Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/612 E. 2019/68 K. 24.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/612 Esas
KARAR NO : 2019/68
DAVA : Tazminat (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/10/2017
KARAR TARİHİ : 24/01/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkilinin, davalı banka şubesinden … tarihinde …-TL ziraat kredisi çektiğini, kullanmış olduğu işbu kredi için banka tarafından rekabetin korunması hakkında kanunun 4. maddesi İhlal edilerek olması gerektiğinden daha fazla faiz oranıyla müvekkilinin geri ödeme yapmak zorunda bırakıldığını bilirkişi marifetiyle müvekkilinin zararının tespitini, müvekkilinin davalı tarafça rekabetin korunması kanununun 4. Maddesinin ihlali sebebiyle ödemek zorunda kaldığı yüksek faiz miktarı ile söz konusu ihlal gerçekleşmeseydi ödeyeceği faiz miktarı arasındaki farkın tespitini, zarar tarihi itibariyle işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; rekabetin ihlal edildiği konusunda henüz kesinleşmiş bir yargı kararının bulunmadığını, davacının tarımsal kredi kullandığını, devlet destekli sübvansiyonlu kredi olduğunu, diğer sektör kredilerine nazaran bu kredinin daha uygun oranlı olduğunu, banka tarım kredi kooperatifleri ve bakanlar kurulunca belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde kullandırıldığını, bu nedenlerle davacı tarafından açılan işbu davanın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davanın husumet yokluğundan reddini, süresinde açılmadığından zaman aşımından reddini, haksız ve yersiz açıldığından reddini talep etmiştir.
Dava; rekabet kurulu tarafından rekabetin korunması hakkındaki kanunun 4/57 ve 58. Maddeleri gereğince ihlal yaptığı iddia edilen bankaya karşı aynı kanunun 58. Maddesi uyarınca açılan tazminat davası olduğu anlaşıldı.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; Rekabet Kurulunun 08/03/2013 tarih 198-100 karar sayılı kararının kesinleşip kesinleşmediği, bu kararın davacı tarafından kullanılan kredileri kapsayıp kapsamadığı, bu karara dayanılarak davacı şirketin davalı bankadan tazminat talep edip edemeyeceği hususlarında olup ayrıca yetki ve husumet ve zamanaşımı hususları da ihtilaflıdır.
Davacının davalı bankadan kredi kullandığı hususu ihtilafsızdır.
Dosya içerisine , davacı vekili tarafından müşteri hesap ekstresi suretleri ibraz edilmiş, davalı bankadan kredi sözlemesi ve banka kayıtları ibraz edilmiş, rekabet kurumundan … sayılı kararlarının davalı banka yönünden hangi tür kredileri kapsadığı hususu sorulmuş , bilirkişiden rapor aldırılmıştır.
