Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/492 E. 2019/30 K. 10.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/492 Esas
KARAR NO : 2019/30
DAVA : İtirazın İptali (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/08/2017
KARAR TARİHİ : 10/01/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili tarafından davalı aleyhine Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, borçlu süresi içinde borçlu olmadığını iddia ederek borca itiraz edip takibi durdurduğunu, borçlunun takibe konu ürünleri aldığı halde bedellerini ödemediğini, bu nedenle kendisine karşı takip başlatıldığını, borçlu davalının kötü niyetli olduğunu, takip dayanağı olan malların borçluya teslim edildiğini, söz konusu teslim hususunun fatura içeriklerindeki teslim alan imzası ile sabit olduğunu, ayrıca davalı borçlu tarafından akdi ilişkiye de itiraz etmediğini, sadece zaman kazanmak müvekkilinin alacağını geciktirmek amacıyla tamamen kötü niyetli olarak takibe itiraz edildiğini beyan etmekle itirazın iptaline, borçlu aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa dava dilekçesinin usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davalının cevap dilekçesi sunmadığı görüldü.
Dava; fatura alacağı nedeniyle başlatılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; fatura alacağı nedeniyle davalının borçlu olup olmadığı hususundadır.
Dosya içerisine; Antalya … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası celp edilmiş, tarafların ticari defter ve belgeleri incelettirilip bilirkişi raporu aldırılmış, Vergi Dairesinden davaya konu faturaların BA formlarında beyan edilip edilmediği sorulmuştur, ayrıca davacı asilin isticvap beyanı alınmıştır.
Antalya … İcra Dairesinin … sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafça borçlu davalı aleyhinde … tarihli faturaya istinaden, 4.436,61.-TL asıl alacak, 789,51.-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 5.226,12.-TL alacaktan dolayı ilamsız icra takibine girişildiği, ödeme emrinin borçluya tebliğ edilmesi üzerine süresinde borçlu vekili tarafından icra dairesine verilen itiraz dilekçesiyle borcun tamamına itiraz edilerek takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Davalı tarafın ticari defter ve belgeleri bilirkişi tarafından incelenmiş, Bilirkişi Mali Müşavir … ‘ın … Tarihli raporunda sonuç olarak; Taraflar arasında ticari faaliyetin olduğu, davalı tarafından ibraz edilen … yılına ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresi içinde yapıldığı, defterlerin muhasebe usulüne uygun tutulduğu, sahibi lehine delil olma özelliği taşıdığı, davalı …’ın defter kayıtlarında, söz konusu faturaların kayıtlı olduğu, cari hesap olarak yapılan incelemede davalının davacıya … tarihi itibariyle 4.431,51TL borçlu olduğu, davalının … tarihli duruşmada isticvap beyanında; irsaliyeli faturaların teslim alan kısmında yazan isimler ve imzalar için kendisine, yanında çalışanlara veya işyeri adına hareket eden herhangi bir kimseye ait olmadığını, herhangi bir mal ve hizmet almadığını, beyan ettiği, bu hususun mahkemenin takdirine bırakıldığı beyan edilmiştir.
Davacı tarafın şirket merkezinin bulunduğu … Nöb. Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılarak davacı tarafın ticari defter ve belgeleri incelenmiş, Talimat mahkemesinden aldırılan, bilirkişi mali müşavir … tarafından düzenlenen … tarihli raporda sonuç olarak; Davacı yönünden yapılan inceleme neticesinde; davacı … A.Ş ticari defterlerinin HMK 222/2 ve devam maddeleri gereği açılış ve kapanış tasdiklerinin yaptırılmış olduğu ve sahibi lehine olma üzelliği taşıdığının görüldüğü, dava konusu ve icra takibine konu olan faturaların davacı yasal defterlerinde kayıtlı olduğunun görüldüğü, faturalar karşılığı ödeme kaydı olmadığının görüldüğü, davacı … A.Ş defter kayıtlarına göre davalı …’dan alacak miktarının 4.431,51TL olduğu görüş ve kanaatine varıldığı, davalının … tarihli celsedeki isticvap beyanında irsaliye faturaların altında teslim alan kısmında yazılı imza ve isimlerin kendisine ait olmadığı, davacı şirket ile ticari bir ilişkisinin olmadığına yönelik beyanının olduğu, bu hususların mahkemenin takdirine bırakıldığı beyan edilmiştir.
Davacı asil … tarihli celsede isticvap beyanında; ” tarafıma gönderilmiş olan irsaliyeli faturaları inceledim. Faturaların altında teslim alan kısmında yazını imzalar ve isimler bana, yanımda çalışanlara, ya da benim iş yerim adına hareket eden hiç kimsenin değildir. Benim … isimli cafe pansiyon olarak kullandığım bir iş yerim mevcuttur. Ancak davacıdan herhangi bir mal yada hizmet almadım. Bu şirketi tanımıyorum bile. Herhangi bir ticari ilişkimiz de olmadı. Biz iş yerimizde kullanılan alkollü içecekleri Mey isimli firmadan alıyoruz,en iş yerimde … ve … markalı rakıları kullanmıyorum. Satmıyorum. Hiç de almadım ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Ticari davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasada delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir.
Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Bu yasal düzenlemeler ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının irsaliyeli faturalara dayalı olarak bakiye alacağının tahsili için başlattığı icra takibinin davalının itirazı üzerine durduğu, itirazın iptali için eldeki davanın ikame edildiği, davalının mahkememizde alınan isticvab beyanında fatura içeriğinin teslim alındığına dair atılı imzaların kendisine ya da çalışanına ait olmadığını beyan ettiği ancak HMK’nın 222. Maddesi uyarınca tarafların usulüne uygun olarak tutulmuş ticari defterlerinde davaya konu faturaların kayıtlı olduğu, davacının 4.431,51TL borçlu olduğunun her iki tarafında defterinde de kayıtlı olduğu, defter kayıtlarının bir biri ile uyumlu olduğu, bu durumda davalının ticari defterlerine kayıt edip yasal süresi içerisinde iade yahut itiraz etmediği fatura muhteviyatını almadığı yönündeki savunmasına itibar edilemeyeceği, alacağın likit olduğu sonuç ve kanaatine varılmakla davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
Davalının Antalya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile, takibin 4.431,51.-TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA,
4.431,51.-TL asıl alacağın %20′ si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
2-Alınması gerekli 303,06.-TL nispi karar ve ilam harcından, peşin alınan 75,77 .-TL harcın mahsubu ile eksik 227,29.-TL harcın davalıdan TAHSİLİ ile hazineye gelir KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan (davetiye, müzekkere, bilirkişi gideri ve harç olmak üzere) toplam 975,27.-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunana AAÜT uyarınca hesaplanan 2.725,00.-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, davacı vekili ile davalı asilin yüzlerine karşı, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 10/01/2019

Katip …
E-imzalı

Hakim …
E-imzalı