Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/670 E. 2018/551 K. 17.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/670 Esas
KARAR NO : 2018/551
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/10/2017
KARAR TARİHİ : 17/07/2018

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davalı … tarafından … İcra Müdürlüğü …/… esas sayılı takip dosyası ile müvekkileri aleyhine 5.000 TL bedelli senetten kambiyo senetlerine mahsus yolla icra takibi başlatıldığını, söz konusu icra dosyası kapsamında gönderilen ödeme emrinin …/…/… tarihinde tebellüğ edildiğini, TTK’nun 688/2 maddesi ve 6102 sayılı TTK 76 maddeleri uyarınca bononun kayıtsız şartsız muayyen bir bedeli ödeme vaadi unsurunu taşımasının zorunlu olduğunu aksi halde bononu kambiyo vasfında kabul edilemeyeceğini , takip ve dava konusu senet de kayıtsız şartsız borç ikrarını içermediğinden müvekkillerinin senet borçlusu olmadıklarını, bu nedenle davanın kabulü ile … İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı icra takip dosyası kapsamında müvekkillerinin borçu olmadıklarının tespitine ve takibin iptaline , davalının %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalılardan …’ in müvekkili tarafından işletilen butiği devralmak üzere müvekkili ile sözleşme düzenlediklerini, 5.000,00.-TL cezai şart öngördüklerini, müvekkiline bir ödeme yapılmaması üzerine cezai şarta istinaden 5.000,00.-TL bedelli seneti icraya koyduklarını, davanın reddini, %40′ tan az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Dosya … Asliye Hukuk Mahkemesinin …/…/… tarih …/… esas …/… karar sayılı görevsizlik kararı ile mahkememize tevzi edilmiş, eldeki esasa kaydedilmiş, yargılamaya devam olunmuştur.
Dosya içerisine davacı vekili tarafından mağaza devir sözleşmesi ibraz edilmiş, … İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyası celp edilmiştir.
Dava; icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; takibe konu senedin bono vasfı taşıyıp taşıyıp taşımadığı, davacının bono nedeniyle borçlu olup olmadığı hususlarındadır.
… İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyasının incelenmesinde; 5.000,00.-TL asıl alacak, 4,83.-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 5.004,83.-TL alacağa, asıl alacağın takip tarihinden itibaren değişen oranlarda yıllık %11,75 reeskont avans faizi toplam alacak üzerinden icra takip masrafları, vekalet ücreti ve KDV ilavesiyle birlikte tahsili için icra takibine girişildiği anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan E’Ne Bayan Butik Mağaza Devir Sözleşmesinin incelenmesinde, devredenin …, devralanın …, devir tarihinin …/…/… olduğu, devir karşılığında … tarihli 20.000,00.-TL +5.000,00.-Tl bedelli senet borçlusu … kefilinin … olduğu bir senet tanzim edildiği, senet ödenmediği takdirde devir sözleşmesinün hükümsüz olacağı ve vazgeçen tarafın cezai şart olarak 5.000,00.-TL ödemeye yükümlü olacağının kararlaştırıldığı, devreden, devralan, kefil ve şahidin sözleşmede imzalarının bulunduğu anlaşılmıştır.
Davalı asil …tarihli celsede hazır olduğu görülmekle talep ve lüzum üzerine dinlenmiş,”ben bayan butiği olarak işlettiğim iş yerimi devredeceğim için müşteri arıyordum, emlakçı … vasıtası ile davacılar benimle irtibata geçtiler. Araçlarının olduğunu, bunun satıp parası ile işletmemi devralmak istediklerini söylediler. Ben nakit para istediğimi söylememe rağmen …tarihine kadar ödenmek üzere senet verilmesini kabul ederek 25.000,00.-TL karşılığında işyerimi …’ de davacıya devretmek üzere anlaştım. Bu arada 5.000,00.-TL’ de kapora olarak cezai şartı belirledik. Hatta kendileri parayı vermedikleri takdirde seneti işleme koyabileceğimi söylediler. Ben 1 aylık süre içinde kendilerine araç satışı için müşteri de buldum ancak en son güne kadar devir işlemi gerçekleşmedi. Bu arada ben de iki tane müşterimi kaçırdım. Bu nedenle cezai şarta ilişkin olarak 5.000,00.-TL’ lik seneti işleme koydum . Ayrıca devir işlemi gerçekleşmediği için de aracımı satmak zorunda kaldım . Maddi zararım oluşmuştur. Ayrıca diğer 20. 000,00.-TL’ lik senede de işlem yapılmamıştır. İade için beklenmektedir “şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı taraf senedin işletme devrine ilişkin olarak devir bedelinin ödenmesi amacı ile verildiğini ancak devir işlemi gerçekleşmediğinden senetlerin de hükümsüz kaldığını, iş yerinin devri şartına bağlı, teminat olarak verilen senetlerin hükümsüz kaldığını, kayıtsız şartsız borç ikrarı içermediğinden icra takibine konu edilmeyeceğini belirterek eldeki menfi tespit davasını ikame etmiştir.
Davaya ve icra takibine konu olan bononun incelenmesinde alacaklının …, borçlunun …, kefilin …, keşide tarihinin, …/…/…, vade tarihinin …/…/… olduğu, düzenlenme yerinin … olduğu, bononun TTK 776.Maddede sayılı unsurları taşıdığı anlaşılmıştır.
Asıl uyuşmazlık noktası davacının iş yeri devri için bedelin ödenmesinin teminatı olarak verilen bu senedin cayma parası olarak kullanılmayacağını ileri sürmesinden kaynaklanmaktadır.
T.B.K. nun 177. maddesinde ‘’Bağlanma parası; sözleşme yapılırken bir kimsenin vermiş olduğu bir miktar para, cayma parası olarak değil sözleşmenin yapıldığına kanıt olarak verilmiş sayılır. Aksine sözleşme veya yerel adet olmadıkça, bağlanma parası esas alacaktan düşülür.’’ şeklinde, T.B.K. nun 178. maddesinde ‘’Cayma parası: Cayma parası kararlaştırılmışa, taraflardan her biri sözleşmeden caymaya yetkili sayılır. Bu durumda parayı vermiş olan cayarsa verdiğini bırakır, almış olan cayarsa aldığının iki katını geri verir.’’ şeklinde tanımlanmıştır.
Taraflar arasında varlığı ihtilafsız iş yerinin devrine ilişkin sözleşmenin 3. Maddesinde açıkça vazgeçen tarafın ödeyeceği cezai şart bedelinin belirlendiği açık olup, devir sözleşmesinde devir tarihinin …olarak belirlendiği, senetlerin düzenlenme tarihinin ise …/…/… olduğu, davalı asilin de beyanları dikkate alındığında devir tarihinin taraflarca kesin vadeye bağlandığı ve bu kesin süre içerinde devir işleminin yapılmadığı, sözleşmede vade belirlendiğinden devir yapılması için ayrıca bir ihtara gerek olmadığı, davacı tarafından sözleşmeden haklı nedenle dönüldüğüne ilişkin yeterli ve kuvvetli bir delil ve iddia ileri sürülmediğine, tanık deliline dayanmadığına, açıkça yemin deliline dayanmayacaklarını beyan etmesine göre, taraflardan her birinin TBK nun 178. maddesinde kararlaştırıldığı gibi cayma parası karşılığında sözleşmeden dönme hakkına sahip olduğunun ve dava konusu edilen senet bedelinin de cayma cezası olarak davalı tarafından icraya konulduğunun kabulü gerekeceği sonuç ve kanaatine varılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 35,90.-TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 85,39.-TL harçtan mahsubu ile bakiye 49,49.-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunana AAÜT uyarınca hesaplanan 2.180,00.-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ÖDENMESİNE,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 17/07/2018

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı