Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/153 E. 2018/465 K. 21.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/153 Esas
KARAR NO : 2018/465
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 14/03/2017
KARAR TARİHİ : 21/06/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: …/…/… tarihinde dava dışı sürücü … … sevk ve idaresindeki … … … plaka sayılı aracı ile otobüs durağındaki yayalara ve park halinde bulunan … … …, … … …, … … … ve … … … plakalı motosikletlere çarpması sonucu yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, müvekkilinin ağır yaralandığını, müvekkilinin maluliyetine sebep olduğundan davalı şirketin ödeme yaptığını, ancak davacının beden gücü kayıp oranına, aktif ve pasif dönem zarar sürelerine ve sürücünün kusur durumuna göre ödenen bu miktarın yetersiz olduğunu, olayda davalı sigorta şirketinin yapmış olduğu eksik ödemeden dolayı sorumlu olduğunu beyan etmekle davanın kabulü ile, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla davalı şirket tarafından müvekkiline ödenen maddi tazminat miktarı müvekkilinin mağduriyetini gideremediğinden, davalı sigorta şirketinin ödemekle sorumlu olduğu miktarın şimdilik 1.000,00-TL’sinin davalı şirkete başvurduğu tarihin 8. İş gününden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … … … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde …/…/…- …/…/… tarihleri arasında geçerli olmak üzere ZMSS poliçesi ile sigortalı olduğunu, söz konusu poliçede teminat limitinin kişi başı 175.000,00-TL olduğunu, sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalının kusuru olması halinde söz konusu olduğunu, öncelikle tarafların kusur oranlarının belirlenmesi gerektiğini, davacının maluliyet oranının belirlenmesi gerektiğini, müvekkili şirketin davacıya maluliyeti nedeniyle … tarihinde 19.143,14-TL ödeme yaptığını, davacı tarafından talep edilen avans faizinin kazaya karışan sigortalı aracın ticari araç olmaması sebebiyle hükmedilecek faiz yasal faiz olması gerektiğini, adı geçen poliçe için şirketin yapmış olduğu bir başvuru bulunmadığını, müvekkili aleyhine hüküm kurulmasına kanaat getirilmesi halinde faiz başlangıç tarihi dava tarihi olarak dikkate alınması gerektiğini beyan etmiştir.
Dosya içerisine; … Asliye Ceza Mahkemesinin …/… esas sayılı dosyası celp edilmiş, ZMSS poliçesi ve hasar dosyası ile davacıya ait tedavi evrakları getirtilmiştir.
Dava; trafik kazası nedeniyle açılan maddi tazminat davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; kazadaki kusur durumu, davacının maluliyet oranı ödemenin yeterli olup olmadığı hususlarındadır.
… Asliye Ceza Mahkemesinin …/… esas sayılı dosyasının incelenmesinde; mahkememiz dosyası davacısının müşteki , sanığın … … olduğu, atılı suçun taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma olduğu, sanığın hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Davaya konu kaza olayının … tarihinde meydana geldiği, davacının otobüs durağında beklerken dava dışı sürücü … … sevk ve idaresindeki … … … plakalı aracın davacıya çarpması sonucu yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği anlaşılmaktadır.
Dava dışı sürücü …’ ün kullandığı … … … plakalı aracın davalı sigorta şirketine ZMSS sigortası ile sigortalı olduğu dosyada mevcut poliçe ve trafik kayıtlarından anlaşılmıştır.
Yargılama devam ederken davacı vekilinin mutabakat nedeniyle davalı siorta şirketinden tazminat bedeli alındığı için ibraname uyarınca davadan feragat ettiğini bildirir dilekçe gönderdiği görülmüş, davalı vekili … tarihli celsede yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olmadığını beyan etmiş, sulhun yargılamaya son veren ve kesin bir hükmün sonuçlarını doğuran taraf işlemlerinden olması, davacı vekilinin vekaletnamesinde davayı sulhe yetkisinin de olması durumu gözetilerek, HMK’ nın 314. Ve 315. Maddeleri gereği sulh nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Sulh nedeniyle davadan feragat edildiği görülmekle, KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Feragatın gerçekleştiği aşama gözetilerek alınması gereken 2/3 oranında belirlenen 23,93.-TL harcın peşin alınan 31,40.-TL harçtan mahsubu ile fazladan yatırılan 7,40.-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı lehine vekalet ücreti verilmesine YER OLMADIĞINA,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, davalı vekilini yüzüne karşı davacı vekilinin yokluğunda, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 21/06/2018

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı