Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/503 Esas
KARAR NO : 2018/425
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 17/08/2017
KARAR TARİHİ : 04/06/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı borçlu şirket arasında ticari ilişki mevcut olup, bu ilişki gereği bir kısım malların davalıya teslim edildiğini, teslim edilen edilen iş bu malların karşılığı faturalar düzenlenerek karşı tarafa teslim edildiğini, müvekkili şirketin bu ilişkiden kaynaklı cari hesap ekstresinde de belirtildiği üzere 19.225,37.-TL alacağının vadesi gelmesine rağmen ödenmediğini, davalı borçluya bu borcun ödenmesi hususunda birçok kez sözlü uyarıda bulunulduğunu, buna rağmen borçlunun borcunu ödemekten kaçındığını, alacağın tahsili amacıyla … İcra Müdürlüğünü …Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı tarafça itiraz edilmesi üzerine takibin durdurulduğunu, davalı borçlunun itirazlarının haksız ve yersiz olduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına ve alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı adına usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen davalı davaya cevap vermediği gibi duruşmalara da katılmamıştır.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ: Dosya içerisine; cari hesap ekstresi, irsaliyeli faturalar sunulmuş, … İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı takip dosyası celp edilmiş, mali müşavir bilirkişiden ayrıntılı rapor aldırılmıştır.
Dava; cari hesap şeklinde yürüyen cari satım akdinden kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali davasıdır.
… İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafça borçlu davalı aleyhinde irsaliyeli faturalardan dolayı 19.225,37.-TL alacaktan dolayı ilamsız icra takibine girişildiği, ödeme emrinin borçluya tebliği üzerine süresinde davalı borçlu şirket yetkilisi tarafından icra dairesine verilen itiraz dilekçesi ile icra dairesinin yetkisine ve borcun tamamına itiraz edilerek takibin durdurulduğu ve yasal 1 yıllık süresi içerisinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davalının icra dairesinin yetkisine yönelik itirazının; TBK’nın 89. Maddesi uyarınca alacaklının ikametgahının Antalya oluşu gözetilerek reddine karar verilmiştir.
Davalı borçlu şirket yetkilisi takip dosyasında borca itiraz dilekçesinde akdi ilişkiye açıkça karşı koymayarak akdi ilişkiyi benimseyerek, alacaklıya ödeme emrinde gösterildiği kadar borcunun olmadığını bildirmek suretiyle, taraflar arasında akdi ilişkinin varlığının ihtilafsız olduğu mahkememizce değerlendirilmiştir.
Taraflar arasında akdi ilişkinin varlığı ihtilafsız olup, uyuşmazlık; icra takip tarihi itibariyle davacının ticari satım akdinden dolayı davalıdan alacaklı bulunup bulunmadığı hususuna ilişkindir. Davada olayların ileri sürülüş biçimine göre ispat yükü davacı taraf üzerinde olup, davacının varlığı ihtilafsız olan cari hesap şeklinde yürüyen ticari satım akdi uyarınca faturaların bu akdi ilişki nedeniyle düzenlendiğini, ayrıca fatura içeriğindeki malların davalıya teslim edildiğini ve faturanın karşı tarafa tebliğ edildiğini usulüne uygun delillerle ispatlaması gereklidir.
Davalının ticari defter ve kayıtlarının mali müşavir bilirkişiye incelettirilerek rapor aldırılması bakımından … Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmış, davalı şirket adına meşruhatlı davetiyenin usulüne uygun tebliğ edilmesine rağmen davalı taraf verilen kesin süre içerisinde ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmeyerek, defter ibrazından kaçınmıştır.
Davacı tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinde mali müşavir bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılarak rapor aldırılmış, Bilirkişi … … tarafından düzenlenen… havale tarihli rapora göre; davacının inceleme konusu olan …, …, … ve … yılı ticari defter kayıtlarının incelenmesinde, … yılı ticari defterlerinin noter açılış ve kapanış tasdiklerinin yapıldığı, …, … ve … yılı ticari defterlerini elektronik defter ortamında tutulduğu ve dava konusu olayların dönemi olan …, … ve … yılı defterlerinin e-defter beratlarının sürelerinde alındığının tespit edildiğini, bu bilgilere göre davacının inceleme konusu olan defterlerinin usulüne uygun tutulduğunun anlaşıldığını, yapılan tespitlere göre davacı defterlerinde dava konusu alacağın dayanağı olarak toplam 50.866,62.-TL tutarındaki faturaların davalı adına borç kaydedildiği, karşılığında 31.641,25.-TL tutarında tahsilat yapıldığı, dolayısıyla da dava konusu alacağın dayanağı olan faturalara istinaden takip tarihi itibariyle davacı şirketin bakiye 19.225,37.-TL tutarında davalıdan alacaklı olduğunun görüldüğünü, dava konusu alacağın dayanağı olan faturalar ve muhteviyatı malların davalı şirkete teslim edildiği ile ilgili olarak dava dosyasına tevsik edici bir belge ibraz edilmediğinin görüldüğünü, bu hususun mahkemenin takdirinde olduğu yönünde görüş ve kanaatte bulunulduğu anlaşılmıştır.
Davacı taraf dava dilekçesinde sevk irsaliyelerine de delil olarak dayanmış ise de, verilen iki haftalık kesin süreye rağmen sevk irsaliyelerini dava dosyasına sunmamış, ayrıca davacı taraf açıkça yemin deliline de dayanmamıştır.
Her ne kadar davacı tarafın incelenen ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu anlaşılmakta ise de, davaya konu alacağın dayanağı olan faturalar ve muhteviyatı malların davalı şirkete teslim edildiği ile ilgili olarak dava dosyasına tevsik edici bir belge sunulmamıştır. Taraflar arasındaki ilişkinin satım akdi oluşu da göz önüne alındığında, davacının incelenen defter ve kayıtlarının tek başına usulüne uygun tutulmuş olmasının alacağın varlığını ispat için yeterli olmadığı değerlendirilmiştir. Zira, malların karşı tarafa teslim edildiğinin de tevsik edici belgelerle ispatlanması gereklidir. Dava konusu olayda davacı taraf usulüne uygun olarak cari ilişkiye konu fatura içeriğindeki malları davalıya teslim ettiğini usulüne uygun delillerle ispatlayamamıştır.
Tüm bu açıklanan nedenlerle ve dosya kapsamına göre; davacı taraf davalı aleyhinde cari hesap şeklinde yürüyen ticari satım akdine dayalı olarak ilamsız icra takibine girişmiş ve borca itiraz edilmesi üzerine eldeki dava açılmış ise de, davacı usulüne uygun delillerle davalıdan alacaklı olduğunu ispat edemediğinden davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 35,90.-TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 328,33.-TL harçtan mahsubu ile fazladan yatırıldığı anlaşılan 292,43.-TL harcın kararın kesinleşmesine müteakip istem olması halinde davacı tarafa İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 04/06/2018
Katip …
¸(e-imzalı)
Hakim …
¸(e-imzalı)