Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/333 E. 2018/107 K. 06.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/333
KARAR NO : 2018/107
DAVA : Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 02/06/2017
KARAR TARİHİ : 06/02/2018

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle: …/…/… tarihinde davalı …’ın maliki olduğu … … … plakalı aracın …’ın sevk ve idaresindeki müvekkili adına kayıtlı bulunan … … … plaka sayılı aracın … Mahallesi … sokak üzerinde seyir halinde giderken sol taraftan hızla gelen davalının sevk ve idaresinde olan … … … plaka sayılı aracın aracın sol tarafından çarpmak suretiyle kaza sonrası araç sürücüsünün tutulan trafik tespit tutanağından da anlaşılacağı üzere olay mahallinden kaçtığını, kazada davalı …’ın tam kusurlu olduğunu, kaza nedeniyle müvekkilinin ait araçta meydana gelen hasarların onarımının 10. İş gününde tamamlandığını, tamir süresi boyunca ticari aracın çalışamaması nedeniyle kazanç kaybına uğrayan müvekkilinin zor durumda kaldığını, tutulan tutanakla sabit olduğu üzere aracın sol ön çamurluğu içe doğru çökmüş, sol ön farın kırıldığı,ön motor kaputunun yamulduğu, ön tamponun kırıldığını ve yine ön panjurun da kırıldığını, … … servisinde tamiri yaptırılan araca ilişkin faturanın dosyaya sunulduğunu, 1.355,01 TL araç tamiri için masraf yapıldığını, bu sebeple mahrum kalınan kazanç kaybı, tamir masrafları ve araçta oluşan değer kaybının tahsil edilmesini, bu doğrultuda bilirkişi incelemesi sonucu tespit edilecek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 500,00 TL araçta oluşan kazanç kaybının davalı …’tan tahsiline karar verilmesi gerektiğini zira tamamen kendi kusuru ile kazanın oluşumuna neden olan sürücü ve araç işleteni …’ın kaza nedeniyle aracın çalışmamasından doğan kazanç kaybını tazminle yükümlü olduklarını, diğer davalı …’nin ise … nolu poliçe ile kazaya karışan … … … plakalı aracın Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortasının yaptırıldığı şirket olduğunu, müvekkiline ait aracın … tescil tarihli olup dolayısıyla oluşan kaza nedeniyle aracın uğradığı değer kaybının sabit olduğunu, bu doğrultuda bilirkişi incelemesi sonucu tespit edilecek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 500,00- TL araçta oluşan değer kaybının ve 1.000,00- TL tamir giderinin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini ve kazaya karışan … plakalı aracın üzerine teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasını, müvekkiline ait … plakalı ticari aracın bağlı olduğu …’tan alınan belge ile günlük ortalama 200,00 TL kazanıldığının tespit edildiğini, mahkemece yaptırılacak bilirkişi incelemesi ve …Odası’ na yazılacak müzekkere cevaplarından doğacak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 2.000,00.-TL mahrum kalınan kazanç kaybının tamir masraflarının ve araçta oluşan değer kaybının ve tamir masraflarının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile mahrum kalınan kazanç kaybının, tamir masraflarının davalı …’tan tamir masraflarının ve araçta oluşan değer kaybının tüm davalılardan tahsiline ve kazaya karışan … plakalı aracın üzerine teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle: davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı dilekçesinde, maliki olduğu … plakalı araç ile … plakalı aracın … tarihinde bir kazaya karıştıklarını ve kaza sonucu aracında meydana gelen hasar ve değer kaybını talep ettiğini, ancak müvekkili şirket nezdinde … plakalı aracın kaza tarihini kapsayan poliçesi bulunmadığını, aracın kaza tarihinde müvekkili şirket nezdinde poliçesi bulunmadığı, aracın Tramer kayıtlarının celp edilmesi gerektiğini belirterek açıklanan nedenlerle, müvekkili şirketin davacının taleplerinden herhangi bir sorumluluğu bulunmadığından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … … vekili cevap dilekçesinde özetle: davacının dilekçesinde kazanın meydana gelmesinde … plakalı aracımın sürücüsünün tam kusurlu olduğunu İfade etmiş ise de, kazanın oluşumunda kusurun davacıya ait aracın sürücüsünde olduğunu, kazanın meydana geldiği yerin bir ara sokak olduğunu ve maliki olduğu aracın sürücüsünin kontrolsüz kavşağa daha önce girmesine rağmen davacının daha hızlı geldiği için duramadğını ve aracının ön tarafına sürttüğünü, maliki olduğu aracın sürücüsünin davacıya ait aracı görünce frene bastığını, ancak bulunduğu ara sokağa göre hızlı seyreden davacıya ait aracın kendi aracına sürtmesine engel olamadığını, bu gibi kontrolsüz kavşaklarda kavşağa önce girenin öncelik hakkı bulunduğunu, burada öncelik hakkının maliki olduğu araca ait olduğunu, davacının öncelik hakkının maliki olduğu araç sürücüsünde olmasına rağmen hızlı gelerek kazanın bu sebeple meydana geldiğini, davacının, maliki olduğu araç sürücüsünün olay yerinden kaçtığından bahsetmiş ise de öncelikle bunun kazanın oluşumu ve kusur oranlarıyla ilgisi olmadığı gibi araç sürücüsünün yaşadığı kazanın şokuyla olay yerini terk ettiğini, davacının araçta oluşan kazanç kaybının, araçta oluşan değer kaybı ve mahrum kalınan kazanç kaybı için istediği toplam 2.000 TL bedelin yüksek olduğunu, davacının 10 gün tamir süresi olduğunu iddia etmiş ise de aracın hasar durumu ve hasar için sunduğu fatura nazara alındığında tamirde geçirildiği iddia edilen bu sürenin fazla olduğunu, buna göre istenen kazanç kaybını kabul etmediğini, ayrıca değer kaybı ve tamir masrafları için istenen bedelin de yüksek olduğunu, bu bedelleri de kabul etmediğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava: ../…/… tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle davacının aracında meydana gelen hasar nedeniyle ödenen tadil masrafları ile aracın çalışamamış olması nedeniyle uğranılan kazanç kaybına ilişkin belirsiz alacak davası niteliğindem maddi tazminat davasıdır.
Ticaret Mahkemelerinin iş sahası ve hangi davalara bakacağı 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren, 6102 sayılı TTK’nun 5. Maddesinde belirtilmiş olup, 4 . Madde de hangi davaların ticari dava sayılacağı düzenlenmiştir. Buna göre; her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın madde de belirtilen nedenlerden doğan davaların ticari dava sayıldığı açıklanmıştır. Kanunda sayılan bu davalara mutlak ticari dava denilir. Mutlak ticari davaların yanında nispi ticari davalarda mevcuttur. Bir davanın nispi ticari dava sayılabilmesi için, her iki tarafın tacir olması ve her iki tarafın ticari işletmesine uyuşmazlığın kaynaklanıyor olması, bu iki unsurun birlikte bulunması gerekmektedir.
6102 sayılı TTK’da değişikli yapan ve 01/07/2012 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6335 sayılı kanunun 2.maddesiyle, 6102 sayılı TTK’nın 5.maddesinin 3.fıkrası değiştirilmiş ve Asliye Ticaret Mahkemesiyle Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olarak düzenlenmiştir.
Tüm bu açıklanan nedenlerle; taraflar arasındaki ihtilafın davacının aracında meydana gelen hasar nedeniyle ödenen tadil masraflarından kaynaklanıyor olması, davalı …’ın tacir olmayışı, yine bu davanın TTK’nun 4.maddesinde sayılan dava türlerinde de bulunmayışı göz önüne alındığında ticari dava olarak nitelendirilemeyeceği, görev ile ilgili düzenlemenin kamu düzenine ilişkin olup taraflarca ileri sürülmese bile yargılamanın her aşamasında resen gözetileceği göz önüne alındığında ve HMK 114 maddesi uyarınca görev hususunun dava şartı niteliğinde oluşu gözetilerek mahkememizin davaya bakmakla görevli olmadığı, Antalya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu sonuç ve kanaatine varılarak, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE,
Kararın kesinleştiği tarihten itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin talep etmesi halinde dosyanın görevli Antalya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
2-Taraflarca bu süre içinde istemde bulunulmaması halinde HMK 20/1-son ve 331/2 maddesi gereğince yapılacak işlemin mahkememizce değerlendirilmesine,
3-Harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 06/02/2018

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)