Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/595 E. 2018/511 K. 03.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/595 Esas
KARAR NO : 2018/511
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 28/09/2017
KARAR TARİHİ : 03/07/2018

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; İç İşleri Bakanlığı Kontrolörlüğünün 20/01/2016 tarih ve 50/2, 119/2 sayılı kamu zararı tespit raporuna istinaden mal alınmadan, iş veya hizmet yaptırılmadan ödeme yapılması ve iş, mal veya hizmetin rayiç bedelinden daha yüksek fiyatla alınması veya yaptırılması fiilleri nedeniyle oluşan kamu zararının tahsili amacıyla bir kısım gerçek kişilerle davalı şirketi müştereken ve müteselsilen sorumlu tutarak … Asliye Hukuk Mahkemesinin …/… esas sayılı dosyasında açılan dava kapsamında verilen ara kararda davalı şirkete tebligat yapılamadığı, bu nedenle de anılan şirketin tüzel kişiliğinin ihyası hususunda başvuruda bulunulmasının istenildiğini, davalı şirketin TTK’nın geçici 7.maddesi uyarınca kendilerine yapılan tebligat ve ilana rağmen süresi içinde bildirimde bulunmadığından bahisle …tarihinde ticaret sicilinden resen terkinine karar verildiğinin anlaşıldığını belirterek, davalı şirketin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı …Şti eski yetkili müdürü …vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketin şu anda hukuken mevcut olmayıp taraf ehliyeti ve sıfatı da bulunmadığını, bu nedenle öncelikle usul açısından davanın reddi gerektiğini, Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre de alacaklı olduğunu iddia eden davacı taafça şirketin terkin edilmesinden önce başlatılmış herhangi bir icra takibi, alacak davası, tespiti vs bulunmadığını, bu nedenle davacı tarafın hukuken dava açmakta menfaati de bulunmadığını belirterek, davanın reddi gerektiğini bildirmiştir.
Davalı Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğü cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketin … sicil numarasında …/…/… tarihinde tescil edilmiş bulunduğunu, münfesih olmalarına ve sayılmalarına rağmen TTK’nın geçici 7.maddesi uyarınca Müdürlük tarafından kendilerine yapılan ihtar ve 15/05/2014 tarih – 8570 sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde yayımlanan ilana rağmen süresi içinde bildirimde bulunulmadığından dolayı şirket kaydının …/…/… tarihinde ticaret sicilinden resen terkin edildiğini, bu bağlamda tüzel kişiliği bulunmayan söz konusu şirketin davalı sıfatına haiz olarak iş bu davada taraf olarak gösterilmesinin mümkün bulunmadığını, mahkeme aksi kanaatte ise Ticaret Sicil Müdürlüğünün iş bu davada yasal hasım olarak bulunduğunu, bu nedenle yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi gerektiğini bildirmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ: Dosya içerisine; ihyası talep edilen …Şti’ne ait sicil dosyası getirtilmiş, ayrıca … Asliye Hukuk Mahkemesinin …/… Esas sayılı dava dosyası celp edilmiştir.
Dava; şirket tüzel kişiliğinin yeniden ihyası davasıdır.
Celp edilen ticaret sicil kayıtlarına göre; ihyası istenilen …Şti.’nin Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasında kayıtlı iken münfesih olmalarına ve sayılmalarına rağmen TTK’nın geçici 7. Maddesi uyarınca Ticaret Sicil Müdürlüğünce kendilerine yapılan ihtar ve ticaret sicil gazetesinde yayınlanan ilana rağmen süresi içerisinde bildirimde bulunmadığından, … tarihinde ticaret sicilinden re’sen terkin edilerek kaydının silindiği anlaşılmıştır.
Dosya içerisine celp edilen … Asliye Hukuk Mahkemesinin …/… Esas sayılı dava dosyasının incelenmesinde; davacı …tarafından davalı …Şti’nin de aralarında bulunduğu 3.kişi diğer davalılar aleyhinde …tarihinde tazminat davası açıldığı, davanın derdest olup yapılan yargılama sırasında davacı tarafa davalı şirket tüzel kişiliğinin ihyası için dava açılması konusunda kesin süre verildiği ve eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
6102 sayılı TTK’nın geçici 7. Maddesi uyarınca 01/07/2015 tarihine kadar sayılan hallere tespit edilen ya da bildirilen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılır. Madde hükmüne göre anonim şirketler 559 sayılı KHK gereğince sermayelerini öngörülen tutara çıkarmamış bulunmaları, 6102 sayılı TTK’nın yürürlük tarihinden önce veya 01/07/2015 tarihine kadar münfesih olmaları, aralıksız son 5 yıla ait olağan genel kurul toplantılarının yapılamaması, TTK’nın yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanılmış olmakla birlikte genel kurulun toplanamaması nedeniyle ara bilançoların ve kati bilançonun genel kurula tevdi edilemediği için ticaret sicilinden terkin edilememeleri sebebiyle re’sen terkin edilebilirler. Bu şirketler tasfiye memuru bildirdikleri takdirde maddede gösterilecek usulde tasfiye edilecek olup, ihtara rağmen tasfiye memuru bildirmeyen şirketlerin unvanı ise ticaret sicilinde re’sen silinir. Ancak sicilden kaydı silinen şirket alacaklıları ile hukuki menfaati bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren 5 yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilirler.
Tüm bu açıklanan nedenlerle ve dosya kapsamına göre; ihyası istenilen şirketin TTK’nın geçici 7. Maddesi uyarınca münfesih sayılmalarına rağmen, Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından yapılan ihtar ve ticaret sicil gazetesinde yayınlanan ilana rağmen süresinde bildirimde bulunulmadığından dolayı sicilden re’sen terkin edildiği, söz konusu şirketin aleyhinde açılan … Asliye Hukuk Mahkemesin in …/… Esas sırasında kayıtlı tazminat davasının bulunduğu, dolayısıyla 6102 sayılı TTK’nın geçici 7/15 maddesinde belirtilen şirket tüzel kişiliğinin yeniden ihyası için haklı nedenler bulunması koşulunun somut olayda gerçekleştiği anlaşılmakta olup, şirketin görülmekte olan dava dosyası ile sınırlı olmak üzere yeniden ihyası ile, şirkete tasfiye atanmasına karar vermek gerekmiş, her ne kadar sicilden resen terkin edilen şirket de davalı olarak gösterilmiş ise de, şirkete husumet düşmeyeceğinden onun hakkındaki davanın pasif husumet yokluğuna ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiş, davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün davada yasal hasım konumunda olması sebebiyle yapılan yargılama giderlerinin de davacı üzerinde bırakılmasına karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı …Şti yönünden davanın pasif husumet yokluğuna ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Davacı tarafça davalı Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğü yönünden açılan ihya davasının KABULÜ ile;
Antalya Ticaret Sicil Memurluğunun … sicil numarasında kayıtlı iken …/…/… tarihinde resen terkin edilen …Şti’ nin tüzel kişiliğinin … Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmekte olan …esas sayılı davanın görülüp sonuçlandırılması ve infazı işlemleri ile sınırlı olmak üzere TTK’ nın geçici 7/15 maddesi uyarınca yeniden İHYASINA,
Tasfiye memuru olarak yeminli mali müşavir …’ nun atanmasına,
Karar kesinleştiğinde Antalya Ticaret Siciline tesciline ve Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi ile ilanına,
Tasfiye memuruna aylık 1.000,00.-TL ücret takdirine, şirket hesabından karşılanmasına,
Tasfiye memurunun görevine kararın kesinleşmesine müteakip başlamasına,
3-Alınması gerekli 35,90.-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 31,40.-TL harcın mahsubu ile bakiye 4,50.-TL harcın davacıdan tahsili ile Hazine adına gelir KAYDINA,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, davacı vekili ile davalılardan …Şti vekilinin yüzlerine karşı, diğer davalı Ticaret Sicil Müdürlüğünün yokluğunda, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 03/07/2018

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)