Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/543 E. 2019/368 K. 09.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/543 Esas
KARAR NO : 2019/368
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/09/2017
KARAR TARİHİ : 09/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle müvekkilinin davalıya yapmış olduğu işler karşılığında fatura keserek davalıya kargo aracılığıyla gönderdiğini, davalıya faturaların tebliğ edilmiş olmasına rağmen borcunu ödemediğini, bu nedenle davalı aleyhine Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının takibe konu 4 adet faturadan üçü için olan borcunu ve ferilerini kabul ederek icra müdürlüğüne ödeme yapmışsa da, … tarih, … nolu …-TL bedelli faturayı kabul etmediğini beyanla takibe kısmi itirazda bulunduğunu, icra takibinin durdurulmasına karar verildiğini, davalının yaptığı itirazın haksız ve kötüniyetli olduğunu beyan etmekle, icra takibine yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, talep edilen miktar yönünden %20’den az olmaması üzerine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya dava dilekçesinin tebliğ edildiği, davalının cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
Dava; fatura nedeniyle açılan icra takibine yapılan kısmi itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; … tarih … nolu 17.606,78-TL bedelli faturadan dolayı davalının davacıya borçlu olup olmadığı hususundadır.
Dosya içerisine davacı vekili tarafından, fatura, servis formu, sipariş forum suretleri ibraz edilmiş, vergi dairesinden vergi beyannameleri getirtilmiş, Antalya … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası celp edilmiş, tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor aldırılmıştır.
Antalya … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı davacı … Şti tarafından borçlu davalı … Şti aleyhine, … nolu 17.606,78.-TL bedelli, … nolu 1655,54.-TL bedelli, … no.lu 531,00.-TL bedelli ve … no.lu 2.101,82.-TL bedelli faturalara dayanak olarak 21.895,14.-TL bakiye fatura alacağının tahsili için icra takibine girişildiği, davalı şirket yetkilisinin … nolu 17.606,78.-TL fatura tutarına itiraz ettiği takibin durduğu anlaşılmıştır.
… Dairesinden gelen müzekkere cevabında, davalı … Şti’ nin … tarih ve … nolu, 17.606,78.-TL bedelli faturayı … yılı BA formunda göstermediği, … yılı … ayı BA formunda da beyan etmediğinin belirtildiği anlaşılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere de dayanıldığından tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, mali müşavir bilirkişi … tarafından ibraz edilen … havale tarihli raporda sonuç olarak; taraflar arasında ticari bir ilişkinin bulunduğu, takip konusu alacağın dayanağı … tarihli … no.lu, …-TLbedelli fatura dışındaki …-TL tutarındaki 3 adet faturanın ve muhteviyatı malların davalı şirkete teslim edildiği, davalının ticari defterlerine göre, dava konusu alacağın dayanağı olan faturalara istinaden takip tarihi itibariyle davalı şirketin bakiye …-TL tutarında davacı şirkete borcunun olduğu, bu borcun takip tarihinden sonra icra takip dosyasına ferileri ile birlikte ödendiği ve bu nedenle bu faturaların borcu nedeniyle taraflar arasında bir çelişkinin kalmadığı,
Davacı ticari defterlerine göre, dava konusu alacağın dayanağı olan faturalara istinaden takip tarihi itibariyle davacı şirketin bakiye …-TL tutarında davalı şirketten alacağının bulunduğu, bu alacağın …-TL ‘ lik kısmını takip tarihinden sonra tahsil ettiği ve davacı şirketin bakiye …-TL tutarında davalı şirketten alacağının kaldığının kayıtlı olduğu,
Davacı şirketin ticari defterlerinde davalı şirketten alacaklı olmasına neden olan takip konusu olan … tarihli … nolu …-TL bedelli fatura muhteviyatında mal ve hizmetlerin davalı adına … isim ve imzasına teslim edildiği, ancak ilgili …’ in davalı şirketin çalışanı olduğu ile ilgili olarak dava dosyasında tevsik edici bilginin bulunmadığının belirtildiği anlaşılmıştır.
Davalı şirket yetkilisinin … tarihli celsede isticvaben beyanları alınmış, şirket yetkilisi … beyanında ; ” ben davalı şirketi … yılının … ayında devraldım. Şirketi bana önceki Sahibi … devretti. Onun anlattığı bilgiye göre bizim sadece davacı şirkete üç faturadan kaynaklı borcumuz varmış. 10.000,00.-TL’ lik bir iş yapılıp bedelinin ödendiği söylendi. Söz konusu iş makinesi de yine benim devralmamdan önce dava dışı birine satılıp teslim edilmiş. Ben bu iş makinesini hiç görmedim. Bu şirket ihalelere vs. girdiği için SGK’ lı olmayan işçi çalıştıramaz ve çalıştırmamaktadır. Ben devraldığımda … diye biri çalışmıyordu. Yaptığım araştırmaya göre de böyle biri çalışmamış. Çalışmış olsa SGK kaydı olurdu. Bana gösterdiğiniz servis formu altındaki imzayı tanımıyorum zaten o tarihte şirkette değildim. Ayrıca yine bana göstermiş olduğunuz sosyal medya görüntülerindeki paylaşımları da bilmiyorum, elimizde iş olduğu zaman dışarıdan operatör kiralarız. …’ in de kiralık operatör olup olmadığını bilmiyorum. Ayrıca diğer servis formlarında ismini okuduğunuz … isimli kişiyi de bilmiyorum ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığı … … tarihli celsede; ” ben kepçe operatörü olarak görev yapıyorum. Yevmiyeli olarak çalışıyorum herkesin de makinesini alıp götürüp tamir ettiriyorum. Ben sorduğunuz tarihlerde …’ da çalışıyordum. … ile hiç çalışmadım. … ile …’ nın aynı şirket olup olmadığını bilmiyorum. Ben …’ dan sigortalı görünüyordum ve …’ dan maaşımı alıyordum. Hafta sonları da kendime iş alıp yevmiyeli çalışıyordum. … Makineye de birçok defa tamirata gitmişliğim vardır. Bana göstermiş olduğunuz … tarihli servis formunu hatırlamıyorum. Bunlar ilgili bir bilgim yoktur. Benimle alakalı değil ben ismimi resmi evraka normal hali ile yazarım. … sadece gayriresmi olarak kullandığım isimdir. İmza da benim imzama benziyor. Ancak net bir şey söyleyemem .Daha önce de … Makine ile yapılan iş konusunda anlaşılamadığı durumlar olmuştu. Faturalar şişirilmişti. Hatta beni de suçlayıcı beyanda bulunmuşlardı. Bu nedenle artık ben makinaları onlara götürmemeye başlamıştım ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Satış sözleşmesi Türk Borçlar Kanununun 207 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Anılan hükümlere göre satım, satıcının satılanın zilyetlik ve mülkiyetini alıcıya devretme, alıcının ise buna karşılık bir bedel ödeme borcunu üstlendiği sözleşme olarak tanımlanmıştır. Satım sözleşmesinin geçerli olabilmesi için icap ve kabul iradelerinin birleşmesi gerekli ve yeterlidir. Sözleşmenin yazılı yapılması geçerlilik için şart değildir. Yazılı yapılması ispat bakımından önem taşımaktadır. Buna göre, sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça ve aksine bir adet bulunmadıkça, satıcı ve alıcı borçlarını aynı anda ifa etmekle yükümlüdürler. Karşılıklı edimlerin ifasında, satıcı malı teslim ettiğini önce kanıtlamalıdır. Bu ispatlandığında bedelin alıcı tarafından alıcı tarafından ödendiği ispatlanmalıdır. 6100 sayılı HMK’nın 190/1 maddesi gereğince ispat yükü, özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Yine aynı Yasa’nın 200/1 maddesi gereğince eldeki davanın değer ve miktar itibariyle yazılı belgeyle ispat edilmesi gerekmektedir.
Malın tesliminin satıcı tarafından kanıtlanması gerekir. Faturanın sadece satıcının ticari defterlerinde kayıtlı olması malın teslimi için karine teşkil etmez (19 HD’nin 2014/14716 K sayılı kararı).
Tüm açıklanan hususlar ve dosya kapsamına göre davacı alacaklının davalı borçlu hakkında faturalara dayalı icra takibi başlattığı, davalı borçlunun dava konusu edilen … tarihli … nolu 17.606,78.-TL bedelli fatura haricinde kalan fatura borcunu kabul ettiği, adı geçen fatura muhteviyatı mal ve hizmetin alınmadığını belirterek bu fatura yönünden takibe itiraz ettiği, itirazın iptali için eldeki davanın ikame edildiği, tacir olan tarafların ticari defter ve belgelerinin incelendiği, her iki tarafın ticari defterlerinin de usulüne uygun tutulmuş olmasına rağmen davacının defterlerinde kayıtlı olan … tarihli … nolu 17.606,78.-TL bedelli faturanın davalının defterlerinde kayıtlı olmadığı, davalının ilgili döneme ilişkin vergi dairesine beyan edilen BA formlarında da bu faturanın yer almadığı, bu nedenle fatura muhteviyatının teslimine yönelik ispat külfetinin davacı alacaklı üzerinde olduğu, davalı şirket yetkilisinin fatura ile ilgili isticvabında, o dönemde şirket yetkilisi olmadığını ve devir alandan aldığı bilgiye göre kabul edilen faturalar dışında borçları olmadığını bildiğini beyan ettiği, mal teslimine ilişkin hususun dava miktarı da birlikte değerlendirildiğinde 6100 sayılı HMK’nun 200/1. maddesi gereğince aynı kuvvet ve mahiyette yazılı bir belge ile ispatlanması gerektiği, bu nedenle tanık da dinletilemeyeceği, kaldı ki davacı tanığının mal /hizmet teslimine ilişkin kesin bir bilgisi bulunmadığı gibi davacıya kesin delillerden olan ve dava dilekçesinde belirttiği “yemin” deliline dayanıp dayanmayacağı hususu hatırlatılmasına rağmen dayanmayacağını beyan etmiş olup kısmi itiraza konu olan … tarihli … nolu 17.606,78.-TL bedelli fatura muhteviyatının davalıya teslim edildiği ispat edilmediğinden davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 44,40.-TL nispi karar ve ilam harcının peşin alınan 300,68.-TL harçtan mahsubu ile fazladan yatırılan 256,28.-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 09/05/2019

Katip …
E-imzalı

Hakim …
E-imzalı