Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/405 E. 2019/256 K. 28.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/405 Esas
KARAR NO : 2019/256
DAVA : Kayıt Kabul
DAVA TARİHİ : 05/07/2017
KARAR TARİHİ : 28/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan Kayıt Kabul davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müflis şirketinde bulunduğu grup şirket olan şirket aleyhinde, işçi alacaklarından kaynaklı alacağı için şirket tarafından imzalanarak verilen belgelere dayanılarak 66.652,12-TL üzerinden … tarihinde iflas masasına kaydettirdiklerini, … tarihinde taraflarına sıra cetveli ve red kararının tebliğ edildiğini, müvekkilinin alacağının sıra cetvelinde 46 sıra nosu ile reddedildiğini, müvekkilinin alacağının şirket imza ve kaşesi ile belirlenmiş ve kesin alacak olduğunu, müvekkilinin … şirketlerinin işçisi olarak yıllarca çalıştığını, … Müdürlüğü’nün “dayanak belgeler müflis şirket adına olmadığından” şeklinde gerekçe ile verilen red kararı usule yasaya ve hakkaniyete aykırı olduğunu, sunulan belgelerden … ve … şirketlerinin organik bağa sahip grift bir yapıda olduğunun açıkla anlaşıldığını beyan etmekle öncelikle sıra cetvelinin mevcut hali ile uygulanmaması için tedbir kararı verilmesini, davanın kabulü ile İflas İdaresi tarafından kaydedilen red kararının kaldırılarak müvekkilinin alacağı olan 66.652,12-TL’nin başvurulan ve işçi alacağı olarak 1. Sıradan kabul ve kayıt edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; Davacının alacak talebinin iflas idare tarafından Müflis şirket ile ilgili olmamasından dolayı reddedildiğini, Müflis şirket ile davacı tarafından asıl alacaklısı olduğu … A.Ş. Ayrı ayrı tüzel kişiler olduğunu, ayrı ayrı adreslerde mevcut oldukları, birbirlerinden bağımsız şirket oldukları, davacının … A.Ş.’de çalıştığını, bu çalışmasından dolayı ödenmeyen ücret vs. Hak edişleri ile ilgili olarak bu şirket ile protokol imzaladığını, bu durumda davacının alacak konusu iddia hususlarını ispatlaması gerektiğini, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; Sıra cetveline kayıt kabul davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; Davacının sıra cetveline kayıt kabul talebinin yerinde olup olmadığı, usul ve yasaya uygun olup olmadığı, … ve …’in hukuki yapıları, davacı işçinin alacağından hangisinin sorumlu olduğu hususlarındadır.
Dosya içerisine, davacı vekili tarafından fatura suretleri ibraz edilmiş, Antalya … İflas dairesinden sıra cetveli bilgileri celp edilmiş, benzer mahiyetteki dosyalar incelenmiş, SGK’dan …-… yılları arasında davacıya ait hizmet döküm cetveli celp edilmiştir.
… Müdürlüğünden davacının çalışmalarını gösterir hizmet cetveli, çalıştığı işyerlerini gösterir işyeri tescil belgelerinin, işe giriş- çıkış bildirgelerinin gönderildiği anlaşılmıştır. Antalya … Müdürlüğünden gelen yazı cevabının incelenmesinde, … yılı … ayı ile … yılı … ayı arasında davacının … A.Ş’ de çalıştığı anlaşılmıştır.
Mahkememizin … Esas … Karar sayılı … tarihli ilamının incelenmesinden; … Müdürlüğünün … Sicil numarasına kayıtlı … A.Ş.’nin ve … Müdürlüğünün … sicil numarasına kayıtlı … A.Ş.’nin İİK’nın 179. maddesi uyarınca ayrı ayrı iflaslarına karar verilerek iflasın … tarihinde açılmasına verildiği, dosyanın henüz Yargıtay’da olduğu, kararın kesinleşmediği anlaşılmıştır.
Mahkememizin … Esas sayılı dosyasında … ve … isimli şirketlerle ilgili iflas erteleme istemli açılan davada her iki şirketin vekili dava dilekçesinde şirketlerin farklı tüzel kişiliklere sahip olmalarına rağmen aralarında sıkı bir organik bağın mevcut bulunduğunu, şirketlerin faaliyetlerinin ekonomik ve ticari anlamda bir bütünlük arzettiğini, iki şirketin aynı zamanda borçlanmalarda da birbirlerinin müteselsil kefili olduklarını, …. A.Ş.’nin, … A.Ş.’nin % 99,9 oranında hissedarı olduğunu beyan ettikleri anlaşılmıştır.
Müflis ….A.Ş ile ilgili Antalya … İflas dairesinin … iflas sayılı dosyasında diğer müflis … ..A.Ş ile ilgili iflas işlemlerine ise Antalya … İflas Müdürlüğünün … iflas sayılı dosyasında başlanıldığı, iflas dairesinden gelen cevabi yazılardan anlaşılmaktadır.
Antalya … İcra Müdürlüğü’nün … iflas sayılı dosyasında müflis … … A.Ş. ile ilgili sıra cetvelinde davacı alacağının 66.652,12.-TL olarak kabulüne karar verildiği, davacının … tarihli … tarafından verilmiş fesih bildirim tebligatına dayalı olarak alacağının Antalya … İcra Müdürlüğü’nün … iflas sayılı dosyasında masaya kaydı için yaptığı … tarihli başvurunun iflas idaresi tarafından dayanak belgelerin müflis şirket adına olmadığından reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
İİK’nın 235/1. maddesinde sıra cetveline itiraz edenlerin cetvelin ilamından itibaren 15 gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmak zorunda olduğu ve itiraz edenin talebinin haksız olarak red veya tenzil edildiği iddia ediliyorsa davanın iflas masasına karşı açılacağı hüküm altına alınmıştır.
İflas Müdürlüğü yazı cevaplarından davaya konu sıra cetvelinin … Gazetesi’nin … tarihli nüshasında ve …’ da yayın yapan Gazete … gazetesinin … tarihli nüshasında ilan edildiği, eldeki davanın on beş günlük hak düşürücü süre içerisinde açıldığı ve müflis şirket hakkında iflas kararı mahkememizce verildiğinden mahkememizin davaya bakmakta görevli ve yetkili olduğu değerlendirilmiştir.
Davacı taraf iddiasında iflasına karar verilen … A.Ş ve …A.Ş’ nin aralarında organik bağ bulunduğunu, aynı kişilere ait şirketler olduğunu, her iki şirketin de işvereni konumunda bulunduğunu, ekonomik ve ticari yükümlülük arz ettiklerini, bu şirketlerin borçlanmalarda birbirlerinin müteselsil kefili veya mal varlıkları ile birbirlerinin borcuna garanti ve teminat verdiklerinin, şirketlerinin iç içe geçmiş durumda olduklarını ileri sürmekte bu nedenle müflis … AŞ’ nin de müvekkilinin iş vereni konumunda olup müteselsil sorumluluğunun bulunduğunu ileri sürmektedir.
Davacı işçinin davasının dayanağını teşkil eden işçilik alacaklarının tasfiyesine ilişkin protokolün dava dışı … .. A.Ş ile imzalandığı hususu ihtilafsız olup, uyuşmazlık; müflis … A.Ş’ nin de bu protokol uyarınca işçilik borçlarından dolayı davacıya karşı müteselsil sorumluluğunun bulunup bulunmadığı hususundadır.
Somut olaya benzer şekilde, işçilik alacaklarını …’in iflas masasına kayıt ettiren bir kısım işçiler tarafından, davalı … şirketinin iflas masasına karşı, şirketler arasındaki organik bağ nedeniyle açılan bir kısım davalarda ilk derece mahkemesince (Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesinin; … Esas – … Karar, … Esas – … Karar, … Esas – … Karar, … Esas – … Karar, … Esas- … Karar) özetle, ” … A.Ş’ nin … tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında kısmi bölünme kararı uyarınca … A.Ş’ nin kurulduğu, kısmi bölünme sonucu devredilen varlıklara karşılık … A.Ş hisselerinden %99′ unun devreden şirket … AŞ’ ye verilmesine karar verildiği ve bu kısmi bölünme sonucunda da …. A.Ş’ nin … Sicilinin … sicil numarasına … tarihinden itibaren kayıtlı olduğu,
6102 sayılı TTK’da ve 4857 sayılı İş Kanunu’nunda birleşme bölünme ve tür değiştirme durumu ile ilgili iş yeri devri ve bu devrin iş ilişkilerine etkisini düzenleyen hükümler mevcut olup aynı anda yürürlükte oldukları, TTK ve İş Kanunun normlar hiyerarşisinde aynı sırada oldukları için birinin diğerine önceliği olmadığını, TTK’nın İş kanunundan daha sonra yürürlüğe girdiği için önceki kanun-sonraki kanun ilişkisi bakımından TTK’nın sonraki kanun olduğunu ve TTK’ nın 178. Maddesi de sonraki özel kanun hükmünde olup sadece birleşme, bölünme ve tür değiştirme hallerinde iş ilişkilerinin geçmesi ile sınırlı olmak üzere öncelikle uygulanma özelliğine sahip olduğunu ve somut olayda TTK’nın uygulanması gerektiğini ,
olayda uygulanması gereken 6102 sayılı TTK’ nın 178. Maddesi hükümlerine göre; her ne kadar kısmi bölünme halinde eski iş veren ile devralanın müteselsil sorumlulukları düzenlenmiş ise de; davacı işçinin protokole konu alacaklarının …’ tan başlayıp … yılına ilişkin muaccel olan alacaklar olduğu, yani kısmi bölünmeden sonra muaccel olan alacaklara ilişkin olduğu, yine 178/3. Maddesinde belirtilen müteselsil sorumluluk koşullarının somut olayda mevcut olmadığı her halükarda iş kanunun 6. Maddesindeki iki yıllık sürenin kısmi bölünme tarihinden itibaren geçtiği kanaati ile davalının pasif husumet yokluğu ” gerekçeleriyle davaların reddine dair kararlar verildiği, verilen kararların istinaf edilmesi üzerine, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin (… Esas -… Karar, … Esas – … Karar, … Esas-… Karar, … Esas -… Karar, … Esas-… Karar) kararlarında özetle; “somut olayda tüzel kişilik perdesinin kaldırılması teorisinin uygulanması gerektiği, davacının işçilik alacaklarının masaya kaydı için başvurduğu müflis … A.Ş.’nin … tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul toplantısı sonucunda kısmi bölünme ile tekstil alanında faaliyette bulunmak üzere … A.Ş.’nin kurulduğu, şirketin … Siciline … tarihinde … sicil numarası ile kaydedilerek faaliyetine başladığı, … A.Ş.’nin, … A.Ş.’nin % 99,9 oranında hissedarı olduğu, şirketlerin farklı tüzel kişiliklere sahip olmalarına rağmen aralarında sıkı bir organik bağın mevcut olduğu, şirketlerin faaliyetlerin ekonomik ve ticari anlamda bir bütünlük arzettiği, bu iki şirketin aynı zamanda borçlanmalarda da birbirlerinin müteselsil kefili oldukları, şirketler arasındaki organik bağın iflas ertelemesi davasında bizzat şirket vekillerince de ileri sürüldüğü, her iki şirketin grup şirketler olduğu ve aralarında organik bağ bulunduğunun kabulü ve müflis … … A.Ş.’nin de davacı alacağından sorumlu olduğu” gerekçeleri ile ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davaların kabullerine dair karar verildiği anlaşılmıştır.
Aynı tür davalara bakan diğer mahkeme dosyalarında da alınan bilirkişi raporlarında her iki şirket arasında organik bağ olduğu, idarecilerinin aynı olduğu, iş merkezlerini aynı olduğu hususlarının vurgulandığı anlaşılmıştır.
Somut olayda davalı şirket’in yasal prosedür izlenilmek suretiyle bölünme yolu ile dava dışı … şirketinin kurulduğu, gerekli ilanların yapıldığı ve resmi kayıtlarda da bu hususun sabit olmasına göre mahkememizce “tüzel kişilik perdesinin aralanması” teorisinin uygulanamayacağı kanaati hasıl olmuş ise de bölünen davalı şirketin hakim ortak olması ve şirketlerin arasındaki fiili ve organik bağın varlığının sabit olması ve iflas dosyalarına da bu hususun yansımış olması, işçilik alacaklarının mümkün mertebe korunması ve tahsil kabiliyetlerinin önüne geçilmemesi, Medeni Kanun’un dürüstlük kuralları çerçevesinde tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davacının … yönünden kesinleşen işçilik alacağının davalı iflas masası sıra cetveline da kayıt ve kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Yargıtay … HD … esas, …/… esas sayılı ilamlarında belirtildiği üzere maktu harç ve maktu vekalet ücreti taktir edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
Davacının 66.652,12.-TL işçilik alacağının, Antalya … İflas Müdürlüğünün … numaralı dosyasında iflas masasına kayıtlı alacağı ile tahsilde tekerrür olmaması kaydıyla Antalya … İflas Müdürlüğünün … numaralı dosyasındaki iflas masası sıra cetveline kayıt ve kabulüne,
2-Alınması gerekli 44,40.-TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 31,40.-TL harcın mahsubu ile bakiye 13,00.-TL harcın davalıdan TAHSİLİ ile hazineye gelir KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan (davetiye, müzekkere, bilirkişi gideri ve harç olmak üzere) toplam 149,80.-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunana AAÜT uyarınca hesaplanan 2.725,00.-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 28/03/2019

Katip …
E-imzalı

Hakim …
E-imzalı