Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/236 E. 2018/490 K. 29.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/236
KARAR NO : 2018/490
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 21/04/2017
KARAR TARİHİ : 29/06/2018
KARAR TÜRÜ : KISMEN KABUL

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davalı … ile müvekkili banka ile … şubesi arasında … tarihinde başlangıçta 6.750.000,00-TL tutarında kredi genel sözleşmesi akdedildiğini, dava dilekçesi ekinde sundukları kredi genel sözleşmesinden de görüleceği üzere davalı …’ın kredi genel sözleşmesinden kaynaklanan borcuna, diğer davalılar …, … … ve … ile dava dışı takibe itiraz etmeyen … … ve İşbilen …Şti.’nin müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduklarını, … tarihinde asıl borçlu şirket ile birlikte müşterek ve müteselsil kefillerin imzalarıyla akdedilen kredi genel sözleşmesinden sonra borçludan gelen talep üzerine ilk olarak … tarihinde 5.625.000,00-TL değerinde limit artırımı yapılmış ve toplam kredi tutarının 12.375.000,00-TL’ye ulaşıldığını, işbu limit arttırım işleminin müşterek borçlu mütelsil kefillerin imzalarıyla yapıldığını, akabinde asıl borçlu ile birlikte müşterek borçlu müteselsil kefillerin imzalarıyla 2. limit artırım işleminin … tarihinde yapıldığını, işbu ikinci artırım ile toplam kredi tutarının 22.375.000,00-TL’ ye ulaştığını, davalı asıl borçlu şirketin kullanmış olduğu kredinin ödenmesinde temerrüte düştüğünü, davalı borçlu ile müvekkili bankanın Lara şubesi arasında yapılan şifahi görüşmeler neticesinde bakiye kalan 32.980,00-TL hakkında yapılandırma yapılmasına karar verildiğini, yapılandırma kapsamında ekte sundukları asıl borçlu şirketin imzasını havi kredi ödeme planı hazırlandığını, ancak davalı borçlu yapılandırma planına uymayarak temerrüte düştüğünü, müvekkili şirket tarafından kullandırılan ticari kredinin tahsili için borçlu olan davalılara, … Noterliği’nin … tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edilerek kredi hesaplarının kat edildiği, … tarihi itibariyle sorumlu oldukları 37.008,70-TL’nin 1 gün içerisinde ödenmesi talep edildiğini, ancak verilen süre içerisinde davalılarca ödeme yapılmadığından asıl borçlu şirket ile müşterek borçlu ve müteselsil kefiller aleyhine, … İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, borçlulara gönderilen ödeme emirlerine vekil aracılığıyla … tarihinde itiraz edildiğinin taraflarınca icra dosyasından haricen öğrenildiğini, icra takibi nedeniyle borçlulara gönderilen ödeme emrinin tebliğine müteakip dosya borcuna davalılar tarafından itiraz edildiğini belirterek, haksız itirazın iptaline takibin devamına, haksız ve kötü niyetli olarak itiraz eden davalıların alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar adına çıkarılan dava dilekçesinin usulüne uygun olarak tebliğ edildiği ancak davalıların davaya cevap vermedikleri anlaşılmıştır.
Dava: … İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
… İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde: davacı alacaklı tarafça, borçlu davalılar aleyhinde 32.980,00.-TL asıl alacak, 3.757,26.-TL akdi işlemiş faiz 1.950,14.-TL temerrüt faizi, 285,36.-TL BSMV toplamı, 357,26.-TL ihtar masrafı olmak üzere toplam 39.330,02.-TL alacak üzerinden ilamsız icra takibine girişildiği, ödeme emrinin borçlulara tebliğ edilmesi üzerine süresinde borçlular vekilince icra dairesine verilen itiraz dilekçesi ile borca itiraz edilerek takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
İİK’nın 67.maddesi uyarınca itirazın iptali davası açmak için, borçlunun itirazının alacaklıya ya da vekiline tebliğinden itibaren 1 yıl içerisinde açılması için hak düşürücü süre öngörülmüştür. Somut davada davalıların itirazı davacı vekiline tebliğ edilmemiş olduğundan hak düşürücü sürenin işleyemeye başlamadığı dolayısıyla dava süresinde açıldığı kabul edilerek davanın esastan incelenmesine geçilmiştir.
Mahkememizce dosyamız bankacı bilirkişi …’a tevdi edilerek rapor aldırılmış bilirkişi …/…/… havale tarihli raporunda: davacı banka ile davalı şirket arasında …/…/… tarihinde kredi ilişkisi kurulduğu, yüksek tutarlı teminat mektubu kredisi kullandırıldığı, …/…/… tarihinde 2.100.000,00.-TL tutarlı taksitli ticari kredi kullandırıldığı, bu kredinin … tarihinde ödenerek kapatıldığı, ilişkinin başından itibaren şirket kredi kartı kullandırıldığı, kredi kartına ilaveten kısa bir süre kredili mevduat hesabı kullandırıldığı takip ve dava konusu edilen taksitli ticari kredinin … tarihinde kullandırılması suretiyle şirket kredi kartı borcunun kapatıldığı, dayanak gösterilen kredi Genel Sözleşmesinin ilk düzenlendiği andaki 6.750.000.00 TL limitin ve kefillerin bu limit dahilindeki müteselsil kefalet imzalarının, işlemin gerçekleştiği tarihteki kefalet mevzuatına göre sorumluluk doğurmaya elverişli olduğu, davalılardan …’ın dayanak sözleşmede imzasının bulunmadığı, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla borçlu şirket ile sözleşmeyi imzalayan diğer davalılardan hesaplanan banka alacağının istenebileceği hususlarında görüş ve kanaat bildirmiştir.
Taraflar arasında düzenlenen … tarihli genel kredi sözleşmesinde …Şti’nin borçlu diğer davalılar …, … ve …’ın da kefil sıfatı ile imzalarının bulunduğu dosya kapsamında bulunan sözleşme örneğinden anlaşılmaktadır.
…Noterliği’nin …/…/… tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile borçlu olan davalılara hesap kat ihtarnamesinin sözleşmede yazılı olan adreslerine gönderildiği ve … tarihinde tebliğ edilmiş sayıldığı, ihtarname ile borcun ödenmesi için davalılara bir günlük süre verilmiş olmakla davalıların …/…/… tarihinde temerrüte düştüğü anlaşılmaktadır.
Her ne kadar bilirkişi raporunda davalılardan …’ın imzasının bulunmaması nedeni ile kefil sıfatı ile sorumlu olmadığı belirtilmiş ise de; Genel kredi sözleşmesinde davalının … … olarak yer aldığı, ancak davalının UYAP üzerinden alınan nüfus kayıt örneğinde …Aile Mahkemesi’nin …/…/… tarih, …/… Esas ve …/… sayılı kararı ile boşanmaya hükmedildiği bu nedenle kredi sözleşmesindeki … … ile davalı …’ın aynı kişiler olması nedeni ile bilirkişinin bu yöndeki tespitine mahkememizce itibar edilmemiştir.
Davalılardan … vekili ise kredi sözleşmesinin TBK’nın 583.maddesinde düzenlenen kefalet şartlarını taşımadığı yönündeki itirazının incelenmesinde ise ; Taraflar arasında düzenlenen … tarihli genel kredi sözleşmesinin düzenlendiği tarihte 818 sayılı Borçlar Kanunu yürürlükte olup, somut uyuşmazlığın 6098 Sayılı TBK’nın 583.maddesine göre değil, 818 Sayılı BK’nın 484.maddesine göre çözümlenmesi gerekmektedir. Buna göre BK 484.maddede kefaletin geçerlilik şartı kefilin imzası ile kefil olunan miktarın açıkça yazılması geçerlilik şartı olarak düzenlenmiş olup, imza dışındaki kefalet sözleşmesinde yer alan yazıların bizzat kefilin eli ürünü olması geçerlilik şartı olarak düzenlenmemiştir. …tarihli sözleşmede davalı kefil …’in kefil olduğu miktar açıkça 6.750.000,00 TL olarak açıkça yazılmış olup, kefalet imzasına da açıkça itiraz olmadığından 818 Sayılı BK’nın 484.maddesinde düzenlenen geçerli bir kefalet sözleşmesinin bulunduğu bu nedenle de davalı vekilinin itirazlarının yerinde olmadığı, bilirkişi raporu ile saptanan asıl alacak 32.980,00.-TL, işlemiş faiz 3.262,04.-TL, BSMV 163,08.-TL ve ihtar masrafı 357,26.-TL olmak üzere toplam 36.762,38.-TL üzerinden takibin davalılar yönünden devamına, fazlaya ilişkin talebin ise reddine karar verilmiştir.
İcra İnkar tazminatı açısından ise; 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunun 67/2 maddesi uyarınca İcra inkar tazminatına hükmedilmesi için öncelikle usulüne uygun olarak geçerli bir icra takibinin yapılması, borçlunun süresi içerinde ödeme emrine itiraz etmesi, itirazın iptali davasının 1 yıllık süre içerisinde açılması ve borçlunun haksızlığına karar verilmesi gerekir. Dosya kapsamında geçerli bir icra takibinin bulunduğu, 7 günlük itiraz süresi içerisinde davalının ödeme emrine itiraz etmiş olduğu ve yine itirazın iptali davasının 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır. Borçlunun haksızlığından kasıt ise alacak miktarının likit yani belirlenebilir olmasıdır. Borçlu şayet alacak miktarını belirlemek için bütün unsurları biliyor ise alacak likit sayılır. Ayrıca borçlunun icra takibine kötü niyetle itiraz etmesi şartı kanunda aranmamıştır. Somut davada alacağın genel kredi sözleşmesinden kaynaklanıp, davalılara usulüne uygun olarak hesap kat edilip tebliğ edilmiş olmasına göre alacak likit olduğundan icra inkar tazminatına da hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
Davalıların … İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı takibe yapmış oldukları itirazın KISMEN İPTALİ ile,
Takibin asıl alacak 32.980,00.-TL, işlemiş faiz 3.262,04.-TL, BSMV 163,08.-TL ve ihtar masrafı 357,26.-TL olmak üzere toplam 36.762,38.-TL üzerinden takibin devamına,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
Alacak likit olduğundan asıl alacak 32.980,00.-TL’nin % 20’sine tekabül eden icra inkar tazminatının davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması lazım gelen 2.511,24 TL harçtan davacı tarafından peşin yatırılan 475,01 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.036,23 TL harcın davalılardan müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacının peşin yatırdığı 475,01 TL peşin harcın davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Davacının bu dava nedeni ile yapmış olduğu posta, tebligat, bilirkişi ücreti ile dava açılış harç toplamından ibaret toplam 743,00 TL yargılama giderinin kısmen kabul oranı olan %93’üne tekabül eden 690,99 TL yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
Bakiye 52,01 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 4.393,86 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalılardan … kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı … … vekilinin yüzlerine karşı, diğer davalıların yokluğunda, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 29/06/2018

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)