Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/3 E. 2018/668 K. 31.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/3 Esas
KARAR NO : 2018/668
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 03/01/2017
BİRLEŞEN DAVA (… Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… E. – …/… K.)
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 27/01/2017
KARAR TARİHİ : 31/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında …/…/… tarihli PVC işleri sözleşmesi imzalandığını, sözleşme uyarınca müvekkilinin …Hastanesinin zemin kaplama işini yapmayı, buna karşılık davalının ise müvekkiline KDV dahil 119.000,64 EURO ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, sözleşme gereği müvekkilinin üstlendiği edimi tamamladığını, toplam 363.183,88.-TL bedelli açık faturayı tanzim ederek davalıya gönderdiğini, davalının fatura içeriğini kabul ettiğini ancak ücret ödeme edimini tam olarak ifa etmediğini, bakiye 29.000,64 EURO ücreti ödemediğin bunun üzerine … İcra Müdürlüğü’nün …/… esas sayılı takip dosyası ile ilamsız icra takibine giriştiklerini, ancak davalı tarafça borcun sadece 7.639,87.-TL’lik kısmının kabul edilerek icra dosyasına yatırıldığını, bakiye 89.875,87TL’lik kısmına ise itiraz ettiğini, davalının itirazlarının haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya dayanak yapılan faturanın sözleşmeye aykırı, kesin hesap yapılmadan, iş bitiminde yerinde ölçüm yapılmadan, davacı tarafın tek yanlı tahmini ölçümlere göre düzenlendiğini, davacı tarafın sözleşmeye aykırı hareket etmesi nedeniyle müvekkili şirket tarafından üç adet delil tespiti yaptırıldığını, davacı tarafın sözleşme ile taahhüt ettiği işi sözleşmeye uygun yapılmadığı, kesin hesabın yapılmadığı, metrajların abartılarak yüksek bedelle fatura düzenlendiğinin ve sözleşmeye aykırı davranıldığının bilirkişi raporları ile tespit edildiğini, ayrıca İİK 67/1 Maddesi uyarınca 1 yıllık yasal süresinde açılmayan davanın reddi gerektiğini belirterek sonuç olarak yasal dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA: Mahkememizin bu dosyası ile birleştirilen … Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… Esas sayılı dava dosyasının incelenmesinde; eldeki davanın davalısı tarafından … aleyhine aynı olay nedeniyle açılan alacak davası olduğu anlaşılmıştır.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ: Dosya içerisine; sözleşme ve ekleri, projeler, tarafların karşılıklı ihtarnameleri, ödemeye ilişkin tahsilat makbuzları sunulmuş, … Asliye Ticaret Mahkemesinin …D.İş sayılı dosyası, … Asliye Hukuk Mahkemesinin …/… D.İş sayılı dosyası, … Asliye ticaret Mahkemesinin … D.İş, … Asliye Ticaret Mahkemesinin …D.İş sayılı dosyaları ve … İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı takip dosyası celp edilmiş, mahallinde 2 kez ayrı ayrı keşif yapılmak suretiyle bilirkişilerden ayrıntılı raporlar aldırılmıştır.
Asıl dava; davacı yüklenici tarafından davalı iş sahibi sahibi aleyhine eser sözleşmesi uyarınca bakiye imalat bedelinin tahsili için girişilen icra takibine yönelik kısmi itirazın iptali davasıdır.
… İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafça borçlu davalı aleyhinde 95.227,30.-TL asıl alacak, 2.288,44.-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 97.515,74.-TL alacaktan dolayı (faturalara dayalı) ilamsız icra takibine girişildiği, ödeme emrinin borçluya tebliğ edilmesi üzerine süresinde borçlu vekili tarafından icra dairesine verilen itiraz dilekçesiyle borcun 7.639,87.-TL’lik kısmının kabul edilip, bunun üzerinde kalan 89.875,87.-TL’lik alacağa itiraz edildiği ve takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili, davalı borçlu tarafından kabul edilen kısım haricinde kalan itiraz edilen takip tutarı üzerinden davasını açıp harcını yatırması gerekirken dava dilekçesinde dava değerini takipteki asıl alacak tutarı olarak göstermiştir. Bu nedenle yargılama sonunda harç ve vekalet ücreti hesap edilirken icra takibinde itiraza uğrayan değer esas alınmak suretiyle hesaplama yapılacaktır. Ancak davacı vekilinin icra takibini TL cinsinden yaptığı, bunu yaparken de 95.227,30.-TL asıl alacağı hesaplarken ödenmediğni iddia ettiği 29.000,64.-Euro’yu takip tarihindeki kur değeri 3,2837 TL’den TL cinsine çevirerek asıl alacak talep ettiği anlaşılmaktadır.
Birleşen dava ise; aynı sözleşme ilişkisi nedeniyle iş sahibi tarafından yüklenici aleyhine eksik ve ayıplı imalat bedeli nedeniyle açılan alacak davası niteliğindedir.
Taraflar arasında …tarihli yazılı sözleşme ilişkisinin varlığı, sözleşmenin halen ayakta olduğu, bu sözleşme uyarınca davalı iş sahibi tarafından davacı yükleniciye 90.000,00.-Euro ödeme yapıldığı hususları ihtilafsızdır.
Gerek asıl davada gerekse birleşen davada uyuşmazlık; yüklenicinin sözleşmeye konu işten dolayı yapmış olduğu imalat bedelinin tutarı, eksik ve ayıplı imalat olup olmadığı, varsa bunun bedeli ve taraflar arasındaki alacak borç durumuna ilişkindir. Ayrıca davacı yüklenici taraf, davalının eksik ve ayıplı imalat savunmasına karşı ayıp ihbarının süresinde yapılmadığı yönünde defi ileri sürmediğinden davalının savunması doğrultusunda ayıp ihbarının süresinde yapıldığı kabul edilerek değerlendirme yapmak gerekmiştir.
Davalı taraf süresinde verdiği cevap ve ikinci cevap dilekçelerinde özetle; davacı yüklenici tarafından eksik ve ayıplı imalat yaptığını ileri sürmekte, ayrıca bu dava ile birleşen … Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… Esas sayılı dava dosyasında da aynı sözleşme nedeniyle yüklenici tarafından yapılan eksik ve hatalı iş bedeli 8.500,00.-TL’nin tahsili istemiyle alacak davası açmıştır.
Mahsup itirazında bulunma hakkı olan taraf, aleyhine açılan davadaki savunmasında mahsup itirazına konu hususları açıklamış olsa da, bu alacaklara ilişkin ayrı bir dava açmış ise aleyhine açılan davada mahsubu istemediği ve kendi adına açmış olduğu davada alacağının ayrıca hüküm altına bağlanmasını istediği şeklinde yorum yapılarak sonuca gidilmesi gerektiği Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin süreklilik arz eden kararlarında belirtildiğinden, eldeki davada da iş sahibinin eksik ve ayıplı iş savunması yönünden mahsup itirazına konu edilmeyerek bu hususların iş sahibinin açmış olduğu birleşen davada hüküm altına alınması gerekmektedir.
Taraflar arasında imzalan …tarihli sözleşmenin incelenmesinde; davacı yüklenici ile davalı iş sahibi arasında imzalandığı, işin konusunun davalı işverene ait hastanenin pvc yer kaplaması temini ve montaj işi olduğu, sözleşimenin 2.maddesine göre; sözleşmenin yürürlüğe girmesinden itibaren yüklenicinin bir hafta içerisinde işe başlamaya işi yapmaya ve zamanında bitirmeye mecbur olduğu, işin süresinin …/…/… tarihi ile sınırlı olduğu, bu tarihte bütün işlerin tamamlanmış ve yapılmış olmasının gerektiği hususu düzenlenmiştir.
Sözleşmenin 4 ve 5.maddesi birim fiyat tarifeleri hak edişler ve fiyatlandırma başlığını taşımakta olup, buna göre; sözleşme kapsamında ifa edilecek olan işin toplam bedelinin 100.848,00.-Euro + %18 kdv = 119.000,64.-Euro olarak kararlaştırıldığı, keşfe esas miktarın yaklaşık olup, kesin metraj iş bitiminde yerinde yapılacak ölçüm sonucu tespit edilerek birim fiyatlar esas alınarak hesaplanacağı hüküm altına alınmıştır.
Davacı taraf da dilekçesindeki açıklamalarında işin toplam bedelinin 119.000,64.-Euro olduğunu, bakiye 29.000,64.-Euro’nun ödenmediğini ileri sürmektedir. İş bedeli birim fiyat üzerinden taraflarca kararlaştırıldığı değerlendirilmiştir.
Yapılan imalat bedelinin belirlenmesi, eksik ve ayıplı imalat bulunup bulunmadığının tespiti bakımından mahallinde …/…/… tarihinde bilirkişiler eşliğinde keşif yapılmış, keşifte tarafların tanıkları dinlenmiş, Bilirkişiler …, … … ve … … tarafından düzenlenen …/…/… tarihli rapora göre; davacı yüklenicinin yapmış olduğu imalat bedelinin kdv dahil toplam 94.860,86.-Euro olduğunu, ayrıca yapılan eksik ve ayıplı işler yönünden yapılan değerlendirmeye göre de … Asliye ticaret Mahkemesinin …/… D.İş sayılı dosyasında alınan bilirkişi heyet raporunda belirlenen 10.030,00.-TL eksik ve ayıplı iş bedeline aynen katıldıkları yönünde görüş ve kanaatte bulunulduğu anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporuna taraf vekillerince itiraz edilmiş, özellikle davacı vekili önceki yapılan keşifte davalı tarafça dosyaya sunulan mimari proje üzerinden değerlendirme yapıldığını, ancak işe başlanacağı zaman davalı tarafça müvekkiline sunulan projede oda numaralarının farklı olduğunu, dolayısıyla müvekkiline verilen mimari proje ile davalının dosyaya sunduğu mimari proje karşılaştırıldığında arada çelişki olduğunun görülebileceğini belirterek yeniden keşfen rapor alınmasını istemiş ve bunun üzerine mahkememizce …tarihinde 2.kez bilirkişiler eşliğinde keşif yapılmış, İnşaat Mühendisi Bilirkişiler … …, … … ve … … tarafından düzenlenen …/…/… tarihli rapora göre; taraflar arasında imzalanan …tarihli sözleşme uyarınca davacı yüklenici tarafından yapılmış olup da davalı işverenin kullanımında bulunan standart pvc yer kaplaması toplam metrajının 5.977,92 metrekare olduğu, yine sözleşmede poliflor esd kontrol 300 cinsi nitelikli pvc yer kaplaması toplam metrajının 419,17 metrekare olup, yapılan imalatlarda herhangi bir ayıplı ve kusurlu imalata rastlanmadığını, sözleşme hükümlerine göre toplam imalat bedelinin kdv dahil 95.895,74.-Euro olarak hesaplandığının bildirildiği anlaşılmıştır. Her ne kadar bilirkişiler davalı tarafından icra takip aşamasında yapılan ferileri ile birlikte toplam 8.924,84.-TL ödemeyi de Euro kuru üzerinden 2.781,64.-Euro’ya çevirerek davacının bakiye alacağının hesap etmişler ise de, bu sözü edilen ödeme tutarı davalı borçlunun takipte itiraz etmediği kabulünde olan 7.639,87.-TL ve ferilerine ilişkin olduğundan bu yöndeki hesaplamaya itibar edilmemiştir.
Mahkememizce son tarihli alınan bilirkişi heyet raporunun ayrıntılı, denetime elverişli ve gerekçeli oluşu gözetilerek davalı iş sahibi vekilince yapılan itirazlara itibar edilmemiş, ilgili rapora itibar edilerek hükme esas alınmıştır.
Bakiye iş bedelinin tespiti için bilirkişilerce bulunan imalat bedelinden iş sahibi tarafından yükleniciye yapıldığı tartışmasız olan ödemelerin düşülmesi gerekir. Buna göre; …tarihli bilirkişi raporunda belirlenen 95.895,74.-Euro imalat bedelinden davalının ödediği ihtilafsız olan 90.000,00.-Euro düşüldüğünde bakiye alacak 5.895,74.-Euro’dur. Söz konusu bedelin icra takip tarihindeki 1 Euro = 3,2837 TL’den TL cinsine çevrildiğinde 5.895,24.-Euro’nun karşılığı 19.359,84.-TL etmektedir. Bu belirlenen bedel davacı yüklenicinin icra takip tarihi itibariyle talep edebileceği asıl alacak tutarıdır.
İcra takip tarihinden önce davacı taraf davalıyı … Noterliğinin …/…/… tarihli ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile temerrüte düşürmüş, ihtarnamede verilen 7 günlük süreyle birlikte davalı iş sahibi …tarihi itibariyle temerrüte düştüğü kabul edilerek, bu tarihten icra takip tarihi olan …tarihine kadar avans faizi üzerinden ve 1 yıl 365 gün hesabıyla yapılan hesaplama sonucuna göre 19.359,84.-TL alacağın işlemiş faiz tutarı da 278,46.-TL olarak hesaplanmıştır. Yani sonuç olarak davacı yüklenici icra takip tarihi itibariyle davalı iş sahibinden 19.359,84.-TL asıl alacak ve 278,46.-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 19.638,30.-TL alacaklıdır. Davalı borçlunun icra dosyasındaki itirazı kısmi itiraz niteliğinde olup, 7.639,87.-TL borç kabulündedir. Bunun üzerinde kalan takipteki 89.875,87.-TL alacağa itirazı vardır. Dolayısıyla davacı taraf icra takip tarihi itibariyle 19.359,84.-TL asıl alacak tutarı kadar alacaklı bulunduğuna göre davacının kabulünde olan 7.639,87.-TL’lik kısım göz önüne alındığında (19.359,84.-TL – 7.639,87.-TL) hesabıyla yapılan hesaplamaya göre 11.719,97.-TL asıl alacak ve 278,46.-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 11.998,43.-TL alacağa yönelik davalı borçlunun itirazının iptaline karar vermek gereklidir. Ancak yargılamanın sonunda kısa karar yazılırken hesaplama hatası yapılarak davacının bakiye alacak tutarı olarak hesaplanan 19.359,84.-TL asıl alacak tutarı davalı borçlunun kabulünde olan 7.639,87.-TL’lik kısım dikkate alınmadan, itiraz borcun tamamına yapılmış gibi hesaplama yapılmıştır. Oysa yapılması gereken takip tarihi itibariyle hesaplanan 19.359,84.-TL asıl alacak tutarından itirazsız kesinleşen 7.639,87.-TL düşülerek 11.719,97.-TL asıl alacak ve 278,46.-TL işlemiş faiz üzerinden toplam 11.998,43.-TL alacak üzerinden faiziyle birlikte takibin devamına karar vermek olmalıydı.
Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de buna karşılık bir bedel ödemeyi üstlendiği, taraflara karşılıklı haklar ve borçlar yükleyen bir iş görme akdi olup, ani edimli bir sözleşmedir.
Tüm bu açıklanan nedenlerle ve dosya kapsamına göre; taraflar arasında varlığı ihtilafsız olan yazılı eser sözleşmesi uyarınca davacı yüklenici tarafından davalı iş sahibine ait hastanedeki bir kısım pvc işlerinin yapımının üstlenildiği, işin bedelinin sözleşmede birim fiyatlar üzerinden kararlaştırıldığı, davalı iş sahibi tarafından davacıya 90.000,00.-Euro ödeme yapıldığı, mahkememizce aldırılan en son tarihli bilirkişi raporunda davacı yüklenicinin yapmış olduğu imalat bedelinin 95.895,74.-Euro olarak hesaplandığı, yapılan işlerde eksik ve ayıplı imalatın bulunmadığı, imalat bedelinden yapılan ödeme utarı düşüldüğünde icra takip tarihindeki bakiye alacağın 5.895,74.-Euro olarak hesaplandığı, takip tarihindeki kur üzerinden TL’ye çevrildiğinde bu tutarın 19.359,84.-TL olduğu, dolayısıyla icra takip tarihi itibariyle davacı yüklenicinin asıl alacağının 19.359,84.-TL olduğu, asıl davanın kısmi itirazın iptali niteliğinde olup, davalı borçlunun borcun 7.639,87.-TL’lik kısmını kabul edip, bunun üzerinde kalan kısma itiraz ettiği, dolayısıyla davalı borçlunun takipteki asıl alacağa yönelik itirazının 11.719,97.-TL asıl alacak yönünden (19.359,84.-TL – 7.639,87.-TL hesabıyla) haksız olduğu, icra dosyasındaki borca yönelik itirazının bu miktar yönünden iptali gerektiği, birleşen dava yönünden ise iş sahibi birleşen davacının birleşen davalı yükleniciden talep edebileceği eksik ve hatalı imalat bulunmadığı anlaşılmakla birleşen davanın reddine karar vermek gerekmiş, ancak kısa karar yazılırken hesaplama hatası yapılarak asıl dava yönünden takibin itirazsız kesinleşen 7.639,87.-TL hariç olmak üzere 19.359,84.-TL asıl alacak ve 278,46.-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 19.638,30.-TL alacak üzerinden takibin devamına karar verilmiş olup, kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki olmaması bakımından asıl dava yönünden kısa karardaki hüküm gerekçeli karara aynen yazılmak zorunda kalınmıştır. Eser sözleşmesinden kaynakalnan alacak likit nitelikte olmadığından yargılamayı gerektirmesi sebebiyle davacının icra inkar tazminatı talebi reddedilmiş, yine davalının kötü niyet tazminat talebi koşulları bulunmadığından tazminat talebi de reddedilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
Davalı borçlunun … İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı takip dosyasındaki borca yönelik kısmi itirazının KISMEN İPTALİNE,
Takibin itirazsız kesinleşen 7.639,87.-TL hariç olmak üzere 19.359,84.-TL asıl alacak, 278,46.-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 19.638,30.-TL alacak üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %10 ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle DEVAMINA,
Davacının fazlaya dair isteminin REDDİNE,
Davacının icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
Davalının kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
a-Alınması gerekli 1.341,49.-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 1.138,67.-TL harcın mahsubu ile bakiye 202,82.-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine adına gelir KAYDINA,
b-Davacı tarafından yatırılan 1.138,67.-TL peşin harç, 31,40.-TL başvuru harcının toplamı 1.170,07.-TL’nin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE, (Dava kısmen kabul ile sonuçlanıp harcın tamamından davalı sorumlu tutulduğundan)
c-Davacı tarafından yapılan (davetiye, müzekkere, bilirkişi, keşif, tanık gideri olmak üzere) toplam 4.200,50.-TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranı gözetilerek hesaplanan 866,14.-TL’nin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
Fazla kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
d-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 2.356,50.-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
e-Davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davanın reddolunan kısmı üzerinden hesaplanan 8.664,70.-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ÖDENMESİNE,
2-Birleşen davanın REDDİNE,
a-Alınması gerekli 35,90.-TL maktu karar ve ilam harcının 145,16.-TL harçtan mahsubu ile fazladan yatırıldığı anlaşılan 109,26.-TL harcın hükmün kesinleşmesi halinde istem olması halinde birleşen davacıya İADESİNE,
b-Birleşen davada yapılan yargılama giderlerinin birleşen davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
c-Davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 2.180,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak birleşen davalıya ÖDENMESİNE,
3-Ana dava ve birleşen davada gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı taraflara İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 31/10/2018

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)