Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/398 E. 2018/799 K. 10.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/398 Esas
KARAR NO : 2018/799
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 03/07/2017
KARAR TARİHİ : 10/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davalı şirket aleyhine müvekkili şirkete olan borcundan dolayı … İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin kötü niyetli olarak takibe itiraz ettiğini ve takibin durdurulduğunu, itiraz dilekçesinden de anlaşılacağı üzere davalının borcunun olmadığına dair hiçbir somut delil sunamadığını, öyle ki ticari defterler incelendiğinde davalının müvekkiline olan borcunun cari hesapta açıkça görüleceğini, ayrıca davalının yetki itirazının da yerinde olmadığını belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına ve %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, söz konusu icra takibinin dayanağı olarak gösterilen borcun oto kiralama işlemi ile ilgili olması nedeniyle yargılama gerektirdiğini, müvekkilinin söz konusu otomobilleri kiraladığını, alt kiracı olarak … Turizmin kullanımına verdiğini, davacı şirketin kilometre sınırına uymaksızın aşırı kilometre yapması ve yapılan sözleşme aykırı davranmasından dolayı müvekkilinin aşırı kilometre bedelini dava dışı 3.kişiye ödediğini, bu nedenle müvekkilinin borcunun bulunmadığını belirterek, haksız davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ: Dosya içerisine; … İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyası getirtilmiş, sözleşme dosyaya sunulmuştur.
Dava; taşıma hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali davasıdır.
… İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafça borçlu davalı aleyhinde 18.110,30.-TL alacaktan dolayı ilamsız icra takibine girişildiği, ödeme emrinin borçluya tebliğ edilmesi üzerine süresinde borçlu vekili tarafından icra dairesine verilen itiraz dilekçesiyle icra dairesinin yetkisine ve borcun tamamına itiraz edilerek takibin durdurulduğu ve yasal 1 yıllık süresi içerisinde de eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı tarafın icra dairesinin yetkisine yönelik itirazının, taraflar arasında varlığı ihtilafsız olan taşıma hizmet sözleşmesinin 9.maddesinde bu sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözümünde … Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkisi kararlaştırıldığından HMK’nın 17.maddesi uyarınca tacir olan taraflarca kararlaştırılan yetkili icra müdürlüğü ve mahkemenin yetkisinin münhasır yetki olduğundan dolayı yerinde görülmeyen yetki itirazı reddedilmiştir.
Yargılama sırasında davalı vekili mahkemeye hitaben verdiği …/…/… tarihli dilekçesinde; dava konusu edilen asıl alacak tutarı 18.110,29.-TL’yi davacıya …/…/… tarihinde havaleyle ödediğini söylemiş, havale dekontunu dosyaya sunmuştur.
Davacı vekili de …tarihli duruşmadaki beyanında; davalı tarafça davadan sonra icra takibindeki asıl alacak tutarının müvekkili şirketin hesabına banka havalesi ile ödendiğini, ancak davaya devam ettiklerini, müvekkili lehine icra inkar tazminatı, vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmolunmasını istemiştir.
Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2017/1335 Esas – 2018/3438 Karar sayılı ilamına göre; “İtirazla takibi durduran borçlu defaten ya da farklı zaman dilimlerinde yaptığı ödemelerle borcu tamamen ya da kısmen sona erdirebilir. Davadan sonra yapılan ödemelerin borcu tamamen sona erdirip erdirmeyeceğine göre karar değişkenlik arz edecektir. Şöyle ki davadan sonra icra dosyasındaki kapak hesabını da kapsayacak şekilde borcun ödenmesi halinde konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm kurulur.
Davadan sonra borcun kısmen ödenmesi halinde ise bu tutar hükme bağlanan miktardan düşülmeksizin infaz aşamasında nazara alınmasına şeklinde ibare düşülür.
Davadan sonra asıl alacağın tamamen ödenip icra harç faiz ve masrafların yatırılmaması halinde davacı tarafın dava dilekçesinde takip tarihinden ödeme tarihine kadar işleyecek yasal faiz, masraf ve vekalet ücreti yönünden itirazın iptalini de istediği nazara alınarak, davalının bu kalemlere itirazı haksız ise kapak hesabı yapılmaksızın ve miktar belirtilmeksizin yalnızca alacak kalemleri zikredilerek karar verilmelidir. Zira bu itirazların iptaline karar verilmediği sürece alacaklı takip tarihinden ödeme tarihine kadar işleyecek faizi icra masrafları ve icra vekalet ücretini davalıdan alamaz.
Mahkemece açıklanan bu ilkeler gözetilerek uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet kaydedilmemiştir.”
Tüm bu açıklanan nedenlerle ve dosya kapsamına göre; taraflar arasındaki taşıma hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için davacı tarafından davalı aleyhine … İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı takip dosyasında ilamsız icra takibine girişildiği, ancak yargılamanın devamı sırasında davalı tarafça davadan sonra … tarihinde takip konusu 18.110,30.-TL’lik asıl alacağın tamamen ödendiği anlaşılmakla, yukarıda açıklanan Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin ilamında belirtildiği şekilde kapak hesabı yapılmaksızın ve miktar da belirtilmeksizin yalnızca alacak kalemleri zikredilerek icra harç ve masrafları ile icra vekalet ücretine ve takipteki asıl alacak tutarına takip tarihinden ödeme tarihine kadar işleyecek yasal faize yönelik davalı borçlunun itirazının iptaline, takibin bu yönlerden devamına karar vermek gerekmiş, dava tarihinde davalı tarafın itirazının devam ettiği gözetilerek davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmiş (alacağın likit nitelikte oluşu gözetilerek), yine davalı tarafça kendisi aleyhine dava açılmasına sebebiyet verdiğinden harç ve yargılama giderlerinden de davalı sorumlu tutularak aşağıdaki hüküm kurulmuştur. (Ayrıca davadan sonra yapılan 20/03/2018 tarihli 18.110,30.-TL’lik ödemenin de infazda icra müdürlüğünce zara alınmasına karar verilmiştir.)
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
Takipteki asıl alacak tutarı davadan sonra ödenmekle davalı borçlunun … İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı takip dosyasındaki icra harç ve masrafları ile icra vekalet ücretine ve takipteki asıl alacak tutarına takip tarihinden ödeme tarihine kadar işleyecek yasal faize yönelik itirazının İPTALİNE,
Takibin bu yönlerden DEVAMINA,
Davadan sonra yapılan …tarihli 18.110,30.-TL’lik ödemenin icra müdürlüğünce infazda NAZARA ALINMASINA,
Haksız itiraz edilen 18.110,30.-TL asıl alacağın takdiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya ÖDENMESİNE,
2-Alınması gerekli 1.237,11.-TL nispi karar ve ilam harcından, peşin alınan 218,73.-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.018,38.-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine adına gelir KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan (davetiye, müzekkere, bilirkişi gideri ve harç olmak üzere) toplam 1.227,60.-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
4-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 2.180,00.-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 10/12/2018

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)