Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/13 E. 2018/12 K. 16.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/13 Esas
KARAR NO : 2018/12
DAVA : Maddi ve ManeviTazminat (Destekten Yoksun Kalma Tazminatı)
DAVA TARİHİ : 09/01/2017
KARAR TARİHİ: 16/01/2018

Mahkememizde görülmekte olan Maddi ve ManeviTazminat (Destekten Yoksun Kalma Tazminatı) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: kaza tarihinde davalı sigorta şirketi nezdinde ZMSS poliçesi ile kayıtlı bulanan davalı … adına kayıtlı ve davalı … yönetiminde olan … plakalı aracın … tarihinde kaza yapması sonucu araçta yolcu konumunda bulunan müvekkillerinin murisi …’ ın hayatını kaybettiğini, soruşturma dosyasının açıldığını ve devam ettiğini, düzenlenen kaza tespit tutanağında davalı …’ nin asli kusurlu olduğunun belirlendiğini, davalı sigorta şirektien yapılan başvuru sonucunda hasar dosyası açıldığını, destekten yoksun kalma tazminatı olarak 181.780,59-TL ödeme yapıldığını, ancak bu ödemenin yeterli olmadığını beyan etmekle destekten yoksun kalma nedeni ile 1.000,00-TL’ nin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, her müvekkili için ayrı ayrı 20.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı gerçek kişilerden tahsiline, … plakalı araç üzerine ihtiyati haciz konulmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle;yetki itirazının bulunduğunu, husumet yönünden itirazlarının olduğunu, … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde 02/01/2016 -2017 tarihleri arasında ZMSS poliçesi ile sigortalı olduğunu, kişi başına teminat limitinin 310.000,00-TL olduğunu, manevi tazminatın teminat altında olmadığını, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte sigorta şirketlerinin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı şekilde ve sigortalının sorumlu olduğu kusur ile orantılı olarak belirlenmesine, davacıya 181.780,59-TL destekten yoksun kalma tazminatı ödemesi konusunda anlaşma yapılarak ibraname düzenlendiğini, ve 16/12/2016 tarihinde davacıların banka hesabına yatırıldığını, bu nedenlerle haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; kusura itiraz ettiklerini, kazanın oluşu ile vefat olayı arasında illiyet bağının koptuğunu, kazanın lastik yarılması sonucu olduğunu, olay sonrası hemen kaza mahalline gelen aracı inceleyen trafik polisinin kaza tespit tutanağına bu durumu yazdığını, lastiklerin hala muhafazalarının altında olduğunu, bu konuda keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmasının gerektiğini, kısır incelemesinde müteveffanın emniyet kemeri takmamasının dikkate alınmasını, manevi tazminat taleplerinin fahiş olduğunu, vefat eden ile davacılar arasında akrabalık ilişkisi olduğunu, bu nedenle hatır taşıması olduğunu beyan etmekle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya içerisine; davacı vekilince sigorta poliçesi sureti, ve ruhsat sureti ibraz edilmiş, … Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosya Uyap sisteminden celp edilmiş, davacı ve davalı gerçek kişilerin ekonomik ve sosyal durumları araştırılmış, davalı sigorta şirketine müzekkere yazılmış … plakalı aracın ZMSS poliçesi, ödeme belgeleri, hasar dosyası getirtilmiştir.
Dava; trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; kazadaki kusur durumu, sürücünün kusuru ile kazanın meydana gelmesi arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığı bu bakımdan davalı tarafın hayatını kaybeden yolcu nedeniyle davacılara tazminat ödeme yükümlülüğü altında bulunup bulunmadığı varsa miktarı, sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin gerçek zararı karşılar miktarda olup olmadığı hususları ihtilaflıdır.
Davalı sigorta şirketinin 30/05/2017 tarihli cevabi yazısında; davaya konu … numaralı ZMSS poliçesi nüshası ve hasar dosyasının gönderildiği, bu poliçeye istinaden 16/12/2016 tarihinde 181.780,59-TL’nin …’ya ödendiği, ödeme belgelerinin gönderildiği anlaşılmıştır.
Davalı sigorta şirketi vekili 07/07/2017 tarihli dilekçesinde; davaya konu hukuki ihtilaf taraflar arasında sulh ile çözümlenmiş olduğunu, karşı taraftan masraf ve vekalet ücreti alacaklarının bulunmadığını, davacının feragat ve sulh beyanı doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 08/07/2017 tarihli dilekçesiyle, açmış oldukları davanın sigorta şirketi yönünden bütün taleplerinden feragat ettiklerini, davalı sigorta şirketi ile uzlaştıklarını ve sigorta kapsamına giren zararların ödendiğini, diğer davalı gerçek kişiler yönünden sigorta kapsamına giren talepler yönünden davanın konusuz kaldığını, ancak sigorta kapsamına girmeyen manevi tazminat talepleri yönünden yalnızca davalı gerçek kişilere karşı davaya devam ettiklerini beyan etmiştir.
Manevi tazminat, TBK 56. Maddesinde düzenleşmiş olup, “Ağır bedensel zarar veya ölüm halinde zarar görenin veya ölenin yakınlarında da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” hükmüne amirdir.
Manevi tazminatın miktarını tayin etme hakimin takdirine bırakılmış bir konu olmakla beraber hükmedilecek miktarın uğranılan zararla orantılı, duyulan acıyı hafifletecek nitelikte olması gerekir. Takdir edilecek manevi tazminat hakkaniyete uygun olmalıdır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin zararı karşılaması da amaç edinilmemiştir. Kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülük de değildir. Aksine zarara uğrayanda bir huzur duygusu doğurmalıdır. Tazminatın sınırı onun amacına uygun olarak belirlenmelidir. Manevi tazminatın takdiri yapılırken tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetilmeli, manevi tazminatın miktarı bir taraf için zenginleşme aracı, diğer taraf için de yıkım olmamalıdır. Manevi tazminatın miktarının belirlenmesinde her olaya göre değişen özel hal ve şartlar gözetilmelidir.
Tüm bu açıklanan nedenlerle ve dosya kapsamına göre; 03/07/2016 tarihinde, davalı gerçek kişilerin maliki ve sürücüsü oldukları … plakalı araçla davalı sürücü, bir kısım yakınları, davacı …ile eşi ve davacı çocuğu … Eskişehir’den Antalya’ya tatil amacıyla birlikte geldikleri esnada Antalya Döşemealtı’nda aracın lastiğinin patlamasıyla davalı sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu tek taraflı trafik kazası meydana geldiği, yolculardan davacı …’in eşi …’nin kaza nedeniyle hayatını kaybettiği, açılan maddi tazminat davasında yargılama esnasında sigorta ile yapılan mutabakat neticesinde maddi tazminata ilişkin davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla karar verilmesine yer olmadığına;
manevi tazminat talepleri yönünden yapılan inceleme ve değerlendirmeye göre de; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, olayın oluş şekli ölenin ve davalı sürücünün kusur durumları, davalı sürücü ile bir kısım davacılar ve müteveffanın aynı araç içerisinde seyir halinde olmaları, taşımanın hatır taşıması olması, araçta bulunan tüm kişiler bakımından aynı tehlikenin söz konusu olması, davacı …’nın küçük yaşta annesiz kalması, küçük yaşta çocuğu olan davacı …’in eşini kaybetmesi, diğer davacıların kızlarını kaybetmeleri, manevi tazminatın talep eden yönünden zenginleşme aracı olmaması, tazminat yükümlüsü bakımından da fakirleşme nedeni olmaması gibi hususlar göz önünde bulundurulmak suretiyle olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun olarak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde davacıların duyduğu acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla manevi tazminat davasının bir kısım davacılar yönünden kısmen, davacı küçük yönünden tamamen kabul edilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Maddi tazminat davasının konusuz kalması nedeniyle KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
a-Alınması gerekli 35,90-TL harçtan peşin alınan 286,91-TL harcın mahsubu ile fazla yatırılan 251,01-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde DAVACILARA İADESİNE,
b-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerine bırakılmasına,
c-Davacılar tarafından talebi olmadığından lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
d-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
2-Manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile,
Davacı … için 16.000,00-TL, davacı … için 20.000,00-TL, davacı … için 7.000,00-TL, davacı … için 7.000,00-TL olmak üzere toplam 50.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ve …’den alınarak davacılara verilmesine,
Fazlaya ilişkin manevi tazminat istemlerinin REDDİNE,
a-Alınması gerekli 3.415,50.-TL nispi karar ve ilam harcının davalılar … ve …’den TAHSİLİNE, hazineye gelir KAYDINA,
b-Manevi tazminat yönünden ayrıca yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
c-Davacılar kendilerini vekille temsil ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre kabul edilen manevi tazminat yönünden hesaplanan 5.850,00-TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’den alınarak davacılara ÖDENMESİNE,
d-Davalılar … ve … kendilerini vekille temsil ettiktirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre reddedilen manevi tazminat yönünden hesaplanan 2.180,00-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılar … ve … ‘ye ÖDENMESİNE,
Dair, davacı vekilinin davalı … vekilinin yüzlerine karşı, diğer davalıların yokluğunda HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 16/01/2018

Katip
¸(e-imzalı)

Hakim
¸(e-imzalı)