Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/684 E. 2018/607 K. 25.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/684 Esas
KARAR NO : 2018/607
DAVA : İtirazın İptali (Vekaletsiz İş Görmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/11/2017
KARAR TARİHİ : 25/09/2018

… Asliye Hukuk Mahkemesinin …/… Esas …/… Karar sayılı görevsizlik kararı ile mahkememize tevdii edilen dosyanın eldeki esasa kaydı yapılmış olup; açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: …İcra Müdürlüğü’nün …/… sayılı dosyası ile davalı aleyhine ilamsız icra takibi açıldığını ve ödeme emrinin usulüne uygun olarak …/…/… tarihinde borçluya tebliğ edildiğini, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, müvekkilinin …’da bulunan …Otel’in sahibi olduğunu, davalının ise turizm acentesi olarak çalıştığını ve aldığı rezervasyon ve ödemeler ile müvekkili bünyesindeki otelde müşterilerine konaklama sağlanmasında aracı olduğunu, ancak davalının müşterilerinden ödemelerini almasına ve müşterilerinin müvekkiline ait otelde konaklama yapmasına rağmen müvekkiline ödemesi gereken hizmet bedellerini aksatarak ödemediğini ve bu nedenle icra takibine konu olan çekleri keşide ettiğini, müvekkilinin borcunun ödeneceğine dair iyi niyetli yaklaşımda bulunmasına rağmen davalı tarafından kötü niyetle borca, işlemiş faize ve faiz oranına itiraz ettiğini belirterek, …İcra Müdürlüğü’nün …/… sayılı dosyasında ödeme emrine itiraz eden davalı borçlunun bütün itirazının iptaline, takibe kalındığı yerden devamına ve %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya dava dilekçesi tebliğ edilmiş, cevap dilekçesi sunmamıştır.
Dava; acentalık sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; taraflar arasında acentalık sözleşmesinden kaynaklı cari hesap ilişkisi olup olmadığı varsa takip tarihi itibariyle miktarına ilişkindir.
Dosya içerisine; davacı vekili tarafından çek suretleri,fatura suretleri, makbuz suretleri ibraz edilmiş, … İcra müdürlüğünün …/… sayılı dosyası celp edilmiş, tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yaptırılarak rapor aldırılmıştır.
… İcra Müdürlüğünün …/… sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı borçlu aleyhine, 15.275,00.-TL asıl alacak (…/… vadeli çek alacağı) ile 21.185,00.-TL asıl alacak(…/…/… vadeli çek bakiye alacağı) olmak üzere toplam 36.460,00.-TL ‘ nin takip tarihinden itibaren asıl alacaklar toplamı için işleyecek yasal faizi, icra giderleri ve vekalet ücreti ile birlikte tahsili amacıyla icra takibine girişildiği, davalı borçluya ödeme emrinin …/…/… tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun …/…/… tarihli itiraz dilekçesi ile borca, faize ve faiz oranlarına itiraz ettiği, takibin durduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce Mali Müşavir bilirkişiye davacının ticari defter ve belgeleri incelettirilmiş olup, bilirkişi … … tarafından ibraz edilen …/…/… havale tarihli raporda özetle; davacının defter ve kayıtlarının incelenmesinde davalı ile acentalık sözleşmesinden kaynaklı … yılında ticari ilişki olduğunun anlaşıldığı, davacının hizmetine ait faturayı içeren … yılına ait cari hesap kayıtlarının dava konusu faturanın defter kayıtlarında yer aldığının anlaşıldığını, davacının … yılı defterlerinde davacıya ait cari hesap kaydında davalının davacıya takip talebinden ayrı olarak 3.721,06.-TL borçlu olduğunun tespit edildiğini, davalı şirkete … İcra Müdürlüğünün …/… nolu icra takibi yapıldığını, davacının ticari defterinde 36.460,00.-TL için şüpheli ticari alacak olarak kaydedildiğinin anlaşıldığını, dosyaya ibraz edilen belgelerde; borçlu şirket yetkilisinin …/…/… vadeli, …nolu 45.000,00.-TL bedelli çek için, 3.040,00.-TL …bankası kredi kartı, 930,00.-TL …Kredi kartı, 985,00.-TL …kredi kartı olmak üzere toplamda 4.955,00.-TL ödeme yaptığını, …tarihinde …’ nın … kredi kartından toplamda 11.500,00.-TL ödeme yapıldığını, …/…/.. tarihinde …’ nın 2.740,00.-TL … kredi kartı, 1.380,00.-TL … kredi kartı, 1.370,00.-TL … kredi kartı, 1050,00TL … kredi kartı, 870,00.-TL …kredi kartından toplamda 7.410,00.-TL olmak üzere genel toplamda 23.865,00.-TL ödeme yaptığının tespit edildiğini, 45.000,00-23.865,00=21.135,00.-TL alacak kaldığını, davalı tarafından …/…/… vadeli 15.275,00.-TL bedelli çekin ödendiğini, sonuç olarak;
Davacının ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğunu ve sahibinin lehine delil olabilme vasfı taşıdığını, davacının iddiasını ispat niteliğinde olduğunu, takip talebindeki çeklerin 15.275,00+45.000,00.-TL olarak toplamda 60.275,00.-TL olarak kayıtlarda yer aldığını, 5.275,00.-TL’ lik çek ve 45.000,00.-TL’ lik çekin toplamda 23.865,00.-TL ‘ lik kısmının davalı tarafça ödendiğinin, çekten bakiye 36.460,00.-TL alacağının olduğunun, ayrıca davacının davalıdan 3.721,06.-TL cari hesaptan alacaklı olduğunun, talep edilen 36.460,00.-TL’ nin, takip tarihinden itibaren yasal faizinin (takip tarihi olan …/…/…-…/…/… tarihleri arasında hesaplanan ) 6.338,05.-TL olduğunun sonuç ve kanaatine varıldığını bildirdiği anlaşılmıştır.
Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 2016/4087 esas, 2017/261 karar sayılı içtihadından da açıklandığı şekilde, ticari davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasada delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK 220/3. madde gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’ndaki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacağı belirtilmektedir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı otel ile davalı şirket arasında acentalık ilişkisi bulunduğu, bu ilişki kapsamında davacı otelde konaklattırılan acente müşterilerinin konaklama bedellerinin bir kısmının ödenmediğinden bahisle davalı acente hakkında başlatılan icra takibine borçlu temsilcisi tarafından sözleşme ilişkisi açıkça inkar edilmeksizin itiraz edildiği, itirazın iptali istemi ile eldeki davanın açıldığı, tarafların tacir olmaları nedeni ile belirlenen günde ticari defter ve belgelerini ibraz etmeleri için davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen davalının defter ibraz etmediği, davacının ibraz edilen ticari defterinin incelenmesinde, usulüne uygun olarak tutulduğunun, davalı ile olan ticari ilişkinin defterlerde yer aldığının, buna göre davacının defterlerine davalı adına düzenlenmiş 65.117-TL tutarında faturanın kayıtlı olduğunun, bu faturalar karşılığından davalının 24.935,64-TL’lik ödemesinin kayıtlı olduğu bakiye 40.181,36-TL’lik ödenmeyen kısım içinde 36.460-TL’nin ödenmeyen çeklere ilişkin olduğunun (ki dava ve takibe konu olan miktar), 3.721,06-TL’lik kısmının ise bakiye cari hesap alacağına ilişkin olduğunun tespit edildiği, yukarıda açıklanan mevzuat ve içtihat gereği defter ibrazından kaçınan davalı karşısında davacının usulüne uygun tutulan defterlerinin davacı lehine delil teşkil ettiği, bu şekilde davacının iddialarını ispat ettiği sonuç ve kanaatine varılmakla davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
Davalının … İcra müdürlüğünün …/… Esas sayılı icra dosyasına yaptığı itirazın iptali ile, Takibin kaldığı yerden devamına,
36.460,00.-TL asıl alacağın %20′ sine tekabül eden icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 2.490,60.-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 622,65.-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.867,95.-TL harcın davalıdan TAHSİLİ ile, hazineye gelir KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan (davetiye, müzekkere, bilirkişi gideri ve harç olmak üzere) toplam 1.150,55.-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
4-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunana AAÜT uyarınca hesaplanan 4.360,60.-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda,HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 25/09/2018

Katip …
E-imzalı

Hakim …
E-imzalı