Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/115 E. 2021/668 K. 16.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/115 Esas
KARAR NO : 2021/668
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/02/2017
KARAR TARİHİ : 16/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı … şirketinin 2015 yılından itibaren ticari faaliyet içerisinde bulunduğunu, müvekkilinin davalı … Şirketinden mobilya aksesuarları aldığını, davalı şirketten 2.340.000,00.-TL bedelli alım yapmayı düşündüğü için … tarihli sözleşmeden ve tahsilat makbuzlarından anlaşılacağı üzere toplam 2.340.000,00.-TL bedelli 39 adet çek verdiğini, ancak almayı düşündüğü malzemelerin piyasa şartlarından fazla olduğunu gözeterek davalı şirketle 28/04/2016 tarihli sözleşme düzenlediğini, sözleşmeye göre daha önce kurulan 2.340.000,00.-TL bedelli bağlantının kırıldığını ve bağlantı tutarının 1.600.000,00.-TL’ye çekildiğini, bağlantının düşürülmesi nedeniyle daha önce verilen 2.340.000,00.-TL bedelli 39 adet çekin tahsilat kabiliyetinin bittiğini, çek değişimi tamamlanıncaya kadar teminat hükmünde tutulacağının kararlaştırıldığını, ancak davalı şirketin elinde bulunan çeklerin 1.080.000,00.-TL bedelli 18 adet çeki iade etmediğini, müvekkilinin sözleşme kapsamında davalı şirkete toplam 1.225.721,76.-TL ödeme yaptığını, ancak davalının teminat olarak elinde bulundurduğu çekleri iade etmediğini, teminat olarak bulundurduğu çeklerden bazılarını müvekkilinin muvafakati olmaksızın tahsil ettiğini, müvekkili şirketin 20/01/2017 tarihi itibariyle 239.083,46.-TL tutarında riskinin olduğunu, bu borcun daha sonra haricen davalı şirkete 240.000,00.-TL olarak ödendiğini ve borcunun kalmadığını, müvekkilinin davalı şirketten çeklerin iade edilmesini istediğinde davalı tarafın maddi olarak zor durumda olduğunu, bu nedenle çeklerden … Bank … Şubesine ait 28/02/2017 vade tarihli 60.000,00.-TL bedeli çeki … Bankası’na, … Bank … Şubesine ait; 10/03/2017 vade tarihli 60.000,00.-TL bedelli, 20/03/2017 vade tarihli 60.000,00.-TL bedelli ve 31/03/2017 vade tarihli 60.000,00.- TL bedelli çekleri ise davalılardan … Banka kredi karşılığında teminat olarak verdiğini, çekleri geri alması için nakit yatırmak zorunda olduğunu, ancak nakit para yatırmadığından çekleri alamayacağını ve iade edemeyeceğini beyan ettiğini, müvekkilinin anılan çeklerden dolayı davalı şirkete borcu bulunmadığını, yine taraflar arasında düzenlenen … tarihli protokolde davalıda bulunan çeklerin teminat hükmünde olduğunun kararlaştırıldığını, söz konucu çekler davalı şirkete teminat olarak verildiği halde davalı bankaların söz konusu çekleri Yargıtay içtihatlarına açıkça aykırı olarak tevdii aldıklarını iddia ederek; müvekkili tarafından verilen çeklerden keşidecileri müvekkili olan … Bank … Şubesine ait 28/02/2017 vade tarihli 60.000,00.-TL bedeli çek yönünden davalılardan … Bankası ve … ve Mobilya Aks. San. ve Tic. A.Ş. ‘ne borçlu olmadığının tespitine, … Bank … Şubesine ait 10/03/2017 vade tarihli 60.000,00.-TL bedelli, … Bank … Şubesine ait 20/03/2017 vade tarihli 60.000,00.-TL bedelli, … Bank … Şubesine ait 31/03/2017 vade tarihli 60.000,00.-TL bedeli çekler yönünden ise davalılardan … Bank ve … ve Mobilya Aks. San. ve Tic. A.Ş. ‘ye borçlu olmadığının tespitine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Ve Mobilya Aksesuarları Sanayii Ticaret A.Ş. vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket adresi İstanbul olduğundan davanın yetkili İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesinde açılması gerektiğini, müvekkili ile davacı şirket arasında 13/10/2015 tarihinde Bağlantı Anlaşması yapıldığını, bu anlaşmanın ciro tutarının 2.340.000,00.-TL, ödeme ortalama vadesinin ise 30/06/2016 tarihi olarak belirlendiğini, davacı şirketin 2.340.000,00.-TL bağlantı ve vadesi 10/03/2016 tarihinden başlayan her biri 60.000,00.-TL bedelli 39 adet çek verdiğini, verdiği bu çeklerin bir kısmını ödediğini, bir kısmını ise müşteriden aldığı çekle değiştirdiğini, kalan kısmını ise ödemediği gibi ödemeden men kararı aldırarak ödemeden kaçtığını, bağlantı çeklerinin ödeme vadesi geldiğinde 1.2 milyonluk bölümün ödenmemiş şekilde açıkta olduğunu, davacının kestiği ve müvekkiline verdiği çeklerin vadeleri gelip de ödeme yapmayacağı anlaşıldığında … tarihli protokol ile borcu yeniden yapılandırdığını, bu yapılandırmanın müvekkili aleyhine olmasına rağmen iyi niyet çerçevesinde kabul edildiğini, bu protokolle davacının bağlantısının 2.340.000,00.TL’den 1.600.000,00.-TL’ye çekilmesinin ortalama vadesinin 30/07/2016 olmasının kararlaştırıldığını, bu vade tutturulmak kaydıyla davacıya kendi çekini ödeyeceğini ya da kendi çekini müşteri çekleri ile değiştireceğini, bu değişim sürecinin sınırının ise 15/07/2016 tarihi olduğunu, davacının çek değişimi için öngörülen son tarih olan 15/07/2016 tarihine kadar gerekli şartları yerine getirmediği gibi aldatıcı işlemlerde bulunduğunu, haliyle hem franchise olmak şartlarının hem de bağlantı şartlarının ortadan kalktığını, kısacası ticari ilişkinin gereğini yerine getirmeyenin davacı şirket olduğunu savunarak; haksız ve mesnetsiz davanın reddi ile yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Bankası A.Ş. vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; pasif husumet itirazlarının bulunduğunu, müvekkili bankanın, hiçbir şekilde davacı ile diğer davalı arasındaki ticari ilişkinin tarafı olmadığını, sadece taraflar arasındaki sözleşmede ödeme aracı olarak belirlenen çeklerden bir tanesini, hukuken muteber bir ciro silsilesi neticesinde elinde bulunduran, hukuki halef, yasal hamil ve iyi niyetli üçüncü kişi konumunda olduğunu, ayrıca dava konusu edilen veya dava neticesinde elde edilmek istenilen hukuki menfaatlerle de hiçbir şekilde illiyet bağının bulunmadığını, dava konusu çeklerin, teminat olarak verildiği ya da ciro edildiği iddiasının da her bir somut hukuki dayanağı veya gerekçesi bulunmadığını, bu iddianın, ancak ciro esnasında kıymetli evrak üzerine yazılmış açık, net ve somut ibareler ile ispat edilebileceğini, müvekkili bankanın dava konusu çekleri bu şekilde her hangi bir kaydı ve yazılı ciro şartı olmaksızın aldığını ve kabul ettiğini, çeklerin üzerinde bu hususa ilişkin her hangi bir beyan bulunmadığının ortada olduğunu, çekin görüldüğünde ödenmesi gereken bir ödeme vasıtası olduğunu, çekte teminat/rehin cirosu yapılmasına hukuken imkan olmadığını, müvekkili bankanın basiretli bir tacirden bekleneceği üzere sadece yasal yükümlülüklerini yerine getirdiğini, dava konusu somut olay bakımından müvekkili bankanın herhangi bir hukuksuz eylem veya uygulamasının mevcut olmadığını, müvekkili bankanın davacının zararına hareket ettiğine hatta dava dilekçesinde ileri sürdüğü şekliyle kasten bu şekilde hareket ettiğine ilişkin herhangi bir somut bilgi ve belgede ibraz etmediğini, diğer taraflar arasındaki şahsi defilerin iyi niyetli üçüncü kişilere ileri sürülmesinin mümkün olmadığını, müvekkili banka aleyhine haksız bir şekilde ve hukuki temelden yoksun olarak açılmış bulunan işbu davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Bank A.Ş. vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacı ile diğer davalı arasındaki ticari ilişkinin tarafı olmadığını, sadece taraflar arasındaki sözleşmede ödeme aracı olarak belirlenen çeklerde muhatap banka sıfatı bulunan ve bazılarında ise muteber bir ciro silsilesi neticesinde elinde bulunduran, hukuki halef, yasal hamil ve iyi niyetli üçüncü kişi konumunda olduğunu, ayrıca dava konusu edilen veya dava neticesinde elde edilmek istenilen hukuki menfaatlerde hiçbir şekilde illiyet bağının bulunmadığını, dava konusu çeklerin, teminat olarak verildiği ya da ciro edildiği iddiasının da her hangi bir somut hukuki dayanağı veya gerekçesinin bulunmadığını, bu iddianın, ancak ciro esnasında kıymetli evrak üzerine yazılmış açık, net ve somut ibareler ile ispat edilebileceğini, söz konusu çeklerin diğer davalı … firması tarafından müvekkili bankaya temlik cirosu tevdii edildiğini, çek bedelleri tahsil edildikçe kredili firmanın risk bakiyesinden mahsup edileceği, ancak mahkemece verilen tedbir kararı sebebiyle söz konusu çeklerin ibraz edildiğini ancak ödeme alınamadığını, müvekkili bankanın iyiniyetli hamil konumunda olduğunu, çekteki mücerretlik gereği davacı ile diğer davalı arasındaki ilişkiyi bilmediği gibi, bilebilecek durumda olmadığını, arz ve izah edilen nedenlerle haksız davanın müvekkil banka açısından reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava: çeklerin bedelsizliği iddasıyla icra takibinden önce açılan menfi tespit davasıdır.
Taraflar arasındaki ihtilafsız olan hususları: davacı ile davalı …A.Ş arasında satım aktine dayalı akti ilişkinin bulunduğu, bu akti ilişki uyarınca … tarihli protokol düzenlendiği, söz konusu protokoldan önceki anlaşma uyarınca davacı tarafından davalı …A.Ş’ ye 39 adet çek verildiği, söz konusu … tarihli protokol hükümlerine göre bu verilen 39 adet çekin ve dava konusu çeklerin de çek değişimi tamamlanıncaya kadar teminat çekine dönüştüğünün kararlaştırıldığı hussuları ihtilafsızdır.
İhtilaflı olan hususlar: protokol hükümlerince teminat haline dönüştüğü kararlaştırılan çekler nedeniyle protokolde kararlaştırılan teminat şartının gerçekleşip gerçekleşmediği, dava konusu 4 adet çekin davacı ve davalı …A.Ş arasında bedelsiz kalıp kalmadığı, davalı bankanın bu çekleri davalı …A.Ş’ ye verilen kredinin teminatına karşılık olmak üzere rehin cirosu ile mi yoksa temlik cirosu ile mi aldıkları yine ayın şekilde bankaların iyi niyetli hamil olup olmadıkları, bu çekler nedeniyle davacının davalılara karşı borçlu olup olmadığı hususları ihtilaflıdır.
Dosya içerisine; davalı bankalar … Bank ve … … Bankası tarafından davalı ……A.Ş’ye kullandırılan kredi sözleşmeleri celp edilmiş, davalı bankalara ayrı ayrı müzekkere yazılarak dava konusu çeklerin teslim ve tesellümüne ilişkin tevdi bordrosu ve teslim kaydının gönderilmesi istenilmiş, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumuna, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna müzekkereler yazılmış, davacının ticari defter ve belgeleri incelenerek mali müşavir bilirkişisinden rapor aldırılmış, davalı ….. Şirketinin ticari defter ve belgelerinin incelenmesi hususunda da İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak mali müşavir bilirkişiden rapor aldırılmış ayrıca bankacı bilirkişiden kök ve ek raporlar aldırılmıştır.
… tarihli Mali Müşavir bilirkişi … tarafından sunulan bilirkişi raporunda özetle; taraflar arasında ticari bir ilişkinin mevcut olduğu ve dava konusu olan çeklerin davalı şirkete teslim edildiği, dava dosyası ile davacı şirketin ticari defterlerine göre, taraflar arasındaki ticari ilişkiye istinaden davacı şirketin davalı şirkete bir borcunun olmadığı, bu nedenle de davacı şirketin davalı şirket emrine düzenlediği ve davalı şirkete teslim ettiği dava konusu olan; 28/02/2017 keşide tarihli … seri nolu 60.000,00.-TL bedelli, 10/03/2017 keşide tarihli … seri nolu 60.000,00.-TL bedelli, 20/03/2017 keşide tarihli … seri nolu 60.000,00.-TL bedelli, 31/03/2017 keşide tarihli … seri nolu 60.000,00.-TL bedelli olmak üzere toplam 240.000,00.-TL tutarındaki 4 adet çekin karşılıksız kaldığı ve bu çeklere istinaden davacı şirketin bir borcunun olmadığı kanaat ve sonucuna varıldığı bildirilmiştir.
İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesinden talimat yoluyla aldırılan … tarihli mali müşavir bilirkişi … tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda özetle; bağlantı yapılan 28/04/2016 1.600.000,00.-TL protokolün şartlarının yerine getirilmemesi sebebiyle işlevsiz kalan protokol sonucu davacıya yapılan 141.005,86.-TL iskonto ile geç yapılan ödemelerin normal vadeye uyarlanması ile 71.025,35.-TL vade farkı alacağından davalı defterlerinde davacı lehine gözüken 27.794,35.-TL’nin tenzili ile davalının 24/02/2017 dava tarihi itibariyle net 187.236,86.-TL alacağının bulunduğu, dava konusu 240.000,00.-TL çekten 55.763,14.-TL kısmının (240.000,00.-TL – 187.236,86.-TL) karşılığının bulunmadığının iadesini isteyebileceği kanaat ve sonucuna varılmıştır.
… tarihli Bankacı bilirkişi …tarafından sunulan bilirkişi raporunda özetle; davaya konu çeklerin davalı bankalar tarafınca beyaz ciroyla teslim alındığı, çekteki ciroda “tahsil içindir” “bedeli tahsildedir” gibi ifadelerin yer almadığı, bu haliyle çekleri çek lehtarı davalı …şirketinin temlik cirosuyla yoluyla davalı bankalar devredildiği bildirilmiştir.
Bilirkişi kök raporuna itiraz edimesi üzerine Bankacı bilirkişi … tarafından aldırılan … tarihli ek raporda özetle; davacı firma tarafınca keşide edilen davaya konu dört adet her biri 60.000,00.-TL olan çeklerin arka yüzünde lehtar davalı …şirketinin kaşe ve imzasını taşıyan beyaz ciro bulunduğu, davalı bankalarca çeklerin ibrazında ödeme yasağı kararına istinaden işlem yapılamadığı tespitiyle banka yetkililerince imzalandığı, Yüksek Mahkeme 19 Hukuk Dairesinin emsal kararları gözetildiğinde davalı bankalar tarafından beyaz ciroyla teslim alınan çeklerdeki ciroda “tahsil içindir” “bedeli tahsildedir” gibi ifadelerin yer almadığı, bu haliyle söz konusu çeklerin çek lehtarı …şirketi tarafınca temlik cirosuyla davalı bankalara devrettiği kanaat ve sonucuna varıldığı bildirilmiştir.
Davanın çeklerin bedelsizliği iddiasına dayalı menfi tespit davası niteliğinde oluşu, çeklerin keşide yerinin Antalya oluşu gözetilerek davalı …A.Ş. Vekilinin yetki itirazının reddine karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacı, davalı şirketle … tarihli sözleşmenin düzenlediğini, sözleşme uyarınca daha önce kurulan 2.340.000,00.-TL bedelli bağlantının kırıldığını ve bağlantı tutarının 1.600.000,00.-TL’ye çekildiğini, bağlantının düşürülmesi nedeniyle daha önce verilen 2.340.000,00.-TL bedelli 39 adet çekin tahsilat kabiliyetinin bittiğini, çek değişimi tamamlanıncaya kadar teminat hükmünde tutulacağının kararlaştırıldığını, ancak davalı şirketin elinde bulunan çeklerin 1.080.000,00.-TL bedelli 18 adet çeki iade etmediğini, müvekkilinin sözleşme kapsamında davalı şirkete toplam 1.225.721,76.-TL ödeme yaptığını, ancak davalının teminat olarak elinde bulundurduğu çekleri iade etmediğini, teminat olarak bulundurduğu çeklerden bazılarını cari hesaba istinaden müvekkilinin kabulü olmadan tahsil ettiğini, davaya konu çeklerden Davacının … Bank … Şubesi, … çek nolu, 28/02/2017 keşide tarihli, 60.000,00.- TL bedelli çeki davalılardan … Bankasına, … Bank … Şubesine ait, … , 10/03/2017 keşide tarihli, 60.000,00.- TL bedelli, … çek nolu, 20/03/2017 keşide tarihli, 60.000,00.- TL bedelli, … çek nolu, 31/03/2017 keşide tarihli, 60.000,00.- TL bedelli çekleri ise davalılardan … Banka kredi karşılığında teminat olarak verdiğini, müvekkilinin davaya konu çeklerden dolayı davalı şirkete borçlu olmadığını, davalı bankaların da hukuka aykırı olarak teminat olarak verilen çekleri davalı şirketten tevdi aldığını, çeklerin temlik cirosu ile alınmadığını belirterek eldeki menfi tespit davasını ikame ettiği, tarafların ticari defterlerinin incelenmesi sonucunda,… tarihli bilirkişi raporunda, davacının ticari defterlerine göre davacının davalı şirkete borcunun olmadığı, … tarihli bilirkişi raporunda, davalı şirketin ticari defterlerine göre ise, davalının davacıya 27.794,35.-TL borçlu olduğu, davaya konu çeklerin davalı defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı tarafından kabul edilmeyen davalı şirket tarafından davacı adına vade farkı, komisyon bedeli, iskonto fiyat farkı, görsel destek yansıtma bedeli, yangın testi bedeli yansıtma bedeli, aracın değer düşüm bedeli olarak düzenlenen faturaların toplam tutarının 528.972,23.-TL olduğu, davacının bağlantı yapılan … tarihli protokolün şartlarını yerine getirememesi nedeniyle bağlantı öncesi indirimli fiyattan tanzim edilen faturalar ile protokolün feshi ile indirim öncesi birim fiyatlara göre yapılan hesaplama sonucunda davalının 141.005,86.-TL iskonto alacağı, taraflar arasında vadenin 180 gün olacağı kararlaştırılmış iken feshedilmesi ile vadenin 120 gün olacağı kararlaştırıldığından davalının 71.025,35.-TL vade farkı alacağının olduğu, davalının davacı adına düzenlediği toplam 50.054,92.-TL bedelli komisyon bedeli, görsel destek yansıtma bedeli, yangın testi bedeli yansıtma bedeli, aracın değer düşüm bedeline ilişkin alacakların davacı tarafa yapılması gerektiğine ilişkin herhangi bir delil bulunmaması nedeniyle davalının bu alacağı istemeyeceği, dolayısıyla davalının davacıdan 184.236,86.-TL alacaklı olduğu, bu durumda davacının davaya konu çeklerden dolayı davalı şirkete 55.763,14-TL borçlu olmadığının belirtildiği, … tarihli bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere davacının … tarihli protokolün şartlarını yerine getirememesi nedeniyle davalının davacıdan iskonto alacağı ve vade farkı alacağını talep edebileceği, toplam 212.031,21.-TL alacaktan davacının cari hesaptan kaynaklanan 27.794,35.-TL alacağının mahsubu sonucunda davalının davacıdan 184.236,86.-TL alacaklı olduğu, dolaysıyla davacının davaya konu çeklerden dolayı davalı şirkete 55.763,14-TLborçlu olmadığı anlaşılmış, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Diğer taraftan bankalara karşı ileri sürülen iddialar bakımından; 6102 sayılı TTK’nun 689. maddesine göre cironun rehin cirosu olabilmesi için senet üzerinde “bedeli teminattır” “bedeli rehindir” ibaresini veya rehnetmeyi belirten diğer bir kaydı taşıması gerektiği, ancak dava konusu çekler üzerinde böyle bir kayıt bulunmadığı, ciroya ilişkin 6102 sayılı TTK’nun 682 vd. Maddeleri dikkate alındığında cironun niteliğinin çek üzerindeki kayda bakılarak belirlenmesi gerektiğinin düzenlendiği, çeki devralan hangi amaçla devralırsa alsın çek üzerinde hiçbir kayıt yazılmadan davalıya yapılan cironun “bedeli teminattır” “bedeli rehindir” ibaresini veya rehnetmeyi belirten diğer bir kayıt taşımadığından rehin cirosu olarak, “bedeli tahsil içindir”, “vekâleten” veya bedelin başkası adına kabul edileceğini belirten bir şerhi ya da sadece vekil etmeyi ifade eden bir kaydı içermediği anlaşıldığından tahsil cirosu kabul edilmesinin mümkün olmadığı, bu durumda kanunen temlik cirosu olduğu, 6102 sayılı TTK’nun 687. maddesi uyarınca keşideci ile lehtar arasındaki hukuki ilişkiden kaynaklanan şahsi def’ilerin ciro yolu ile hamil olan davalı bankaya karşı ileri sürülebilmesinin çekin iktisabında bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olma şartına bağlı olduğu, (Yargıtay 19. HD.nin 01/06/2015 tarih ve 2014/10394 esas, 2015/8019 karar), (Yargıtay 19. HD.nin 01/06/2015 tarih ve 2014/10394 esas, 2015/8019 karar), davalı bankaların çekin iktisabında bile bile borçlunun zararına hareket ettiği yönünde davacının hiçbir delil bildirmediği, davalı bankaların iyi niyetli 3. kişi sıfatıyla ve yetkili hamil olarak çekleri temlik cirosu ile devraldığının kabul edilmesi gerektiği, davalı bankalar yönünden iddiaların ispat edilemediği anlaşılmakla banka yönünden açılan davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkememizin 27/02/2017 tarihli tensip zaptının 5 nolu ara kararı ile çekler üzerine ödeme yasağı konulduğu, yapılması muhtemel bulunan bir takibin borçlunun alacağı ihtiyati tedbir kararıyla yapılamamış olması durumunda da İİK’nun 72/4. maddesinde düzenlenen tazminata hükmedilebileceği, (Seyit Çavdar, İtirazın İptali Borçtan Kurtulma Menfi Tespit ve İstirdat Davaları Ankara 2007, sayfa: 798 ve devamı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 20/11/2002 gün, 2002/4-914 Esas, 2002/999 Karar sayılı ilamı) gözetilerek ihtiyati tedbir nedeniyle davalı bankaların alacağa kavuşması geciktirildiğinden davalı bankalar lehine tazminata hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı … ve Mob. Aks. San. Ve Tic. A.Ş yönünden açılan davanın Kısmen kabulü ile;
Davacının … Bank … Şubesi, … çek nolu, 28/02/2017 keşide tarihli, 60.000,00.- TL bedelli,
… Bank … Şubesi, … çek nolu, 10/03/2017 keşide tarihli, 60.000,00.- TL bedelli,
… Bank … Şubesi, … çek nolu, 20/03/2017 keşide tarihli, 60.000,00.- TL bedelli,
… Bank … Şubesi, … çek nolu, 31/03/2017 keşide tarihli, 60.000,00.- TL bedelli, çeklerden dolayı toplam 55.763,14-TL davalı şirkete borçlu olmadığının tespitine,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Davalı … Bank A.Ş ve … … Bankası A.Ş yönünden açılan davanın REDDİNE,
İİK’ nın 72/4. maddesi uyarınca 60.000,00.-TL asıl alacağın %20′ sine tekabül eden tazminatın davacıdan alınarak davalı … … Bankası A.Ş’ye, 180.000,00.-TL asıl alacağın %20′ sine tekabül eden tazminatın davacıdan alınarak davalı … Bank A.Ş’ye VERİLMESİNE,
3-Alınması gerekli 3.809,18.-TL nispi karar ve ilam harcının, peşin alınan 4.098,60.-TL harçtan mahsubu ile fazladan yatırılan 289,42.-TL harcın istem olması halinde hükmün kesinleşmesine müteakip davacıya İADESİNE,
4-Davacı tarafından yatırılan 3.809,18.-TL peşin harç ve 31,40.-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 3.840,58.-TL’nin davalı … ve Mob. Aks. San. ve Tic. A.Ş alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan (davetiye, müzekkere, bilirkişi gideri olmak üzere) toplam 1.862,80.-TL yargılama giderinden, davanın kabul ve red oranı gözetilerek hesaplanan 432,81.-TL yargılama giderinin davalı … ve Mob. Aks. San. ve Tic. A.Ş alınarak davacıya VERİLMESİNE, geri kalan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 8.049,20.-TL nispi vekalet ücretinin davalı … ve Mob. Aks. San. ve Tic. A.Ş’den alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
7-Davalı … ve Mob. Aks. San. ve Tic. A.Ş kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen kısım üzerinden belirlenen ve karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 21.556,58‬.-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ÖDENMESİNE,
8-Davalı … Bank A.Ş kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 21.050,00.-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Bank A.Ş’ ye ÖDENMESİNE,
9-Davalı … … Bankası A.Ş kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 8.600,00.-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … … Bankası A.Ş’ ye ÖDENMESİNE,
10-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, davacı vekili, davalılar … … Bankası A.Ş. vekili ve davalı …… A.Ş. vekilinin yüzüne karşı davalı … Bank A.Ş. vekilinin yokluğunda HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 16/09/2021

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)