Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/587 E. 2019/114 K. 12.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/587 Esas
KARAR NO : 2019/114
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/09/2017
KARAR TARİHİ : 12/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket ile davalı şirket arasında ticari ilişki mevcut olup bir kısım malların davalıya teslim edildiğini, teslim edilen mallar karşılığı düzenlenen faturaların karşı tarafa teslim edildiğini, 58.730,73.-TL alacığın vadesi gelmesine rağmen ödenmemesi üzerine Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, davalının zaman kazanmaya yönelik olarak ve kötüniyetli yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, %20′ den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; işbu davanın İstanbul Adliyelerinde görülmesi gerektiğini, davacının düzenlediği fatura üzerindeki cari hesap bakiyesi tutarı ile mahkemeye ibraz ettiği cari hesap bakiyesinin çeliştiğini, davacı şirketin ticari ilişkinin başında 1.000,00.-TL aldığını, bunu eski bakiyeye düşmediğini, davacının iddia ettiği dönemle ilgili müvekkil şirketin davacıya borcu olmadığını, haksız ve mesnetsiz davının reddini, davacının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; faturaya dayalı cari hesap alacağına binaen başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Uyuşmazlık; Antalya İcra Dairesinin yetkili olup olmadığı, takip tarihi itibariyle davacının alacaklı olup olmadığı hususlarındadır.
Takip ve davanın satış sözleşmesine dayandığı, bu sözleşmelerde satıcının borcunun malı teslim etmek alıcının ise bedelini ödemek olduğu, davaya konu alacağın da para borçlarından olup; davacı alacaklının ikametgah mahkemesi yetkili mahkemeler arasında bulunduğundan HMK 10 TBK 89. Md. Uyarınca icra dairesinin yetkisine yönelik itirazları reddedilmiştir.
Dosya içerisine; davacı vekili tarafından cari hesap ekstreleri, irsaliyeli faturalar sunulmuş, Antalya … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası celp edilmiş, tarafların ticari defter ve belgeleri incelettirilip bilirkişi raporu aldırılmıştır.
Antalya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafça borçlu davalı aleyhinde cari hesap ekstresi ve … nolu irsaliyeli faturaya istinaden, 58.730,73.-TL asıl alacaktan dolayı ilamsız icra takibine girişildiği, ödeme emrinin borçluya tebliğ edilmesi üzerine süresinde borçlu vekili tarafından icra dairesine verilen itiraz dilekçesiyle borcun tamamına itiraz edilerek takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Taraf vekilleri müvekkillerinin ticari kayıt ve defterlerinin yerinde incelenmesini talep etmişlerdir.
Davacı tarafın ticari defter ve belgeleri bilirkişi tarafından incelenmiş, Bilirkişi Mali Müşavir …’in … havale Tarihli raporunda sonuç olarak; Davacı tarafın ticari defterleri ve dava dosyası kapsamına göre, davacı şirketin davalı şirkete mal satılması şeklinde taraflar arasında ticari bir ilişkinin mevcut olduğu ve bu ticari ilişkiye istinadene takip tarihi itibariyle davacı şirketin bakiye 58.730,73TL tutarında davalı şirketten alacağının olduğu, davacı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olup da davalı tarafın dava dosyasına sunduğu cari hesap ekstresinde kayıtlı olmayan belirtilen faturaların davalı şirkete teslim edilip edilmediği hususunun davalı şirketin ticari defterleri üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesinden sonra netlik kazanacağı kanaat ve sonucuna varıldığı beyan edilmiştir.
Davalı tarafın şirket merkezinin bulunduğu … Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak davalı tarafın ticari defter ve belgelerinin yerinde incelenmesi talep edilmiş, Talimat mahkemesinden aldırılan, bilirkişi mali müşavir … tarafından düzenlenen … tarihli raporda sonuç olarak; Davalı şirkete gerek mail yolu ile gerekse telefon ile aranarak ticari defterlerin incelenmesi gerektiği yönünde bilgilendirmeler yapılmış olmasına rağmen davalı yan tarafından … tarihine kadar …-… yılları ticari defterlerini hazır olduğu ile ilgili taraflarına bilgi verilmediğinden davalı yana ait ticari defterler üzerinde inceleme yapılamadığı beyan edilmiştir.
Mahkeme, ticari davalarda, tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 2016/4087 esas, 2017/261 karar sayılı içtihadından da açıklandığı şekilde, ticari davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasada delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK 220/3. madde gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’ndaki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacağı belirtilmektedir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında faturalı cari hesap ilişkisinin bulunduğu, bu ilişki kapsamında davacının cari hesaptan kaynaklı bakiye alacağı olduğu iddiasıyla davalı hakkında başlattığı icra takibinin davalının itirazı üzerine durduğu ve eldeki itirazın iptali davasının ikame edildiği, mal teslimine ilişkin itirazları olmayan davalının savunmalarında davacının cari hesaplarının düzgün tutulmadığına, ödeme vs. Hususlarının gerçeği yansıtmadığına dayanarak takibe konu borcun olmadığının tarafların ticari defterlerinin incelenmesiyle ortaya çıkacağını belirttiği, mahkememizce taraf vekillerinin talepleri doğrultusunda tarafların ticari defterlerinin bulundukları yerde yerinde incelenmesine dair karar verildiği, davacının yerinde incelenen ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğunun ve takip tarihi itibari ile davacının bakiye 58.730,73TL tutarında davalı şirketten alacaklı olduğunun tespit edildiği, davalı tarafın defterlerinin incelenmesi için şirket adresinin bulunduğu mahal itibari ile talimat yazıldığı, talimat mahkemesince dosyanın bilirkişiye tevdi edildiği bilirkişinin davalı şirketle temasa geçtiği ancak bilirkişiye defter ve belge ibrazı yapılmadığı için davalının ticari defter ve belgelerinin incelenemediği, davalının mal teslimine ilişkin açıkça bir inkarının da savunmalarında yer almadığı, bu durumda yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler ve içtihatlar gereği, defter ibrazından kaçınan davalı karşısında davacının usulüne uygun tutulan defterlerinin davacı lehine delil teşkil ettiği, bu şekilde davacının iddialarını ispat ettiği sonuç ve kanaatine varılmakla davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
davalının Antalya …İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden DEVAMINA,
58.730,73.-TL asıl alacağın %20′ si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
2-Alınması gerekli 4.011,90.-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 709,33-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.302,56.-TL harcın davalıdan TAHSİLİ ile hazineye gelir KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan (davetiye, müzekkere, bilirkişi gideri ve harç olmak üzere) toplam 1.748,23.-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
4-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunana AAÜT uyarınca hesaplanan 6.810,40.-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
6-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 12/02/2019

Katip …
E-imzalı

Hakim …
E-imzalı