Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/294 E. 2018/269 K. 02.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/294 Esas
KARAR NO : 2018/269
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 16/05/2017
KARAR TARİHİ : 02/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davalı …A.Ş.’ye ZMSS poliçesi ile sigortalı bulunan yine davalı …’ün sürücüsü ve maliki bulunduğu … … … plakalı aracın müvekkiline ait … … … plakalı motosiklete …/…/… tarihinde arkadan çarpması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sonrası tutulan trafik kazası tespit tutanağına göre davalı sürücünün kendi beyanına göre arkadan çarpma neticesinde %100 oranında kusurlu bulunduğunu, müvekkilinin araçtaki hasar bedelinin tazmini için davalı sigorta şirketine başvuruda bulunduğunu ve davalı sigorta şirketi tarafından …/…/… tarihli yazı ile söz konusu hasarın tazmin edilmeyeceğinin müvekkiline bildirildiğini, müvekkilinin hasara uğrayan aracını kendisinin yaptırdığını ve kdv dahil olmak üzere toplam 20.228,01.-TL olarak müvekkili tarafından ödendiğini, yine meydana gelen kaza neticesinde müvekkiline ait araçta değer kaybı oluştuğunu belirterek, 20.228,01.-TL hasar bedelinin ve ileride arttırılmak üzere şimdilik 1.000,00.-TL değer kaybı bedelinin kaza tarihi olan …/…/… tarihinden itibaren avans faizi ile davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın süresinde açılmadığını, zaman aşımı nedeniyle reddi gerektiğini, ayrıca müvekkilinin ikametgâhının Kumluca olduğundan bahisle yetkili mahkemenin … Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, tarafların kazadan sonra anlaştıklarını, bu davada müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, söz konusu kaza olayında davacının da kusurunun bulunduğunu belirterek, müvekkili yönünden davanın reddi gerektiğini bildirmiştir.
Davalı …A.Ş. Vekili cevap dilekçesinde özetle; …/…/… tarihli kaza olayına karıştığı bildirilen … … … plakalı aracın müvekkili sigorta şirketi nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı bulunduğunu ve kaza tarihi itibariyle teminat limitinin 31.000,00.-TL olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısının sorumluluğu ve nihayetinde poliçe teminatı ile sınırlı olduğunu, KTK 97. Maddesine göre davadan önce müvekkili sigorta şirketine başvuru yapılmadığından dolayı davanın usulden reddi gerekeceğini, davacının hasar talebi ile ilgili olarak yapılan ekspertiz incelemesi sonucu düzenlenen rapora göre davacı tarafa haklı olarak herhangi bir ödeme yapılmadığını, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte kaza olayındaki kusur durumunun ATK Trafik İhtisas Dairesinden alınacak rapor ile tespit edilmesi gerektiğini, yine davacının aracında meydana gelen değer kaybı miktarının da bilirkişi marifetiyle hesaplanması gerektiğini belirterek, müvekkili açısından davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ: Dosya içerisine; kaza tutanağı, tamir faturaları ve kazalı araca ait fotoğraflar dosyaya sunulmuş, sigorta poliçesi, hasar dosyası celp edilmiş, bilirkişiden ayrıntılı rapor aldırılmıştır.
Dava; trafik kazası sonucu davacının motosikletinde oluşan hasar ve değer kaybının tazmini istemiyle açılan maddi tazminat davası niteliğindedir.
Davalılardan … vekili süresinde verdiği cevap dilekçesinde mahkememizin yetkisine itirazda bulunmuş, ayrıca zaman aşımı itirazında da bulunmuş olup, olayda uygulanması gerekli zaman aşımı hükümlerinin KTK’nın 109 maddesi uyarınca 2 yıllık süreye tabi oluşu, kaza tarihi ve dava tarihi arasında bu sürenin dolmayışı göz önünde bulundurularak zaman aşımı itirazı reddedilmiş, ayrıca yetki itirazının da davacının ikametgahının Antalya oluşu gözetilerek HMK’nın 16 maddesi uyarınca yetki itirazı da reddedilmiştir.
Davadan önce davacının sigorta şirketine yazılı başvuruda bulunduğu, davalılar tarafından davacıya bu olay nedeniyle herhangi bir ödeme yapılmadığı, davalı sigorta şirketinin kazaya neden olduğu ileri sürülen … plakalı aracın ZMSS sigortacısı olduğu hususları ihtilafsızdır.
Uyuşmazlık; meydana gelen kaza olayındaki davacı ve davalı sürücünün kusur durumları, davacının aracında hasar ve değer kaybı oluşup oluşmadığı, varsa bunun miktarı, sonuç olarak davacının davalılardan talep edebileceği tazminat olup olmadığı hususlarına ilişkindir.
Kaza olayı … tarihinde meydana gelmiştir. Davalılardan sigorta şirketine ZMSS poliçesi ile sigortalı bulunan ve diğer davalı …’ün sürücüsü ve maliki bulunduğu … plakalı aracın davacının kullandığı … plakalı motosiklet ile çarpışması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiştir.
Bilirkişi …tarafından düzenlenen …/…/… tarihli rapora göre; kaza olayının meydana gelmesinde … … … plakalı otomobil sürücüsü davalı …’ün %100 oranında kusurlu olduğu, motosiklet sürücüsü davacının ise kusursuz olduğunun bildirildiği görülmüş, ayrıca davacının motosikletindeki hasar bedelinin de kdv dahil 20.228,04.-TL tutarında olduğu, motosikletin onarım sonucu değer kaybının olmayacağı yönünde görüş ve mütalaada bulunulduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar taraflarca rapora itirazda bulunulmuş ise de, itirazların soyut nitelikte oluşu gözetilerek ve bilirkişinin raporunun ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli şekilde düzenlenmesi nedeniyle bilirkişi raporuna itibar edilmiştir.
Tüm bu açıklanan nedenlerle ve dosya kapsamına göre; …/…/… tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucunda davacının aracında maddi hasar meydana geldiği, mahkememizce itibar edilen bilirkişi raporunda açıklandığı üzere davacının aracındaki hasar tutarının 20.228,04.-TL tutarında olduğu, ayrıca araçta bir değer kaybının oluşmadığının bildirildiği anlaşılmakla, davalıların gerek ZMSS genel şartları, gerekse de KTK hükümleri gereğince davacının aracında oluşan hasar giderimini tazmin etmekle sorumlu oldukları sonuç ve kanaatine varılmakla, davacının aracında oluşan 20.228,04.-TL hasar tazminatından davalıların sorumluluğuna karar vermek gerekmiş, ayrıca araçta değer kaybı oluşmadığından bu yöne ilişkin davacı talebinin reddine karar verilerek, davalı … … yönünden kaza tarihinden, davalı sigorta şirketi yönünden ise temerrütün gerçekleştiği tarih olan …/…/… tarihinden itibaren hüküm altına alınan alacağa yasal faiz yürütülmesine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
20.228,04.-TL’nin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınıp davacıya ÖDENMESİNE,
Hüküm altına alınan alacağa davalı … yönünden kaza tarihi 31/12/2016 tarihinden, davalı sigorta şirketi yönünden ise temerrüt tarihi olan 06/05/2017 tarihinden itibaren yasal faiz YÜRÜTÜLMESİNE,
Davacının fazlaya dair isteminin REDDİNE,
2-Alınması gerekli 1.381,77.-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 362,53.-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.019,24.-TL harcın davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile Hazine adına gelir KAYDINA,
3-Davacının yatırdığı 362,53.-TL peşin harç ve 31,40.-TL başvuru harcının toplamı 393,93.-TL’nin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınıp davacıya ÖDENMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan (davetiye, müzekkere, bilirkişi gideri olmak üzere) toplam 540,60.-TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranı gözetilerek hesaplanan 514,60.-TL’nin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
Fazla kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 2.427,30.-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
6-Davalılar vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 3/2 ve 13/2 maddesi uyarınca hesaplanan 1.000,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ÖDENMESİNE,
7-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, davacı vekili ile davalı … … vekilinin yüzlerine karşı, davalı sigorta şirketinin yokluğunda, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 02/04/2018

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)