Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/621 E. 2018/294 K. 11.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/621
KARAR NO : 2018/294
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 10/10/2017
KARAR TARİHİ : 11/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkilinin davalı bankanın …Şubesinin müşterisi olduğunu, müvekkilinin, davalı bankadan … yılından beridir toplamda yaklaşık 3.000.000 TL kredi kullandığını, müvekkilinin davalı bankadan kullanmış olduğu kredilerin tamamını ödeyerek kapattığını, müvekkilinin, … yılı … ayında, Türkiye’de faaliyet gösteren (kredi kullandığı davalı bankanın da dahil olduğu) 12 bankanın Rekabet Kurulu tarafından incelemeye alındığı ve bu inceleme neticesinde söz konusu bankaların mevduat, kredi ve kredi kartı hizmetleri konusunda anlaşma ve uyumlu eylem içerisinde bulunmak suretiyle 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un 4. maddesini ihlal ettiğinin tespit edildiğini öğrendiğin, Rekabet Kurumu Başkanlığının, 2011-4-91 Esas – 13-13/198-100 Karar sayılı ve 08.03.2013 tarihli bu kararına göre, raporda adı geçen 12 bankanın, 21 Ağustos 2007 ve 22 Eylül 2011 tarihleri arasında uzlaşma içinde hareket ederek, kartel oluşturdukları, faiz oranlarını birlikte belirlemesi sebebiyle serbest piyasa koşullarını bozarak, faiz oranlarını artırdıkları, bu yüzden de o dönemde çekilen krediler ve kredi kartlarına olağandan yüksek faiz, mevduatlara ise olağandan düşük faiz uyguladıkları, söz konusu bankaların haksız kazanç elde ederken, banka müşterileri olan tüketiciler, tacirler ve kamu kurumlarının mağdur edildiği tespit edildiğini, Rekabet Kurulunun gerekçeli kararının (Belge-6) değerlendirilmesi bölümünde geçen Tablo 16’da yaptığı tespite göre, bu dönemde kartel oluşturan 12 banka, 21.08.2007 ve 22.09.2011 tarihleri arasında, Konut kredilerinde 15 baz puanlık (0,15), İhtiyaç kredilerinde 10 baz puanlık (0,10), Taşıt kredilerinde 5-20 baz puan arasında (0,5-0,20), Kredi kartlarında 20 baz puanlık (0,20) bir kartel uzlaşması (ortak faiz artırımı) yoluna giderek o dönemde kredi, artı para ve kredi kartı kullanan tüm müşterilerinden haksız ve hukuksuz bir şekilde fazla faiz tahsil ettiklerini, bilindiği üzere bankalar, yazılı ve sözlü duyurularla halktan faiz veya ivaz karşılığında topladıkları paraları Türk ekonomisinin güçlenmesi doğrultusunda değerlendiren ve aynı zamanda bu mevduatlardan para kazanan kuruluşlar olup, göstermiş oldukları tüm bankacılık faaliyetlerinde, finansal piyasalarda güven ve istikrarın sağlanması, kredi sisteminin etkin bir şekilde çalışması, tasarruf sahiplerinin hak ve menfaatlerinin korunmasına dikkat ve özen göstermekle yükümlü olduklarını, ne var ki; kendi geliştirdikleri tek tip kredi sözleşmeleriyle kapitalist politikaların birer kalesi olan bankaların, finans piyasasındaki aşırı söz sahibi yapıları ile, hukuk sistemimizdeki mevcut boşlukları kendi lehlerine yorumladıklarını, bu şekilde ihtiyaç sahibi tüketicileri sömürdükleri aktüel sosyal bir gerçeklik olduğunu belirterek, sonuç olarak davanın kabulüne, müvekkilinin, davalı bankadan kullanmış olduğu krediler sebebiyle, dava konusu edilen döneme ilişkin davalı tarafından fazla tahsil edilen faiz tutarının 3 katı tutarında ki tazminata dair şimdilik (HMK’nın 107. maddesine göre artırma hakkımız baki kalarak ve fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak) 5.000 TL’nin, her bir taksitin ödeme tarihinden itibaren işleyecek en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkile ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: müvekkilinin …’in, genel olarak krediler ve hususiyetle TL veya döviz cinsinden krediler, dövize endeksli krediler,ihtiyaç kredileri, ticari krediler yönünden Rekabet Kurulu Kararı kapsamında olmadığını, bu hususun Danıştay … Dairesi ilamında da zımnen kabul edildiğini, dava konusu hesapların müvekkilinin … aleyhine tek delil olan Belge … tarihi olan … tarihinden önce açıldığını, dolayısıyla …’in hesap tarihinde rekabeti bozucu eylem içinde olmadığını, müvekkilinin … ile ilişkilendirilen Belge …’in … çalışanlarından sadır olmaması da dikkate alındığında, …’in ispat edilebilen herhangi bir haksız fiili olmadığından rekabeti bozucu eyleme taraf olmadığını, doktrinde ve Anayasa ile kabul edildiği üzere, Rekabet Kurulu ve İdare Mahkemesi kararlarının Adli Yargı Mahkemelerini bağlamayacağını, müvekkilinin …aleyhine tazminata hükmedilmesi ihtimalinde, 3 katı tazminata hükmedilmesi için gerekli unsurların oluşmadığını, talebin haksız fiil sorumluluğuna dayandığı dolayısıyla 1 yıllık zamanaşımı süresinin … tarihinde dolduğu, … Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğu, Rekabet Kurulu Kararı aleyhine yargı sürecinin devam ettiği diğer bir ifadeyle dava şartının eksik olduğunu belirterek sonuç olarak haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava: Tazminat davasıdır.
Davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde ve …/…/… tarihli celsedeki beyanında; … Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu, yetki itirazında bulunduklarını belirtmiş olup, taraflar arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesinde … Mahkemelerinin yetkili olacağı düzenlenmiş olup, HMK’nın 17.maddesi uyarınca tarafların tacir olması da dikkate alınarak … Mahkemelerinin münhasır yetkili mahkeme olup, genel mahkemelerin de yetkisi ayrıca sözleşmede kararlaştırılmamış olduğundan mahkememize davalı tarafça yapılan yetki itirazının yerinde olduğu anlaşılmakla, yetki itirazının kabulü ile dosyanın … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kesin yetkiye ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE,
Kararın kesinleştiği tarihten itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin talep etmesi halinde dosyanın yetkili İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
2-Taraflarca bu süre içinde istemde bulunulmaması halinde HMK 20/1-son ve 331/2 maddesi gereğince yapılacak işlemin mahkememizce DEĞERLENDİRİLMESİNE,
3-Harç ve yargılama giderlerinin yetkili mahkemece nazara alınmasına,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davcı tarafın yokluğunda HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 11/04/2018

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)