Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/293 E. 2018/423 K. 01.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/293 Esas
KARAR NO : 2018/423
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/05/2017
KARAR TARİHİ : 01/06/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin otomotiv, motosiklet ve motosiklet aksesuarları, atv, engelli araçları, tarım makineleri, inşaat malzemeleri imalatı beyaz eşya ve eğitim sektöründe faaliyet gösteren bir şirket olduğunu, davalı şirketin müvekkili şirket bayiliğini üstlenmiş olduğunu, davalı şirketin müvekkili şirketten aldığı ürünlere karşılık düzenlenen …/…/… tarihli, … nolu 18.200,00-TL bedelli fatura bedelinden toplam 10.141,83-TL borcunu ödememiş olduğunu, bunun üzerine davalı şirket aleyhine … İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı takip dosyası ile ödenmeyen fatura bedelinin tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının icra dairesinin yetkisiz olduğu ve böyle bir borcu bulunmadığı gerekçesiyle icra takibine itiraz ettiğini ve takibin durdurulmasına karar verildiğini, davalının itirazında haksız ve kötü niyetli olduğunu beyan etmekle itirazın iptaline, takibin devamına, kötüniyetli davalının takip konusu alacağın %20’sinden öz olamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirkete dava dilekçesinin tebliğ edildiği ancak cevap dilekçesi sunmadığı anlaşıldı.
Dava; faturaya dayalı takip nedeniyle başlatılan itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; icra dairesinin yetkisi, taraflar arasında son 2 yıldır cari hesap ilişkisinin olup olmadığı, takip tarihi itibariyle alacak borç durumları ihtilaflıdır.
Davalı tarafın icra dairesine yaptığı itirazda ödeme iddiasında bulunmadığı, son 2 yılda cari hesap ilişkisinin olmadığını beyan ettiği hususu ihtilafsızdır.
Dosya arasına; davacı vekilince fatura ve sevk irsaliyesi ibraz edilmiş, Vergi Dairesinden BA formları getirtilmiş, bilirkişiden rapor aldırılmış, … İcra dairesinin …/… sayılı dosyası celp edilmiştir.
… İcra Müdürlüğünün …/… Esas takip sayılı dosyasının incelenmesinde; 10.141,83.-TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren asıl alacağın yıllık %9 oranında faizi ile birlikte tahsili için icra takibine geçildiği , davalı borçluya ödeme emrinin …/…/… tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu vekilinin …/…/… tarihli dilekçeyle borca ve icra dairesinin yetkisine itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Taraflar tacir olup, delil olarak ticari defterlere dayanıldığından, davacının ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış mali müşavir bilirkişi … … tarafından ibraz edilen … tarihindeki bilirkişi raporunda sonuç olarak; taraflar arasında ticari bir ilişkinin mevcut olduğu, dava konusu alacağın dayanağı olan fatura muhteviyatındaki malların davalı şirkete teslim edildiği, davacı şirketin ticari defterlerine göre; takip ve dava konusu alacağın dayanağı olan faturaya istinaden takip tarihi itibariyle davacı şirketin 10.141,78.-TL davalı taraftan alacağının kayıtlı olduğunun belirtildiği anlaşılmıştır.
Davalı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması için … Nöbetçi Asliye Ticaret mahkemesine talimat yazılmasına karar verilmiş ise de; davacı vekili dilekçesi ile davalının defterleri üzerinde bilirkişi yaptırılması istemediğini beyan ettiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının, davalının bayisi olduğu ve bu bayilik ilişkisi nedeni ile fatura karşılığı davalıya teslim edilen mallardan kalan bakiye alacağını alamadığından bahisle eldeki itirazın iptali davasını ikame ettiği, davalının icra dosyasına sunduğu itiraz dilekçesinde icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz ettiği, ticari ilişkiyi açıkça inkar etmediği gibi son iki yıldır cari hesap ilişkilerinin olmadığını beyan ettiği anlaşılmıştır. Bu durumda taraflar arasında ticari ilişki olduğu hususu netlik kazanmıştır. Ticari ilişki sabit olduğunda göre davacı alacaklının borcu bayiye malı teslim etmek, davalı bayinin borcu ise malın bedelini satıcıya ödemektir. TBK’nın 89/1. Maddesi uyarınca, para borçları alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edileceğinden, davacının ikametgahı mahkemesi ve icra dairelerinin yetkili olması sebebiyle davalının icra dairesinin yetkisine itirazı reddedilerek, davanın esasına girilmiştir (19. Hukuk Dairesi 2016/3522 esas, 2016/14011karar) .
Davalının eldeki davaya cevap dilekçesi sunulmadığı, kural olarak ticari ilişkinin varlığı ve alacağını ispat külfetinin davacının üzerinde, ödeme iddiası olur ise bunun da ispat külfetinin ödemeyi iddia eden davalı/borçlu üzerinde olduğu, tacir olan tarafların ticari defterlerinin yukarıda açıklanan içtihatlar ve yasal düzenlemeler uyarınca ticari davalarda kesin delil niteliğinde olduğu, davacının usulüne uygun tutulan defter kayıtlarına göre davalıyla arasında cari hesap ilişkisinin defterlerde takip edildiği, eklenen döküme göre … yılı … sonuna kadar davalıya 164.704,30-TL’lik (KDV dahil) mal satış faturası düzenlendiği, dava konusu faturanın da kayıtlı olduğu ve takip tarihi itibariyle bakiye 10.141,78-TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, davalının … yılının ilgili dönemine ilişkin … Vergi Dairesine verdiği form BA beyannamesinde 15 adet belge karşılığı 141.857,00-TL’lik (KDV hariç) mal alımı yaptığını beyan ettiği, bu şekilde davacının aradaki ticari ilişkinin varlığını ve bakiye alacağını ispat ettiği, talep edilen alacağın borçlu tarafından belirlenebilir olması nedeni ile likit olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
-Davanın KABULÜ ile ;
Davalının … İcra Dairesinin …/… Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile; takibin kaldığı yerden DEVAMINA,
10.141,83.-TL asıl alacağın %20′ si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
2-Alınması gerekli 692,78.-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 122,49.-TL harcın mahsubu ile bakiye 570,30.-TL harcın davalıdan TAHSİLİNE, hazineye gelir KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan (davetiye, müzekkere, bilirkişi gideri ve harç olmak üzere) toplam 631,29.-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunana AAÜT uyarınca hesaplanan 2.180,00.-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 01/06/2018

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı