Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/244 E. 2019/31 K. 10.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/244 Esas
KARAR NO : 2019/31
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 26/04/2017
KARAR TARİHİ : 10/01/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle: Davalılardan …’ın maliki olduğu davalılardan …’ın sevk ve idaresindeki davalı sigorta şirketince düzenlenen ZMSS poliçesi ile sigortalı … plakalı aracın … tarihinde yaya olan müvekkillerin miras bırakanları …’e çarparak …’in ölümüne neden olduğu ölümlü trafik kazası nedeniyle yargılama sırasında yaptırılacak bilirkişi incelemesi ile ortaya çıkacak maddi zarara göre dava değerinin ıslah etme ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik müteveffanın eşi davacı … için 1.000,00-TL maddi tazminat ölüm tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine, davalı …’ın haksız fiili sonucunda davacıların miras bırakanı …’in vefat etmesi nedeniyle davacı … için 10.000,00-TL davacı müteveffanın … için 10.000,00-TL olmak üzere toplam 20.000,00-TL manevi tazminatın … tarihinden işleyecek reeskont avans faizi ile davalı araç sürücüsü ve araç malikinden müştereken ve müteselsilen alınıp davacılara verilmesine, … plakalı aracın trafik kaydı üzerine ihtiyati tedbir şerhi konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar … ve … cevap dilekçesinde özetle; Bilirkişi marifetiyle hesaplanabilecek olan destekten yoksun kalma tazminatı, taraflarınca sigorta edilen rizikolar kapsamında kalıp, diğer davalı sigorta şirketinin sorumluluğunda olduğunu, bu nedenle maddi tazminat taleplerini kabul etmediklerini, manevi tazminat yönünden ise trafik kazasında …’ın hafif tali, davacıların murisi …’in ise asli kusurlu bulunduğunu, bu durumun ceza dosyasında aldırılan kusur raporunda sabit olduğunu, talep edilen faiz yönünden ise, olayda davacının talep ettiği reeskont avans faizi değil, ancak yasal faiz uygulama alanı bulabileceğini beyan etmekle haksız açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı sigorta şirketi cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı olduğunu, kabul anlamına gelmemekle beraber söz konusu ölüm halinde ise şahıs başına azami 29.000,00-TL, sakatlanma yada ölüm halinde ise şahıs başına azami 290.000,00-TL ile sınırlı olduğunu, ancak kusur miktarına göre tazminat meblağının belirleneceğini, trafik tutanağında ve diğer adli safahatlardaki sigortalı araç sürücüsüne atfedilen kusur oranını kesinlikle kabul etmediklerini, tarafların gerçek kusurunun ATK Trafik İhtisas Dairesinden alınacak bilirkişi raporu ile belirlenmesi gerektiğini beyan etmekle davanın öncelikle usulden reddine aksi halde yapılacak yargılama neticesinde esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; Ölümlü trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatına ve manevi tazminata ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; Davacıların murisinin öldüğü kazadaki kusur oranları, davalılardan talep edebilecekleri maddi manevi tazminat miktarları hususundadır.
Dosya içerisine; poliçe, ruhsat kayıtları, trafik kaza tespit tutanağı, ölüm muayene tutanağı sunulmuş, tarafların sosyal ekonomik durumları araştırılmış, Antalya … Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyası celp edilmiş, kusur konusunda ve aktüer hesaplama konusunda bilirkişilerden ayrı ayrı rapor aldırılmıştır.
… günü meydana gelen trafik kazası sonucunda davalı sürücü … yönetimindeki … plakalı aracın yaya …’e çarpması sonucunda …’in vefat ettiği anlaşılmış olup, davacılardan …’ün ölenin …, …’in ise ölenin kızı olduğu anlaşılmaktadır.
Dosya içerisindeki sigorta poliçesi ve ruhsat kayıtlarından … plakalı aracın … adına kayıtlı olup, davalı sigorta şirketince sigortalandığı görülmüştür.
Kaza olayındaki kusur durumunun belirlenmesi bakımından rapor düzenlenmek üzere dosya … Adli Tıp Kurumu Trafik ihtisas Dairesine gönderilip rapor aldırılmış, … havale tarihli raporda sonuç olarak; Sürücü …’nin kusursuz olduğu, sürücü …’ın %25 oranında yaya …’in %75 oranında kusurlu olduğu bildirilmiştir.
Dosya içerisine celp edilen Antalya … Asliye Ceza Mahkemesinin … esas-… karar sayılı ilamının incelenmesinde; Katılanların …, … olduğu, sanığın … ve … olduğu, suçun taksirle ölüme neden olma olup, … tarihinde, sanık … nin beraatine, sanık …’ın hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Aktüer Bilirkişi … tarafından düzenlenen … tarihli raporda sonuç olarak; …’in ölümü nedeniyle davacı …’in talep edebileceği destekten yoksun kalma zararının 9.737,97.-TL olduğunun belirtildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili … havale tarihli Islah Dilekçesi ile; davacı … için maddi tazminat talebini 9.737,97.-TL olarak ıslah ettiğini belirtmiş, ıslah harcını yatırmış, ıslah dilekçesi davalılara tebliğ edilmiştir.
Destekten yoksun kalma tazminatı TBK’nın 53. Maddesinde düzenlenmiş olup, teker teker belirtilmiştir.
Destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir.
Haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse TBK’nın 53. Maddesine dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir. Ancak destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesi için öncelikle ölen ile destekten yoksun kalan arasında maddi yönden düzenli ve eylemli bir yardımın varlığı gerekir. TBK 53. Maddesinde sözü geçen destek kavramı hukuksal bir ilişkiyi değil, eylemli bir durumu hedef tutar ve ne hısımlığa ne de yasanın nafaka hakkındaki hükümlerine dayanır. Sadece eylemli ve düzenli olarak geçimini kısmen veya tamamen sağlayacak şekilde yardım eden ve olayların olağan akışına göre eğer ölüm vuku bulmasaydı, az çok yakın bir gelecekte de bu yardımı sağlayacak olan kimse destek sayılır. Bununla birlikte destekten yoksun kalan kimsenin devamlı ve gerçek bir ihtiyaç içerisinde bulunması gerekir. Genel olarak bakım ihtiyacı, sosyal düzeye uygun olan yaşamın devamını sağlamak için gerekli olan olanaklardan yoksun kalmayı anlatır. Eğer ölenin eylemli olarak baktığı davacı ölüm yüzünden bu bakımın sağladığı yaşama düzeyinin altına düşmüş olursa, ihtiyaç bulunma koşulu gerçekleşmiş sayılır.
Manevi tazminat ise, TBK 56. Maddesinde düzenleşmiş olup, “Ağır bedensel zarar veya ölüm halinde zarar görenin veya ölenin yakınlarında da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” hükmüne amirdir.
2918 sayılı KTK 85/1 maddesinde “Bir motorlu aracın işletilmesinin bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olması durumunda motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibinin doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulacağı”,
2918 sayılı KTK 91/1 maddesinde “İşletenlerin, bu Kanununun 85. maddesinin 1 fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmalarının zorunlu” bulunduğu hususları düzenlenmiştir.
Poliçe tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 2013 tarihli Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları’nın sigortanın kapsamı başlıklı A-1. maddesinde “Sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder. ” hükmü öngörülmüştür.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davaya konu kaza olayının … tarihinde meydana geldiği ve davalı sigorta şirketinin düzenlediği trafik poliçesinin … tarihinde tanzim edildiği, Yeni Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları’nın … tarihinde yürürlüğe girdiği, yeni genel şartlar … maddesine göre genel şartlar yürürlük tarihi olan … tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacağı, davaya konu poliçe tarihi eski olduğundan somut olayda poliçe tanzim tarihinde yürürlükte bulunan eski genel şartların uygulanması gerektiği anlaşılmıştır.
Buna göre, kazanın … tarihinde saat … sıralarında, davacıların murisinin yakınındaki üst geçidi kullanmaksızın ve gelen araçları kontrol etmeden karşıya geçmek için yola girdiği esnada, dava dışı sürücü … idaresindeki … plaka sayılı aracın murise çarpmamak için fren önlemi ile birlikte direksiyonu sola kırıp orta refüje çıkmasına rağmen aracın dikiz aynasına çarpıp dengesini kaybederek arkadan hızla gelen davalı sürücü …’ın dengesini kaybeden murise çarparak ölümüne neden olması şeklinde gerçekleştiği, kazanın oluşumunda murisin %75 asli kusurlu, davalı sürücünün ise %25 oranında tali kusurlu olduğu, kusur oranlarının somut olayın şartlarına uygun olduğu, davacı eşin, kocasının ölümü nedeni ile destek zararının 9.737,97.-TL olarak hesaplandığı ve davalıların bu zarardan aracın maliki, sürücüsü ve ZMMS sigortacısı sıfatlarıyla TBK, KTK ve ZMMS genel şartları uyarınca sorumlu oldukları anlaşılmış ve davacı …’ in maddi tazminat davasının kabulüne karar verilmiştir.
Manevi tazminatın miktarını tayin etme hakimin takdirine bırakılmış bir konu olmakla beraber hükmedilecek miktarın uğranılan zararla orantılı, duyulan acıyı hafifletecek nitelikte olması gerekir. Takdir edilecek manevi tazminat hakkaniyete uygun olmalıdır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin zararı karşılaması da amaç edinilmemiştir. Kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülük de değildir. Aksine zarara uğrayanda bir huzur duygusu doğurmalıdır. Tazminatın sınırı onun amacına uygun olarak belirlenmelidir. Manevi tazminatın takdiri yapılırken tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetilmeli, manevi tazminatın miktarı bir taraf için zenginleşme aracı, diğer taraf için de yıkım olmamalıdır. Manevi tazminatın miktarının belirlenmesinde her olaya göre değişen özel hal ve şartlar gözetilmelidir.
Davacıların manevi tazminat talepleri bakımından ise; yukarıca açıklanan yasal düzenlemeler ve manevi tazminata hakim ilkeler ile tarafların sosyal ekonomik durumları, ceza dosyasındaki sosyal ekonomik duruma ilişkin açıklamalar, takbis kayıtları, kaza tarihi itibari ile paranın satın alma gücü dikkate alınarak hem davacıların eşini ve babasını kaybetmesi nedeniyle duydukları acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi hem de zarara neden olanın vicdani duygularının tatmin edilmesi amacıyla manevi tazminat davalarının kısmen kabul edilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Maddi tazminat davasının KABULÜ ile;
9.737,97.-TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılar … ve … yönünden kaza tarihinden , davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’ e VERİLMESİNE,
a-Alınması gerekli 655,200.-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 71,73.-TL ve ıslah ile alınan 29,85 harcın mahsubu ile bakiye 563,62.-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir KAYDINA,
b-Davacı tarafından yapılan (davetiye, müzekkere, bilirkişi gideri ve harç olmak üzere) toplam 1.207,48.-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’ e VERİLMESİNE,
c-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 2.725,00.-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
2-Manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile;
5.000,00.-TL davacı … için, 5.000,00.-TL davacı … için olmak üzere toplam 10.000,00.-TL manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … ‘ dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara VERİLMESİNE,
Fazlaya ilişkin manevi tazminat istemlerinin REDDİNE,
a-Alınması gerekli 683,10.-TL nispi karar ve ilam harcının davalılar … ve … ‘ dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile, hazineye gelir KAYDINA,
b-Manevi tazminat yönünden ayrıca bir yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
c-Davacılar vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunana AAÜT uyarınca hesaplanan 2.725,00.-TL nispi vekalet ücretinin davalılar … ve … ‘ dan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
d-Davalı gerçek kişiler vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunana AAÜT uyarınca hesaplanan 2.725,00.-TL nispi vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılar … ve …’ a ÖDENMESİNE,
3-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, davacı vekili ile, davalı gerçek kişiler vekilinin yüzlerine karşı, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 10/01/2019

Katip …
E-imzalı

Hakim …
E-imzalı