Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/351 E. 2018/244 K. 23.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/351
KARAR NO : 2018/244
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 05/04/2011
KARAR TARİHİ : 23/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
1-Davacı vekili, davalı tarafından müvekkili aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün …/… E. sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, takibe konu senetlerin teslim edilecek mermer karşılığında davalıya güvence olarak verilen senetler olduğunu, davalının mermer göndermediği halde senetleri takibe koyduğunu, ayrıca …/…/… tanzim tarihli …/…/… vade tarihli ve 44.520,00 TL bedelli, …/…/… tanzim tarihli …/…/… vade tarihli ve 44.520,00 TL bedelli senetler ile …/…/… tanzim tarihli 50.000,00 TL bedelli senedin malen kaydı ile davalıya teslim edildiğini, davalının bu senetlerin tesliminden sonra söz konusu senetlerin iadesi koşulu ile müvekkili tarafından …/…/… tanzim tarihli …/…/… vade tarihli ve 49.000,00 TL bedelli, …/…/… tanzim tarihli …/…/… vade tarihli ve 49.000,00 TL bedelli ve …/…/… tanzim tarihli 50.000,00 TL bedelli vadesiz senetlerin verildiğini, davalı yanca müvekkiline iadesi kararlaştırılan bonoların da takibe konu edildiğini belirterek müvekkilinin … İcra Müdürlüğü’nün …/… E. sayılı dosyasına konu bonolar nedeniyle davalıya borçlu bulunmadığının tespitine, müvekkili lehine %40’dan aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2-Davalı vekili, davaya konu bonolardan …/…/… vade tarihli 44.520,00 TL bedelli ve …/…/… vade tarihli 44.520,00 TL bedelli iki adet bononun sehven icra takibine konu edildiğini, bu bonolar yönünden icra takibinden feragat edildiğini ve bu iki bono yönünden davanın konusuz kaldığını, davacının müvekkilinden muhtelif tarihlerde mermer ve diğer doğal taşlardan satın aldığını, söz konusu malların davacı borçluya ya da gösterdiği yere nakledilerek teslim edildiğini bildirerek davanın reddi ile 40’ından aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
3-Mahkememizce …/…/… tarihli …/… Esas – …/… Karar sayılı, kararı ile ;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda toplanan delillere göre tacir olmayan davacının, davalı tarafın ticari kayıtlarına münhasıran delil olarak dayandığı, davalı defterlerinde davacı adına düzenlenmiş herhangi bir fatura kaydının yer almadığı ve davacı iddiasının kanıtlandığı ve dava konusu edilen tüm senetlerin bedelsiz kaldığı gerekçesiyle davanın kabulü ile davacının … İcra Müdürlüğü’nün …/… E. sayılı dosyasına konu senetlerden dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine, bedelsiz kaldıkları halde icra takibine konu edilen 4 adet senedin toplam tutarından oluşan 187.040,00 TL asıl alacağın takdiren %40’ı oranında kötüniyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
4-Mahkememizce verilen …/…/… tarihli …/… Esas – …/… Karar sayılı karar davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin …/…/… tarih ve …/…-… Esas ve Karar sayılı ilamı ile, “
“Davacı yan … İcra Müdürlüğü’nün …/… E. sayılı dosyasında takip konusu yapılan 4 adet bononun teminat olarak verildiği iddiasıyla iş bu menfi tespit davasını açmıştır.
Davalı ise bonolardan …/…/… vade tarihli 44.520,00 TL bedelli ve …/…/… vade tarihli 44.520,00 TL bedelli bonolar hakkında sehven takip yapıldığını, durum farkedilince takipten feragat ettiklerini, diğer iki bono hakkında takibe devam ettiklerini, iki bono karşılığında davacıya mal verildiğini savunmuştur.
Yukarıda da açıklanadığı üzere dava, İİK’nun 72. maddesi gereğince yapılan takibe karşı açılan menfi tespit davasıdır. Davacı dava konusu bonoların teminat olarak verildiğini usulüne uygun delillerle kanıtlamak zorunda olup, ispat yükü davacıya aittir.
Ne var ki davalı yan takibe konu bonolardan ikisini sehven takibe koyduğunu belirterek takipten feragat etmiştir. Hal böyle olunca mahkemece bu iki bono yönünden davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamakta ise de takibe devam edilen diğer iki bono hakkında ispat külfetinin davacıda olduğu, davacının dava dilekçesinde münhasıran davalı yan defterlerine dayanmadığı, başka delillere de dayandığı gözetilmeksizin daha sonra mahkemece verilen kesin süreden sonra davalının defterlerine münhasıran delil olarak dayandığı beyanına itibar edilerek davacının münhasıran davalı defterlerine dayandığının kabulü mümkün değildir. Kaldı ki dava ve takip konusu olan bonolar malen kaydını içermektedir. Bu kayıt malın teslim edilip, alındığına karine teşkil eder. Bu karinenin aksinin de davacı tarafından usulüne uygun yazılı delillerle kanıtlanması gerekmektedir.
Mahkemece açıklanan bu yönler gözetilerek …/…/… vade tarihli 49.000,00 TL bedelli, …/…/… vade tarihli 49.000,00 TL bedelli bonolar hakkında da davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir.”
gerekçesiyle bozularak dava dosyası mahkememize iade edilmekle yukarıda esas numarasına kaydı yapılarak Yargıtay bozma ilamı taraflara tebliğ edilmiş, tarafların Yargıtay bozma ilamına karşı beyanları alınarak bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
5-Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin …/…/… tarih ve …/…-… Esas ve Karar sayılı bozma ilamına mahkememize uyulmasına karar verilmekle, taraflar arasındaki usulü kazanılmış oluştuğu dikkate alınarak, Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda davacı vekiline dava konusu olan …/…/… tanzim …/…/… vade tarihli 49.000,00 TL bedelli ve …/…/… tanzim …/…/… vade tarihli 49.000,00 TL bedelli bonoların teslim edilecek mal karşılığı güvence olarak verildiğine ve mal teslim edilmediği için bedelsiz kaldığına ilişkin iddia yönünden davalı şirket yetkilisine yemin teklif etme hakları hatırlatılmış, davacı vekilinin yemin teklif etmesi üzerine talimat ile … Asliye Hukuk Mahkemesince davalı temsilcisinin yeminli beyanı alınmış, davalı temsilcisi yeminli beyanında: “bana sorulan sorular hakkında gerçeğe uygun cevap vereceğime ve hiçbirşey saklamayacağıma namusum, şerefim ve kutsal saydığım bütün inanç ve değerlerim üzerine yemin ediyorum ki Dava konusu olan …/…/… tanzim …/…/… vade tarihli 49.000,00 TL bedelli ve …/…/… tanzim …/…/… vade tarihli 49000,00 TL bedelli bonoların karşılığında mal teslim edildi. Davacı malları aldı. Faturasını kesti. Ödememek için böyle bir iddiada bulunduğuna yemin ediyorum. Buna ilişkin resmi faturalar vardır.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
6-Mahkememizce Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda usül ve yasaya uygun araştırma ve inceleme yapılarak, toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde ;
Mahkememizce, Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin …/…/… tarih ve …/…-… Esas ve Karar sayılı bozma ilamına uyulmasına karar verilmekle, taraflar arasındaki usulü kazanılmış oluştuğu dikkate alınarak, Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda davacı vekiline yemin teklif etme hakkı hatırlatılmış, davacı vekilinin yemin teklif etmesi üzerine davalı şirket temsilcisinin ” Dava konusu olan …/…/… tanzim …/…/… vade tarihli 49.000,00 TL bedelli ve …/…/… tanzim …/…/… vade tarihli 49.000,00 TL bedelli bonoların karşılığında mal teslim edildiği, davacının malları teslim aldığı, bonoların bedelsiz olmadığına” ilişkin yemin etmesi üzerine davaya konu …/…/… vade tarihli 49.000,00 TL bedelli, …/…/… vade tarihli 49.000,00 TL bedelli bonolar hakkında açılan menfi tespit davasının reddine, takipte haksız ve kötüniyetli olduğu dikkate alınarak, bedelsiz kaldıkları halde icra takibine konu edilen 2 adet senedin toplam tutarından oluşan 85.040,00 TL asıl alacağın takdiren %40’ı oranında hesaplanan 34.016,00 TL kötüniyet tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, karar verilmiştir.
Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin …/…/… tarih ve …/…-… Esas ve Karar sayılı bozma ilamına mahkememizce uyulmasına karar verilmekle, taraflar arasındaki usulü kazanılmış oluştuğu dikkate alınarak, davacının, … İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyasına konu olup, keşidecisi davacı ve lehtarı davalı olan …/…/… tanzim …/…/… vade tarihli 44.520,00 TL bedelli, …/…/… tanzim …/…/… vade tarihli 44.520,00 TL bedelli senetler ile takip dışı olup, keşidecisi davacı ve lehtarı davalı olan …/…/… tanzim tarihli 50.000,00 TL bedelli ve …/…/… tanzim tarihli 50.000,00 TL bedelli senetlerden dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine, lasal koşulları oluşmamakla davalı vekilinin icra inkar tazminatı talebinin reddine dair verilen kararın davalı vekilince …/…/… tarihli temyiz dilekçesi ile temyiz edilmesi sonucu davaya bakan Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin tarih …/… Esas – …/… Karar sayılı ilamı ile “… Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. Davacı icra takibine konu 4 senet ile takip dışı 2 senet için menfi tespit davası açmıştır. Mahkemece davanın tüm bonolar yönünden kabulüne dair verilen ilk karar Dairemizce bozulmuştur. Bozma kararı verilmekle ilk karar tüm sonuçları ile birlikte ortadan kalkar, bu nedenle tarafların her bir talebi hakkında kazanılmış haklar gözetilerek yeniden hüküm oluşturulur. Diğer yandan bozma kararına uyulmakla bozmaya uygun inceleme ve değerlendirme yapılması gerekir. Dava konusu olan takibe konu olmayan … düzenleme tarihli 50.000,00 TL yine … düzenleme tarihli 50.000,00 TL bedelli senetler yönünden bedelsizlik iddiasına dayanan menfi tespit iddiasının yazılı belge ile kanıtlanması lazımdır. Mahkemece bu senetler yönünden davacının delilleri değerlendirilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir…” gerekçesiyle hüküm bozulmasına karar verilmiş olup, dava dosyası mahkememizin yukarıdaki esasına kaydedilip davaya devam edilmiştir.
…/…/… tarihli celsede davacı vekiline bozma ilamında belirtilen …/…/… tarihli 50.000,00.-TL bedelli ve …/…/… düzenleme tarihli 50.000,00.-TL bedelli senetler yönünden yemin deliline dayanıp dayanmayacağı hususunda beyanda bulunmak üzere 2 haftalık kesin süre verilmiş, davacı vekilince …/…/… tarihli yemin deliline dayanmadığına dair yazılı beyan dilekçesi sunduğu anlaşılmıştır. Bozma ilamı doğrultusunda davacının davaya ve bozma ilamında açıkça belirtilen …/…/… tarihli 50.000,00.-TL bedelli ve …/…/… düzenleme tarihli 50.000,00.-TL bedelli senetler yönünden bedelsizlik iddiası kesin deliller ile ispat edilemediğinden bu senetler yönünden de davanın reddine karar verilmiştir.
Davacının, … İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyasına konu olup, keşidecisi davacı ve lehtarı davalı olan …/…/… tanzim …/…/… vade tarihli 44.520,00 TL bedelli, …/…/… tanzim …/…/… vade tarihli 44.520,00 TL bedelli senetler yönünden yapılan incelemede ise; Bozma ilamında da açıkça belirtildiği üzere bu senetler yönünden verilen menfi tespit talebinin kabulüne dair karara ilişkin olarak bu senetlerin sehven takibe konulduğu ve davalının bu senetler yönünden takipten feragat ettiği bu nedenle davanın kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik görülmediği (…/…/… tarih …/… Esas ve …/… Karar sayılı ilk bozma ilamında) belirtilmiş olmakla bu senetler yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve bu senetler yönünden ayrıca davacının borçlu olmadığı halde hakkında takip yapılması nedeni ile alacaklı davalının kötüniyetli olduğu kanaatine varıldığından kötüniyet tazminatına da hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
Davacının, … İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyasına konu olup, keşidecisi davacı ve lehtarı davalı olan …/…/… tanzim … vade tarihli 44.520,00 TL bedelli, …/…/… tanzim …/…/… vade tarihli 44.520,00 TL bedelli senetlerden dolayı davalıya borçlu olmadığının TESPİTİNE,
…/…/… vade tarihli 49.000,00 TL bedelli, …/…/… vade tarihli 49.000,00 TL ile keşidecisi davacı ve lehtarı davalı olan …/…/… tanzim tarihli 50.000,00 TL bedelli ve …/…/… tanzim tarihli 50.000,00 TL bedelli senetlerden bedelli bonolar hakkında açılan menfi tespit davasının REDDİNE,
Bedelsiz kaldıkları halde icra takibine konu edilen 2 adet senedin toplam tutarından oluşan 85.040,00 TL asıl alacağın takdiren %40’ı oranında hesaplanan 34.016,00 TL kötüniyet tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Yasal koşulları oluşmamakla davalı vekilinin icra inkar tazminatı talebinin reddine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması lazım gelen 6.082,32 TL harçtan davacı tarafından peşin yatırılan 4.262,55 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.819,77 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davanın kısmen reddi nedeni ile alınması lazım gelen 35,90 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacının peşin yatırmış olduğu 4.262,55 TL harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Davacının bu dava nedeni ile yapmış olduğu posta, tebligat, bilirkişi ücreti ile dava açılış harç toplamından ibaret toplam 5.586,15 TL yargılama giderinin kısmen kabul oranı olan %31’ine tekabül eden 1.731,70 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Bakiye 3.854,45 TL yargılama giderinin davacı üzerine bırakılmasına,
4-Davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 9.873,20 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 17.830,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 23/03/2018

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)