Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/528 E. 2018/35 K. 18.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/528 Esas
KARAR NO : 2018/35
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 29/08/2017
KARAR TARİHİ : 18/01/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili bankanın … Şubesinden davalı tarafın kredi kartı için başvuruda bulunduğunu, bunun üzerine kendisine kredi kartı verildiğini, davalı tarafın bu kredi kartını kullandığını ancak ödemesi gereken sürede borcunu ödemediğini, bunun üzerine noterlik aracılığıyla davalıya ihtarnamenin gönderildiğini, ihtarnamenin tebliğine rağmen borcun ödenmemesi üzerine davalı aleyhinde Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının kötü niyetli olarak icra takibine itiraz etmesine üzerine takibin durdurulmasına karar verildiğini beyan etmekle davanın kabulüne icra takibine yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, itiraz olunan alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir
Davalı cevap dilekçesinde özetle; İcra dairesine yaptığı itirazlarını aynen tekrar ettiğini, davacı bankadan almış olduğu 5.000,00-TL limitli kredi kartına istinaden … tarihinde 400,00-TL, … tarihinde 647,00-TL, … tarihinde 495,00-TL, … tarİhinde 495,00-TL, … tarihinde 494,00-TL ödediğini bu durumun resmi banka makbuzlarında sabit olduğunu, bu nedenle dosyada bulunan borcun tutarıyla ilgili itiraz ettiğini beyan etmiştir.
Dava; kredi kartından kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Antalya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklı … Bankası A.Ş. tarafından borçlu davalı aleyhinde kredi kartı borcundan dolayı 5.178,94.-TL asıl alacak, 4,29.-TL faiz olmak üzere toplam 5.183,23.-TL alacak üzerinden ilamsız icra takibine girişildiği, ödeme emrinin borçluya tebliği üzerine süresinde borçlu tarafça icra dairesine verilen itiraz dilekçesiyle asıl alacağa bir itirazda bulunulmayıp, işlemiş ve işleyecek faiz yönünden itirazda bulunması üzerine takibin kısmen durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Öncelikle görev yönünden dosyanın incelenmesi gerekmektedir. Benzer bir dava Yargıtay 20. Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 2017/10269 esas, 2017/10667 karar sayılı ilamından da değerlendirilmiştir.
01.03.2006 tarihinde yürürlüğe giren 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’nun 44/1. maddesinde, “tüketici olan kart hamili” tarafından açılacak davalarda 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 22 ve 23. maddelerinin uygulanacağını ve dolayısı ile tüketici mahkemelerinin görevli olacağı, İkinci fıkrasında ise “kart çıkaran kuruluşlar” tarafından kart hamili aleyhine açılacak davalar yönünden 1086 sayılı HUMK’nın (6100 sayılı HMK’nın 447/2. maddesinde, başka kanunların HUMK’ya yaptığı atıfların HMK’ya yapılmış sayılacağı belirtildiğinden 01.10.2011 tarihinden itibaren bu atıf HMK olarak anlaşılmalıdır) görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanacağı belirtilmektedir. Aynı Kanunun 43. maddesinde ise, “tacirlere verilen kurumsal kredi kartları hakkında” 44. madde hükümlerinin uygulanmayacağı belirtilerek ana kurala istisna getirilmiştir.
Ancak, 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/1-(k) maddesinde, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiler “tüketici”; 3/1-(l) maddesinde ise, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemler “tüketici işlemi” olarak kabul edilmiş ve Tüketici Kanununun kapsamı esaslı şekilde genişletilmiştir. Aynı Kanunun 73/1. maddesinde “tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda” tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilirken; 83/2. maddesinde de “taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez” hükmüne yer verilmiştir. Kanunun Geçici-1/1. maddesinde ise “bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış olan” davaların “açıldıkları mahkemelerde görülmeye devam” edeceği belirtildiğinden, 28.05.2014 tarihinden önce açılmış davalar yönünden 5464 sayılı Kanunun 44. maddesindeki görev hükümleri geçerli olmaya devam edecektir. 6502 sayılı Kanun, kart hamili ya da kartı veren kuruluş gibi bir ayrıma gitmeksizin bütün bankacılık işlemlerini (m. 3/1-k kapsamına girmeyen tacirler hariç olmak üzere) kanun kapsamına aldığı ve 83/2. maddesi hükmü karşısında diğer kanunlardaki görev kuralları bu kanun kapsamına giren uyuşmazlıklarda uygulanmayacağı için, 6502 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra açılan davalarda görevli mahkeme, tüketici mahkemeleri olacaktır.
Somut olayda uyuşmazlık, banka kredi kartı sözleşmesinden kaynaklanmakta olup; dava, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra 29/08/2017 tarihinde açılmıştır. Davalı, tacir olmayıp 6502 sayılı Kanunun 3/1-k maddesi uyarınca tüketicidir. Bu haliyle uyuşmazlığın, anılan Kanunun 73/1 ve 83/2. maddeleri uyarınca bu davaya bakmakla görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğu nazara alınarak, göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK’nın 114/1-c ve 115/2.m.uyarınca davanın usulden reddi ile mahkememizin görevsizliğine ve kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde dosyanın görevli … Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK’nın 114/1-c ve 115/2.mad.uyarınca usulden REDDİNE,
2-Davaya bakmaya … Nöbetçi Tüketici Mahkemesinin görevli OLDUĞUNA,
3-Kararın kesinleştiği tarihten itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin talep etmesi halinde dosyanın davaya bakmakla görevli … Nöbetçi Tüketici Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Taraflarca bu süre içinde istemde bulunulmaması halinde HMK 20/1-son ve 331/2 maddesi gereğince yapılacak işlemin mahkememizce DEĞERLENDİRİLMESİNE,
5-Dosyanın süresinde görevli mahkemeye aktarılması durumunda harç ve yargılama giderinin HMK’nın 331/2. Maddesi gereğince görevli mahkemece nazara ALINMASINA,
Dair, davalı asilin yüzüne karşı davacı vekilinin yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 18/01/2018

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)