Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/25 E. 2018/102 K. 06.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/25 Esas
KARAR NO : 2018/102
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/01/2017
KARAR TARİHİ : 06/02/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı … Şti. lehine kullandırılan ticari krediler nedeniyle kredi borçlusu ile müvekkili banka arasında Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını, diğer davalılar sözleşmeleri müşterek ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, kullandırılan krediden daynaklanan borcun ödenmemesi sebebiyle … Noterliği’nin …/…/… tarihli ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi keşide edilerek, ilgili krediden kaynaklanan banka alacağının ödenmesi hususu davalı borçlulara bildirildiğini, ancak davalı borçlular tarafından ihtarnameye yasal sürede herhangi bir itirazda bulunulmadığını ve borcunda ödenmediğini, bunun üzerine davalılar aleyhine … İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı ilamsız takip dosyası ile icra takibine girişildiği, davalı borçlular vekili tarafından borca, faize ve tüm ferilerine itiraz edildiğini ve takibin durduğunu beyan etmekle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla itirazın iptaline, takibin devamına, takip tutarının %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Şti.cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında mevcut herhangi bir akdi, ticari ilişki de bulunmadığını, davacının dava dilekçesinde bahsettiği kredi sözleşmesinin taraflarına tebliğ edilmediğini, borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi için alacağın likit olması gerektini beyan etmekle davanın reddine kötüniyetli davacı yönünden %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; kredi borçlusuna kefil olması hasebiyle müvekkili hakkında icra takibi yapılması müteakip vaki itirazın iptali istemiyle dava açıldığını kefil olan müvekkili ile banka arasında yapılan kredi sözleşmesinde Borçlar Kanunun kefalet şartları gerçekleşmediğini, müvekkili … Şti. ‘nin ortaklarından da olmadığı için kefalet işlemi sırasında eş muvafakatı alınmadığını beyan etmekle davanın reddine, %20’den aşağı olmamak kaydıyla davacı alacaklının İİK hükümlerine göre tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya içerisine; davacı vekili tarafından hesap kat ihtarnamesi ve tebliğ şerhi, Genel Kredi Sözleşmeleri Örnekleri, çek yaprağı durum raporu, çek taahhütnamesi, BMA listeleri, banka akdi ve temerrüt faiz oranları tablosu ibraz edilmiş, … İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı takip dosyası celp edilmiş,
Dava; banka genel kredi sözleşmesine dayalı, banka tarafından başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davalılar hakkında yapılan icra takibinin usul ve yasaya uygun bulunup bulunmadığı, davalı kefillerin kefalet sözleşmelerinin geçerli olup olmadığı, takip tarihi itibariyle borç, alacak ve faiz hususları ihtilaflıdır.
… İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; 5.337,10-TL BMA asıl alacak, 180,46-TL işlemiş faiz, 9,02-TL gider vergisi, 18.170,00-TL çek yaprağı sorumluluk bedeli depo edilmesi tahsili ve takip tarihinden itibaren asıl alacak tutarına %35 faiz işletilmesi talebiyle takibe geçildiği, davalılar vekilinin …/…/… tarihli dilekçesiyle taraflar arasında akdi, ticari hukuki, fiili hiçbir işiki olmaması nedeniyle herhangi bir borcun bulunmadığı belirtilerek, borca ve tüm ferilerine itiraz edildiği, icra takibinin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Bankacı bilirkişi … … tarafından düzenlenen …/…/… tarihli raporda; taraflar arasında düzenlenen …/…/… tarihli 600.000,00-TL limitli genel kredi sözleşmesinin davaya konu icra takibiyle talep edilen nakdi ve gayri nakdi çek kredisi işlemlerini kapsamadığı, ayrıca bu sözleşmede depo talebi için sözeleşmede açık hüküm yer almadığı, dolayısıyla sözü edilen sözleşmede müteselsil kefalet imzası bulunan davalı …’in banka talebinde kefaletten sorumlu tutulamayacağı, nakde dönüşen çek yaprağından asıl kredi lehtarı davalı … Şirketi yanı sıra, diğer davalı müteselsil kefiller …, … ve …’nin tahsilde tekerrüre yer verilmemek kaydıyla 5.377,10-TL asıl alacak tutarı ve takip tarihinden itibaren asıl alacak tutarına işletilecek %30,24 oranında temerrüt faizi ve faiz üzerinden %5 gider vergisinden sorumlu oldukları, 5941 Sayılı yasa uyarınca TC Merkez Bankasınca her çek yaprağı için bankaların ödemekle yükümlü olduğu tutarın … yılı için …/…/…-… tebliğiyle 1.290,00-TL olarak ilan edildiği dikkate alındığında 18 adet çek için 23.220,00-TL lmak üzere depo edilmesi yasa ve sözleşmeye uygun bulunmakla birlikte, davacı banka 18.170,00-TL olan depo talebiyle bağlı bulunduğu, ayrca 5941 sayılı yasanın 3. Maddesinde “çekin üzerinde yazılı baskı tarihinden itibaren beş yıl içinde ibraz edilmemesi halinde, muhatap bankanın üçüncü fıkraya göre ödemekle yükümlü olduğu tutara ilişkin sorumluluğu sona erer” denilmesinin dikkate alınarak, çekler üzerinde yazılı baskı tarihine göre 5 yıllık zamanaşımı süresinin belirlenmesi ve bu süreyle sınırlı olması kayıt ve şartıyla 18.170,00-TL’nin depo edilmesi yasa ve sözelşme hükümlerine uygun olacağı, davalı kefiller …, … … ve …nin kefalet limitleri dahilinde bulunan depo tutarından tahsilde tekerrüre yer verilmemek kaydıyla aynen sorumlu bulunduklarının belirtildiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Davacı banka …/… ile davalı … Şti. Arasında …/…/… tarihli 600.000,00-TL ve …/…/… tarihli … nolu 2.500.000,00-TL limitli iki ayrı genel kredi sözleşmesi bağıtlandığı, ayrıca davalı şirketin …/…/… tarihli çek taahhütnamesi imzaladığı, taraflar arasında düzenlenen …/…/… tarihli 600.000,00-TL limitli sözleşmede davalılar …, … …, …’in …/…/… tarihli 2.500.000,00-TL limitli sözleşmede ise davalılar …, … … ve …’nin kefalet imzalarının yer aldığı …/…/… tarihli çek taahhütnamesinde ise davalı … kaşe ve kaşe üzerine atılı imza haricinde kefil sıfatıyla atılı diğer imzalarda isim ve başkaca bir açıklama yazılı bulunmadığı dosyaya ibraz edilen sözleşme suretinden anlaşılmıştır.
…/…/… tarihli 600.000,00-TL limitli sözleşmede kefillerin sorumlu olacağı miktarın açıkça belirtilmiş olması ve kefalet imzalarının da alınması nedeniyle sözleşmenin akdedildiği tarih itibari ile yürürlükte bulunan 818 Sayılı Borçlar Kanunu’na göre davalılar …, … …, …’in kefaletler geçerli sayılmaktadır. 818 Sayılı Borçlar Kanunu’nda kefaletin geçerliliği için eş rızası aranmamaktadır. Ancak bu sözleşme kapsamında gayrinakdi çek kredisi işlemlerinden ve çek yapraklarına ilişkin depo taleplerinden kefillerin de sorumlu olacağına dair açık bir hüküm bulunmamaktadır. Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre bu yönde bir sorumluluğun bulunması için sözleşmede açık hüküm bulunmalıdır. Çünkü kefalet hükümleri bir bütün olarak değerlendirildiğinde amaç kefilin neye kefil olduğu hususunun duraksamaya yer vermeyecek şekilde açık ve belirgin olmasının sağlanmasıdır. Bu sözleşme yönünden böyle açık bir hüküm bulunmadığı gibi çek kredisi ile ilgili taleplerin bu krediye dayanmadığı bilirkişi raporu ile de tespit edilmiştir.
Davacı banka tarafından başlatılan icra takibinde asıl borcun karşılıksız çeklerden doğan banka alacağına ve teslim edilmeyen çek yapraklarına ilişkin depo talebine ilişkin olduğu anlaşılmakla, bu durumda diğer …/…/… tarihli … nolu 2.500.000,00-TL limitli sözleşmede imzası bulunmayan davalı kefil … … yönünden yapılan takibin usul ve yasaya uygun olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
…/…/… tarihli 2.500.000,00-TL limitli sözleşmede ise Çek kredisi başlıklı 17. Madde, Kredili Ticari Mevduat hesabı başlıklı 19. Madde ve 31.2.11. Maddeler bir arada değerlendirildiğinde kefilllerin gayrinakdi çek kredisi işlemlerinden ve çek yapraklarına ilişkin depo taleplerinden sorumlu olacaklarının düzenlendiği, bu sözleşmeyi davalılar …, … … ve …’nin kefil sıfatı ile imzaladığı, icra dosyası içerisinde bulunan sözleşme örneğinde davalı gerçek kişi kefillerin eşlerinin rızaları bulunduğuna dair imzalarının olduğu, bu sözleşmenin imzalandığı tarihte yürülükte bulunan TBK’nın 583 ve 584. Maddelerine göre kefaletin geçerli olduğu anlaşılmıştır.
Uygulanacak faiz oranları bakımından ise davacı bankanın %35 oranında uyguladığı faiz oranının fazla olduğu, denetime elverişli bilirkişi raporunda yapılan değerlendirmelerin usul ve yasaya uygun olduğu görülmüş, bu kapsamda … tarihli kat ihtarnamesi ile davalıların … tarihinde temerrüde düştükleri kabul edilmiş, davacı bankanın ve davalıların kat ihtarından sonraki dönemdeki kısmi ödemeye ilişkin herhangi bir belge ibraz etmemiş olması nedeni ile takip tarihine kadar işlemiş faiz hesabı yapılamamış ve bilirkişi raporunun taraflara tebliğine rağmen yasal süre içerisinde bu hususta bir itirazda da bulunulmamış olması nedeni ile itiraz haklarından vazgeçtikleri kabul edilmiş, yapılan hesaplamaya ve davacının icra dosyasındaki talepleri ile bağlı kalınmak suretiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı … … yönünden açılan davanın REDDİNE
2-Diğer davalılar yönünden açılan davanın KISMEN KABULÜ ile,
Davalılar …, … …, … Şti. Ve … Şti. Tarafından … İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile, takibin 5.377,10-TL nakde dönüşen çek yapraklarından doğan asıl alacak ve 18.170,00-TL gayri nakdi alacak üzerinden devamına,
5.377,10-TL’lik asıl alacağa takip tarihinden itibaren %30,24 oranında temerrüt faizi ve faiz üzerinden %5 gider vergisi uygulanmasına,
Fazlaya ilişkin istemlerin REDDİNE,
5.377,10-TL asıl alacağın %20’sine tekabül eden icra inkar tazminatının Davalılar …, … …, … Şti. Ve … Şti. ‘den alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 1.608,50.-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 286,69.-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.321,81.-TL harcın davalılar …, … …, … Şti. Ve … Şti.den tahsili ile hazineye gelir KAYDINA,
Davacı tarafından yatırılan 286,69.-TL peşin harç ve 31,40.-TL başvuru harcının toplamı 318,09.-TL’ nin davalılar …, … …, … Şti. Ve … Şti.dan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan (davetiye, müzekkere, bilirkişi gideri olmak üzere) toplam 689,00.-TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranı gözetilerek hesaplanan 683,49.-TL’sinin davalılar …, … …, … Şti. Ve … Şti.dan alınıp davacıya ÖDENMESİNE,
Fazla kısmının davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 2.825,65.-TL vekalet ücretinin davalılar …, … …, … Şti. Ve … Şti.dan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
6-Davalı … … vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca reddilen miktar üzerinden hesaplanan 2.848,38-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’e ÖDENMESİNE,
7-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin ve davalı … … yüzlerine karşı, diğer davalıların yokluğunda HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 06/02/2018

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı