, davacının davadan önce kazaya neden olan … plakalı aracın dava dışı ZMMS sigortacısı …’ya başvuru yaptığı ve … sigorta tarafından davacının aracının değerinin 110.000-TL olduğu, hasarlı hurda değerinin 53.000-TL olduğu, bakiye zararının 57.000-TL olup poliçe limiti dahilinde 33.000,00.-TL’sinin davacıya ödendiği, ödenen bu miktarların yeterli olmadığından ve ZMMS limiti üstünde olduğundan bahisle eldeki davanın ikame edildiği anlaşılmıştır.
Davacı, dava dilekçesinde manevi tazminat talebini sadece davalı işleten malike yöneltmesine rağmen, davalı kasko sigortacısının cevap dilekçesinde manevi tazminat klozundan bahsetmesi nedeni ile davacının manevi tazminat talebini davalı sigorta şirketine de yönelttiğine dair ıslah dilekçesi ibraz ettiği görülmüştür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; kazadaki kusur durumu, davacının aracında meydana gelen hasar bedeli, trafik sigortasınca ödenen bedelin üzerinde zarara uğrayıp uğramadığı ve yaralanması nedeniyle talep edebileceği manevi tazminat miktarına ilişkindir.
Dosya içerisine; Sigorta poliçeleri, hasar dosyası, tedavi evrakları celp edilmiş, SGK’dan rücuya tabi ödeme yapılıp yapılmadığı sorulmuş, sosyal ve ekonomik durum araştırması yapılmış, … CBS’nin … soruşturma sayılı dosyası celp edilmiş ayrıca kusur raporu aldırılmıştır.
… Cumhuriyet Başsavcılığı Hazırlık Bürosunun … CBS soruşturma sayılı dosyasının incelenmesinde; …’ın Müşteki Şüpheli olduğu, …’ın Müşteki olduğu, … ‘ın Müşteki Şüpheli olduğu ve … ‘nın Müşteki olduğu, suçun taksirle yaralama olduğu, … günü saat 02.12 sıralarında … Üzerinde … plaka sayılı araç sürücüsü … ve araç içerisinde bulunan … isimli şahıslar ile … plaka sayılı araç sürücüsü … ve araç içerisinde bulunan … isimli şahısların araçlarının çarpışması sonucu taksirle yaralama olayına ilişkin olduğu, şikayet yokluğu nedeni ile takipsizlik kararı verildiği anlaşılmıştır.
… tarihinde davacı …’ın maliki olduğu, dava dışı sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile davalı … A.Ş ‘nin işleteni bulunduğu, dava dışı sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın çarpışması sonucu, davaya konu olan, yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği anlaşılmıştır.
… İlçe Emniyet Müdürlüğünden gelen … tarihli müzekkere cevabına göre; …’ın Üniversite mezunu olduğu, Mesleğinin Turizmci olduğu, Aylık gelirinin 5.000,00.-TL olduğunun bildirildiği anlaşılmıştır.
Dosya içesindeki sigorta poliçesinden kazaya neden olan … plakalı aracın ihbar olunan … A.Ş adına trafikte kayıtlı olduğu, dosyada mübrez … tarihli araç kiralama sözleşmesi ile 6 aylık süre ile davalı … Şti’ye kiralandığı ve davalı sigorta şirketine kasko poliçesi ile sigortalı olduğu anlaşılmıştır.
Antalya … Müdürlüğünden gelen müzekkere cevabına göre; Davacıya meydana gelen kaza sebebiyle rücuya tabi iş göremezlik ödeneği ödendiğinin bildirildiği anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin … tarihli ihbar dilekçesi sunduğu, davanın … A.Ş, … ve …’a ihbar edilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Trafik kazası sebebiyle Trafik bilirkişi … kusur ve hasara ilişkin uyuşmazlık noktaları hakkında rapor aldırılmış olup; bilirkişi …’nün … tarihli raporunda sonuç olarak; Kazanın meydana gelmesinde … plakalı otomobil sürücüsü …’ın %100 oranında tamamen kusurlu olduğu, … plakalı otomobil sürücüsü …’ın kusurunun bulunmadığı, meydana gelen trafik kazası sonucu davacıya ait … plakalı otomobilde kaza tarihi itibariyle KDV dahil 70.379,00.-TL hasar onarım bedelinin olduğu, aracın onarımının ekonomik olmaması sebebiyle pert total olarak değerlendirilmesinin uygun olduğu, aracın kaza öncesi 2. El piyasa değerinin (110.000,00TL -53.000,00) 57.000,00TL olduğu, davacıya bu zararın 33.000,00.-TL’nin … plakalı otomobilin … A.Ş tarafından ödendiği, ödenmeye zararının( 57.000,00TL -33.000,00TL ) 24.000,00.-TL olduğu kanaatine varıldığı beyan edilmiştir.
Davacı vekili … tarihli davasını belirli hale getirmeye ilişkin tamamlama dilekçesi ile maddi tazminat talebini 24.000,00.-TL olmak üzere arttırmış, tamamlama harcını yatırmış, dilekçe davalılara tebliğ edilmiştir.
Davacı vekilinin ıslah dilekçesi manevi tazminat taleplerine yönelik olup, tamamlama dilekçesi ise maddi tazminatın belirlenmesine ilişkin olduğundan davada ıslahın bir defa yapılabileceğine ilişkin kuralın ihlal edilmediği kanaatine varılmıştır.
