Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/231 E. 2018/351 K. 08.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/231 Esas
KARAR NO : 2018/351
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/04/2017
KARAR TARİHİ : 08/05/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: … İcra Dairesinde müvekkili tarafından başlatılan …/… Esas sayılı dosyasına davalı firma avukatı aracılığıyla itiraz edilerek ilamsız icra takibinin durdurulmasına karar verildiğini, davalının kendisine yapılan …/…/… tarihli iş sözleşmesi uyarınca işe ait sözleşme tutarı olan 55.000,00-TL’nin son 10.000,00-TL’sini ödemeyerek sürüncemede bırakması üzerine başlatılan icra takibine itirazları ile durdurulmasına karar verildiğini, müvekkili şirket tarafından …/…/… tarihli kesilmiş olan irsaliyeli teslim koşulları fatura davalı şirket tarafından imzalanarak teslim kabul edildiğini ve icra takibinin durması gerekçe gösterilen ayıp ihbarları … tarihinde müvekkiline tebliğ edildiğini, beyan etmekle itirazın iptaline, icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından yapılan işin ayıplı olduğunu, ayıbın giderilmesi için davacı tarafa ihbarda bulunulduğunu, yapılan ihbarların içeriğinde ayıplı mal ve hizmet sunumu açıkça belirtildiğini ve ödemezlik definin ileri sürüldüğünü, yapmış oldukları ihbarın süresinde olduğunu, ayıbın bakiye borçtan daha az bir tutarda belirlenmesi halinde ayıbın parasal karşılığının mahsubu ile gereğince bir karar verilmesi, ayrıca davalının kötü niyetli davranışı ve ayıp ihbarlarının herhangi bir olumlu dönüş yapmaması nedeniyle yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması gerektiğini, ayıp ihbarının yanında davacının işi geç tesliminden kaynaklı olarak cezai şart alacaklarında mevcut olduğunu, bu hususta ihtarnamelerde belirtildiğini, bu nedenle müvekkilinin alacağının davacı tarafınkinden kat be kat fazla olduğunu, gerek ayıbın giderilmesinden, gerek maddi zarardan ve gerekse cezai şart alacağından kaynaklanan dava ve talep haklarını saklı tutmak kaydıyla davanın davalı … yönünden husumetten reddine, davalı şirket yönünden esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya içerisine; davacı vekili tarafından irsaliyeli fatura suretleri, sözleşme sureti ve tahsilat makbuzu sureti ibraz edilmiş, davalılar vekili tarafından iki adet ihbarname ibraz edilmiş, … İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyası celp edilmiş, mahallinde keşif yapılmış, bilirkişiden rapor aldırılmıştır.
Dava; Eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; sözleşme konusu edimin ayıplı olup olmadığı, süresinde ayıp ihbarının yapılıp yapılmadığı, takip tarihi itibariyle borç alacak durumu, davalı İsmail yönünden pasif husumet olup olmadığı hususlarındadır.
… İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; 10.000,00.-TL fatura, 128,00.-TL işlemiş faiz olmak üzere 10.128,22.-TL alacağın takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yıllık %9 yasal faizi ve değişen oranlardaki faizi ile birlikte icra takibine girişildiği, borçlular vekilinin … tarihinde borcun asıl ve ferileriyle tamamına her iki borçlu yönünden itiraz ettiği, takibin durdurulduğu anlaşıldı.
Mahallinde … tarihinde mimar bilirkişi … … ve makine mühendisi bilirkişi … … refakate alınarak keşfin icra edildiği, bilirkişi heyetinin …/…/… tarihli raporunda özetle; pergoladaki su kaçaklarının imalat hatası olduğu ve gizli ayıplı mal kapsamında değerlendirilmesinin gerektiği, pergolanın boyasındaki bozulmaların imalat hatası olduğu, gizli ayıplı mal kapsamında değerlendirilmesinin gerektiği, pergolanın açılıp kapanmasını sağlayan mekanizmada ve pergolanın üzerinde bulunan led lambalarında herhangi bir imalat hatasının saptanmadığını belirtmişlerdir.
Taraf vekillerinin itirazları doğrultusunda bilirkişi heyetinden ek rapor aldırılmış, …/…/… havale tarihli ek raporda özetle; pergoladaki ayıpların kullanım hatası ve ilave imalatlar kaynaklı olmadığı kanaatinde oldukları, su kaçaklarının imalat hatası olduğu ve gizli ayıplı mal kapsamında değerlendirilmesinin gerektiği, boya bozulmalarının mevcut durumdaki ayıplı haline ne kadar sürede geldiği tespit edilemediğini, %50 kadar pergola iskeletinde imalat hatası olduğu ve gizli ayıplı mal kapsamında değerlendirilmesinin gerektiğini, ayıbın tadilat ile giderilebilmesinin mümkün olduğunu, bu tamiratların ücretinin serbest piyasa koşullarında boya ayıplarının 4.000,00.-TL, pergola ayıplarının 25.000,00.-TL maliyeti olduğunu bildirdikleri görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiş öncelikle davacı tarafın sözleşmenin satış sözleşmesi olduğu hususundaki iddiaları değerlendirilmiştir. Buna göre; taraflar arasındaki … tarihli sözleşme hükümleri ve keşifte görülen eser incelendiğinde, sözleşmenin konusunun davalı işyerine ait pergola tente yapımı işi olduğu, yapılacak işin davacı işyerinin özelliklerine ve ölçülerine göre belirlendiği, fiyatın götürü usulle belirlendiği ve fiyata montajın da dahil olduğu anlaşılmış, davacının satım sözleşmesine ilişkin beyanları yerinde görülmemiş, sözleşme eser sözleşmesi olarak nitelendirilmiştir.
Taraflar arasında anlaşmanın yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK’nın 470 ve devamı maddelerinde eser sözleşmesi ile ilgili hükümleri düzenlenmiştir. Eser sözleşmelerinde, iş sahibinin borcu iş bedelini ödemek (TBK’nın 479/1.md.), yüklenicinin borcu ise eseri iş sahibinin amacına uygun, haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle ifa etmektir (TBK’nın 471/1). Ayıp sebebiyle yüklenicinin sorumluluğunun düzenleyen TBK’nın 474. maddesi uyarınca açık ayıplar yönünden iş sahibi imkân bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve ayıpları varsa, bunu uygun bir süre içinde, gizli ayıplar yönünden ise, 477/son maddesi uyarınca da, ortaya çıkar çıkmaz gecikmeksizin durumu yükleniciye bildirmek zorunluluğu bulunmaktadır. Ayıbın bildirilmemesi halinde eser kabul edilmiş sayılır. Ayıp ihbarı yapılması vakıasından lehine sonuç çıkaracak olan iş sahibi olduğundan ayıp ihbarı yapıldığını HMK 190 ve TMK 6. madde gereğince iş sahibi ispatlamalıdır. Eksik işler yönünden ise ihbar yapılmasına gerek olmayıp, zamanaşımı süresi içerisinde eksikler yönünden istemde bulunulması mümkündür.
Eser sözleşmesinde ayıba dair hükümler, 6098 sayılı TBK’nın 474 ila 478. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Ayıp, imâl edilen bir eserde veya malda, sözleşme ve ekleri ile iş sahibinin beklediği amaca ve dürüstlük kurallarına göre bulunması gereken vasıfların bulunmaması, bulunmaması gereken vasıfların ise bulunmasıdır. Şayet, imâl edilen eserde ayıp varsa, iş sahibi tarafından süresi içersinde ayıp ihbarında bulunulması şartıyla TBK’nın 475. maddesinde sayılan seçimlik haklarından birisini kullanabilir. Bu haklar; sözleşmeden dönme, ayıp oranında bedelden indirim ya da ücretsiz onarım isteme hakları ile genel hükümlere göre tazminat isteme hakkıdır. Bunlarda ilk üçü, yani dönme, bedelden indirim ve ücretsiz onarım isteme hakları seçimlik haktır. Tazminat isteme hakkı ise, iş sahibinin zarar görmesi şartıyla her üç seçimlik hakla birlikte istenebilir. Bu haklar sınırlı olarak sayılmış olduğu için bunlar genişletilemez. Bu hakkın kullanması için iş sahibi tarafından ayrı bir dava açılabileceği gibi, yüklenici tarafından aleyhine açılmış olan bir davada da bu hususu def’i olarak ileri sürebilir.
Yasal düzenlemeler ve içtihatlar kapsamında somut olayda taraflar arasında …/…/… tarihli eser sözleşmesinin akdedildiği, eserin imal edilerek davaya konu … tarihli sevk irsaliyeli fatura ile davalıya teslim edildiği, sözleşme gereği yapılıp davalının iş yerine monte edilen pergola sisteminin …/…/… tarihinde (yani teslimden yaklaşık 36 gün sonra) yağmur yağdığında iş yerine su aldığı, bu ayıbın yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporuna göre gizli ayıp niteliğinde olduğunun, ayıbın giderimi için 25.000-TL’lik harcama yapılması gerektiğinin tespit edildiği, davalının bu gizli ayıbı …/…/… tarihli noter ihtarnamesi ile davacıya bildirdiği,
Yine sözleşme kapsamında davalıya teslim edilen tente sisteminin boyalarının havaların ısınması ile birlikte atmaya başladığı, bu hususun da alınan bilirkişi raporuna göre gizli ayıp niteliğinde olduğunun, ayıbın giderimi için 4.000-TL’lik harcama yapılması gerektiğinin tespit edildiği ve davalının bu gizli ayıbı da …/…/… tarihli noter ihtarnamesi ile davacıya bildirdiği,
Bu şekilde davalının TBK’nın 477/son maddesi uyarınca üzerine düşen ihbar külfetini yerine getirdiği ve ihbar külfetini yerine getirdiğini de HMK 190 ve TMK 6. madde gereğince ibraz edilen noter ihtarnameleri ile ispat ettiği, davalının TBK’nın 475. maddesinde sayılan seçimlik hakları kullanabileceği, fatura bedelinin icra takibi ile talep edilen bakiye 10.000-TL kısmı yönünden ileri sürdüğü ödemezlik definin ayıp oranında bedelden indirim yapılması hakkı kapsamında kaldığı ve davaya yasal cevap süresi içerisinde ileri sürüldüğü görülmekle davacının davalı şirkete karşı açtığı itirazın iptali davasının reddine karar verilmiştir.
Davacının bakiye fatura bedelini istemesinden sonra açılan itirazın iptali davasında davalının ayıptan doğan haklarını defi olarak ileri sürmesi, eldeki davadan önce ayıpların niteliği ile miktarı ile ilgili yapılan bir tespit olmaması, ihtilafın yargılamayı gerektirmesi nedeni ile şartları oluşmadığından davalı lehine icra tazminatına hükmedilmemiştir.
Her ne kadar davacı davalı şirketin taraf olduğu yukarıda açıklanan eser sözleşmesinden doğan bakiye alacağı nedeni ile ayrıca şirket müdürü sıfatı ile davalı …’ya karşı da husumet yöneltmiş ise de davalı …’nın sözleşmenin tarafı ya da garantörü olmadığı gibi kendisine husumet yöneltilmesini gerektirecek bir neden yahut delilin de ileri sürülmediği görülmekle eldeki davada davalı İsmail yönünden pasif husumete ilişkin dava şartı noksanlığından davanın usulden reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı … yönünden pasif husumete ilişkin dava şartı noksanlığından davanın REDDİNE,
a)Alınması gerekli 35,90-TL harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
b) Davalı … vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 2.180,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak adı geçen davalıya ÖDENMESİNE,
2-Davalı …Şti yönünden davanın esastan REDDİNE
a) Alınması gerekli 35,90.-TL nispi karar ve ilam harcının peşin alınan 31,40.-TL harçtan mahsubu ile eksik 4,50.-TL harcın davacıdan TAHSİLİ ile hazineye gelir KAYDINA,
b)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
c)Davalı … vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 2.180,00.-TL vekalet ücretinin Davacıdan alınarak adı geçen davalıya ÖDENMESİNE,
d)Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 08/05/2018

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı