Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/214 E. 2018/806 K. 11.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/214 Esas
KARAR NO : 2018/806
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 12/04/2017
KARAR TARİHİ : 11/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin …/…/… tarihinde … … … plakalı araçla seyir halindeyken, davalı sigorta şirketinde ZMSS poliçesi ile sigortalı olduğu, dava dışı …’ın sürücü olduğu … … … plakalı raacın tamamen kusurlu olarak kendisine çarpması neticesinde yaralandığını, kaza ile ilgili … CBS’de …/… … nolu dosyası ile soruşturma işlemleri devam etmekte olduğunu, davacının … Hastanesinde tedavi gördüğünü, işbu davanın müvekkilinde oluşan geçici/kalıcı işgücü kaybı nedeniyle doğan maddi zararın tazmini olduğunu beyan etmekle, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00-TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazaya karışan … … … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde …-… tarihleri arasında geçerli olmak üzere ZMSS poliçesi ile sigortalı olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkili şirketin sorumluluğunun trafik poliçesindeki limitler ve sigortalı araca atfedilecek kusur ile sınırlı olduğunu, zarar görenin müterafik kusurunun bulunması durumunda tazminattan uygun bir oranda indirim yapılması gerektiğini, bu oran belirlenirken zararın meydana geliş biçimi, zarar görenin müterafik kusurunun zararın meydana gelmesi ve artmasındaki etkisinin değerlendirilmesi gerektiğini beyan etmekle, tarafların kusuruna ilişkin kusur raporu aldırılmasını, davacının maluliyetine ilişkin adli tıptan maluliyet raporunun alınmasını, aktüerya hesabı yaptırılırken Yargıtay kararlarına uygun şekilde arttırım ve iskontolu hesap yapılmasına, her halde haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya içerisine; davacıya ait tedavi evrakları, film ve grafiler getirtilerek geçici ve sürekli iş göremezlik durumuna ilişkin raporlar aldırılmış, kaza tespit tutanağı, sigorta poliçesi, trafik kayıtları dosyaya sunulmuştur .
Dava; Trafik kazası nedeniyle meydana gelen maddi tazminat istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; kazanın meydana gelmesindeki kusur oranları, davacının malul olup olmadığı varsa oranı, davalı sigorta şirketinden talep edebileceği maddi tazminat miktarı hususları ihtilaflıdır.
…hastanesi adli tıp anabilim dalı başkanlığından aldırılan …/…/… havale tarihli rapora göre, davacının iş göremezlik oranının %3.3 olduğu, bu yaralanma neticesinde şahsın olağan yaşamına dönebilmesi için ihtiyaç duyduğu sürenin 3 ay olduğunun belirtildiği anlaşılmıştır.
Yargılama devam ederken davacı vekili …/…/… havale tarihli dilekçesi ile, ibraname, feragatname başlıklı sulh anlaşması başlıklı, sigorta şirketi ile yapılan anlaşmayı ibraz ettiği görüldü. …tarihli celse de de maddi tazminat taleplerinin ferileri ile birlikte karşılandığını belirttiği görülmüştür.
İbraz edilen belgenin incelenmesinde karşı tarafın vekalet ücreti ve yargılama gideri talep etmediği anlaşılmıştır.
6100 Sayılı HMK’nın Davaya Son Veren Taraf İşlemleri başlığı altında 307 ve devamı maddelerinde davadan feragat, davayı kabul sulh düzenlenmiştir.
Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Kabul ise davacının talep sonucuna, davalının kısmen veya tamamen muvafakat etmesidir.
Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır.
Feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. İrade bozukluğu hâllerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir.
6100 Sayılı HMK’nın 313 ve devamı maddeleri uyarınca; sulh, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir. Sulh, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıkları konu alan davalarda yapılabilir. Dava konusunun dışında kalan hususlar da sulhun kapsamına dâhil edilebilir. Sulh, şarta bağlı olarak da yapılabilir. Sulh, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir.
Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir. Ancak irade bozukluğu ya da aşırı yararlanma hâllerinde sulhun iptali istenebilir.
Taraf beyanları ve yukarıda anılan HMK hükümleri kapsamında dosya ele alınarak incelenmiş, tarafların davaya konu olan tazminat taleplerinin karşılanması nedeniyle sulh oldukları, sulhun yargılamaya son veren ve kesin bir hükmün sonuçlarını doğuran taraf işlemlerinden olduğu ve taraf vekilinin vekaletnamesinde davayı sulhe yetkilerinin olduğu anlaşılmış ve sulh nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Sulh nedeniyle davanın konusuz kalması karşısında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Sulhun gerçekleştiği aşama gözetilerek, alınması gereken 2/3 oranında belirlenen 23,93.-TL harcın, peşin alınan 31,40.-TL harçtan mahsubu ile fazladan yatırılan 7,47.-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı lehine vekalet ücreti verilmesine YER OLMADIĞINA,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.11/12/2018

Katip …
E-imzalı

Hakim …
E-imzalı