Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/366 E. 2018/228 K. 20.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/366 Esas
KARAR NO : 2018/228
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/06/2017
KARAR TARİHİ : 20/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili tarafından … İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyası ile davalı şirket aleyhine fatura alacağının tahsili için icra takibi başlatıldığını, davalının ödeme emrine itiraz ettiğini ve takibin durdurulmasına karar verildiğini, davalı tarafın borcun tahsilini zorlaştırmak ve sürüncemede bırakmak adına haksız ve kötüniyetli olarak icra takibine itiraz ettiğini, davalı tarafın ticari defterlerinin incelenmesinde takibe konu faturaların ticari defterlerinde kayıtlı olduğunun görüleceğini, başka delillerini bulunmadığını sadece davalının ticari defter ve belgelerine dayandıklarını beyan etmekle davanın kabulüne, itirazın iptaline, takibin devamına, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya dava dilekçesinin usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davalının cevap dilekçesi sunmadığı anlaşıldı.
Dosya içerisine; … İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyası celp edilmiş, defter incelemesi yaptırılarak mali müşavir bilirkişiden rapor aldırılmıştır.
Dava; faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; Takip tarihi itibariyle davalının davacıya takip miktarı kadar borçlu olup olmadığı hususundadır.
… İcra Müdürlüğünün …/… Esas takip sayılı dosyasının incelenmesinde; 1.6815,60.-TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren asıl alacağın %10,50’si oranında avans faizi ile birlikte tahsili için icra takibine geçildiği, davalı borçluya ödeme emrinin …/…/… tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun …/…/… tarihli dilekçeyle borca itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Davalı tacir olup, delil olarak ticari defterlere dayanıldığından, davalının ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış mali müşavir bilirkişi … tarafından ibraz edilen …/…/… tarihindeki bilirkişi raporunda sonuç olarak; taraflar arasında ticari bir ilişkinin mevcut olduğu ve bu ticari ilişkiye istinaden davacı tarafından davalı şirket adına düzenlenen ve davalı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olan toplamda 8.694,00.-TL tutarında iki adet faturanın teslim edildiği anda bedeli ödenen kapalı faturalar olması nedeniyle bu fatura bedellerinin davalı şirket tarafından ödendiğinin kabul edilmesi gerektiği, davalı şirket ticari defterlerine göre davalı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olan takip ve dava konusu edilen faturalara istinaden davalının davacı şirkete bir borcunun olmadığı kanaatini bildirmiştir.
Davacı taraf davasının ispatı için münhasıran davalı tarafın ticari defter ve belgelerine dayandığını davasını açarken dava dilekçesinde açıkça belirtmiştir. Dava dilekçesinde başkaca delillere dayanmamıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. (HMK 222/1) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
6100 Sayılı HMK’nın 222/son maddesinde; “Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” hükmüne yer verilmektedir. Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2014/550 esas, 2014/16092
Karar sayılı ilamında da belirtildiği gibi bir tarafın ticari defterlerinin ibrazının istenebilmesi için iddiada bulunan kişinin TTK’nın 83. maddesi ve 6100 sayılı HMK’nın 222. maddesi uyarınca münhasıran diğer tarafın defterlerine dayanması gerekir. Davacının, dava açarken mühnasıran davalının defterlerine dayandığını bildirmesi gerekir. Somut olayımızda da davacı davayı açarken başka delil bildirmeksizin davalı tarafın ticari kayıtlarına dayanmış olup talebi usul ve yasaya uygun bulunmuştur.
Bu kapsamda davalının incelene ticari defter ve belgelerine göre, defterlerin usulüne uygun tutulduğu, bu anlamda 6100 sayılı HMK’nın 222/2. Maddesi uyarınca delil olarak kabul edilebileceği, davanın ispatı için münhasıran dayanılan bu delile göre de taraflar arasında ticari ilişki olduğunun sabit olmasına rağmen davacının dayandığı faturanın davalının defterlerinde kayıtlı olmadığı gibi aynı kayıtların içeriğine göre davalının davacıya her hangi bir borcunun da bulunmadığı anlaşılmakla davacının davasını ispat edemediği, davalı tarafın ise süresinde cevap dilekçesi vermediği, bilirkişi raporuna karşı beyanında kötü niyet tazminatı talep ettiği, bu talebinin de usule uygun olmadığı sonuç ve kanaatine varılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2- Kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gerekli 35,90.-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 17.593,84.-TL harcın mahsubu ile fazladan yatırılan 17.557,94.-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunana AAÜT uyarınca hesaplanan 2.180,00.-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ÖDENMESİNE,
6-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 20/03/2018

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı