Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/22 E. 2018/165 K. 27.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/22 Esas
KARAR NO : 2018/165
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/01/2017
KARAR TARİHİ : 27/02/2018

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ticari faaliyet göstermekte olan bir firma olduğunu, müteveffa …’ ın müvekkilinden …Şubesine ait …TL’lik iki adet çek verdiğini, müvekkilinin verdiği çeklere karşılık olarak teminat amacıyla …’tan … Şubesine ait …TL’ lik iki adet çek teslim aldığını, müvekkilinin verdiği bu çeklerin hatır çeki mahiyetinde olduğunu, vadesi gelen çeklerin karşılıksız çıktığını,arkası yazıldığını,müvekkilinin verdiği çeklerden dolayı davalı tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığını, çekler hakkında takdiren teminatsız olarak tedbir kararı verilmesini, davanın …’ ın mirasçılarına yöneltilmesini, dava konusu çeklerden dolayı müvekkilinin borçlu olmadığı yönünde menfi tespit kararı verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilinin cevap dilekçesinde özetle; yetki itirazları olduğunu, müvekkillerinin işbu davada taraf sıfatının olmadığını bu nedenle davanın husumet nedeniyle reddini, davalıların …’ ın mirasını reddettiğini, davaya konu çeklerin davalıların murisine teslim edildiğini ve işbu çeklerin davalılarda olduğunun ispatlanması gerektiğini, yetki itirazlarının kabulunü aksi takdirde davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
Dosya içerisine davacı vekilince hesap ekstresi,çek fotokopisi sunulmuş, … Sulh Hukuk Mahkemesinin dosyası Uyap sisteminden celp edilmiştir.
Dava; İcra takibinden önce açılan menfi tespit davası olup istirdata dönüşmüştür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davalıların davada taraf ehliyeti olup olmadığı, davacının davaya konu çeklerden dolayı davalılara borçlu olup olmadığı hususundadır.
… Sulh Hukuk Mahkemesinin …/… Esas …/… Karar sayılı ilamının incelenmesinde, davalıların dava tarihinden sonra murisi …’ ın mirasını reddettikleri ve kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin …/…/… tarihli duruşması … nolu ara kararı gereğince 4721 sayılı TMK’ rnın 612. Maddesi uyarınca mirasın mirasın reddine karar veren … Sulh Hukuk Mahkemesinden mirasın İflas hükümlerine göre tasfiye edilmesi ve tayin edilen tasfiye memurunun terekeyi temsil yetkisine binaen mahkememize bildirilmesi ve taraf teşkili için tereke temsilcisine davetiye gönderilmesi amacıyla davacı vekiline gelecek celseye kadar kesin süre ve yetki verilmesine, aksi taktirde dava şartı noksanlığından davanın reddedileceğinin ihtaratına ilişkin tebligatın gönderilmiş, davacı vekili …/…/… tarihli celsede müvekkil ile görüştüklerini ancak müvekkilinin terekeye temsilci tayini için gerekli işlemleri yapmayı kabul etmediğini taraf teşkilini sağlamalarının mümkün olmadığını beyan etmiştir.
Somut olayda davacı taraf davalıların murisine vermiş olduğu iki adet çekin hatır çeki olduğundan bahisle menfi tespit talebinde bulunmuştur. Davalı mirasçıların ise murisin mirasını kayıtsız ve şartsız olarak reddettikleri anlaşılmıştır. Bu durumda davacı tarafa murisin terekesine temsilci tayin ettirmesi ve davasını tereke temsilcisine karşı yöneltmesi için süre verilmiş ancak davacı tarafın bu hususu yerine getirmediği görülmüştür.
Taraf teşkili dava şartı olup, taraf teşkili tamamlanarak bu şart sağlanmadan esasa ilişkin karar verilemez.
6100 Sayılı HMK.nın 114/(1)-d maddesinde ”Tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları; kanuni temsilin söz konusu olduğu hallerde, temsilcinin gerekli niteliğe sahip bulunması” dava şartı olarak düzenlenmiştir.
Yine 6100 Sayılı HMK.nın 115/(1). maddesinde ”Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.” yönünde; aynı kanunun 115/(2). maddesinde de, “Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içerisinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.” yönünde düzenleme getirilmiştir.
Bu düzenlenemeler karşısında davalıların mirası reddetmekle davada pasif husumet ehliyetlerinin bulunmadığı ve terekeye temsilci tayin ettirilerek husumet yöneltilmediği anlaşılmakla davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Pasif husumete ilişkin dava şartı noksanlığından davanın USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gerekli 35,90.-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 1.707,75.-TL harcın mahsubu ile fazladan yatırılan 1.671,85.-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalılar vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunana AAÜT uyarınca hesaplanan 2.180,00.-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ÖDENMESİNE,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 27/02/2018

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı