Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/691 E. 2021/1013 K. 08.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/691
KARAR NO : 2021/1013
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 07/11/2017
KARAR TARİHİ : 08/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: … günü saat … sıralarında, … Şirketi Adına kayıtlı ve …’ün sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile müvekkilimin sevk ve idaresindeki motor seyir halinde iken trafik kazası meydana gelmiş olup, davacı müvekkil …’ın işbu kazada yaralanarak sakat kaldığını, davacının kazanın ardından hemen … hastanesine kaldırılarak, adli olay raporunda belirtilen şekilde yaralandığını ve ilk müdahalesinin burada yapıldığını, kaza tespit tutanağında asli ve tali kusurların belirlendiğini, müvekkilibe asli kusur yüklendiğini, ancak müvekkilinin tespit tutanağı düzenlenirken orada olmadığından sürücü …’ün araç kullanırken aynı anda telefon ile görüştüğünü beyan edemediğini, hastane polisinin aldığı ifadesinde de sürücünün hastaneye gelen yakınlarının bir takım baskı ve vaatleri nedeniyle bu durumu tutanağa geçirtemediğini, ancak telefonla konuşan davalı önce hız kesip dağılan dikkati neticesinde gaza basınca müvekkilinin kontrolündeki motora çarpmış ve sakatlığa neden olduğunu, işbu kazada müvekkilinin ve davalının kusur oranlarının Adli Tıp Kurumundan aldırılacak olan bilirkişi raporu ve olay yerinde yapılacak keşif ile tespit edileceğini müvekkilinin alçıpan ve duvar ustası olup, kaza sonrası sol ayağında meydana gelen kemik kırıkları ve sakatlanma sonrası artık işini yapamama ihtimali olduğunu, davalı şoförün kaza sonrası hastaneye gelen yakınları tarafından sabit verilecek iş vaadi ile kandırıldığını, firma sahibinin yeğeni olduğunu iddia eden kişinin, müvekkilini ancak görünce tanıyacağı … isimli şahsın, müvekkiline şikayetçi olmamasını söylediği, “Bizim büyük bir firmamız var. Gerekirse bekçilik yaparsın, paranı kazanırsın.” Diyerek müvekkilin şikayetçi olmasının önünün kapatıldığını, bu nedenle bu kazanın soruşturmaya konu olmadığını belirterek sonuç olarak, davanın kabulüne, davacının uğramış olduğu şimdilik …-TL maddi, ve …-TL’lik manevi zararına karşılık tazminatın davalılardan alınarak müvekkiline ödenmesini, yargılama giderlerinin de davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar … ve … Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle: kaza tespit tutanağında ve dava dilekçesinde de belirtildiği üzere, sürücü davacının kazanın oluşmasında asli kusurlu olduğunu, … tarihinde gerçekleşen kazada, davacının kavşağa gelmesine rağmen bu kurallara uymayarak aniden müvekkili …’ün kullandığı … plakalı aracın önüne çıktığını, davacının hareketi nedeniyle kazanın oluşumuna sebebiyet verdiği gibi, haksız olmasına rağmen işbu davayı açtığını, aynı zamanda, davacı kavşağa hızlı girerek 2918 sayılı KTK’nun 57. maddesi (a) bendine de aykırı hareket ettiğini, kaza tespit tutanağında ise müvekkili …’ün KTK m. 52/a dolayısıyla, kavşağa yaklaşırken hızını azaltmadığından bahisle tali kusurlu olduğunun belirtildiği, ancak, yine aynı tutanakta fren izi tespit edilemediği de kayıt altına alındığını, müvekkilinin aracının önüne davacının aniden fırladığını, müvekkili yasal hız sınırlarının üstünde seyir etseydi, kazanın oluştuğu anda ani fren yaptığı için fren izi oluşacağını, ancak müvekkilinin yasal hız sınırları içerisinde olduğu için ani fren yapmasına rağmen fren izi oluşmadığını, bu durumda müvekkilinin aracını yasal hız sınırları içerisinde kullandığını, davacı tarafın, müvekkilinin aracı kullanırken telefon ile görüştüğüne ilişkin beyanlarının ise tamamen asılsız olduğunu, aynı zamanda, müvekkilinin yakınlarının davacıya bulunduğu iddia edilen vaatlerin de tamamen gerçek dışı olduğunu, böyle bir durumun kesinlikle söz konusu olmadığını, haksızlığını bilen davacı tarafın, gerçek dışı ve iftira niteliğindeki iddiaları ile vekil edeni haksız çıkarmaya çalıştığını, davacı tarafın iddiasını somut deliller ile ispatlaması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle: geçici işgöremezlik tazminatı taleplerinin Trafik Sigortası Genel Şartları, poliçe özel şartları ile Karayolları Trafik Kanunu hükümleri itibariyle, poliçe teminatına dâhil olmadığını, davacının maddi tazminat taleplerinin sadece tedavi masrafları ve sürekli sakatlık hallerinde poliçe teminatı dâhilinde değerlendirilebilecek olup, söz konusu taleplerinin makbul ve muteber belgelere dayanması gerekli olduğu gibi, bu hususun miktar ve kusur yönünden sayın mahkemece yaptırılacak bilirkişi incelemesi sonunda tespit edilmesi gerektiğini, sgiortalı aracın kusurunun bulunması halinde dahi, poliçe teminatı kapsamında bir sorumluluk doğması için, davacıların maluliyet durumu ve sürekli sakatlık oranının Adli Tıp Kurumu veya Tam Teşekküllü Devlet Hastanesi tarafından verilecek bir heyet raporu ile tespit edilmesi gerekmekte ve bu oran üzerinden yapılacak aktüer incelemesi ile tazminat tutarının tespit edilmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava: … tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle davacının yaralanmış olmasından kaynaklanan geçici ve sürekli iş göremezlik zararı ile manevi tazminat davasına ilişkin belirsiz alacak davası niteliğinde olup, taraflar arasında maluliyetin oranı ve varlığı, kusur durumu ve tazminatın miktarı konusunda uyuşmazlık bulunduğu tespit edilmiştir.
Dosyaya hasar dosyası ve poliçe örneği celp edilmiş, … Müdürlüğünden gelir durumuna ilişkin tespit yapılmış, Adli Tıp Kurumundan rapor aldırılmış ve aktüer hesabı yapılarak bilirkişiden de rapor aldırılmıştır.
Mahkememizce … Müdürlüğüne müzekkere yazılarak, davacıya ilişkin olarak, kaza tarihinde sosyal güvenliğe tabi bir kaydı bulunmadığı, herhangi bir ödemenin bu durumda söz konusu olamayacağı, ilgiliye gelirle ilgili işlem yapılamadığı, gelir bağlanmadığı sürece de peşin sermaye değeri oluşmadığı bildirilmiştir.
Davacının sosyal ekonomik durum tespiti yapılmış olup, … tarihinde tutulan tutanakta; davacının bekar olduğu, çocuk sahibi olmadığı, aylık kirasının …-TL olduğu, ilkolkul mezunu olduğu, inşaat ustası olduğu, geçimini belediyeden aldığı sosyal yardım ile sağladığını, sahip olduğu herhangi bir gayrimenkul bulunmadığı ve fiziksel engelinin de olmadığı tespit edilmiştir.
Davalı sigorta şirketinden hasar dosyası getirtilmiş, sigorta şirketi tarafından verilen müzekkere cevabında; … kaza tarihli ve … başvuru tarihi olan hasar dosyasının … adına oluşturulduğu, hasara konu tazminatın …-TL olarak … tarafından vekaleten ödendiği bildirilmiştir.
Dosyamız … Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Kuruluna gönderilerek rapor aldırılmış, aldırılan … tarihli raporda; davalı sürücü …’ün, %25 oranında kusurlu olduğu, davacı sürücü …’ın, %75 (yüzde yetmiş beş) oranında kusurlu olduğu hususunda görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Mahkememizce davacı … Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesine sevk edilerek rapor aldırılmış, aldırılan … tarihli rapora göre: … ve … oğlu … doğumlu …’ın … tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı arızası sebebiyle 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu raporları hakkında yönetmeliğe göre Tablo 3.9’a göre alt ekstremite özür oranı % 10, Tablo 3.10’a göre alt ekstremite özür oranı % 7, Balthazaard formülüne göre % 16, Tablo 3.2’ye göre tüm vücut özür oranı % 8 olarak tespit edildiğine göre; kişinin tüm vücut engellilik oranının %8 (yüzdesekiz) olduğu, iyileşme süresinin (iş göremezlik süresi) olay tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceği hususunda görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Rapora itiraz edilmesi üzerine … Adli Tıp Kurumu … Üst Kurulundan rapor aldırılmış, aldırılan … tarihli rapora göre: … hakkında düzenlenmiş adli ve tıbbi belgelerde bildirilen veriler ikinci üst kurulca tekrar değerlendirildiğinde; … ve … oğlu … doğumlu …’ın … tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı arızası sebebiyle 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu raporları hakkında yönetmeliğe göre Tablo 3.9’a göre alt ekstremite özür oranı % 10, Tablo 3.10’a göre alt ekstremite özür oranı % 7, Balthazaard formülüne göre % 16, Tablo 3.2’ye göre tüm vücut özür oranı % 8 olarak tespit edildiğine göre; kişinin tüm vücut engellilik oranının %8 (yüzdesekiz) olduğu, iyileşme süresinin (iş göremezlik süresi) olay tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceği hususunda görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Mahkememiz dosyası aktüer bilirkişiye tevdi edilerek rapor aldırılmış, bilirkişi … … tarihli raporda: hesaplamada TRH-2010 Yaşam Tablosu, Progresif Rant Metodu, %10 artırım ve iskonto kullanıldığı; davacının gelirinin asgari ücret, iyileşme süresinin 6 ay, maluliyet oranının %8 olduğunun kabulüyle hesaplama yapıldığı; hesaplanan zararlardan %75 kusur indirim yapıldığı; hesaplamalara ilişkin detaylı tabloların işbu raporun ekinde yer aldığı, ödeme tarihine göre yapılan hesaplamada, davacının zararının, davalının ödediği sürekli iş göremezlik tazminatından fazla olduğunun belirlendiği; dosyadaki ibranamenin hukuki takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere işbu rapor tarihine göre yeninden tazminat hesabı yapıldığı, işbu rapor tarihine göre yeniden yapılan hesaplamada, davalı tarafından yapılan ödeme yasal faizi de eklenmek suretiyle sürekli iş göremezlik zararından tenzil edildikten sonra, davacının geçici iş göremezlik zararının … TL, bakiye sürekli iş göremezlik zararının ise … TL olarak hesaplandığı hususlarında görüş ve kanaat bildirmiştir.
… tarihli celsede davacı tanığı …’in yeminli beyanları alınmış, tanık beyanında; “Benim babam …’te ikamet etmektedir. Babamla annem ayrı yaşıyorlar. Ben …’da ikamet ediyorum. İş yeri açmıştım. Babam sık sık beni ziyarete geliyordu. Hem kızını hem de torunlarını görmek için geliyordu. Ayrıca iş anlamında bana yardımcı oluyordu. Yine bir gün beni ziyarete geldiğinde benim evime yakın bir yerde kaza meydana gelmiş ve babam yaralanmıştı. Ben kaza anını görmedim. Direkt hastaneye kaldırdıkları için biz de hastaneye gittik. Karşı tarafın yeğeni, ismini tam hatırlamadığım biri gelip babama; -ağebey, sen şikayetçi olma, biz maddi manevi ömür boyu sana yardımcı oluruz dediler. Ancak sonrasında yardımcı olmadılar. Babam yaklaşık olarak 1 hafta 10 gün hastanede kaldı. Çıkınca ayrı olmalarına rağmen annemin evine gitti. Yaklaşık olarak babam 6 ay ayağının üzerine basamadı. Kırık nedeniyle babam ciddi anlamda diyet uygulamak zorunda kaldı. Babam artık çalışamaz hale geldi ve tüm gelirini kaybetti. Babam normalde asma tavan ustasıdır. Artık merdivene çıkıp tavan işleri ile uğraşamıyor. Ayrıca benim dışında başka bir kızı daha vardır. Kızı öğrenciydi ona da uzun süre bakamadı. Ailecek psikolojimiz bozuldu. Bu kaza madden ve manen bizi etkiledi. Ben şirketimi kapatmak zorunda kaldım. Yaklaşık olarak 4 yıldır babam halen sağlığına tam kavuşamadı. Ağayı ödem içindedir. Kendi mesleğini randımanlı bir şekilde yapamıyor” hususlarında beyanda bulunmuştur.
6098 sayılı TBK.nun 49. Maddesinde, “kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar verenin, bu zararı gidermekle yükümlüdür”
6098 sayılı TBK.nun 51/1 maddesinde “Hakimin tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirleyeceği”,
6098 sayılı TBK.nun 54 maddesinde ” Bedensel zararlar özellikle şunlardır: 1. Tedavi giderleri. 2. Kazanç kaybı. 3. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar. 4. Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar.”
6098 sayılı TBK.nun 61. maddesinde “Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır”
2918 sayılı KTK 85/1 maddesinde “Bir motorlu aracın işletilmesinin bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olması durumunda motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibinin doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulacağı” düzenlemesine yer verildiği,
2918 sayılı KTK 85/son maddesinde ” işleten ve araç işleticisi teşebbüs sahibinin, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu” olduğu,
2918 sayılı KTK 86/2 maddesinde ” sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin, kazanın oluşumunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse hakimin durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebileceği”,
2918 sayılı KTK 88. maddesinde “Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur”
2918 sayılı KTK 91/1 maddesinde “İşletenlerin, bu Kanununun 85. maddesinin 1 fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmalarının zorunlu”
2918 sayılı KTK’nın 98. maddesinde “Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmi ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanır”
2918 sayılı KTK’nın 99. Maddesinde ” Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.” hükümleri düzenlenmiştir.
Yukarıdaki anılı yasa maddeleri ile dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde:
Öncelikle 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren yeni genel şartlarda yer alan geçici iş göremezlik zararının tedavi gideri mahiyetinde olup olmadığı ve 2918 sayılı Yasanın amacının da böyle olup olmadığının tartışılması gerekir. 2918 sayılı yasanın 98. maddesinde geçici iş göremezlik giderlerinin tedavi dahilinde bulunduğuna ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır. Mahiyeti itibariyle de belirli süre çalışamamanın karşılığı olan bu tazminatın tedavi ile bir bağı bulunmamaktadır. Ayrıca Anayasa Mahkemesi, … Esas numaralı, … Karar numaralı ve … tarihli kararı ile, “Karayolları Trafik Kanun’un 90. Maddesinin Birinci Cümlesinin “…bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir.” Bölümünde Yer Alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” İbaresi, İkinci Cümlesinde Yer Alan “…ve genel şartlarda…” İbaresinin, b) Kanun’un 92. Maddesinin (i) Bendi “Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.”ibaresinin, Anayasa’nın 5., 13., 17., 35. ve 48. maddelerine aykırı olduğundan oy çokluğu ile iptallerine” karar vermiştir. Bu sebeple sürücü ve işleten yanında sigorta şirketlerinin de halen bu tazminat kaleminden sorumlulukları devam ettiği mahkememizce değerlendirilmiştir.
Dosya arasına raporlar ile ile de sabit olduğu üzere, davalı sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı otomobil ile aracının sol ön köşe kısımlarıyla, gelip geçiş yapmak isteyen davacı sürücü … sevk ve idaresindeki motorlu bisikletin sağ yan kısımlarıyla çarpışmaları neticesinde davaya konu trafik kazası meydana geldiği;
Davalı sürücü …, idaresindeki otomobil ile olay mahalli kavşakta her ne kadar da ilk geçiş hakkına sahip ise de kavşak alanına hızını her an emniyetli tedbir alabileceği asgari hadde düşürerek yaklaşıp, otomobile karşı zamanında etkin fren ile direksiyon tedbirine başvurması gerekirken bu hususa bu hususa riayet etmeksizin geçiş yapmak istediği sırada meydana gelen olayda; dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı davranışları ile %25 oranında kusurlu olduğu
Davacı sürücü …, idaresindeki motorlu bisiklet ile olay mahalli kavşakta ilk geçiş hakkını sağ tarafından gelen diğer sürücü idaresindeki otomobile vermesi ve geçişini dikkatli ve kontrollü bir şekilde yapması gerekirken bu hususa riayet etmeksizin geçiş yapmak istediği sırada otomobille çarpıştıkları anlaşılmış olup, meydana gelen olayda; dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı davranışları ile %75 oranında kusurlu olduğu,
Yukarıdaki anılı yasa maddeleri gereği aracın işleteni kusursuz sorumluluk ilkelerine göre, sigorta şirketi mali sorumluluk sigortasının yüklediği sorumluluk ilkelerine göre oluşan zarardan, sürücünün kusuru oranında, araç sürücüsü ise haksız fiil hükümlerine göre kusuru oranında zarardan sorumlu olduğu;
… Hastanesi tarafından düzenlenen … tarihli rapor ile … ATK … İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen … tarihli rapor arasındaki çelişki sonucu aldırılan … Aldi Tıp Kurumu … Üst Kurulunun … tarihli raporuna göre, davacının maluliyet oranının E cetveline göre tüm vücut engellilik oranının %8 (yüzdesekiz) olduğu, iyileşme süresinin (iş göremezlik süresi) olay tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceği belirtildiği;
Yargıtay 17. H.D. nin uygulamaları doğrultusunda (bakiye ömrün belirlenmesinde TRH 2010 tablosu ancak hesaplamalarda progresif rant yönteminin kullanılması ile bilinmeyen (işleyecek) devredeki gelirlerin her yıl için % 10 artırılıp % 10 iskonto edilmesi suretiyle) denetime elverişli … tarihli rapora göre, davalı tarafından yapılan ödeme yasal faizi de eklenmek suretiyle sürekli iş göremezlik zararından tenzil edildikten sonra, davacının geçici iş göremezlik zararının … TL, bakiye sürekli iş göremezlik zararının ise … TL olarak hesaplandığı;
2918 Sayılı KTK.’nun 99/1. ve ZMSS Genel Şartları’nın B.2.b. maddesi uyarınca, sigorta şirketinin tazminatı ödeme yükümlülüğü kendisine riziko ihbarı yapıldıktan itibaren 8 işgünü sonunda başlar. Somut olayda, davalı sigortaya dava tarihi itibari ile yazılı başvuru zorunluluğu bulunduğu, davacı tarafça yapılan yazılı başvuru sonucu davalı tarafça ödeme yapıldığı, dolayısıyla da davalı sigorta şirketinin bakiye zarar yönünde temerrüd tarihinin ödeme tarihi olduğu; davalı sürücü ve işleten yönünde ise faiz başlangıç tarihinin haksız fiilin gerçekleştiği tarih olan … tarihi olduğu ve davaya konu araç, kullanım amacı hususi olup ticari araç olmadığından, temerrüt faizi olarak, dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi gerektiği,
Tüm bu nedenlerden ötürü, hesaplanan …-TL geçici iş göremezlik tazminatı ve …-TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam …-TL maddi tazminat alacağının, davalı sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihi olan … tarihinden, davalılar … ve … Şti. yönünden yönünden ise kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, sigorta şirketinin poliçe limiti ile sınırlı sorumlu tutulmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Maddi tazminat davasının KABULÜ ile;
…-TL geçici iş göremezlik tazminatı ve …-TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam …-TL maddi tazminat alacağının davalılar … ve … Şti. yönünden kaza tarihinden itibaren, davalı … A.Ş yönünden ise temerrüt tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte (sigorta şirketi sınırlı sorumlu tutularak) müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
a-Harçlar Kanunu uyarınca alınması lazım gelen ….-TL (dosya adli yardım talepli açıldığından ve açılışta harç alınmadığından ve mahkememizce adli yardım talebi kabul edildiğinden) harcın adı geçen davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
b-Suç üstü ödeneğinden yapılan posta, tebligat, bilirkişi ücreti Atk Giderleri, başvuru ve peşin harç toplamı olan …-TL yargılama giderinin adı geçen davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
c-Davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan …-TL vekalet ücretinin adı geçen davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile;
…-TL manevi tazminatın davalılar … ve … Şti.’den kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
a-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken …-TL harcın adı geçen davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
b-Manevi tazminat davası yönünden ayrıca bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
c-Davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan …-TL vekalet ücretinin adı geçen davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
d-Davalılar kendilerini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ve davanın reddolunan kısmı üzerinden hesaplanan …-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
3-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ve hazır olan davalı vekilinin yüzüne karşı, diğer davalının/davalıların yokluğunda HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 08/12/2021

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)