Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/465 E. 2018/726 K. 20.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/465 Esas
KARAR NO : 2018/726
DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/07/2017
KARAR TARİHİ : 20/11/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı …Şubesinden kredi çektiğini, krediden dolayı haksız alınan 3.819,00.-TL dosya masrafının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tarafına iadesini talep ve dava etmiştir
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın Tüketici Mahkemelerince görülmesi gerektiğini, davacının dava konusu ticari kredi şartlarını kabul ettiğine ilişkin kredi sözleşmesinde imzasının bulunduğunu, davacı tarafın tacir sıfatında olduğundan ödeme tarihinden itibaren faize hak kazanıldığını, haksız ve yersiz olarak açılan davanın reddini talep etmiştir.
Dava: banka genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan istirdat davasıdır.
Uyuşmazlık; davacının kullandığı krediler nedeniyle bankaca tahsil edilen dosya masraflarının iadesinin gerekip gerekmediği hususlarındadır.
Dosya içerisine; müşteri kredisi borç bilgilerine ilişkin başlıklı belge ibraz edilmiş, kredi sözleşmesi, banka kayıtları, hesap ekstreleri, ve belgeler celp edilmiş, bankacı bilirkişiden rapor aldırılmıştır.
Banka kayıtlarının incelenmesinde, davalı banka tarafından kullandırılan çeşitli Kredi Genel Sözleşmelerine dayalı olarak farklı tarihlerde kullanılan 9 adet kredi karşılığında, tahsis ücreti olarak toplam 3.819,00.-TL’nin davacıdan tahsil edildiği, davacının bunların faiziyle birlikte iadesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Bankacı bilirkişi …’ in …havale tarihli raporunda özetle; davacının davalı banka …Şubesi arasına …tarihli 437.000,00.-TL limitli Kredi Genel Sözleşmesine dayalı olarak;
-…Şubesince …numaralı …tarihinde 10.500,00.-TL limitli KKDF muafiyeti ile %1,09 faiz oranında kullandırılan krediden 352,50.-TL kredi tahsis ücreti tahsil edildiği,
-…Şubesince … numaralı …tarihinde 17.000,00.-TL limitli KKDF muafiyeti ile %0,76 faiz oranında kullandırılan Kosgeb Destek Kredisinden 170,00.-TL kredi tahsis ücreti tahsil edildiği,
-…Şubesince … numaralı …tarihinde 71.000,00.-TL limitli KKDF muafiyeti ile %0,99 faiz oranında kullandırılan ihtiyaç kredisinden 250,00.-TL kredi tahsis ücreti tahsil edildiği,
-…Şubesince … numaralı , …tarihinde 24.500,00.-TL limitli KKDF muafiyeti ile %1,60 faiz oranında kullandırılan ipotek karşılığı işletme kredisinden 422,50.-TL kredi tahsis ücreti tahsil edildiği,
-…Şubesince … numaralı, …tarihinde 16.750,00.-TL limitli KKDF muafiyeti ile %0,93 faiz oranında kullandırılan Ticari İhtiyaç kredisinden 250,00.-TL kredi tahsis ücreti tahsil edildiği,
-…Şubesince … numaralı, …tarihinde 25.000,00.-TL limitli KKD F muafiyeti ile %0,80 faiz oranında kullandırılan Kosgeb Cansuyu Kredisinden 1.000,00.-TL kredi tahsis ücreti tahsil edildiği,
-…Şubesince … numaralı …tarihinde 15.000,00.-TL limitli KKDF muafiyeti ile %1,60 faiz oranında kullandırılan ipotek karşılığı işletme kredisinden 375,00.-TL kredi tahsis ücreti tahsil edildiği,
-…Şubesince … numaralı …tarihinde 25.000,00.-TL limitli KKDF muafiyeti ile %1,11 faiz oranında kullandırılan Kobilere Yaz Kredisinden 500,00.-TL kredi tahsis ücreti tahsil edildiği,
-…Şubesince … numaralı …tarihinde 30.000,00.-TL limitli KKDF muafiyeti ile %1,19 faiz oranında kullandırılan işletme ihtiyaç kredisinden 500,00.-TL kerdi tahsis ücreti tahsil edildiği,
Banka kayıtları incelendiğinde davacının müşteri tipinin “ticari” olarak gruplandırıldığının anlaşıldığı, davaya konu kredinin tam anlamıyla ticari nitelikte kredi olduğunun anlaşıldığı, bankalar kanununun tüketici kredilerinin dışında kalan diğer bütün kredi işlemlerinde serbestçe faiz, komisyon ve masraf alınmasının mümkün olduğu, bankaların faiz dışındaki gelirlerinin açılan kredilerin üzerinden maktu ve nispi oranda komisyon niteliğinde olabileceği veya kredi işletiminde fiilen yapılan herhangi bir masrafın karşılanması amacıyla masraf alınabileceği, …tarihli kredi genel sözleşmesiyle taraflar arasında ticari nitelikte akdi ilişki kurulduğu, tüketici kredisi işlemleri dışında faiz dışı ücretin sadece iş ve hizmet alımından kaynaklanmasının söz konusu olmadığı, bankaların ticari kredi sözleşmelerinde faiz ve komisyon oranlarının genel olarak yazılı olarak gösterilmediği, azami oranların tespitine yetkili olduklarının belirtildiği ve bu husustaki tarifelerin banka şubelerinde ilan edildiği, dosya ücreti adı altında alınan tutarın kullandırılan kredilerin yaklaşık %2′ sine tekabül ettiği ve nispi oranda alınan faiz dışı gelirin komisyon niteliği gösterdiği ve genel bankacılık uygulamalarında alınan tutarın makul sınırlarda kabul edilebilecek oranda olduğu hususları göz önüne alındığında; davacının iade talebinin yerinde olmadığı sonuç ve kanaatini bildirdiği anlaşılmıştır.
2006/1 sayılı TCMB Tebliğinin 4. maddesi gereği, bankalar, faiz dışı sağlanacak menfaatlerin ve tahsil olunacak masrafların niteliklerini ve azami sınırlarını serbestçe belirleme hakkına sahiptir.
Dosya kapsamına göre, 2008 tarihli Genel Kredi sözleşmesinin 10. Maddesinde davalı bankanın masraf alabileceğine ilişkin düzenleme yapılmıştır. Bu kredi sözleşmesi ile kullanılan kredilerin 6098 sayılı TBK’ nın yürürlük tarihi olan 01/07/2012 tarihinden önce akdedilmiş olduğu, bu durumda 6101 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 1. maddesi uyarınca ”Türk Borçlar Kanunu’nun yürürlüğe girdiği tarihten önceki fiil ve işlemlere, bunların hukuken bağlayıcı olup olmadıklarına ve sonuçlarına, bu fiil ve işlemler hangi kanun yürürlükte iken gerçekleşmişse, kural olarak o kanun hükümleri uygulanır. Ancak, Türk Borçlar Kanunu’nun yürürlüğe girmesinden sonra bu fiil ve işlemlere ilişkin olarak gerçekleşecek temerrüt, sona erme ve tasfiye, Türk Borçlar Kanunu hükümlerine tabidir.” hükmü uyarınca akdedilen kredi sözleşmelerine sözleşme tarihi itibariyle 6098 sayılı TBK’nın uygulanma imkanının bulunmadığı anlaşılmıştır. Sözleşme tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 19. maddesinde, tarafların, bir sözleşmenin içeriğini kanunda öngörülen sınırlar içinde özgürce belirleme hakkına sahip oldukları düzenlenmiştir.
2013 tarihli Genel kredi sözleşmesinde ise sözleşmenin 2. maddesinde oran belirtilmemiş olmakla beraber bankanın masraf alabileceğine dair açık hüküm bulunmaktadır. Yerleşik içtihatlara göre kredi sözleşmesinde oran belirtilmeyen ancak taraflar arasında akdedilen kredi sözleşmesinde davalı banka tarafından kullandırılan kredi dolayısıyla masraf alınabileceğine dair hüküm bulunan hallerde, miktar ya da oran belirtilmediğinden, mahkemece kredi sözleşmesi hükümleri, sözleşme tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Borçlar Kanunu, Medeni Kanunun 2. Maddesi ve diğer ilgili yasal mevzuat çerçevesinde, davalı banka ile diğer bankaların uygulamasına göre, bu tür işlemlere kredi grupları bakımından uygulanan, kredi kullanım taahhüt komisyonu adı altında kesilen masraf miktar ya da oranları karşılaştırılarak, bankanın çeşitli isimler altında kesinti yapmakta haklı olup olmadığı, yapılan kesintinin sebebi, kesinti miktarının uygun olup olmadığı veya ne miktarda olduğu, davacıya iadesi gereken miktar bulunup bulunmadığı hususlarında değerlendirme yapılması, alınan masraflar konusunda 5411 sayılı Bankacılık Kanunu 144. maddesinin vermiş olduğu yetkiye istinaden, Bakanlar Kurulunun 16.10.2006 tarih ve 2006/11188 sayılı kararına istinaden Merkez Bankasının çıkarmış olduğu 09.12.2006 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 2006/1 sayılı tebliğin 4. maddesi hükmü de dikkate alınmak ve varsa davalı bankanın Merkez Bankasına yapmış olduğu bildirim de göz önünde bulundurularak belirleme yapılmak suretiyle karar verilmesi gerekmektedir.
Bu çerçevede yapılan inceleme ve alınan denetime elverişli bilirkişi raporu neticesinde davacının çeşitli tarihlerde davaya konu toplam 234.750,00-TL tutarında kredi kullandığı, bunlar karşılığında davalı bankaca kredi tahsis ücreti (ve masraf adı altında) toplam 3.820-TL alındığı, kredinin ticari olması nedeni ile KKDF yani Kaynak kullanımı destekleme fonu kesintisi yapılmadığı (KKDF, kredinin ana parası ve faizi üzerinden hesaplanan ve bankaların müşteriden bir kereliğine tahsil ettiği bir fon olarak tanımlanıyor), toplam tutara göre alınan tahsis ücretlerinin yaklaşık %2 oranında olduğu ve bu oranın genel bankacılık uygulamalarına göre kabul edilebilir makul düzeyde olduğu, hatta 2011 ve sonrasında kullanılan kredilerdeki tahsis masraflarının yaklaşık %1,62 oranında olduğu, bankaların faiz dışı gelirlerinin, doğrudan açılan kredinin üzerinden alınan maktu ve nisbi oranlardaki komisyonlardan olabileceği gibi kredi işlemi için fiilen yapılan bir masrafın karşılanması için de olabileceği, davalı bankanın güncel web sitesinde ilan edilen oranın ticari krediler için asgari %1 faiz ve 1.000-TL asgari tahsis ücreti olarak gösterildiği, davacının da adlığı krediyi işletmesinde kullanarak bir gelir elde ettiği, bu durumda davacının talep edebileceği bir ücret iadesi bulunmadığı kanaatine varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 35,90.-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 65,22.-TL harcın mahsubu ile fazladan yatırılan 29,32.-TL harcın kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde davacıya İADESİNE ,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunana AAÜT uyarınca hesaplanan 2.180,00.-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ÖDENMESİNE,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, davacı asil ile davalı vekilinin yüzlerine karşı, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 20/11/2018

Katip …
E-imzalı

Hakim …
E-imzalı