Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/148 E. 2018/262 K. 29.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/148 Esas
KARAR NO : 2018/262
DAVA : Alacak (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/03/2017
KARAR TARİHİ : 29/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı … bir kısım alacaklarının tahsili amacıyla avukat olan diğer davalıları vekil olarak tayin ettiklerini, bunun üzerine … İcra Müd. …/… E. sayılı icra dosyası. (Eski esas …/…), … İcra Müd. …/… E. sayılı icra dosyası ile iki adet takip başlattıklarını, davalıların gerek icra dosyasına gerekse alacaklı vekiline haricen yapmış oldukları ödemelerle icra gider ve masrafları dahil olmak üzere tüm borçlarını ödemiş olduklarını, davalı …AŞ. Yetkilisinin vekillikten azil dilekçesiyle diğer davalıları azlettiğini bildirdiği halde azilden sonra her iki icra dosyasında davalı …’nın dosyada talepte bulunduğunu, talebinde; alacaklı tarafından vekillikten azledildiğini ancak kendisine haricen ödeme yapıldığını, ödeme tarihleri ile miktarlarını beyan ettiğini, buna göre icra dosyalarının kapak hesaplarının çıkarılmasını varsa fazla ödemenin dosyalar arasında mahsup edilmesini talep ettiğini, bunun üzerine … İcra Müd. …/… E. sayılı icra dosyasının kapak hesabı çıkarıldığını, … tarihli hesaba göre 2.880,06 TL fazla tahsilatın olduğu tespit edildiğini, fazla tahsil edilen bu miktarın diğer dosya olan … İcra Müdürlüğünün …/… E. sayılı dosya borcuna mahsup edildiğini, diğer dosya olan … İcra Müdürlüğünün …/… E. sayılı dosyasının dayanağının EURO olması, birden fazla ödemenin olması, Kur ve Vade farkına göre Kademeli Hesap yapılacak olması nedeniyle İcra Müdürlüğü tarafından dosyanın kapak hesabının çıkartılamadığını, dosyada bilirkişi incelemesi yaptırılmış rapora göre yaklaşık 15.000,00 TL fazla tahsilatın olduğunun tespit edildiğini, icra müdürlüğüne ve muhataplara yapılan başvurulara rağmen fazla tahsil edilen miktarlar iade edilmediğini, beyan etmekle davanın kabulüne davaya konu her iki takip dosyasında davalılarca fazla tahsil edilen miktarların hesap bilirkişisi vasıtasıyla tespitine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL nin tahsil tarihlerinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının kısmi dava açamayacağını, ne kadar fazla ödedi iddiasında ise bunu net olarak bildirip harcını yatırması gerektiğini, davalı şirket dışındaki kişilerin davaya konu olan icra dosyalarında vekil sıfatıyla görev aldıkları için pasif husumet ehliyeti yönünden iş bu davanın reddini talep ettiklerini, icra dosyasına yapılan ödemelerin davalı avukatlara davalı …’nin vermiş olduğu ahzu kabza yetkisine istinaden alındığını, tahsil edilen bedellerin icra dosyasına bildirildiğini, yine yapılan ödemelerin alacaklı şirkete imza karşılığı ödendiğini, davalı şirket ile davalı avukatlar arasında vekalet ilişkisinin …/…/… tarihinde sona erdiğini, haksız azil nedeniyle davalı …’ye noterlik aracılığıyla ihtarnamenin gönderildiğini, davacı tarafından yapılan ödemelerin icra dosyasına beyan edilmemesi için verdiği yazılı belge üzerine taraflarınca beyan edilmediğini, İİK 361. Maddesi gereğince davacının fazla ödediği bedeli hiçbir hükme gerek kalmadan davalı alacaklı şirketten isteme hakkının olduğunu, dava açmasına gerek olmadan alacağını tahsil yollarına başvurabileceklerini, davacı tarafından aynı konu ile ilgili olarak daha öncede dava açtıklarını, bu davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, bu dosyadan alınan rapora göre davacının toplamda alacağının olmadığı hatta borcunun olduğunun tespit edildiğini, ayrıca … İle haksız azil nedenine dayalı olarak vekalet ücreti alacağı için … İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyası ile icra takibi yaptığını, davalı … İle diğer davalıların davacı-davalı konumunda olduğunu, iddiaların asılsız olduğunu, beyan etmekle davanın öncelikle pasif husumet ehliyeti yönünden ayrılarak Av. … ve Av. … yönünden reddine, olmadığı taktirde esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya içerisine; … İcra Müdürlüğünün …/… esas ve …/… esas sayılı dosyaları, … Asliye Hukuk Mahkemesinin …/… Esas …/… Karar sayılı dosyaları, … Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… Esas …/… Karar sayılı dosyaları celp edilmiş, hesap uzmanı bilirkişiden rapor aldırılmıştır.
