Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/916 E. 2018/514 K. 04.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/916
KARAR NO : 2018/514
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 30/12/2016
KARAR TARİHİ : 04/07/2018
KARAR TÜRÜ : KISMEN KABUL

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili bankanın …Şubesi nezdinde, …Şti. lehine … tarihli ve 200.000-TL Bedelli Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi ile kredi açıldığını, dava dışı … … ve … … da müteselsil kefil olarak iş bu sözleşmeyi imzaladığını, genel kredi sözleşmesi uyarınca borçlu şirkete … sayılı Ticari kredi kullandırıldığını, borçlu şirketin müvekkili bankaya olan borcunu ödemediğini, bu nedenle davalı şirkete … Noterliğinden … yevmiye nolu ihtarname gönderildiğini, borçlu şirketin ihtarnameye rağmen de ödemede bulunmadığını, davalı borçlu şirket ve kefiller hakkında … İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyadan aleyhlerine icra takibi başlatıldığını, iş bu nedenle … İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyasından aleyhlerine icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu şirketin haksız ve kötü niyetli olarak borca ferilerine ve imzaya itiraz ederek takibin davalı şirket yönünden durdurulduğunu, borçlu şirketin imza itirazının yerinde olmadığını, zira genel kredi sözleşmesinin müşterek borçlu, müteselsil kefil olarak davalı tarafından bizzat imzalandığını, yapılacak imza incelemesi ile de söz konusu durumun açıklığa kavuşacağını, taraflarınca Genel Kredi Sözleşmesinin aslı ve davalı şirketçe müvekkili bankaya verilen davalı şirket temsile yetkili olduklarını gösterir imza sirküsü örneği bulunduğunu, davalı şirketin imzaya itirazının kabulünün iş bu evraklar doğrultusunda da mümkün olmadığını, şirket yetkilisinin müvekkili banka çalışanları huzurunda imza attığını, bununla birlikte borca ve ferilerine itiraz edilmesinin de yerinde olmadığını, davalı tarafın faiz ve diğer ferilere yönelik itirazının da yersiz olduğunu, sözleşmenin son yasal düzenlemeler doğrultusunda taraflarca tanzim edildiğini belirterek sonuç olarak davanın kabulüne davalı tarafın haksız ve kötü niyetli itirazının iptaline, takibin devamına, haksız itiraz nedeniyle alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya dava dilekçesinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davaya cevap vermediği anlaşılmıştır.
Dava: … İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı icra dosyasına yapılan itirazın iptali davasıdır.
… İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde: davacı alacaklı tarafça, borçlu davalı aleyhinde 16.907,74-TL asıl alacak, 1.408,98.-TL faiz 70,44.-TL faizin % 5 gider vergisi 351,44.-TL’de masraf olmak üzere toplam 18.738,60.-TL alacak üzerinden ilamsız icra takibine girişildiği, ödeme emrinin borçluya tebliğ edilmesi üzerine süresinde borçlu vekili tarafından icra dairesine verilen itiraz dilekçesi ile borca itiraz edilerek takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
İİK’nın 67.maddesi uyarınca itirazın iptali davası açmak için, borçlunun itirazının alacaklıya ya da vekiline tebliğinden itibaren 1 yıl içerisinde açılması için hak düşürücü süre öngörülmüştür. Somut davada davalıların itirazı davacı vekiline tebliğ edilmemiş olduğundan hak düşürücü sürenin işleyemeye başlamadığı dolayısıyla dava süresinde açıldığı kabul edilerek davanın esastan incelenmesine geçilmiştir.
Davalı şirket yetkilileri tarafından icra takibine konu kredi sözleşmesi altındaki imzaların şirket yetkilisine ait olmadığına dair açıkça itirazları bulunduğundan sözleşme aslı mahkememiz dosyası arasına alınmış ve davalı şirket temsilcileri adına isticvap davetiyesi çıkartılmıştır.
Mahkememizce … tarihli celsede davalı şirket temsilcilerinin beyanları alınmış, şirket temsilcisi … … beyanında; “ana göstermiş olduğunuz sözleşme ve eklerindeki imzalar bana aittir. Sözleşmenin yapıldığı tarihte şirket yetkilisi bendim” şeklinde beyanda bulunmuştur. Diğer davalı şirket temsilcisi … … ise beyanında “bana göstermiş olduğunuz sözleşme ve eklerindeki imzalar bana aittir. Sözleşmenin yapıldığı tarihte şirket yetkilisi bendim ” şeklinde beyanda bulunmuş olmakla sözleşme altındaki imzaların davalı şirket yetkililerine ait olduğu kabul edilmiş olmakla söz konusu kredi sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlığın alacağa ve fer’ilerine yönelik olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı banka ile davalı şirket arasında … tarihli genel kredi ve teminat sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşme çerçevesinde davalı şirkete ait … numaralı vadesiz mevduat hesabı üzerinden faturaların doğrudan borçlanma şeklinde ödenmesi suretiyle kredi kullanıldığı, kredi borcunun ödenmemesi üzerine davacı banka tarafından …Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı hesap kat ihtarnamesinin gönderildiği, ihtarname ile 16.907,74 TL borcun 24 saat içerisinde ödenmesinin ihtar edildiği ihtarnamenin tebliğ belgesi dosyaya sunulmamış olduğundan takip tarihi itibari ile temerrüd oluştuğu kabul edilmiştir.
Mahkememizce dosyamız bankacı bilirkişi …’ye tevdi edilerek rapor aldırılmış bilirkişi …/…/… havale tarihli raporunda: davalı şirketin kredi borcunun takip tarihi itibariyle hesaplanması ve varılan sonucun; davacı bankanın davalı şirkete kullandırdığı krediden doğan, takip tarihi itibariyle toplam alacağın 17.440,09.-TL olduğu, asıl alacak tutarının … takip tarihinden itibaren % 30,24 temerrüt faizine ve faiz üzerinden % 5 gider vergisine tabi bulunduğu hususunda rapor tanzim etmiştir. Gerekçeli ve denetime elverişli rapora itibar edilerek hüküm tesis edilmiş, takibe konu borcun ödendiği HMK 200.maddesi uyarınca davalı tarafça kesin deliller ile ispat edilemediğinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İcra İnkar tazminatı açısından ise; 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunun 67/2 maddesi uyarınca İcra inkar tazminatına hükmedilmesi için öncelikle usulüne uygun olarak geçerli bir icra takibinin yapılması, borçlunun süresi içerinde ödeme emrine itiraz etmesi, itirazın iptali davasının 1 yıllık süre içerisinde açılması ve borçlunun haksızlığına karar verilmesi gerekir. Dosya kapsamında geçerli bir icra takibinin bulunduğu, 7 günlük itiraz süresi içerisinde davalının ödeme emrine itiraz etmiş olduğu ve yine itirazın iptali davasının 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır. Borçlunun haksızlığından kasıt ise alacak miktarının likit yani belirlenebilir olmasıdır. Borçlu şayet alacak miktarını belirlemek için bütün unsurları biliyor ise alacak likit sayılır. Ayrıca borçlunun icra takibine kötü niyetle itiraz etmesi şartı kanunda aranmamıştır. Somut davada alacağın genel kredi sözleşmesinden kaynaklanmış olmasına göre alacak likit olduğundan icra inkar tazminatına da hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
Davalı şirketin … İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı icratakibine yapmış olduğu itirazın KISMEN İPTALİ ile,
Takibin asıl alacak 15.960,30.-TL, işlemiş faiz 1.074,66.-TL, BSMV 53,73.-TL ve ihtar masrafı 351,40.-TL olmak üzere toplam 17.440,09.-TL üzerinden takibin devamına,
Alacağa takip tarihinden itibaren % 30,24 temerrüt faizi ile faizin % 5 gider vergisi uygulanmasına,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
Alacak likit olduğundan asıl alacak 15.960,30.-TL’nin % 20’sine tekabül eden 3.192,06.-TL icra inkar tazmiınatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması lazım gelen 1.211,83-TL harçtan davacı tarafından peşin yatırılan 226,32-TL harcın mahsubu ile bakiye 985,51 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
*Davanın kısmen reddi nedeni ile alınması lazım gelen 35,90 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
*Davacının yatırmış olduğu 226,32 TL harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Davacının bu dava nedeni ile yapmış olduğu posta, tebligat, bilirkişi ücreti ile dava açılış harç toplamından ibaret toplam 561,10 TL yargılama giderinin kısmen kabul oranı olan %93’üne tekabül eden 521,83 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
*Bakiye 39,27 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 04/07/2018

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)