Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/400 E. 2019/54 K. 17.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/400 Esas
KARAR NO : 2019/54
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 04/07/2017
KARAR TARİHİ : 17/01/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine davalı tarafından … düzenleme – … vade tarihli …-TL bedelli kambiyo senedinden kaynaklı olmak üzere Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icrai işlem yapıldığını, müvekkilinin … sayılı kanunu kapsamında … yıl süreyle kurulmuş bir kooperatif olduğunu, müvekkilinin kuruluşuna müteakip ortaklara konut yapmak amacıyla …nden tapulu ve imarlı olan … sayılı taşınmazı bedeli karşılığında … tarihinde satın aldığını, belediyeden inşaat ruhsatının … yılında alındığını, devam eden süreç içerisinde inşaatların bitirilerek konutlarda … yılından itibaren oturulmaya başlanıldığını, ancak söz konusu mahalde tekrar … ve orman şerhlerinin gündeme gelmesi sebebiyle kat irtifakı ve kat mülkiyeti tesisi yapılamadığını, Hazine tarafından bölgedeki orman sınırlarının … yılında askıya çıkarıldığını kooperatif tarafından zamanında itiraz edilmediği, hazinenin kooperatif arsasını tekrar bedel karşılığı kooperatife satacağı endişesi ile … tarihli genel kurul toplantısının 7.maddesiyle ortaklardan arsa-tapu bedeli olarak kişi başına 4.000,00.-TL para toplanması yetkisinin alındığını, nihayetinde hazine tarafından … tarihinde mülkiyet ve hisse oranlarının düzeltilmesi gerekçesiyle bedelsiz olarak … m2 arsanın kooperatif adına tescil edildiğini ve arsanın tapu kaydının … ada ve … parsel olarak değişikliğe uğradığını, dolayısıyla ortaklardan 4.000,00.-TL toplanması kararı ile kasada oluşan aidat ödemeleri dışındaki 392.000,00.-TL paranın kasada hazır değer olarak bulunması gerektiğinin aşikar olduğunu … tarihinde yapılan genel kurul toplantısının 6.maddesinde yönetime gayrimenkul tasarruf yetkisi verildiğini, ancak yetkinin başlangıcının … – bitişinin … olmasına rağmen bu yetki belgesine dayanılarak 7 aylık süre aşımıyla … tarihinde kooperatife ait arsanın … m2’lik kısmının … Belediyesine bedelsiz kamuya terk sebebi ile devredildiğini, … tarihinde yapılan genel kurul çağrı evrakında gündem değişikliği yapılarak arsa bedeli tespitinin gündemden çıkarıldığını, bazı üyelerin ve davalı gibi üye olmayan kişilerin hangi amaçla olduğu belirlenemeyen bir durum için … yılında banka hesabına para yatırdıkları halde muhasebe kayıtlarının … yılında yapıldığının, dolayısıyla … yılı genel kurulunda bu hesapların üyelere açıklanamadığının belirlendiğini, davalının üye olmadığı halde kooperatif hesabına para yatırıldığının görüldüğünü, ibra edilmeyen yönetimin yetki almadan arsayı almak için belediyeden encümen kararı çıkarttığını, kooperatif resmi hesabından … tarihinde … Belediyesi … Bankası hesabına …-TL parayı eft işlemi gerçekleştirdiğinin görüldüğünü, davalı tarafın müvekkili kooperatiften Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile talep etmekte olduğu bedelin aslında müvekkili kooperatifin kasasında olan bir bedel olduğunu, eski yönetimin ibra edilmemesi üzerine söz konusu arsa ile ilgili olarak yapılan ödemelerin kooperatif tüzel kişiliği üzerinden gerçekleşmesi ve arsayı menfaatine uygun olarak alıp parayı veren 12 şahıs üzerine aktaramayacağı endişesiyle sözde bu konuya ilişkin dışarıdan kooperatif üyesi olmayan … isimli şahıstan senet karşılığı muvazaalı borçlanma yaptığı, borç veren şahsın arsayı almak saikiyle bankaya para yatıran 12 kişiden biri olan … olduğu bu şahsın eliyle kooperatif üzerine genel kurulun arkasından ilk iş günü … tarihinde …-TL bedelli Antalya …İcra Müdürlüğümün … E. Sayılı icra işlemin başlatıldığını, ekte sunulan … tarihli Mahsup Fişi başlıklı belgede davalı tarafından kooperatif hesabına 10.000,00 TL gönderilmiş olmasına rağmen, kooperatif başkanı tarafından … tarihinde yine mahsup fişi başlıklı belge içeriğinde … 110.000,00 TL aidat iadesi gönderildiğinin görünmekte olduğunu, yine aynı belgede … lehine dava konusu senet bedeli olarak alacak kaydı düşülmüş olmasının aslında burada ki olayların usulsüzlüğünü ve müvekkil kooperatifi zarara uğratma kastı ile hareket ederek haksız kazanç sağlama yoluna gidildiğinin kanıtı olduğunu, kısacası yapılan işlem ve davaya konu borçlanmanın kaynağı olan senedin usulsüz kötü niyetli ve haksız kazanç sağlama yoluna gidilmesi neticesinde müvekkil … Başkanı ve Yönetim Kurulu üyelerince hazırlanmış bir kurgunun ürünü olduğunu belirterek, müvekkili kooperatifin Antalya … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasındaki borçtan dolayı borçlu bulunmadığının tespitine, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davacı kooperatif hesabına davalı müvekkili tarafından 10.000TL yatırıldığı ve karşılığında 110.000,00TL geri ödendiği iddialarının gerçek dışı olduğunu, davalı müvekkili tarafından banka kanalı ile davacı kooperatif hesabına 110.000,00TL ödendiğini, mevcut durumun kooperatif hesaplarının incelenmesi neticesinde ortaya çıkacağını, yine buna ek olarak davalı müvekkili tarafından; kooperatif binasında elden senet karşılığı 784.557,20 TL ödeme yapıldığını, müvekkilinin yaptığı ödeme neticesinde davacı kooperatif kasasına giren paraya karşılık olarak …-TL’lik bonoyu tanzim ederek verdiğini, dava dilekçesinde arz edildiği gibi karşılıksız bir bono tanziminin söz konusu olmadığını, kaldı ki bu paranın da kooperatif tarafından … Belediyesine ödenmiş ve/veya … tarihli mahsup fişinde belirtilen şahıslara yapmış oldukları ödemelerin geri iade edildiğini, yani bedelsiz bir ödeme durumunun kesinlikle söz konusu olmadığını, buna rağmen müvekkili hakkında davacı kooperatif tarafından yapılan iddialar ve suçlamaların hiçbir yasal dayanağı bulunmadığını belirterek, haksız davanın reddi gerektiğini bildirmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ: Dosya içerisine; Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası celp edilmiş, kooperatife ait sicil dosyası, ana sözleşme, genel kurul toplantı tutanakları getirtilmiş, bilirkişiden rapor ve ek raporlar aldırılmıştır.
Dava; icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası niteliğindedir.
Davacı kooperatif icra takibine konu senedin kooperatifin o dönem ki yetkilileri tarafından usulsüz olarak borçlandırılmak suretiyle düzenlendiğini, senetten ve icra dosyasındaki borcun gerçek bir borcu yansıtmadığını belirterek, menfi tespit talebinde bulunmuştur. Yargılama sırasında davacı tarafça eksik harç tamamlanmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık kambiyo senedinden kaynaklanmakta olup, Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasındaki borçtan dolayı davacı kooperatifin davalıya borcunun bulunmadığı uyuşmazlık konusudur.
Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davalı alacaklı tarafça borçlu davacı aleyhinde … tanzim – … vade tarihli …-TL bedelli bir adet bonodan dolayı toplam …-TL takip çıkışlı olarak kambiyo senetlerine ilişkin icra takibine girişildiği, takip dosyasının da kesinleşmiş olduğu anlaşılmıştır.
Takip konusu senet incelendiğinde; senedin … tanzim – … vade tarihli ve …-TL bedelli olduğu, keşidecisinin davacı kooperatif, lehtarının davalı olup, keşideci hanesinde kooperatif başkanı … ve 2.başkan …’ın kooperatif kaşesi üzerine atılı imzalarının olduğu, senedin ihtas nedeni hanesinin ise boş olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı vekili söz konusu senedin gerçek bir borcu yansıtmayıp, davalıdan muvazaalı olarak borçlanma yapıldığını, kooperatif başkan ve yönetim kurulunun nakdi bir bedel alınması koşuluyla kooperatifi borçlandırma yetkileri bulunmadığını, bu kadar yüksek bedelli bir borçlanmanın ancak hizmet veya kooperatifin amacına uygun mal karşılığı ve genel kurulda alınabilecek özel bir yetkiyle olabileceğini belirterek, eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır.
Davalı taraf ise süresinde verdiği cevap dilekçesinde söz konusu senedin verilme sebebinin davacı kooperatife elden verilen borç para karşılığı olduğunu, bunun karşılığında senedin düzenlenerek kendisine verildiğini savunmaktadır.
Bilirkişi … tarafından düzenlenen … tarihli rapora göre; davacı kooperatifin …,… ve … yılı defterlerinin incelendiği, davacının ticari defterlerinde dava ve takibe konu …-TL bedelli senedin … tarihli … nolu yevmiye maddesi ile davalıya teslim edildiğinin kayıtlı olduğunun görüldüğünü, davacı kooperatifin ticari defterlerindeki bu yevmiye maddesinde davalıya bu dava konusu senedin davalıdan para alınması karşılığında verildiğinin kayıtlı olduğunun tespit edildiğini, davalıdan senet karşılığında alınan paralar ile arsa için toplandığı ve iade edildiği kayıtlı olan paraların toplam tutarının …-TL olup, bunun …-TL’lik kısmının davalı tarafça ödendiği gerekçesiyle söz konusu senedin davalıya teslim edildiğinin kayıtlı olduğunu, davacı kooperatifin senedin düzenlenme tarihi olan … tarihi itibariyle kasa hesabında ve banka hesabında olmak üzere toplam …-TL tutarında nakit parasının olduğunun tespit edildiğini, ancak bu nakit paranın …-TL’lik kısmının … tarihinde iade edilen paralardan oluştuğu, bu durumda davacı kooperatifin iade edilmeyecek olan nakit parasının …-TL olarak hesaplandığını, yine defter kayıtlarında … tarihli … nolu yevmiye maddesi ile … Belediyesine arsa bedeli olarak … hesabından …-TL tutarında ödeme yapıldığının ve bu ödeme tarihi olan … tarihi itibariyle davacı kooperatifin banka hesabında toplam …-TL tutarında nakit parasının olduğunun görüldüğünü, kooperatifin banka hesabındaki paraların yukarıda belirtilen ve paraları iade edilen kişiler tarafından yatırılan paralar olduğunun tespit edildiğini, bu bilgilere göre davacı kooperatifin … Belediyesinden …-TL karşılığında arsa satın aldığı, bu arsa bedelinin parası iade edilen kişilerin davacı kooperatif banka hesabına arsa bedeli olarak yatırdıkları paralar ile ödendiği, bu para yatıran kişilere yatırdıkları toplam …-TL tutarındaki paraların …-TL’lik kısmının davalıdan, …-TL’lik kısmının …’dan nakit olarak alınan paralar ile …-TL’lik kısmının da davacı kooperatif kasasından nakit olarak ödendiğini, davalıdan alınan para karşılığında da takip ve davaya konu senedin davalıya verildiğinin anlaşıldığının mütalaa edildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından bilirkişi raporuna itiraz edilmesi üzerine bilirkişiden ek rapor aldırılmış, Bilirkişi … … tarihli ek raporunda; davacı kooperatifin senet tanzim tarihinde kullanılabilir mevcut nakit parasının …-TL olduğunu, kooperatifin … tarihli … nolu yevmiye maddesi ile … Belediyesine arsa bedeli olarak …bank … Şubesi Hesabından …-TL tutarında ödeme yapıldığının kayıtlı olduğunu, dolayısıyla arsa alımı karşılığı olarak … Belediyesine ödeme yapılacağının kabul edilmesiyle senedin tanzim tarihi olan … tarihi itibariyle davacı kooperatifin (….-TL-…-TL) …-TL tutarında borçlanmaya gereksinimi olduğunun anlaşıldığını, kooperatifin defterlerinde arsa bedeli için üyelerden topladığı paraların iadesi için davalıdan … tarihinde …-TL tutarında para girişinin olduğu ve bu para ile de kooperatif üyelerine ödeme yapıldığı, bu ödeme karşılığında davaya konu senedin verildiğinin kayıtlı olduğunun tespit edildiğini, sonuç olarak özetle davacı kooperatifin üyelerinden arsa alımı için arsa bedeli adı altında para topladığı, sonra üyelerden toplanan bu paraların iade edildiği, bu iade edilen paraların …-TL’lik kısmının davalının davacı kooperatife verdiği para ile karşılandığı ve üyelerin daha önce kooperatif banka hesabına ödedikleri elden iade edilen …-TL tutarındaki para ile de kooperatife … Belediyesinden arsa alımı yapıldığının mütalaa edildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin dava dilekçesindeki açıklamalarından da anlaşılacağı üzere davacı kooperatif adına … parsel nolu taşınmazın … m2 yüz ölçümü ile hazine tarafından tescil edildiği, daha sonra kooperatifin … tarihinde yapılan genel kurul toplantısında yönetim kuruluna gayrimenkul tasarruf yetkisi verilmesi üzerine … tarihinde kooperatife ait arsanın … m2 kısmının … Belediyesine bedelsiz kamuya terk sebebiyle devredildiği, sonra da kooperatifçe … Belediyesine devredilen bu … m2’lik yerin tekrardan kooperatife kazandırılması amacıyla kooperatif yöneticileri tarafından bir kısım işlemler yapıldığı ve uyuşmazlığın da bu yapılan işlemlerden kaynaklandığı anlaşılmaktadır.
Davacı vekili dilekçelerinde, kooperatif yöneticilerinin sonradan kooperatif üyelerinin onay ve bilgisi olmadan … Belediyesine bedelsiz kamuya terki yapılan arsanın yeniden kooperatif adına alımı için işlemler yapıldığını ve bu işlemlerde usulsüzlükler olduğunu iddia etmektedir.
1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 59.maddesine göre; “Temsile yetkili şahıslar, kooperatif namına onun amacının gerektirdiği bütün hukuki işlemleri yapabilir. Bu temsil yetkisinin sınırlandırılması iyi niyet sahibi 3.şahıslara karşı hiçbir hüküm ifade etmez. Temsil yetkisinin sadece esas müessesinin veya bir şubenin işlerin hasrolunmasına veya kooperatif unvanının birlikte kullanılmasına dair ticaret siciline tescil edilen kayıtlar saklıdır.
Yönetime veya temsile yetkili şahısların kooperatife ait görevlerini yürütmeleri esnasında meydana getirdikleri haksız fiilden doğan zararlardan kooperatif sorumludur.
Kooperatiflerce alınması kararlaştırılan gayrimenkullerin alımının tapu devri veya tapuya şerh verdirilecek bir satış vaadi sözleşmesi ile yapılması şarttır.
Alınacak gayrimenkulün kooperatifin amacına uygun olması gerekir.
Yönetim kurulu üyeleri ve kooperatif personeli, ortaklık işlemleri dışında kendisi veya başkası namına bizzat veya dolayılı olarak kooperatifle, kooperatif konusuna giren bir ticari muamele yapamaz.
Yönetim kurulu üyeleri ve temsile yetkili şahıslar genel kurulun devredemeyeceği yetkilerini kullanamaz.”
1163 sayılı kanunun 59/1 madde hükmü karşısında, temsile yetkili kişiler ancak kooperatif namına onun amacının gerektirdiği bütün hukuki işlemleri yapabileceklerinden, kooperatifçe açıkça icazet verildiği anlamına gelecek bir işlem bulunmadığı durumda, kooperatif yöneticilerinin imzaladığı bonolar kooperatif yönünden bağlayıcı olmayacaktır.
1163 sayılı kanunun 98.maddesinin göndermesiyle kooperatifler hakkında da uygulanması gereken 6102 sayılı TTK’nın 125.maddesinde; “Ticari şirketleri tüzel kişiliğe haizdir. Ticaret şirketleri Türk Medeni Kanununun 48.maddesi çerçevesinde bütün haklardan yararlanabilir ve borçları üstlenebilirler. Bu husustaki kanuni istisnalar saklıdır.” hükmü yer almakta olup, bu hüküm de ticaret ortaklıklarının medeni haklardan yararlanma ehliyeti düzenlenmiştir. Bu düzenleme ile ticaret ortaklıklarının yararlanma hakkı, kanuni istisnaları saklı kalmak kaydıyla şirket mukavelesinde yazılı işletme konusunun çerçevesi ile sınırlandırılmış ultravires olarak adlandırılan terime göre ortaklığın iştigal konusu dışı kalan işlerin ortaklığı bağlamayacağı ilkesi düzenlenmiştir.
Hukuk Genel Kurulunun 09/12/1998 tarih 1998/11-863 Esas – 1998/895 Karar sayılı kararında da açıklandığı üzere; kooperatifin böyle bir işlemle bağlı sayılabilmesi ancak bu işleme açıkça icazet verilmesi ile mümkün olacaktır.
Bono, hukuksal niteliği itibariyle belli bir borç ikrarını içeren ve sebepten mücerret olan kambiyo senedi olup, bononun belirli bir sebeple düzenlendiğini, düzenleme sebebinin gerçekleşmediğini veya bonoda yazılı borcun ödendiğini ya da istenebilir olmadığını keşidecinin yasal delillerle ispat etmekle görevlidir.
Davacı kooperatifin ana sözleşmesinin incelenmesinde; 6.madde amaç ve faaliyet konuları başlığını taşımakta olup, buna göre; “Kooperatifin amacı ortaklarının konut ihtiyaçlarını karşılamaktır. Bu amaçla kooperatif;
1-Arsa ve arazi satın alır, birleştirir, imar planına uygun biçimde böldürerek altyapı plan proje ve maliyet hesapları hazırlar ve ortaklarına konut yaptırır.
2-Yaptırılan konutların mülkiyetini bu ana sözleşmede yazılı esaslara göre ortaklarına aktarır. …
4-Yukarıdaki fıkralardaki yazılı hususları sağlamak üzere ilgili kurum ve kuruluşlarla ortak çalışmalarda bulunabilir, gayrimenkuller ve menkuller iktisap eder, kiralar, kiraya verir, satar ve benzeri tasarruflarda bulunur, ayni haklar tesis eder.
5-Kooperatifin kredi ihtiyacının karşılanması amacıyla ilgili finansman kuruluşlarına başvuruda bulunur, borçlanır, açılan kredinin zamanında ve amacına uygun kullanılmasını sağlayıcı tedbirleri alır. …”
Kooperatif ana sözleşmesinden de anlaşılacağı üzere kooperatifin amacının ortaklarının konut ihtiyaçlarını karşılamak olduğu, bu amaçla arsa ve arazi satın alacağı, borçlanacağı açıkça ana sözleşmede düzenlenmiştir.
Dava konusu olayda da icra takibinin dayanağını teşkil eden senedin tüm yasal unsurları taşıyan geçerli bir bono olması nedeniyle ispat yükü davacı taraf üzerindedir. Davacı taraf yazılı ve kesin delillerle iddia etmiş olduğu hususları ispatla yükümlüdür.
Tüm bu açıklanan nedenlerle ve dosya kapsamındaki delillere göre; takip ve davaya konu senedin kooperatif yöneticilerinden ikisinin imzası ile düzenlenerek lehtar hanesinde davalı gösterilmek suretiyle davalıya verildiği ve onun tarafından Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında kambiyo takibine girişildiği anlaşılmakta olup, mahkememizce aldırılan ve ayrıntılı ve denetime elverişli olması sebebiyle itibar edilen bilirkişi rapor ve ek raporunda da belirtildiği gibi söz konusu senedin davacı kooperatifin ticari defterlerine kayıtlı olduğu, davacı kooperatifin arsa alımı için üyelerden arsa bedeli adı altında para topladığı, daha sonra bu üyelerden toplanan paraların iade edildiği, bu iade edilen paraların 784.557,20.-TL’lik kısmının davalıdan alınan borç para ile karşılandığı, üyelerin evvelce kooperatifin banka hesabına ödedikleri ve sonrasında elden iade edilen 784.557,20.-TL tutarındaki para ile davacı kooperatifin … Belediyesinden arsa alımı yapıldığı, dava konusu senedin düzenleme tarihi itibariyle kooperatifin …-TL tutarında borçlanmaya ihtiyacı olduğu anlaşılmakla, sonuç olarak senetteki borcun gerçek bir borcu yansıttığı, kooperatifin amacına uygun şekilde … Belediyesinden arsa almak amacıyla 3.kişi konumundaki davalıdan senetteki tutar kadar borç para aldığı, dolayısıyla senedin bedelsizliği iddiasının ispat edilemediği sonuç ve kanaatine varılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiş, İİK’nın 72.maddesi uyarınca ihtiyati tedbire karar verilip tedbir kararı uygulandığından davalı lehine tedbir dolayısıyla alacağına geç kavuşacak olması nedeniyle tazminata hükmolunarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
Antalya … İcra Müdürlüğünün takip dosyasındaki …-TL alacağın takdiren %20’si oranında İİK’nın 72.maddesi uyarınca davalı lehine hesaplanan tazminatın da davacıdan alınarak davalıya ÖDENMESİNE,
2-Alınması gerekli 44,40.-TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 13.398,28.-TL ve 145,00.-TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 13.543,28.-TL harçtan mahsubu ile fazladan yatırılan 13.498,88.-TL harcın istem olması halinde hükmün kesinleşmesine müteakip davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 45.661,10.-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ÖDENMESİNE,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 17/01/2019

Başkan …
¸(e-imzalı)
Üye …
¸(e-imzalı)
Üye …
¸(e-imzalı)
Katip …
¸(e-imzalı)