Dava; icra takibi nedeniyle sehven fazladan ödeme yapıldığı iddiasına dayanan alacak davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davalılar … ve … yönünden pasif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı, takibe konu alacaklar nedeniyle fazla ödeme yapılıp yapılmadığı varsa miktarı hususlarındadır.
… İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde 32.000,00.-Euro asıl alacak, 789,04.-Euro işlemiş faizi, 1.600,00.-Euro çek tazminatı, 96,00.-Euro komisyon olmak üzere 34.485,04.-Euro alacağın takip tarihinden itibaren %6 banka faizi ile birlikte borçlular …A.Ş ve … yönünden icra takibine girişildiği anlaşılmıştır.
… İcra müdürlüğünün …/… sayılı dosyasının incelemesinde,12.057,60.-TL asıl alacak, 2.477,13.-TL işlemiş faiz, 36,17.-TL komisyon 123,02.-Tl protesto masrafı olmak üzere alacağın takip tarihinden itibaren %25 avans faizi ile birlikte icra takibine girişildiği anlaşılmıştır.
Hesap uzmanı bilirkişi Av. …’nın …/…/… havale tarihli raporunda özetle; … İcra Müdürlüğünün …/… sayılı dosyası için 1.783,18.-TL fazla tahsilat yapılmış olduğu, … İcra müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyası için 14.206,07.-TL fazla tahsilat yapılmış olduğunun bildirildiği anlaşılmıştır.
Davacılar vekili …/…/… havale tarihli dilekçesi ile Toplam: 1.000,00 TL nin Tahsil Tarihlerinden İtibaren İşleyecek Temerrüt Faizi ile Birlikte Davalılardan Müşterek ve Müteselsilen Tahsili taleplerini 15.989,25.-TL’ye ıslah ettiklerini bildirmiş, ıslah harcını yatırmış, dilekçe davalılara tebliğ edilmiştir.
