Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/715 E. 2019/82 K. 04.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/715 Esas
KARAR NO : 2019/82
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 17/11/2017
KARAR TARİHİ : 04/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Temlik eden davacı banka vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davalı borçlu aleyhine müvekkili banka ile imzaladığı kredi kartı sözleşmesi mucibince kullandığı kredi kartı borcundan dolayı Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi yapıldığını, iş bu icra takibinin davalıların icra dosyasına sunduğu itirazları neticesinde durduğunu, davalı tarafın itirazlarının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına ve alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.
Yargılama sırasında … A.Ş tarafından dosya alacağının davacı bankadan temlik alındığına ilişkin temlikname sunulmuş olup, usulüne uygun temlikname uyarınca … A.Ş’nin davacı sıfatıyla dava ve duruşmalara kabulüne karar verilmiştir.
CEVAP: Davalı adına usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen, cevap vermediği gibi duruşmalara da katılmamıştır.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ: Dosya içerisine; kredi kartı sözleşmesi ve ekleri, kat ihtarnamesi sunulmuş, Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası celp edilmiştir.
Dava; kredi kartı borcundan dolayı girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacı bankadan alınıp kullanılan kredi kartı borcundan kaynaklanmaktadır.
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 29.09.2014 tarih,2014/10262 Esas, 2014/14317 Karar sayılı ilamında; “….6100 sayılı HMK’nun yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonra 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nun 5. maddesinde 6335 sayılı Yasayla değişiklik yapılarak asliye ticaret mahkemesiyle asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki iş bölümü ilişkisi olmaktan çıkarılıp görev ilişkisine dönüştürülmüştür. Görev kamu düzenine ilişkin olduğundan davanın her safhasında mahkemece re’sen gözetilmelidir. Ancak 6335 sayılı Kanunla 6102 sayılı Kanuna eklenen geçici 10. maddede görev düzenlemesinin bu kanunun yürürlüğünden önce açılmış olan davaları etkilemeyeceği hükme bağlanmıştır.
Bu yasal düzenlemeler karşısında, kart çıkaran kuruluşlar(bankalar) tarafından kart hamilleri aleyhine açılan davalarda 5464 sayılı Yasanın 44/2 maddesi uyarınca 1086 sayılı HUMK’un görev ve yetkiye ilişkin hükümlerine atıf yapıldığına, HMK’nun 447/2. maddesi uyarınca bu atfın HMK’nun ilgili hükümlerine yapılmış sayılacağına, gerek HUMK’un göreve ilişkin 1-8. maddelerinde, gerekse HMK’nun 1-4. maddelerinde genel mahkemelerin görevleri düzenlenmiş olup ticaret mahkemelerinin görevine ilişkin bir düzenlemeye yer verilmemiş olmasına, ticaret mahkemelerinin görevinin (6762 sayılı TTK’nun 5.) 6102 sayılı TTK’nun 5. maddesinde düzenlenmiş bulunmasına, 5464 sayılı BKKKK’nun 44/2. maddesinde ise TTK’nun göreve ilişkin hükümlerine herhangi bir atıf yapılmamasına göre 01.10.2011 tarihinden önceki davalar bakımından dava değerine göre sulh veya asliye hukuk, bu tarihten sonraki davalarda ise dava değerine bakılmaksızın asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğunun kabulü gerekir.
Yeri gelmişken bu kuralın istisnalarına da değinmek gerekmektedir. Zira 6100 sayılı HMK’nun 2/1. maddesinde; “kanunlarda aksine bir düzenleme bulunmadıkça” ifadesine yer verilmiştir. Aksine düzenleme, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 142/1 ve 5464 sayılı BKKKK’nun 43. maddesinde yer almaktadır.
Gerçekten 5464 sayılı BKKKK’nun 43. maddesinde; “Bu kanunun 8. maddesinin ikinci fıkrası, 9′ uncu, 12′ inci, 24′ üncü, 25′ inci, 26′ ıncı ve 44′ üncü maddesi hükümleri tacirlere verilen kurumsal kredi kartları hakkında uygulanmaz.” hükmü getirilmiştir. Görüldüğü gibi, kanun koyucu, tacirlere verilen kredi kartları ile tüketiciye verilen kredi kartları hakkındaki uyuşmazlıklarda görev yönünden farklı bir düzenlemeyi benimsemiş, tacirlere verilen kredi kartları bakımından 6762 sayılı TTK’nun 4/1-6 (6102 sayılı TTK’nun 4/1-f) maddesindeki ticari dava tanımına uygun olarak 5. madde uyarınca asliye ticaret mahkemelerinin görevli olacağı hususunu istisnai bir şekilde hükme bağlamıştır.
Belirtmek gerekir ki, kanun koyucu, 5464 sayılı BKKKK’nun 44/2. maddesi kapsamındaki davaların da asliye ticaret mahkemelerinde görülmesini amaçlamış olsaydı aynı kanunun 43. maddesine, tacirlere verilen kurumsal kredi kartları ile ilgili bu istisna hükmünü koymazdı.
İkinci bir istisna da, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 142/1. maddesi hükmüyle getirilmiştir. Buna göre “Fon,fon bankaları ve faaliyet izni kaldırılan bankaların iflas ve tasfiye idareleri tarafından açılacak hukuk davalarına asliye ticaret mahkemesi tarafından bakılır. O yerde, birden fazla asliye ticaret mahkemesi bulunması halinde bu davalar (1) ve (2) numaralı asliye ticaret mahkemesinde görülür.” Belirtilen yasa hükmüne göre, kredi kartı uyuşmazlığından doğan dava, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 142/1. maddesinde öngörülen kurum,kuruluş, ya da bankalar tarafından açılmışsa görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesidir. O yerde birden fazla asliye ticaret mahkemesi varsa 1 ve 2 nolu asliye ticaret mahkemeleri görevlidir. Anılan yasa hükmündeki görev kamu düzenine ilişkin ve emredici nitelikte olduğundan mahkemece re’sen gözetilmelidir.
Sonuç olarak; … tarihine kadar olan dönemde bankalarca kredi kartı hamilleri aleyhine açılan ve yukarıdaki istisnalar dışında kalan davalarda görevli mahkeme, dava değerine göre genel mahkemeler sıfatıyla sulh veya asliye hukuk, bu tarihten sonraki davalarda ise 6100 sayılı HMK’nun 2/1. maddesi uyarınca dava değerine bakılmaksızın asliye hukuk mahkemesidir.Kuşkusuz, 28.11.2013 tarihli ve 28835 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve yayımı tarihinden itibaren 6 ay sonra yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un yürürlüğe girmesinden sonra oluşacak banka kredi kartı uyuşmazlıklarında görevli mahkeme, anılan kanunun 3/1-k-j, 4/3, 73/1, 83/2 ve geçici 1. maddelerinde yer alan hükümler çerçevesinde belirlenmelidir…” denilmiştir.
Yukarıdaki açıklamalar ışığında eldeki dosya irdelendiğinde; davanın, kredi kartı üyelik sözleşmesine dayandığı, davacı banka tarafından, kredi kartı hamili olan davalı aleyhine, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un yürürlüğe girmesinden sonra … tarihinde açılan bu davaya bakmakla görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğu nazara alınarak, göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK’nın 114/1-c ve 115/2. Maddeleri uyarınca davanın usulden reddi ile mahkememizin görevsizliğine ve kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde dosyanın görevli Antalya Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE,
Kararın kesinleştiği tarihten itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin talep etmesi halinde dosyanın görevli Antalya Nöbetçi Tüketici Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
2-Taraflarca bu süre içinde istemde bulunulmaması halinde HMK 20/1-son ve 331/2 maddesi gereğince yapılacak işlemin mahkememizce DEĞERLENDİRİLMESİNE,
3-Harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece DEĞERLENDRİLMESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 04/02/2019

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)