2918 sayılı KTK 85/1 maddesinde “Bir motorlu aracın işletilmesinin bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olması durumunda motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibinin doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulacağı”, aynı Kanun’un 3. maddesinde ise işleten tanımı yönünden “araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır” düzenlemesine yer verilmiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’ nin 2015/4851 esas, 2017/11406 karar sayılı ilamında da belirtildiği gibi; trafik kaydı “işletenin” kesin olarak gösteren bir karine değilse de, onun kim olduğunu belirleyen güçlü bir kanıt niteliğindedir. Ancak, trafik kaydına rağmen işletenliğin 3. kişi üzerinde bulunmasını engelleyen bir yasa hükmü yoktur.
Araç malikleri tarafından aracın herhangi bir sebeple yararlanılması için bir başka kimseye devir edilmesi halinde (kısa bir süre için kiralanmaması kaydıyla) artık üzerindeki fiili hakimiyeti kalmaması ve bu sebeple ekonomik yönden de bir yararlanma olanağının kalktığı durumlarda, o araca kaza sırasında fiili hakimiyeti altında bulunduran ve ondan iktisaden yararlanan kimsenin işleten sıfatıyla meydana gelen zarardan sorumlu tutulması gerekir. Bunun sonucu olarak da, araç maliki sorumlu tutulmamalıdır.
Gerek doktrinde, gerekse Yargıtay’ ın uygulamalarında, kiracının işleten sıfatının belirlenmesinde, kira sözleşmesinin uzun süreli olması, araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma unsurlarının birlikte bulunması gerekmektedir.
Somut olayda, davalı … ile ihbar edilen kayıt maliki arasındaki sözleşme hükümleri incelendiğinde kazaya neden olan kusurlu aracın davalı …’ ya uzun süreliğine kiralandığı, aracın teslim edildiği, ekonomik faydanın davalıya ait olduğu görüldüğünden davalı …’nın işleten olmadığı yolundaki savunmalarına itibar edilmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davacı …’ın maliki olduğu … plakalı araçta yolcu olarak bulunduğu … tarihinde, davalı … A.Ş ‘nin uzun süreli araç kiralama nedeni ile işleteni bulunduğu … plakalı aracın çarpması sonucu, davacıya ait aracın pert olduğu, davacının aynı zamanda geçici hekim raporuna göre basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek şekilde ve hayati tehlike yaratacak şekilde yaralandığı, kazanın meydana gelişinde davalının işleteni olduğu aracın tam kusurlu olduğu, alınan bilirkişi raporunun ve kaza tutanağının da bir biri ile uyumlu olduğu, denetime elverişli olduğu, savcılık dosyasındaki ifade tutanakları ile de uyumlu olduğu, davacının ZMMS sigortacısının ödemesinden sonra bakiye 24.000-TL maddi zararı kaldığı, bu zarardan davalıların işleten ve kasko sigortacısı sıfatlarıyla sorumlu oldukları kanaatine varılmakla maddi tazminat davasının kabulüne;
ayrıca davacının yaralanmasının niteliği, hastanede kaldığı süre, tarafların sosyal ekonomik durumu ve kazadaki kusur durumları dikkate alındığında, davacının kaza nedeniyle duyduğu elem, acı ve üzüntünün bir nebze de olsun giderilmesi amacı ile TBK’nın 56. Maddesi ve Yargıtay’ ın manevi tazminata ilişkin temel ilkeleri dikkate alınarak, tarafların zenginleşme ve fakirleşmesine neden olmayacak şekilde, manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Maddi tazminat davasının KABULÜ ile;
24.000,00.-TL bakiye maddi tazminatın davalı … A.Ş yönünden kaza tarihinden, davalı … yönünden dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
a-Alınması gerekli 1.639,44.-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 105,89.-TL ile sonradan yatırılan 78,55.-TL ve 495,30-TL harcın toplamından mahsubu ile eksik 959,70-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen TAHSİLİ ile hazineye gelir KAYDINA,
b-Davacı tarafından yapılan (davetiye, müzekkere, bilirkişi gideri ve harç olmak üzere) toplam 1.472,54.-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
c-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
d-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunana AAÜT uyarınca hesaplanan 2.880,00.-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
2-Manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile;
3.000,00.-TL manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Fazlaya ilişkin manevi tazminat istemlerinin reddine,
a-Alınması gerekli 204,93.-TL nispi karar ve ilam harcının, davalılardan müştereken ve müteselsilen TAHSİLİ ile hazineye gelir KAYDINA,
b-Davacı tarafından yapılan sosyal ve ekonomik durum araştırması için yapılan 1 müzekkere masrafından ibaret 13,40.-TL’ nin davalılardan müştereken ve müteselsilen TAHSİLİ ile, davacıya VERİLMESİNE,
c-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunana AAÜT uyarınca hesaplanan 2.725,00.-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
d-Davalılar vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 2.725,00.-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ÖDENMESİNE,
e-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, davacı vekili ile, davalı … vekili ve ihbar olunan vekillerinin yüzlerine karşı, Davalı … AŞ vekilinin yokluğunda, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 26/02/2019

Katip …
E-imzalı

Hakim …
E-imzalı