Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/549 E. 2018/612 K. 27.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/549 Esas
KARAR NO : 2018/612
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/09/2017
KARAR TARİHİ : 27/09/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davalının müvekkilden …/…/… tarihinde … sayılı fatura ile mal satın aldığını, işbu fatura karşılığında müvekkilin PVC doğrama satışı gerçekleştirdiğini, fatura içeriği malların …’ e teslim edildiğini, davalının bir ödeme yapmaması üzerine .. İcra Müdürlüğünün …/… E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, icra takibine ve borca itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, itirazın iptali ile takibin devamına, %20′ den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davaya konu icra takibine dayanak borcunun bulunmadığını, taraflar arasında ticari bir ilişkinin de mevcut olmadığını, müvekkil şirketçe de malların teslim alınmadığını, davacının malı teslim ettiğini iddia ettiği İsmail isimli kişinin faturanın düzenlenme tarihinden çok sonra işe başladığını, davanın reddini, kötüniyet tazminatın hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya içerisine, taraflarca irsaliyeli fatura suretleri ibraz edilmiş, … İcra Dairesinin …/… sayılı icra dosyası celp edilmiş, bilirkişiden rapor aldırılmıştır.
Dava; faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; …tarih … seri nolu fatura nedeniyle taraflar arasında ticari ilişki olup olmadığı, fatura muhteviyatının davalıya teslim edilip edilmediği hususlarındadır
… İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas takip sayılı dosyasının incelenmesinde; 7.200,28-TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek %9 oranında avans faizi ile birlikte tahsili için icra takibine geçildiği, davalı borçluya ödeme emrinin …/…/… tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun …/…/… tarihli dilekçeyle borca itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. (HMK 222/1) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Taraflar tacir olup, delil olarak ticari defterlere dayanıldığından ve yukarıda açıklanan HMK’nın 222. Maddesi gereğice, tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış mali müşavir bilirkişi …tarafından ibraz edilen …/…/… tarihindeki bilirkişi raporunda sonuç olarak; davacı şirkete ait FORM BS beyannamesi üzerinde yapılan incelemelerde, davacı şirketin davaya konu icra takibine dayanak ettiği …/…/… tarihli … sıra nolu 7.200,38.-TL tutarındaki faturayı davalı şirket adına düzenlediğini bağlı olduğu vergi dairesine beyan ettiğinin anlaşıldığını, davacı tarafın ticari defterlerine gire, taraflar arasında ticari br ilişkinin mevcut olduğu, dava ve takip konusu edilen faturaya istinaden takip tarihi itibariyle davacı şirketin 7.200,38.-TL tutarında davalı şirketten alacağının kayıtlı olduğu, davalı şirketin ticari defterlerinde dava konusu alacağın dayanağı olan …/…/… tarihli … sıra nolu, 7.200,38.-TL tutarındaki faturanın kayıtlı olmadığı, bu nedenle de davalının ticari defterlerine göre dava konusu alacağın dayanağı olan faturaya istinaden davalı şirketin bir borcunun kayıtlı olmadığı, davacı şirketin, dava konusu alacağın dayanağı olan fatura ve muhteviyatı malların davalı şirkete teslim edildiğini somut belgelerle ispatlamakla mükellef olduğu sonuç ve kanaatine varıldığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasında fatura muhteviyatı malın davalıya teslim edilip edilmediği hususu ihtilaflı olup davalı taraf teslim alınmadığını, malın başka firmalardan alınıp başka bir kişiyle yapılan sözleşmeyle yaptırıldığını iddia etmiş ve buna ilişkin delillerini mahkememize bildirmiştir. TBK’nın 207. Maddesinde düzenlenen satış sözleşmesi düzenlenmiştir. Anılı maddeye göre satış sözleşmesi, satıcının, satılanın zilyetlik ve mülkiyetini alıcıya devretme, alıcının ise buna karşılık bir bedel ödeme borcunu üstlendiği sözleşmedir. Sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça veya aksine bir âdet bulunmadıkça, satıcı ve alıcı borçlarını aynı anda ifa etmekle yükümlüdürler. Durum ve koşullara göre belirlenmesi mümkün olan bedel, kararlaştırılmış bedel hükmündedir. Bu kapsamda davacının fatura muhteviyatı malları teslim ettiğini usulüne uygun delillerle ispat etmesi gerektiği anlaşılmıştır (Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/13560 esas, , 2017/6141 karar, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/19321 esas, 2015/7381 karar sayılı ilamları). Davacının dava dilekçesinde bildirdiği delilleri toplanmış, tarafların defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, davalının bağlı bulunduğu vergi dairesinden BA formlarında davaya konu faturanın bildirilip bildirilmediği sorulmuştur. Davacının incelene ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu ve faturanın ticari defterlere kayıt edildiği, BS formu ile de vergi dairesine bildirildiği görülmüştür. Diper tarafatan davalının da incelenen ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, davaya konu olan faturanın defterlerinde kayıtlı olmadığı gibi vergi dairesine BA formu ile de bildirilmediği anlaşılmıştır. Bu durumda her iki tarafın defterleri de usulüne uygun tutulduğundan defter incelemesinden davacı lehine bir sonuç çıkmamıştır. Davacı, dava dilekçesinde gösterdiği delilleri arasında tanık deliline dayanmamış, ön inceleme duruşmasında verilen süre içerisinde de ayrıca bir tanık ve delil listesi bildirmemiştir. Davalı taraf da ispat yükünü yer değiştirecek bir savunmada bulunmamıştır. Bu gerekçelerle, ispat külfetinin davacı tarafta olduğu, davacının, kendi delilleri arasında bulunmayan davalı tarafın delil listesinde dayandığı tanığının dinlenilmesi isteminin yerinde olmadığı anlaşılmakla bu yöndeki talebi uygun görülmemiştir. Davacı taraf açıkça yemin deliline de dayanmadığından davacının davasını ispat edemediği ancak davasını ispat edemeyen davacının takipte kötü niyetli olduğunu gösterir herhangi bir delil de bulunamadığı anlaşılmakla davanın ve kötü niyet tazminatı taleplerinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
Davacının takipte kötü niyetli olduğu sabit olduğu sabit olmadığından, davalının kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
2-Alınması gerekli 35,90.-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 122,97.-TL harcın mahsubu ile bakiye 87,07.-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
5-Davalı vekille temsil olunduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 2.180,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ÖDENMESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 27/09/2018

Katip …
E-imzalı

Hakim …
E-imzalı