Dava borçlu olunmayan bir bedelin icra tehdidi altında ödenmesi nedeniyle ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin alacak davası olarak açılmıştır. İİK’nun 72. Maddesi uyarınca açılan istirdat davası mı yoksa sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre açılan alacak davası mı olduğuna bakılması gerekir. Zira istirdat olarak nitelendirilmesi halinde İİk 72/7. Madde gereği ödeme tarihi ile dava tarihi arasındaki sürenin bir yıldan fazla olması nedeni ile hak düşürücü sürenin geçtiği görülmektedir. Ancak somut olayda davacı taraf asıl borcun varlığına ve miktarına itiraz etmeksizin, takibe konu ödenmesi gereken miktardan daha fazlasının sehven ödendiği iddiasına dayalı olarak eldeki davayı ikame ettiği anlaşılmakla olayda sebepsiz zenginleşme hükümlerinin uygulanması gerektiği, sebepsiz zenginleşme hükümleri bakımından da davanın hak düşürücü süreye tabi olmadığı, iki ve on yıllık zamanaşımı sürelerine tabi olduğu ancak bu yönde her hangi bir defi ileri sürülmediği kanaatine varılmıştır. (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2015/17698 esas, 2017/2081 karar)
Denetime elverişli bilirkişi raporunun hükme esas alınabilir olduğu, yapılan hesaplamaların usul ve yasa ile Yargıtay’ın faiz hesaplarına, bir yılın borçlu lehine olacak şekilde 365 gün olarak kabul edilmesine, kur değerlerine, ödeme tarihlerindeki kur karşılıklarına uygun olarak düzenlendiği, daha evvel takipsiz bırakılan … Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… Esas sayılı dosyadan alınan bilirkişi raporundan farklı sonuca ulaşılmasının nedenleri açıklandığı, açıklanan nedenlerin mahkememizce de uygun kabul edildiği, bu kapsamda davacının … İcra Müdürlüğünün …/… (eski …/…) sayılı dosyası için 1.783,18.-TL, … İcra müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyası için 14.206,07.-TL fazla ödeme yaptığının tespit edildiği, İcra müdürlüğüne yapılan başvurunun haricen yapılan tahsilatların da olması nedeni ile talebi tam olarak karşılamadığı bu nedenle davacının dava açmada hukuki yararının olduğu, davalı şirkete dava tarihinden önce … yılında gönderilen noter ihtarnamesinin tebliğ edilemediği, bu nedenle davalı şirketin dava tarihinden önce usulüne uygun şekilde temerrüde düşürülmediği anlaşılmakla, davalı şirket yönünden 15.989,25.-TL’ nin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir. (Duruşma zaptında yapılan maddi rakam hatası zaptın onaylanması esnasında fark edilerek düzeltilmiştir.)
Diğer yönden her ne kadar davalı şirketin icra takibinde avukatlığını yapan ve bu nedenle para tahsilatı yapan davalı avukatlar aleyhine de aynı dava ikame edilmiş ise de davalı gerçek kişilerin icra dosyalarında alacaklı vekili olarak alacaklı adına hareket ettikleri, yaptıkları işin, aldıkları paranın alacaklının nam ve hesabına yapıldığı, vekalet görevleri kapsamında vekil edene karşı sorumluluklarının olduğu, eldeki dava yönünden kendilerine yöneltilebilecek bir husumetin bulunmadığı anlaşılmakla, davalı gerçek kişiler yönünden HMK’nun 114/1-d ve 115/1-2 maddelerindeki düzenlemeler doğrultusunda, davanın pasif husumete ilişkin dava şartı noksanlığından reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalılar … ve … yönünden pasif husumete ilişkin dava şartı noksanlığından davanın USULDEN REDDİNE,
Alınması gerekli 35,90.-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 31,40.-TL ve ıslah ile alınan 256,17.-TL harcın mahsubu ile hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan bu harç masrafının kendisi üzerinde bırakılmasına,
2-Davalı … yönünden açılan davanın KABULÜ ile;
Sehven fazladan ödenen 15.989,25.-TL ‘ nin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’ den alınarak davacılara verilmesine,
Alınması gerekli 1.023,91.-TL nispi karar ve ilam harcından peşin ve ıslah ile alınıp yukarıda usulden reddedilen yönden alınması gerekli harcın mahsubundan sonra kalan 254,67.-TL harçtan mahsubu ile bakiye 769,24.-TL harcın davalı …’ den TAHSİLİNE, hazineye gelir KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan (davetiye, müzekkere, bilirkişi gideri ve harç olmak üzere) toplam 830,67.-TL yargılama giderinin davalı …’ den alınarak davacılara verilmesine,
4-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunana AAÜT uyarınca hesaplanan 2.180,00.-TL nispi vekalet ücretinin davalı … den alınarak davacılara ÖDENMESİNE,
5-Reddedilen dava yönünden Davalılar … ve … vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunana AAÜT uyarınca hesaplanan 2.180,00.-TL maktu vekalet ücretinin davacılardan alınarak adı geçen davalılara ÖDENMESİNE,
6-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafı yokluğunda, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 29/03/2018

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı