Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/433 E. 2018/669 K. 31.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/433
KARAR NO : 2018/669
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 13/07/2017
KARAR TARİHİ : 31/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili bankanın …Şubesi nezdinde, … lehine … tarihli ve 500.000-TL Bedelli Genel Kredi Ve Teminat Sözleşmesi ile kredi açıldığını, borçlu davalının müteselsil kefil olarak iş bu sözleşmeleri imzaladığını, borçlu şirkete davalı borçlunun müşterek ve müteselsil kefaletiyle taraflar arasında imzalanan Genel Kredi Ve Teminat Sözleşmesine dayanılarak … sayılı İskonto Kredisi açıldığını ve yine borçlu şirkete … sayılı Esnek Ticari hesap açılarak şirket kredi kartları verildiğini, borçlu şirkete çek karnesi verildiğini, bu çeklerden karşılıksız çıkan 5 adet çek müvekkili bankaya ibraz edilerek müvekkili banka tarafından çek bedellerinin hamillerine ödendiğini, davalı şirket nezdinde 13 adet çek yaprağı da bulunduğunu, 5941 sayılı Çek Yasası gereğince müvekkili bankanın ödemekle yükümlü olduğu çek bedellerine ilişkin sorumluluğu devam etmekte olup, bu nedenle bu çek bedellerinin depo edilmesi gerektiğini, müvekkili banka tarafından yukarıda ayrıntılı belirtilen alacakları için … Noterliğinden … tarihinde davalıya ve diğer borçlulara ihtarname ve hesap özeti gönderildiğini, ihtarnamenin gerek borçlu şirkete gerekse davalı kefillere tebliğ edildiğini, ancak borçlular tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını ve çeklerin de teslim edilmediğini, müvekkili banka tarafından ticari kredi alacakları ödenen çek bedellerinin tahsili ve davalı şirkete verilen ancak davalı şirketçe müvekkili bankaya iade edilmeyen 13 adet çekin bedelinin garanti tutarı depo edilmesi için … İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasıyla icra takibi açıldığını, ihtara ve takibe rağmen ödeme yapmayan davalı tarafından takibe hiçbir gerekçe gösterilmeksizin itiraz edildiğini, davalının müvekkili bankaya böyle bir borcu bulunmadığını, alacak ve ferilerine itiraz ettiklerini, ancak davalı borçlu tarafından borçlu şirketle yapılan genel kredi sözleşmesi müteselsil kefil sıfatıyla imza atıldığını belirterek sonuç olarak, haksız itirazın iptaline, takibin devamına ve davalının % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davacı vekili tarafından …şubesinde …lehine 500.000TL bedelli kredi açıldığını, müvekkilinin müteselsil kefil olarak imza attığı, söz konusu şirkete iskonto kredisi ve esnek ticari hesap açıldığı, şirket kredi kartları verildiği, borçlu şirkete çek karnesi verilerek karşılıksız çıkan 5 adet çek için 1.290.-TL bedel ile ödendiği, ayrıca 13 adet çek yaprağımom da bulunduğu bu çeklere yönelik bedellerin de depo edilmesi gerektiği, bu çek bedellerinin depo edilmesi için … İcra müdürlüğünün …esas sayılı dosyasından takip yapıldığı müvekkilinin itirazı üzerine işbu davanın açıldığının belirtildiğini, dava konusu hususun davacı banka tarafından …’ye verilen çeklerle ilgili karşılıksız çıkan 5 çekin ve halen şirket nezdinde bulunan 13 adet çek için bankaca ödemekle yükümlü bulunan tutarların talep edilip edilemeyeceği noktasında, davacı banka tarafından açılan davayı kabul etmediklerini, şirket nezdinde bulunan ve henüz ibraz edilmeyen karşılıksız çıkmayan dolayısıyla zarar doğmayan 13 adet çek bedelinin talep edilemeyeceğini, Yargıtay …Hukuk Dairesinin … tarih …-… esas …-… karar sayılı kararında itirazın iptali istemine ilişkin davalarda, taraflar arasındaki kredi sözleşmesinde davalı kefillerin kredi borçlusuna verilen ve henüz bankaya ibraz edilmemiş bulunan çek yapraklarının yasa gereği ödenmesi gereken zorunlu tutar karşılıklarının deposunun istenebileceği yönünde bir hüküm bulunmadığını, bu sebeple halen meri olan çeklerin karşılıklarının deposunun kefillerden talep edilemeyeceği gözetilmeden bu yönde depo kararı verilmesinin isabetsiz olduğunu belirterek, sonuç olarak davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Celse arasında davacı vekilinin …/…/… tarihli mazeret ve beyan dilekçesi ile; karşı taraf ile yapmış oldukları protokol gereği ibranameyi sundukları, karşı taraf ile taraflarının yokluğunda işbu protokol dikkate alınarak karar verilmesini belirtmiş, yine aynı tarihli dilekçesiyle davalı vekili ise, yine protokolü tekrar ederek, karşılıklı yargılama giderleri vekalet ücreti taleplerinin olmadığını, dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini talep etmişlerdir.
Ayrıca davacı vekili …/…/… havale tarihli dilekçesi ile de, icra inkar tazminatı talebi bulunmadığını belirtmiştir.
Davadan feragat 6100 sayılı HMK’nun 307. maddesinde davacının talep sonucundan kısmen ya da tamamen vazgeçmesi şeklinde tanımlanmış olup, HMK.’nun 311. maddesinde, feragatin kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağı; 310. maddesinde ise, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman davadan feragat edilebileceği hükümleri düzenlenmiştir. Taraf vekillerince davadan feragat edilmekle, feragatın yargılamaya tek yönlü olarak son veren ve kesin bir hükmün sonuçlarını doğuran taraf işlemi olması gözetilerek davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Davacı vekilinin icra inkar tazminat talebi bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Feragatın gerçekleştiği aşama gözetilerek, 2/3 oranında belirlenen 23,93.-TL harcın peşin alınan 124,20.-TL harçtan mahsubu ile fazladan yatırılan 212,94.-TL harcın istem halinde davacıya iadesine,
6-Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair, tarafların yokluğunda HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 31/10/2018

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)