Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/486 E. 2019/258 K. 28.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/486 Esas
KARAR NO : 2019/258.
DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 08/08/2017
KARAR TARİHİ : 28/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … tarihinde … plakalı aracı idare eden dava dışı … ın müvekkile ait … plakalı aracı çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, işbu kaza sebebiyle … plakalı araçta hasara uğrayan kısımların değiştirildiğini ve tamir edildiğini, aracın davalı … şirketi nezdinde sigortalı olduğunu, müvekkilinin aracında uğradığı değer kaybı miktarının fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 500,00.-TL olmak üzere davalıdan dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; işbu davada hukuki yarar söz konusu olmadığından davanın usulden reddini, müvekkiline ait … plakalı araçta oluşan değer kaybının tespitinin yapıldığının dava dilekçesinde açıkça belirtildiğinden davanın belirsiz alacak davası olamayacağını, müvekkil sigorta şirketine sigortalı olan araç sürücüsünün meydana gelen kazada kusurlu olduğunu kabul etmediklerini, haksız ve mesnetsiz davanın usulden, esasa geçilmesi halinde esastan reddini talep etmiştir.
Dava; … tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle davacı şirkete ait … plakalı araçta meydana gelen değer kaybının kazaya karışan … Plakalı aracın ZMSS sigortacısı olan davalı … şirketinden tahsili istemine ilişkin tazminat davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davanın belirsiz alacak olarak açılıp açılamayacağı, kazadaki kusur oranları, davacının değer kaybı yanında ekspertiz ücreti talep edip edemeyeceği, varsa talep edebileceği tazminat miktarına ve ıslah edilen kısım yönünden alacağın zamanaşımına uğrayıp uğramadığına ilişkindir.
Dosya içerisine, kara taşıtları değerleme ve değer kaybı formu, kaza tespit tutanağı ibraz edilmiş, …undan … sayılı dosyası getirtilmiş, bilirkişiden rapor aldırılmıştır.
Mahkememizin … esas … karar sayılı dosyası dosya arasına alıp incelenmiştir. Davacının …, davalısının … A.Ş ve … olduğu, davanın trafik kazası sonucu davacının aracında oluşan değer kaybı zararına ilişkin maddi tazminat davası olduğu, davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
…undan gelen müzekkere cevabının incelenmesinde, başvuru sahibinin … Şti, uyuşmazlık konusunun sigorta şirketi tarafından ödenmeyen zararın tazmini talebi olduğu, … plakalı otomobilin değer kaybı raporuna göre ilgili aracın hasar sonrası değer kaybına uğradığı ve araç sahibinin satış anında 1.118,00.-TL zararının olduğunun belirtildiği anlaşılmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, davacının değer kaybına ilişkin tespit yaptırdığını ve bu nedenle belirsiz dava açılamayacağını iddia ederek davanın reddini talep etmiş ise de tespit raporunun davalı … şirketi tarafından kabul edilmemesi nedeni ile kesin olarak zarar miktarını belirlemeye yeterli kabul edilmeyeceği kanaatine varılmakla davanın belirsiz alacak davası olarak açılabileceği kanaatine varılmıştır.
Bilirkişi … tarafından ibraz edilen … havale tarihli raporda sonuç olarak; davaya konu … plakalı otomobil sürücüsü … ‘ nın %100 oranında asli tam kusurlu olduğu, … plakalı otomobil sürücüsü …’ ın kusursuz olduğunu, davacıya ait … plakalı otomobilde 2.000,00.-TL değer kaybının olduğu, bu zararın tamamını … plakalı otomobil sürücüsü …’ nın kusur oranına karşılık geldiği kanaatini bildirmiştir.
2918 sayılı KTK 85/1 maddesinde “Bir motorlu aracın işletilmesinin bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olması durumunda motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibinin doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulacağı”,
2918 sayılı KTK 91/1 maddesinde “İşletenlerin, bu Kanununun 85. maddesinin 1 fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmalarının zorunlu” bulunduğu,
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının, “Sigortanın Kapsamı” başlıklı A.1 maddesinde “sigortacının poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sayılı KTK’ ya göre işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceği… ” düzenlenmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; … tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle davacıya ait aracın hasar gördüğü, kazanın meydana gelmesinde davalı … şirketince sigortalanan … plakalı otomobil sürücüsü … ‘ nın %100 oranında asli tam kusurlu olduğu, davacıya ait … plakalı araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığı, ayrıca davacıya ait … plakalı otomobilde 2.000,00.-TL değer kaybının olduğu bu nedenle davacının dava dilekçesindeki talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili … tarihli dilekçesi ile davasını 2.000,00.-TL olarak ıslah etmiş, ıslah harcını yatırmış, dilekçe davalı tarafa tebliğ edilmiştir. Davalı ise ıslah dilekçesine karşı zamanaşımı itirazında bulunmuştur. Bu nedenle davacının ıslah dilekçesi ile ıslah ettiği kısım yönünden zamanaşımı definin değerlendirilmesi gerekmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 72. ve devamı maddeleri gereğince haksız fiilden kaynaklı davalarda zamanaşımı süresi zararın ve failinin öğrendiği tarihten itibaren iki yıl ve her halde fiil tarihinden itibaren on yıldır. Ayrıca eylem suç oluşturacak nitelikte ise ceza zamanaşımı süresi uzamış zaman aşımı olarak dikkate alınır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 109.maddesinin 1.fıkrasında: “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar.” Denilmekte; aynı maddenin 2.fıkrasında ise “Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zaman aşımı süresi öngörmüş bulunursa, bu süre, maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.” Hükmü yer almaktadır.
2918 S.K.nun 109/2.maddesindeki düzenlemenin gözden kaçırılmaması gereken yönü, ceza kanununda öngörülen daha uzun zamanaşımı (uzamış zamanaşımı) süresinin tazminat talebiyle açılacak davalar için de geçerli olabilmesinin, sadece eylemin ceza kanununa göre suç sayılması koşuluna bağlanmış bulunmasıdır.
Somut olayda ise kaza tutanağı ve dosyadaki belgeler incelendiğinde kazanın sadece maddi hasarlı olduğu, suç teşkil eden bir eylemin bulunmadığı anlaşılmış bu nedenle uzamış zamanaşımının uygulanamayacağı kanaatine varılmıştır. Kaza olayı … tarihinde meydana gelmiş, dava … tarihinde ikame edilmiş, ıslah ise … tarihinde yapılmıştır. Her ne kadar davacı miktarını belirleyemese de (zaten cevaba cevap dilekçesinde de bu hususu belirtmiştir) hasar ve zararın meydana geldiğini kaza tarihi itibari ile öğrenmiş bulunmaktadır. Bu durumda kaza tarihinden ıslah tarihine kadar zamanaşımı süresinin dolduğu görülmekle ıslah edilen kısım açısından davanın reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
500,00.-TL değer kaybına ilişkin maddi tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Islah edilen 1.500,00.-TL’ lik miktar yönünden zamanaşımı nedeniyle davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 44,40.-TL nispi karar ve ilam harcının, peşin alınan 31,40.-TL ve ıslah ile alınan 44,40.-TL harçtan mahsubu ile, fazladan yatırılan 31,40.-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yatırılan 31,40.-TL peşin harç, 31,40.-TL başvurma harcı ve 44,40.-TL peşin harç toplamı 107,20.-TL’ nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yatırılan (davetiye, müzekkere, bilirkişi gideri olmak üzere) toplam 469,50.-TL yargılama giderinden, davanın kabul ve red oranı gözetilerek hesaplanan 117,37.-TL’ sinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunana AAÜT uyarınca hesaplanan 500,00.-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
6-Davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunana AAÜT uyarınca hesaplanan 1.500,00.-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ÖDENMESİNE,
7-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, HMK 341/2. Maddesi uyarınca, dava değeri itibari ile kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 28/03/2019

Katip …
E-imzalı

Hakim …
E-imzalı