Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/19 E. 2018/402 K. 24.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/19 Esas
KARAR NO : 2018/402
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/01/2017
KARAR TARİHİ : 24/05/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkil şirketten davalı tarafından alınan hizmet sözleşmesine dayalı borcun ödenmemesi nedeniyle … icra dairelerinden ilamsız icra yoluna gidildiğini, davalının borcu olmadığı yönünde itirazlar sunduğunu bu nedenle takibin durdurulduğunu, hukuka aykırı ve dayanaksız itirazın iptali ile icra takibinin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmolunmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından … İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyası ile ilamsız icra yoluyla …/…/… tarih … seri nolu faturaya istinaden takip başlatıldığını, takibe itiraz ettiklerini, ihtar çekilerek temerrüde düşürülmeyen borçlu aleyhine fatura tebliğinden itibaren faiz işletilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu , faturaya dayalı malların davacının kendi kusurundan dolayı teslim edilemediğini, davacının haksız davasının reddini, %20′ den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davacı tarafa verilmesini talep etmiştir.
Dava; faturaya dayalı takibe yapılan itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasında sözleşme ilişkisinin bulunduğu konusu ihtilafsızdır.
Uyuşmazlık fatura muhteviyatı malın davalıya teslim edilip edilmediği, davalının fatura bedelinden sorumlu olup olmadığı hususlarındadır.
Dosya içerisine; davacı vekili tarafından fatura suretleri ibraz edilmiş, davalı vekilince ödeme dekontu suretleri ibraz edilmiş, tarafların ticari defter ve belgeleri incelettirilmiş, bilirkişiden rapor aldırılmış, … İcra Müdürlüğü’nün …/… esas sayılı dosyası celp edilmiştir.
… İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; 8.818,91-TL asıl alacak 598,72.-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 9.417,63.-TL alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte tahsili için icra takibine geçildiği , davalı borçluya ödeme emrinin …/…/… tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu vekilinin … tarihli dilekçeyle borca itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Taraflar tacir olup, delil olarak ticari defterlere dayanıldığından, davacının ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış mali müşavir bilirkişi … … tarafından ibraz edilen … tarihindeki bilirkişi raporunda sonuç olarak; davalı şirketin usulüne uygun olarak tutulmayan ticari defterleri üzerindeki incelemede … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında dava konusu 8.818,91-TL tutarındaki asıl alacağın dayanağı olarak …/…/… tarihli … numaralı 8.818,91-TL tutarındaki faturanın davalı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, bu nedenle davalı şirketin davacı tarafa borcunun olmadığı, dava konusu alacağın dayanağı olan fatura muhteviyatındaki mermerlerin davalı şirkete teslim edilip edilmediğinin tespit edilemediğini belirttiği anlaşılmıştır.
Davalı şirkete ticari defter ve belgelerini ibraz etmesi için ihtaratlı davetiye çıkartılmış, ancak belirlenen günde davalı şirketin ticari defter ve belgelerini ibraz etmediği anlaşılmıştır.
Davalı tanık deliline dayandığından tanıklarının dinlenmesi için … Nöb. Asliye Ticaret Mahkemesine, … Nöb. Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmış, tanık … … beyanında; “Ben nakliyecilik yaparım, tarafları tanımam, ben Burdur ‘dan malzemeyi fabrikasından aldım, İstanbul Bayrampaşa ‘ya götürdüm. Bayrampaşa’da bana malzemenin yanlış gönderildiğini söyleyerek geri götürmemi söylediler. Bende geri tekrar malı aldığım Bucak’daki fabrikaya geri getirdim. Nakliye bedellerim … tarafından ödendi. Normalde de … ‘ın ödemesi gerekiyordu. 1.770,00 TL gidiş 1.770,00 TL geliş KDV ler dahil olmak üzere ödedi. Ben malın ne olduğunu , nasıl teslim edilmesi gerektiğini bilmiyorum. Mermer götürdüğümü biliyorum, ama niteliğini ve vasıflarını bilmiyorum. Ben malı geri getirdiğimde … Bey bana birşey söyleyip söylemediğini hatırlamıyorum ama İstanbul a götürdüğümde yanlış mal geldiğini kontrol eden arkadaş söyledi, ismini şuan hatırlamıyorum, bende geri tekrar aldığım yere mermerleri geri götürdüm, tekrar yeni mal götürmedim” şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmıştır.
Tanık … … beyanında; “ben davalı şirkette …-… yıllarında ustabaşı olarak otel yapı işinde çalıştım. Davacı taraf zamanını hatırlamadığım bir tarihte çalıştığımız şirkete bir kamyon mermer getirdi. Mermerlerin kırık olması nedeniyle teslim almadık ve geri gönderdik. Ben şirkette mermerci olarak çalışıyordum.” Şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı taraf davalı adına kesilen fatura bedellerinin ödenmediğinden bahisle eldeki itirazın iptali davasını ikame etmiş ise de davalının kendisine gönderilen fatura muhteviyatı malın yükleme ve ambalajlama nedeni ile kusurlu olmasından dolayı teslim almadıklarını, iade ettiklerini beyan etmesi karşısında öncelikle davacının fatura muhteviyatı malı davalı tarafa teslim ettiğini ispat etmesi gerekmekte olup, bu kapsamda davalının malın gönderilmesinden sonraki işlemlerin kendilerini ilgilendirmediği yönündeki cevaba cevap dilekçesindeki beyanlarının yerinde görülmediği, taraflara belirlenen günde ticari defter ve belgelerini sunmaları için kesin süre verilmesine ve sonuçlarının ihtar edilmesine rağmen davacının defter ve belgelerini ibraz etmediği, bu hususta her hangi bir mazeret de bildirmediği, davalının ibraz edilen ticari defterlerinin ise kapanış onayları olmadığından usulüne uygun tutulmadığı, yukarıda açıklanan HMK’nın 222/4. Maddesi uyarınca ancak aleyhine delil teşkil edebileceği buna rağmen davalının ticari defterlerinde davaya konu fatura ile ilgili bir kaydın olmadığının tespit edildiği, davalının kabul edilmeyen malların nakliye bedelini kendisinin ödediğini beyan etmesine rağmen davalı tanığının ödemeyi malları iade götürdüğü davacıdan aldığını beyan ettiği, davacının teslimatı ispat hususunda dava dilekçesinde açıkça yemin deliline de dayanmadığı anlaşılmakla ispatlanamayan davanın reddine, davacını davasını ispat edememiş olmasının kötü niyetli olduğunda karine teşkil etmeyeceğinden bu yöndeki taleplerin de reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
Davalının kötü niyet tazminatı isteminin REDDİNE,
2-Alınması gerekli 35,90.-TL nispi karar ve ilam harcının peşin alınan 160,83.-TL harçtan mahsubu ile fazladan yatırılan 124,93-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunana AAÜT uyarınca hesaplanan 2.180,00.-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ÖDENMESİNE,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 24/05/2018

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı