Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/485 E. 2018/30 K. 16.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :2017/485
KARAR NO :2018/30
DAVA :İtirazın İptali
DAVA TARİHİ :07/08/2017
KARAR TARİHİ :16/01/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle: müvekkili şirket ile dava dışı … arasında … tarihinde … Sözleşmesi imzalandığını, söz konusu sözleşmeye göre dava dışı …’nın … adresindeki gayrımenkulü, davacı aracılığı ile satılacağını, bunun karşılığında da dava dışı …’nın davacıya komisyon ödeyeceğini, sözleşmede gayrımenkulün değerinin … Euro olarak gösterildiğini, sözleşmenin imzalanması sonrasında müvekkilinin gayrımenkulün satımı için çalışmalara başladığını ve davalıya yer gösterimi yaptığını, dava dışı …’in eşi … ile davacı şirketin çalışanı arasında, gayrımenkulün satımı konusunda yapılan anlaşmayı içeren ve tüm ayrıntıları geçen whatsapp konuşmaları olduğunu, davalı … ile gayrımenkulün satımı konusunda anlaşıldığını, hatta davalı tarafından sözleşme sonrası davacının hesabına … tarihinde 20.000,00-TL ve 30.000,00-TL, … tarihinde 30.000,00-TL, … tarihinde 20.000,00-TL olmak üzere toplamda 100.000,00-TL kapora yatırıldığını, borçlu davalının böyle bir borcunun olmadığını iddia etmekte ise de, yatırılan paranın banka dekontlarıyla sabit olduğunu, gönderen … tarafından, alıcı … Şti.’ye “…” açıklaması ile gönderildiğini, ancak tüm işlemler tamamlandıktan sonra davalı ve dava dışı …’nın komisyon ücretini davacıya ödememek için kendi aralarında anlaşarak davacıya yalan beyanda bulunarak evi satmaktan vazgeçtiklerini belirttiklerini, bu sebeple satış işleminden vazgeçildiği beyanına itimat eden davacı müvekkili şirketin ,davalıya yatırdığı kaporayı iade ettiğini, müvekkilinin daha sonra … tarihinde gayrımenkulün dava dışı … tarafından davalı …’e satılarak tapusunun devredildiğini öğrendiğini, bunun üzerine dava dışı … hakkında Antalya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasıyla genel haciz yoluyla ilamsız takip yapıldığını, dava dışı …’nın … tarihinde borca itiraz ederek takibi durdurduğunu, bunun üzerine Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nde … Esas nolu dosyası ile dava dışı … hakkında itirazın iptali davası açıldığını, davalı hakkında ise Antalya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasıyla genel haciz yolu ile ilamsız takip yapıldığını, davalının … tarihinde borca itiraz ederek takibin durdurulduğunu belirtmiş olup açıklanan nedenlerle, haksız itirazın iptaline, borçlunun takip konusu borcu takip dosyasında belirtilen %9 adi kanuni faiziyle ödemeye ve takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Öncelikle taraflar arasında imzalanmış herhangi bir sözleşme bulunmaması ve müvekkilinin tacir olmaması, işin müvekkili açısından ticari olmaması ve simsarlığın 6502 sayılı Yasa’nın 3. Maddesi ile tüketici işlemi olarak sayılması nedeniyle somut olayda Tüketici Mahkemeleri görevli olup, söz konusu ihtilaf için Ticaret Mahkemelerinde dava ikame edilemeyeceğini, bu sebeple dosyanın esasına girilmeden görevsizlik kararı verilmesini ve dosyanın görevli Tüketici Mahkemesine gönderilmesi gerektiğini, ayrıca davacı tarafından müvekkili aleyhine başlatılan icra takibinin tamamen haksız ve hukuk dışı olduğunu, bu takibin usul ve yasaya aykırı olduğunun gerek somut olayda gerekse davacının bizzat dava dilekçesindeki ikrarları ile sabit olduğunu, bu bakımdan haksız olarak başlatılan icra takibi için ikame edilen işbu davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, taşınmazlarla ilgili simsarlık sözleşmelerinin yazılı yapılmadıkça geçerli olmadığını ve yazılılığın ispat şartı değil, geçerlilik şartı olduğunu ve yasanın emredici hükmü olduğunu, dolayısıyla somut olayda müvekkili ile imzalanmış yazılı hiçbir sözleşme olmadığından Yargıtay kararında açıkça belirtildiği gibi tellallık ücreti talebinde bulunulamayacağını belitmiş olup, haksız ve mesnetsiz davanın reddine, davacı aleyhine takip konusu alacağın %20’ sinden az olmamak üzere Kötüniyet Tazminatı ve takip konusu alacağın %10’ undan az olmamak üzere Para Cezasına hükmedilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
Dava: İtirazın İptali davasıdır.
Mahkemelerin görevi kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir. 6100 Sayılı HMK’nun 114/c maddesi gereğince mahkemelerin görevi dava şartı olup, yasanın 115. maddesi gereğince mahkeme dava şartının bulunup bulunmadığının res’en araştırmakla yükümlüdür.
28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3. Maddesinin (k) bendinde tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi, 1. Bendinde de tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına yada hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemlerde dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem olarak tanımlanmış, anılan kanunun 73. Maddesinde de tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiştir.
Somut olayda, gayrimenkul aracılık sözleşmesinin davacı şirket ile davalı … arasında düzenlenmiş olup, düzenlenen sözleşmeye dayalı olarak talepte bulunulmaktadır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 3.maddesinde “Bu kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiillerin ticari işlerdendir.” denilmiş, 4/a.maddesi gereğince; Türk Ticaret Kanununda düzenlenen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılmış, aynı Kanunun 5/1.maddesi hükmü uyarınca aksine hüküm bulunmadıkça dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesinin tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevli olduğu belirtilmiştir. Maddede sayılan davaların mutlak ticari dava olup Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevi olduğu hususu açıktır.
Ancak taraflar arasında düzenlenen gayrimenkul aracılık sözleşmesi niteliği itibari ile simsarlık sözleşmesi olup 6102 Sayılı TTK’da değil 6098 Sayılı TBK’da düzenlenmiş kanunun 520/1 maddesinde Simsarlık sözleşmesi, simsarın taraflar arasında bir sözleşme kurulması imkânının hazırlanmasını veya kurulmasına aracılık etmeyi üstlendiği ve bu sözleşmenin kurulması hâlinde ücrete hak kazandığı sözleşme olarak tanımlanmıştır. Simsarlık sözleşmeleri doğrudan TTK’da düzenlenmediğinden mutlak ticari dava olarak tanımlanamaz. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerektiği nazara alınarak, göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK’nın 114/1-c ve 115/2.m.uyarınca davanın usulden reddi ile kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde dosyanın görevli … Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE,
Kararın kesinleştiği tarihten itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin talep etmesi halinde dosyanın görevli … Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
2-Taraflarca bu süre içinde istemde bulunulmaması halinde HMK 20/1-son ve 331/2 maddesi gereğince yapılacak işlemin mahkememizce değerlendirilmesine,
3-Harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 16/01/2018

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)