Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/419 E. 2019/201 K. 07.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/419 Esas
KARAR NO : 2019/201
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/07/2017
KARAR TARİHİ : 07/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Taraflar arasında madeni yağ alım-satım hizmetinden kaynaklanan ticari ilişki olduğunu, davalıya teslim edilen malların fatura tutarı olan bedelden kalan bakiye 12.021,31-TL’nin … tarihinden itibaren ödenmediğini, müvekkili şirketin bunun üzerine Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlattığını, ödeme emrinin davalıya tebliğ edildiğini, ancak davalının müvekkilinin alacağını geciktirmek amacıyla borca itiraz ettiğini ve takibin durdurulmasına karar verildiğini beyan etmekle, davanın kabulü ile, itirazın iptaline, takibin devamına %20’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkilinin davacı şirketten alıp kullanmış oluğu ve toptan perakende satışını yaptığı madeni yağların tamamının bedelini ödediğini, davacının daha önce Ankara … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, müvekkilinin icra takibine itiraz etmesi üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiğini, davacının bu kez de Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası ile icra takibi başlattığını, davacı tarafından satılan ve teslim eden tüm madeni yağ olarak kullanılan ürünlerin bedelinin müvekkilince ödemesinin yapıldığını, davacı yana herhangi bir borç bakiyesinin kalmadığını beyan etmekle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; cari hesaba dayalı yapılan takibe itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davaya konu yağların davalıya teslim edilip edilmediği, takip tarihi itibariyle borç-alacak hususlarındadır.
Dosya içerisine, Antalya … İcra Dairesinin … sayılı dosyası celp edilmiş, tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılıp rapor aldırılmıştır.
Antalya … İcra Dairesinin … sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı … Şti tarafından, borçlu … aleyhine, … tarihli, 12.021,31.-TL bedelli cari hesap bakiyesinden kaynaklı borca istinaden ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya … tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu vekilinin itiraz dilekçesi ibraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanılmakla, davalı tarafın ticari defter ve belgeleri inceleme gününde ibraz edilmiş, bilirkişi incelemesi yapılmış, mali müşavir bilirkişi … tarafından düzenlenen … tarihli raporda sonuç olarak; davalı şirketin ticari defterlerine göre taraflar arasında ticari bir ilişkinin mevcut olduğu ve bu ticari ilişki gereğince davalı tarafın davacı şirketten almış olduğu faturalara istinaden takip tarihi itibariyle davalı tarafın davacı şirkete bir borcunun kayıtlı olmadığı, davalının ticari defterlerinde davacı şirkete borçlu olmamasına neden olan 5.785,20.-TL tutarındaki borç ödeme kayıtları davalı tarafından somut belgelerle ispatlanamaması durumunda, takip tarihi itibariyle davalı şirketin bakiye 5.785,20.-TL tutarında davacı şirkete borcu olduğunun kabul edilebileceğinin belirtildiği anlaşılmıştır.
… Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak davacının ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi … tarafından ibraz edilen … tarihli raporda sonuç olarak; davacının … yılına ait muhasebe kayıtlarına göre davalı ile olan ticari faaliyetlerinden dolayı davalının borç kalanının … tarihi itibariyle …-TL olduğunun tespit edildiği, … tarihli cari hesap bakiyesinin … yalı hesaplarına devri sırasında davalıya ikinci bir muavin defter hesabı açılarak oradan takip edildiğini, hesabın incelemesinde …-… tarihleri arasında yapılan ticari işlemler sonucu davalı adına …-TL borç oluştuğunun anlaşıldığını, bahse konu borcun … tarihinde kredi kartı ile …-TL kısmen ödeme ve … tarihinde kredi kartı ile …-TL kalan ödeme olmak üzere …-TL olarak ödendiğinin anlaşıldığını, davalının … yılı kalanı …-TL ile … yılında açılan ikinci muavin defter cari hesabına ait borcunun bulunmadığını, ancak …-… tarihleri arasında yapılan ticari faaliyetlerden davalının … tarihi itibariyle …-TL borcunun olduğunun tespit edildiğinin belirtildiği anlaşılmıştır.
Tarafların itirazları üzerine davalı tarafın ticari defterleri için rapor sunan bilirkişi …’ den ek rapor aldırılmış, bilirkişinin … tarihli ek raporunda sonuç olarak; tarafların ticari defterlerindeki borç-alacak farkının sebebinin, davacı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olup davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmayan 15.097,38.-TL tutarındaki davalıdan yapılan tahsilat kayıtları ile davacı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olmayıp da davalının ticari defterlerinde kayıtlı olan 27.118,69.-TL tutarındaki davacı şirkete yapılan ödeme kayıtlarından kaynaklandığını, davalının ticari defterlerinde davacıya yapılan fazla ödeme ile davacı şirketin ticari defterlerindeki davalıdan yapılan fazla tahsilat arasındaki 12.021,31.-TL tutarında ödeme tutarını davalı tarafın tevsik edici belgelerle ispatlamakla yükümlü olduğu, davalının ticari defterlerinde kayıtlı olup da davacının ticari defterlerinde kayıtlı olmayan ödeme kayıtları ile ilgili olarak dava dosyasına tevsik edici bir belge ibraz edilmediğinin bildirildiği anlaşılmıştır.
Ticari davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasada delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir.
Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Bu yasal düzenlemeler ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında cari hesaba dayalı olarak ticari ilişki yürütüldüğü, davacının bakiye alacağı olduğu iddiasıyla başlattığı takibin davalının itirazı üzerine durduğu, itirazın iptali için eldeki davanın ikame edildiği, tacir olan tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yaptırıldığı ve düzenlenen raporların dosya arasına alındığı, davalının usulüne uygun tutulan defterlerine göre davacıya borcu olmadığının tespit edildiği, davalının talimat mahkemesi kanalı ile yerinde incelenen ticari defterlerinde … yılına ilişkin davalı adına iki ayrı muavin defter kaydının tutulduğu, bunlardan birinde davacının alacağının kalmadığının, diğerinde ise 12.021,31-Tl alacaklı olduğunun kayıtlı olduğu hususlarının tespit edildiği, mahkememizce alınan ek rapor üzerine davalıya ödeme belgelerini sunması için süre verildiği ve davalı tarafça sunulan makbuzların davacının ikinci muavin defterinde tutulan kayıtlarda yer alan makbuzlar olduğunun anlaşıldığı, bu hali ile davacının davalıdan alacağı olmadığı kanaatine varılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Kötü niyet tazminatına ilişkin cevap dilekçesinde bir talep olmadığından bu hususta değerlendirme yapılmamıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 44,40.-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 31,40.-TL harcın mahsubu ile bakiye 13,00.-TL harcın davacıdan TAHSİLİ ile, hazineye gelir KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunana AAÜT uyarınca hesaplanan 2.725,00.-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ÖDENMESİNE,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 07/03/2019

Katip …
E-imzalı

Hakim …
E-imzalı