Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/501 E. 2018/404 K. 24.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/501 Esas
KARAR NO : 2018/404
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/08/2017
KARAR TARİHİ : 24/05/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalının davacı müvekkillinden mal satın aldığını, ancak karşılığını ödemediğini, bu nedenle davalı aleyhine … İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, davalının icra takibine itiraz ettiğini, takibin durdurulmasına karar verildiğini beyan etmekle, davanın kabulü ile itirazın iptaline ve takibin kaldığı yerden devamına, %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya dava dilekçesinin tebliğ edildiği, davalının cevap dilekçesi sunmadığı görüldü. Okundu dosyasına konuldu.
Dava; faturadan kaynaklı icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; takip tarihi itibariyle borç alacak durumuna ilişkindir.
Dosya içerisine; irsaliyeli fatura suretleri, cari hesap ekstresi ve cari hesap dökümü suretleri davacı vekilince ibraz edilmiş, … İcra Dairesinin …/… sayılı dosyası celp edilmiş, bilirkişiden rapor aldırılmıştır.
… İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; 2.047,70.-TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren asıl alacağın %9,00 oranında adi kanuni faizi ile birlikte tahsili için icra takibine geçildiği, davalı borçlunun …/…/… tarihli dilekçeyle borca itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Taraflar tacir olup, delil olarak ticari defterlere dayanıldığından, davacının ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış mali müşavir bilirkişi … … tarafından ibraz edilen … tarihindeki bilirkişi raporunda sonuç olarak; davacı tarafın ticari defterlerine göre dava konusu alacağın dayanağı olan faturaya istinaden takip tarihi itibariyle davalı şirketin ticari defter ve belgelerini ibraz etmediği , ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılamadığı anlaşılmıştır.
Davalı şirket temsilcisine isticvap davetiyesi gönderilmiş, duruşma günü ve saatinde hazır olmadığından isticvap beyanı alınamamıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. (HMK 222/1) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 2016/4087 esas, 2017/261 karar sayılı içtihadından da açıklandığı şekilde, ticari davalarda yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasada delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK 220/3. madde gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’ndaki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacağı belirtilmektedir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının davalı tarafa mal teslim ettiği ancak davalı adına kesilen faturadan kalan eksik cari hesap alacağının ödenmediğinden bahisle eldeki davanın açıldığı, tarafların tacir olmaları nedeni ile belirlenen günde ticari defter ve belgelerini ibraz etmeleri için davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen davalının defter ibraz etmediği, davacının ibraz edilen işletme defterinin usulüne uygun olarak tutulduğunun ve takip tarihi itibari ile dava konusu 2.766,40-TL’lik satış faturasından bakiye 2.047,70.-TL alacağının bulunduğunun kayıtlı olduğu, yukarıda açıklanan mevzuat ve içtihat gereği defter ibrazından kaçınan davalı karşısında davacının defterlerinin davacı lehine delil teşkil ettiği, 2.766,40-TL’lik satış faturasına dayanak irsaliyeli faturalar altında bulunan imzalar ile ilgili olarak davalı yetkilisine isticvab davetiyesi gönderildiği (davalı yetkilisinin mernis adresinin olmaması ve şahıs firması olması nedeni ile daha önce tebligat yapılan işyeri adresine Tebligat Kanunu 35. Madde uyarınca tebliğ edildiği), davalının isticvab davetiyesine de riayet etmediği, bu şekilde davacının fatura muhteviyatı malın teslim edildiği ve bakiye bedelin ödenmediği iddialarını ispat ettiği sonuç ve kanaatine varılmakla davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
Davalının … İcra müdürlüğünün …/… esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın İPTALİNE,
Takibin kaldığı yerden devamına,
2.047,70.-TL asıl alacağın %20′ si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 139,87.-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 34,97.-TL harcın mahsubu ile bakiye 104,90.-TL harcın davalıdan TAHSİLİNE, hazineye gelir KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan (davetiye, müzekkere, bilirkişi gideri ve harç olmak üzere) toplam 576,37.-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
4-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunana AAÜT uyarınca hesaplanan 2.047,70.-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, 6100 Sayılı HMK’nun 341/2 maddesi ve 6763 Sayılı Kanun’un 44. maddesi ile 6100 sayılı HMK’ya eklenen Ek Madde 1 uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 24/05/2018

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı