Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/265 E. 2018/594 K. 12.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/265 Esas
KARAR NO : 2018/594
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİH İ : 05/05/2017
KARAR TARİHİ : 12/09/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; Müvekkiline ait … … … plakalı aracın …/…/… tarihinde maddi hasarlı trafik kazası geçirdiğini, kazadan sonra müvekkilinin aracını yetkili servis olan başaran otomotive götürdüğünü, aracın yapım masraflarının serviste yüksek çıkması nedeniyle onarımının yapılmasından muvafakat etmediğini, davalı sigorta şirketince müvekkile ait araçta herhangi bir onarım gerçekleştirilmediğini, bu nedenle aracın bir aydan fazla başaran otomotivde kaldığını, dava konusu onarım masrafları için … Sulh Hukuku mahkemesinde …/… D.iş dosyası ile araçtaki zararın bilirkişi marifetiyle tespit edildiğini, sigorta şirketinin hasar bedeli ödemekten kaçınması nedeniyle başlatılan, … İCra Müdürlüğü’nün …/… sayılı ilamsız takibe davalı borçlunun haksız olarak itiraz ettiğini, davalı borçlunun itirazlarının iptali ile takibin devamına %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket ile sigortalı davacı arasında …/…/…-…/…/… tarihlerini kapsayacak şekilde kasko sigorta sözleşmesi akdedildiğini, davaya konu kazanın meydana gelmesinde … … … plakalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, davacı meydana gelen kaza sonrası hasarın tazmin edilmesi için talepte bulunduğunu ancak gerekil belgeleri sunmadığından talebin yerine getirilmediğini, edinilen bilgilere göre sigortalı davacının araç kiralama işi ile meşgul olduğunu, trafik kazası sonucu hasarlanan aracın da kiralık araç olduğu anlaşıldığını, davacının bunu saptamasının sebebinin daha az prim ödemek amacıyla yaptığını, haksız davanın reddini, karşı tarafın kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ: Dosya içerisine; … İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı takip dosyası, … Sulh Hukuk Mahkemesinin …/… D.İş sayılı dosyası getirtilmiş, kaza tutanağı, poliçe ve ruhsat örnekleri servis formu ve ekspertiz raporları sunulmuş, hasar dosyası celp edilmiş, sürücü belgesi örneği … Emniyet Müdürlüğünden getirtilmiş, araçtaki hasar ve değer kaybına ilişkin bilirkişi raporları aldırılmıştır.
Dava; kasko sigorta sözleşmesi uyarınca davacı sigortalı tarafından davalı sigortacıya karşı hasar bedeli ve değer kaybı zararının tahsili için girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasında kasko sigorta ilişkisinin bulunduğu, meydana gelen kaza sonucunda davacı sigortalının aracının hasar gördüğü, davalı sigorta şirketi tarafından davacıya herhangi bir hasar ödemesi yapılmadığı hususları ihtilafsız olup, uyuşmazlık; davacı sigortalının aracında oluşan hasar ve değer kaybına ilişkin gerçek zarar tutarı, meydana gelen zararın kasko sigorta poliçe teminatı kapsamında kalıp kalmadığı, davacı sigortalıya ait aracı kaza sırasında kullanan 3.kişinin sürücü belgesinin bulunup bulunmadığı, davacının aracının rent a car olarak kullanılıp kullanılmadığı, davacının doğru ihbar yükümlülüğünü yerine getirip getirmediği, sonuç olarak icra takip tarihi itibariyle davacının davalıdan talep edebileceği alacak bulunup bulunmadığı hususlarına ilişkindir.
… İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafça borçlu davalı aleyhinde 5.000,00.-TL araçtaki değer kaybı bedeli ve 20.132,24.-TL hasar bedeli olmak üzere toplam 25.132,24.-TL asıl alacaktan dolayı ilamsız icra takibine girişildiği, ödeme emrinin borçluya tebliğ edilmesi üzerine süresinde borçlu vekilince İcra Dairesine verilen itiraz dilekçesiyle borcun tamamına itiraz edilerek icra takibinin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Davalı tarafın icra dairesinin yetkisine yapmış olduğu itirazın usulsüz olması nedeniyle yetki itirazı reddedilmiştir.
Davalı taraf her ne kadar savunmasında davacı tarafından davadan önce 2918 sayılı KTK’nın 97.maddesi uyarınca yazılı başvuru şartının yerine getirilmediğini ileri sürmekte ise de, kaza tarihinin …/…/… oluşu, 2918 sayılı kanunun 97.maddesindeki sigorta şirketine yazılı başvuru yapılmasına ilişkin hükmün de 26/04/2016 tarihinde yürürlüğe girişi sebebiyle, bu yöndeki savunmanın sonuca etkili olmayacağı mahkememizce değerlendirilmiştir.
Dosya içerisindeki sigorta poliçesinin incelenmesinde; davaya konu edilen davacıya ait aracın kaza tarihini kapsar şekilde davalı sigorta şirketi tarafından genişletilmiş kasko sigorta poliçesi ile sigortalandığı anlaşılmaktadır.
Kaza olayı …/…/… tarihinde meydana gelmiş olup, kaza sırasında davacıya ait … … … plakalı aracı kullananın … … olduğu, kaza tutanağından anlaşılmakta olup, her ne kadar davalı taraf adı geçen dava dışı sürücünün kaza esnasında sürücü belgesinin bulunmadığını savunmakta ise de, dosya içerisine … İlçe Emniyet Müdürlüğünden celp edilen sürücü belgesine göre adı geçen …’ın kaza esnasında B sınıfı sürücü belgesinin bulunduğu anlaşıldığından, davalı tarafın bu yöndeki savunması da yerinde görülmemiştir.
Yine davalı taraf, davacı sigortalının sigortalı aracının kaza esnasında kiralık araç olarak kullanıldığını iddia etmekte ise de, duruşmada tanık olarak beyanına başvurulan sürücü … … yeminli beyanında; olay esnasında … … … plakalı sigortalı aracı kendisinin kullandığını, söz konusu aracı olay günü davacıdan otogara gelen misafirlerini karşılamak için emanet olarak aldığını, davacı ile şahsen tanışıklıklarının olduğunu, aracı davacıdan kiralamadığını belirtmiştir.
Davalı taraf cevap dilekçesinde yemin deliline de dayandığından aracın kazanın meydana geldiği sırada kiralık araç olarak kullanıldığı savunması bakımından davacıya yemin teklifinde bulunmuş, davacı …tarihli duruşmadaki yeminli beyanında; kaza yapan aracın rent a car işinde kullandığı araç olmadığını, iş yerinde çalışan işçilerin taşınmasında zaman zaman kullanıldığını beyan etmiştir.
Bilirkişi …tarafından düzenlenen …/…/… tarihli rapora göre; davaya konu kaza yapan … … … plakalı aracın kısmi hasar uğradığını, araçtaki hasar tutarının işçilik ve kdv dahil 17.728,25.-TL tutarında olup, araçtaki değer kaybının da 4.000,00.-TL olduğunun mütalaa edildiği anlaşılmıştır.
Davalı tarafça rapora itiraz edilmesi üzerine bir kez de ATK …Dairesinden hasar ve değer kaybı yönünden rapor aldırılmış, ATK tarafından düzenlenen …/…/… tarihli rapora göre; davacının aracında meydana gelen hasarın onarımı mümkün kısmi hasar niteliğinde olduğunu, işçilik ve kdv dahil genel hasar tutarının 17.700,22.-TL olup, aracın kaza öncesi 2.el piyasa değeri ve kazadan sonraki 2.el piyasa değerleri kıyaslandığında değer kaybının da 4.000,00.-TL olarak hesaplandığının mütalaa edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce ATK …Dairesi raporunun denetime elverişli, dosya kapsamına uygun, gerekçeli ve ayrıntılı oluşu sebebiyle rapora itibar edilmiş ve hükme esas alınmıştır.
6100 sayılı TTK’nın mal sigortasına ilişkin 1429 v.d göre; mukavelede aksine hüküm olmadıkça sigortacı, sigorta ettiren veya sigortadan faydalanan kimsenin yahut fiillerinden hukuken mesul bulundukları kimselerin kusurlarından doğan hasarların tazmini ile yükümlüdür. Fakat hiçbir halde sigortacı, sigorta ettiren veya sigortadan faydalanan kimsenin kastından doğan hasarları tazmine mecbur olmaz.
Diğer taraftan TTK’nın 1410 ve 1421 maddeleri uyarınca; sigortacı, geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra oluşan rizikolardan sorumlu olduğu gibi aynı yasanın 1409.maddesi hükmüne göre kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddianın sigortacı tarafından kanıtlanması gerekmektedir. Olayın sigortalının ihbar ettiği şekilde değil de sigortacının iddia ettiği şekilde gerçekleşmesi halinde ise bu oluş şeklinin kasko sigortası genel şartlarında sayılan teminat dışında kalan hallerden olması gerekmektedir.
Tüm bu açıklanan nedenlerle ve dosya kapsamına göre; …/…/… tarihinde davacıya ait ve davalı sigorta şirketince kasko sigorta poliçesi ile sigortalanan … … … plakalı aracın … plakalı araçla çarpışması sonucunda maddi hasarlı kaza meydana geldiği, davacı tarafça davalıdan talep edilmesine rağmen sigortacı davalı tarafından davacıya ödeme yapılmadığı, her ne kadar davalı sigortacı kaza sırasında davacıya ait aracı sürücü belgesiz 3.kişinin kullandığını ve aracın kiralık olarak kullanılması nedeniyle zararın teminat dışı kaldığını savunmuşsa da, dosyaya celp edilen delillerden davalının bu savunmasını ispatlayamadığı, dolayısıyla davacının aracında meydana gelen hasar ve değer kaybı zararından davalının haksız fiil hükümleri ve poliçe genel şartları uyarınca sorumlu olduğu ve mahkememizce en son aldırılan ATK raporunda davacının aracında kaza nedeniyle 17.700,22.-TL kısmi hasar ve 4.000,00.-TL de değer kaybı olmak üzere toplam 21.700,22.-TL zarar oluştuğu sübuta ermekle, davacının bu bedeli davalıdan talep etmekte haklı olduğu değerlendirilerek, sonuç olarak bu tutar üzerinden davanın kısmen kabulü ile davalı borçlunun bu miktara yönelik itirazının kısmen iptaline karar vermek gerekmiş, alacağın likit olmayıp yargılamayı gerektirmesi sebebiyle davacının icra inkar tazminat talebi reddedilmiş, yine davalının kötü niyet tazminatı talebinin de koşulları bulunmadığından reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
Davalı borçlunun … İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı takip dosyasındaki borca yönelik itirazının kısmen iptaline,
Takibin 21.700,22.-TL asıl alacak üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %9 yasal faiz uygulanmak suretiyle devamına,
Davacının fazlaya dair isteminin reddine,
Davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine,
Davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
2-Alınması gerekli 1.482,34.-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 429,20.-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.053,14.-TL harcın davalıdan TAHSİLİNE, hazineye gelir KAYDINA,
3-Davacı tarafından yatırılan 429,20.-TL peşin harç ve 31,40.-TL başvuru harcının toplamı 460,60.-TL’nin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
4-a)Davacı tarafından yapılan (davetiye, müzekkere, bilirkişi gideri olmak üzere) toplam 617,30.-TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranı gözetilerek hesaplanan 532,95.-TL’nin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
Fazla kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
b)Davalı tarafından yapılan 314,50.-TL ATK giderinden ibaret yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranı gözetilerek hesaplanan 43,00.-TL’nin davacıdan alınarak davalıya ÖDENMESİNE,
Fazla kısmın davalı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 2.604,00.-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
6-Davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca ve davanın reddolunan kısmı üzerinden hesaplanan 2.180,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ÖDENMESİNE,
7-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı ve davalı taraflara İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 12/09/2018

Katip …
E-imzalı

Hakim …
E-imzalı