Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/683 E. 2019/92 K. 06.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/683
KARAR NO : 2019/92
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 03/11/2017
KARAR TARİHİ : 06/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkilinin davalı şirkete ait … başta olmak üzere … İli ve diğer çevre illerde bizzat kurup yönetmekte olduğu … firması adı altında gerek kendisi gerekse aracılık ettiği müzik grupları vasıtasıyla otellere müzik ve animasyon hizmetleri sunduğunu, müvekkili …’nin iştigal ettiği müzik sektöründe herkes tarafından bilinen ve saygın bir müzisyen olmasının yanında ayrıca kendisine bağlı çalışan müzik gruplarını şartlarda anlaşılması halinde otellere teklif etmekte, bu yönüyle turizm sektörüne de katkı sağladığını, müvekkilinin neredeyse 10 yıldır davalı şirkete ait otellerde faaliyet göstermesine karşılık özellikle davalının daha sonradan isim değişikliğinden sonra vermiş olduğu hizmet bedelleri ağır aksak yapıldığını ve özellikle son 2 yıldır ödemelerinde ciddi sıkıntılar baş gösterdiğini, takip dosyası ekinden de tespit edileceği üzere taraflarına verilen hizmet bedelleri karşılığı geçtiğini ve süregelen dönem cari hesabından alacağı olan davacı alacakların ödenmemesi nedeniyle davalı borçlu aleyhine öncelikle Antalya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası marifetiyle ilamsız takiplere özgü haciz yoluyla icra takibi başlatılmış ise de; borçlu davalının yasal süresi içerisinde yapmış olduğu itiraz neticesinde … tarihli müdürlük kararıyla takibin durdurulduğunu, bu kapsamda borçlu davalının yapmış olduğu itirazın iptali için işbu davanın açıldığını belirterek, haksız itirazın iptaline, davanın kabulüne, asıl alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: müvekkilinin davacıya anılı takipten kaynaklı bir borcu bulunmadığını, her ne kadar vekil eden şirket ile davacı arasında iş ilişkisinin varlığı söz konusu olsa da müvekkili şirketin bahse konu ilişkiye dayalı davacıya borcu bulunmadığını, işbu itibarla davacının haksız ve hukuka aykırı olan talebinin reddi gerektiğini, davacının takip dayanağı yaptığı alacağa ilişkin var ise düzenlediği faturaların ve fatura içeriklerini müvekkili şirket yetkilisine teslim edildiğini usule ve yasaya uygun şekilde ispat etmesi gerektiğini, yine aynı şekilde sözleşmeye dayalı bir hizmet sunduğunu usule ve yasaya ticari kurallara uygun olarak ispat etmesi gerektiğini, söz konusu belgeler ve yazışma örneklerinin müvekkili şirket yetkisinin imzasını ve onayını ve de olurunu taşımayan müvekkili şirketi her şekil ve şart altında temsil ve ilzama yetkisi bulunmayan, imzasının ve içeriğinin doğruluğunu kabul edemeyecekleri yetkisiz kişilere ait olup; bu kişilerin şirket adına, namına taahhütte bulunma yetkileri, görevleri ve misyonları olmadığını, müvekkili şirket yetkilisinin imzasını, onayını ya da olurunu barındırmayan mutabakat mektubu içeriğini, nicelik ve niteliğini de kabul etmediklerini, anılan mutabakat mektuplarının da taraflarınca inkar edildiğini, müvekkili şirketin davacıya her hangi bir borcu bulunmadığını, davacı alacağının varlığına hukuken kabul edebilir yazılı delil ile ispat etmek zorunda olduğunu, taraflar arasında müvekkili şirket yetkilisinin imzasını, onayını, kabulünü içeren yazılı ya da şifahi bir sözleşme bulunmadığını, taraflar arasında bir anlaşma sağlanabilmesi için sözleşmenin bedeli ve içeriği hakkında tarafların hem fikir olması gerektiğini, tüm bunlar neticesinde işbu dava dosyası bilirkişi marifeti ile incelendiğinde müvekkilinin haklılığı tespit edilecek olup davacının amacının vekil edene mağdur etmek olduğu ortaya çıkacağını belirterek, davanın reddine, davacının % 20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava: Antalya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali
Antalya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafça, borçlu davalı aleyhinde 24.941,00.-TL asıl alacak, 501,12.-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 25.442,12.-TL alacak üzerinden ilamsız icra takibine girişildiği, ödeme emrinin borçluya tebliğ edilmesi üzerine süresinde borçlu vekili tarafından icra dairesine verilen itiraz dilekçesi ile borca itiraz edilerek takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi bakımından dosyamız mali müşavir bilirkişi …’na tevdi edilerek rapor aldırılmış, bilirkişi … havale tarihli raporunda: davalı … Aş.’nin … yılında e-deftere tabi olduğu, defterin yüklemelerinin süresi içinde yapıldığını, taraflar arasında … tarihli mutabakat mektubu bulunduğu, mutabakat mektubuna göre davacının toplam hizmet bedelinin 83.459,04.-TL olduğu, buna karşılık yapılan ödemenin 44.518,04.-TL, kalan borç bakiyesinin 38.941,00.-TL olduğunu, davacı adına gönderilen ve davalı tarafından … Bankası aracılığıyla yapılan ödeme miktarının 159.117,28.-TL olduğu bu durumdan taraflar arasında öteden beri bir ticari ilişkinin mevcut olduğunu, mutabakat mektubu tarihi olan … tarihinden sonra herhangi bir para havalesi veya ödeme makbuzunun bulunmadığı, mutabakat mektubuna göre davacının alacak bakiyesinin 38.941,00.-TL olduğu, ancak davacının dava dilekçesinde 25.442,12.-TL talep ettiğini belirterek sonuç olarak davacının, davalıdan25.442,12.-TL alacaklı olduğu hususunda görüş ve kanaat bildirmiştir.
Davalı şirket takip dosyasına sunmuş olduğu … havale tarihli dilekçesinde alacağa ve faize açıkça itiraz ederek davacı şirkete takip veya başka bir nedenle borçlu olmadığını beyan etmiş olup taraflar arasında alacağın varlığının çekişmeli olduğu anlaşılmaktadır.
Takip dosyasının incelenmesinde takip öncesi işlemiş faiz alacağı ile ilgili olarak davacı şirketin 501,12.-TL işlemiş faiz talep ettiği görülmüştür. Ancak taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığı gibi 6102 Sayılı TTK’nın 18.maddesi gereği davacının ihtarname ile borcun ödenmesini istediğine ilişkin bir ihtarname bulunmadığı, bu şekilde davalı açısından temerrütün ancak takip tarihinde oluştuğu anlaşıldığından davanın takip öncesi işlemiş faiz alacağı yönünde reddi gerekmiştir.
Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunun oluşa uygun denetime elverişli ve karar vermeye de yeterli bulunması nedeniyle rapora itibar etmek gerekmiştir.
Her ne kadar davalı tarafça takibe ve davaya konu edilen mutabakat mektupları altındaki imzaları inkar etmiş ise de; Davalı tarafça alacağın dayanağı olan faturaların kabul edildiği ve ticari defterlerine kayıt edildiği, bu durumda davalının söz konusu borcu ödediğine dair HMK’nın 200.maddesi uyarınca kesin delille ispat edilememiş olduğu anlaşıldığından davanın asıl alacak yönünden kabulüne karar vermek gerekmiştir.
İcra İnkar tazminatı açısından ise; 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunun 67/2 maddesi uyarınca İcra inkar tazminatına hükmedilmesi için öncelikle usulüne uygun olarak geçerli bir icra takibinin yapılması, borçlunun süresi içerinde ödeme emrine itiraz etmesi, itirazın iptali davasının 1 yıllık süre içerisinde açılması ve borçlunun haksızlığına karar verilmesi gerekir. Dosya kapsamında geçerli bir icra takibinin bulunduğu, 7 günlük itiraz süresi içerisinde davalının ödeme emrine itiraz etmiş olduğu ve yine itirazın iptali davasının 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır. Borçlunun haksızlığından kasıt ise alacak miktarının likit yani belirlenebilir olmasıdır. Borçlu şayet alacak miktarını belirlemek için bütün unsurları biliyor ise alacak likit sayılır. Ayrıca borçlunun icra takibine kötü niyetle itiraz etmesi şartı kanunda aranmamıştır. Somut davada alacağın faturadan kaynaklı alacak olması nedeni ile alacak likit olduğundan davacı lehine icra inkar tazminatına da hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABÜLÜ ile;
Davalının Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yaptığı İTİRAZIN İPTALİ ile, takibin 24.941,00.-TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA,
24.941,00.-TL asıl alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması lazım gelen 1.703,71.-TL harçtan davacı tarafından peşin yatırılan 434,49.-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.269,22.-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 434,49.-TL peşin harç, 31,40.-TL başvuru harcı, olmak üzere toplam 465,89.-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan (davetiye, müzekkere, bilirkişi gideri olmak üzere) toplam 527,70.-TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 517,30.-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
*Bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 2.992,92.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 06/02/2019

Katip … Hakim …
¸(e-imzalı) ¸(e-imzalı)