Bankacı bilirkişi … … havale tarihli dilekçesinde sonuç olarak; taraflar arasında … tarihli …-TL limitli olarak bağıtlanan … Sözleşmesi çerçevesinde taraflar arasında akdi ilişki kurulduğu, sözleşme eki kredi ödeme planı kapsamında davacının davalı bankanın … şubesince yıllık %5,20 akdi faizli, %3 komisyon oranı ve temerrüt halinde %20,8 geikme faizi uygulanmak üzere yılda bir 40.000,00.-TL geri ödemeli 175.000,00.-TL tutarında iyi … açıldığı ve kredinin … tarihinde 5.250,00.-TL peşin komisyon tahsil edilmek üzere kullandırıldığının dosya kapsamından anlaşıldığını, kredinin kullandırıldığı … taihinde yasal faizin yıllık %9 ve avans faizinin %27 olduğu dikkate alındığında davacının kullandığı kredi işleminde rekabet ihlaline dayalı olarak davacının uygulanan faiz oranı nedeniyle zararının söz konusu olmasının mümkün olmadığını, aksine kullandırılan krediye verilen sübvansiyonun tarım sektörüne destek ve tarımsal üretimin sürdürülebilirliğinin sağlanması amaçlı olduğunu, davacının kullandığı kredinin tarımsal nitelikli sübvansiyonlu kredi işleminde gerek faiz oranı ve gerekse faiz tahakkuk işleminin yıllık olarak yapılmasının kredi lehtarına ciddi bir avantaj sağladığını, bu durum karşısında Rekabet Kurulunun kararına dayanarak kredi kullanan davacının uğdadığını iddia ettiği zararın, soyut bilgilere dayandığı, ortada tespiti yapılabilecek nitelikte bir zarardan söz edilmesinin fiilen ve matematiksel olarak mümkün olmadığını belirttiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının davalı bankadan … tarihli … sözleşmesi kapsamında … tarihinde 175.000-TL’lik, yıllık %5,20 akdi faizli, 5 yıl vadeli, yılda bir 40.000-Tl geri ödemeli … kredisi kullandığı, bu kredinin … tarihinde resmi gazetede yayınlanan … karar sayılı Bakanlar Kurulu’nun “… Bankası A.ş. Ve … Kooperatiflerince Tarımsal Üretime Dair Düşük Faizli Yatırım Ve İşletme Kredisi Kullandırılmasına İlişkin Karar” kapsamında, ” Üreticilerin finansman ihtiyaçlarının uygun koşullarda karşılanması, tarımsal üretimin geliştirilmesi, verimliliğin ve kalitenin artırılması amacıyla … Bankası A.Ş. (Banka) ve … Kooperatifleri (…)’nin kredi kullandırımına ilişkin usul, esas ve kıstaslarına uygun olmak koşuluyla; bu Kararda belirtilen usul ve esaslar dikkate alınarak, gerçek ve/veya tüzel kişi üreticilere (kamu kurum ve kuruluşları hariç), Banka ve … tarafından …-… tarihleri arasında Bankaca uygulanmakta olan tarımsal kredi cari faiz oranlarından kredi konuları itibarıyla aşağıda belirtilen oranlarda indirim yapılmak suretiyle tarımsal kredi kullandırılabilir.” şeklindeki düzenlemeyle İyi Tarım Uygulamaları için %60 oranında indirim yapılması suretiyle kullandırılan kredi olduğu, bu oranların Bakanlar Kurulu Kararı ile belirlendiği anlaşılmıştır.
Banka ve TKK’nın bu Karar kapsamında açılan kredilerden doğacak gelir kayıplarının ise Bankanın cari tarımsal kredi faiz oranları ile kredi konuları itibarıyla uygulanan faiz oranları arasındaki fark esas alınarak hesaplanacağı ve kredilerin faiz tahakkuk tarihlerinde avans olarak Hazine Müsteşarlığınca ilgili yıl bütçelerine bu amaçla konulacak ödenekten karşılanacağı hususu da Bakanlar Kurulu Kararı ile düzenlenmiştir.
Rekabet Kurulu Kararı incelendiğinde zirai kredilere ilişkin bir tespitin yapılmadığı görülmektedir. Bakanlar Kurulu Kararı ile davaya konu kredinin kullandırılması yetkisi sadece davalı banka ile Tarım Kredi Kooperatiflerine verilmiştir. Bu bakımdan da ihlal kararı kapsamında olmadığı açıktır. Gerek kredinin sağladığı avantajlar, gerek devlet destekli olması ve ödeme şartları ve faiz oranları dikkate alındığında davacının davasının sübut bulmadığı sonuç ve kanaatine varılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 44,40.-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 31,40.-TL harcın mahsubu ile bakiye 13,00.-TL harcın davacıdan TAHSİLİ ile, hazineye gelir KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunana AAÜT uyarınca hesaplanan 1.000,00.-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ÖDENMESİNE,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, 6100 Sayılı HMK’nun 341/2 maddesi gereğince kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 24/01/2019

Katip …
E-imzalı

Hakim …
E-imzalı