Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/219 E. 2018/461 K. 21.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/219 Esas
KARAR NO : 2018/461
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 13/04/2017
KARAR TARİHİ : 21/06/2018

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Alım Satım) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin … … isim ve unvanıyla ticari işletme sahibi olduğunu, müvekkili ile davalı arasında bir kısım malların alınmasına ilişkin olarak aralarında ticari bir işlem gerçekleştiğini, müvekkilinin bu işleme dayalı olarak bir kısım çekleri keşide ederek belli vadelerde ödenmek üzere davalı şirkete teslim edildiğini, müvekkilinin bu güne kadar vermiş olduğu çeklerin tamamını ödediğini ancak davalının edimlerini yerine getirmediğini, bu nedenle müvekkilinin mağduriyetinin söz konusu olduğunu, bu nedenle …Şubesi …/…/… keşide tarihli 14.500,00-TL bedelli ve … numaralı çek yönünden çekin bedelsiz kalmış olmasına binaen karşı tarafça takibe konulması konusunda haklı endişelerinin olduğunu, bu nedenlerle ihtiyati tedbir kararı verilmesine, bu hususta bankaya müzekkere yazılmasını, davaya konu çek yönünden aradaki hukuki ilişkiye dayalı olarak bedelsiz kaldığının ve ödenmemesi yönünde tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya dava dilekçesinin tebliğ edildiği, davalının cevap dilekçesi sunmadığı anlaşıldı.
Dosya içerisine; davacı vekili tarafından fatura ve çek suretleri ibraz edilmiş, Mali müşavir bilirkişiden rapor aldırılmıştır.
Dava; Davaya konu …Şubesi …/…/… keşide tarihli 14.500,00-TL bedelli ve … numaralı çekin bedelsiz kaldığı iddiasına dayalı icra takibinden önce açılan menfi tespit davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; Sözleşme ilişkisi olup olmadığı, davaya konu olan …Şubesi …/…/… keşide tarihli 14.500,00-TL bedelli ve … numaralı çekin avans olarak verilip verilmediği, avans olarak verilmiş ise mal teslim edilmemesi nedeniyle bedelsiz kalıp kalmadığı hususlarındadır.
Tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir. Mahkememizce seçilen Mali Müşavir bilirkişi … … davacı defterlerinde yaptığı inceleme sonunda …/…/… tarihli raporunu sunmuş, raporda özetle ; taraflar arasında … yılında ticari ilişkinin mevcut olduğu, davacı tarafça davalı şirkete verilen çeklerin avans çeki niteliğinde verildiği, dava konusu …Şubesine ait …/…/… keşide tarihli, 14.500,00.-TL bedelli … numaralı çekin de davacı tarafça davalı tarafa avans çeki olarak verildiği, davacının … yılı ticari defter kayıtlarına göre davalı şirketten …/…/… tarihi itibariyle 26.169,35.-TL alacaklı olduğu, davcının davalı şirketten dava tarihi itibariyle 19.679,35.-TL alacaklı olduğu, davacının … yılı ticari defter kayıtlarına göre davalı şirketten dava tarihi itibarile dava konusu …Şubesine ait …/…/… keşide tarihli 14.500,00.-TL bedelli … numaralı çek karşılığı kadar herhangi bir mal ve hizmet alımı yapılmadığı, dava konusu çekin bedelsiz kaldığının belirtildiği anlaşılmıştır.
Dosyada mevcut dava dilekçesi ekinde bulunan davalı firma tarafından düzenlenen fatura içeriklerine göre …/…/… tarihli faturada davacının hesap bakiyesinin -30.169,35.-TL , …/…/… tarihli faturada – 23.679,35.-TL olduğunun bildirildiği, bilirkişi raporunda bu hususların irdelenmediği, ayrıca fatura içeriğine göre … yılında da ticari faaliyetlerin devam ettiği ancak davacının … yılına dair defterlerinin incelenmediği davaya konu olan çekin avans çeki olarak kayıt edilip edilmediği hususuna değinilmediği görülmüş, bilirkişiden ek rapor aldırılmasına karar verilmiş, bilirkişinin …/…/… havale tarihli ek raporunda sonuç olarak; davacının ibraz ettiği … ve … yıllarına ait ticari kayıtlara göre taraflar arasında açık cari hesaba dayalı ticari ilişkinin olduğu, davacı tarafça davalı şirkete verilen çeklerin avans çeki niteliğinde verildiği, dava konusu …şubesine ait …/…/… keşide tarihli 14.500,00.-TL bedelli … numaralı çekin de davacı tarafça davalı tarafa avans çeki olarak verildiği ve ticari defter kayıtlarına da avans çeki olarak kayıt edildiğinin belirtildiği anlaşılmıştır.
Davalı şirkete ticari defter ve belgelerini ibrazı hususunda T.K.nun 35. Maddesine göre çıkarılan tebligatın usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davalı şirketin ticari defter ve belgelerini ibraz etmediği anlaşılmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. (HMK 222/1) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 2016/4087 esas, 2017/261 karar sayılı içtihadından da açıklandığı şekilde, ticari davalarda yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasada delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK 220/3. madde gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’ndaki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacağı belirtilmektedir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile davalı arasında … ve … yıllarınıda kapsayan bir ticari ilişki bulunduğu, bu ticari ilişki kapsamında davacının davalıdan alacağı mallara karşılık avans çekleri verdiğini ancak davaya konu avans çekinin mal teslimi olmaması nedeni ile karşılıksız kaldığını, bedelsiz kalan çekle ilgili takip yapılma ihtimali bulunduğu belirtilerek eldeki menfi tespit davasının ikame edildiği, davalının davaya cevap vermediği, tarafların tacir olmaları nedeni ile belirlenen günde ticari defter ve belgelerini ibraz etmeleri için davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen davalının defter ibraz etmediği, davacının ibraz edilen …-… yılı ticari deftelerine göre davalı ile aralarında süregelen ticari ilişkinin varlığının tespit edildiği, davaya konu çekin de davacının ticari defterlerinde avans olarak verilen çekler hanesinde kayıtlı olduğu, davaya konu çek karşılığı alınmış mal ve hizmet bulunmadığı gibi cari hesap bakiyesine binaen davacının dava tarihi itibariyle 19.679,35-TL alacaklı göründüğü ayrıca dava dilekçesinde ibraz edilen davalı tarafça kesilen faturalar altında da davacı alıcının bakiye alacak miktarlarının belirtildiği, yukarıda açıklanan mevzuat ve içtihat gereği defter ibrazından kaçınan davalı karşısında davacının usulüne uygun tutulan defterlerinin davacı lehine delil teşkil ettiği, bu şekilde davacının davasını ispat ettiği sonuç ve kanaatine varılmakla davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
…Şubesi …/…/… keşide tarihli, … çek numaralı, 14.500,00.-TL miktarlı çekin bedelsiz kalması nedeniyle davacının davalı TT İnşaat Malzemeleri …A.Ş’ ye borçlu olmadığının TESPİTİNE,
2-Alınması gerekli 990,50.-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 247,63.-TL harcın mahsubu ile bakiye 742,86.-TL harcın davalıdan TAHSİLİ ile hazineye gelir KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan (davetiye, müzekkere, bilirkişi gideri ve harç olmak üzere) toplam 753,13.-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunana AAÜT uyarınca hesaplanan 2.180,00.-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 21/06/2018

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı