Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/899 E. 2018/63 K. 25.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/899 Esas
KARAR NO : 2018/63
DAVA : Maddi Tazminat (Trafik Kazası Nedeniyle Açılan)
DAVA TARİHİ : 28/12/2016
KARAR TARİHİ : 25/01/2018

Mahkememizde görülmekte olan Maddi Tazminat (Trafik Kazası Nedeniyle Açılan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …/…/… günü sürücü … … sevk ve idaresindeki … … adına kayıtlı davalı … tarafından … poliçe numarası ile sigortalı … … … plakalı araç müvekkili … sevk ve idaresindeki motor ile yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, sözkonusu kazanın oluşumunda … … … plakalı aracın sürücüsünün asli kusurlu ulunduğunu, kaza sebebiyle müvekkilinin %48 oranında iş göremezliğini gösterir raporu bulunduğunu, davalı şirkete tazminat talebini içerir dilekçe ile yazılı başvuruda bulunulduğunu, davalı … şirketince süresinde cevap verilmediğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 3.000,00-TL iş göremezlik hali nedeniyle maddi tazminatın davalıdan dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; işbu davada yetkili mahkemenin … Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, dava konusu tazminat talebinin hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle reddini, müvekkil şirketin davacı tarafa ödemede bulunarak üzerine düşen sorumluluğunu yerine getirdiğini, davacının maluliyet durumunun tespiti için Adli Tıp Kurumuna sevkini, maluliyet tazminatının bilirkişiler tarafınca hesaplanması gerektiğini, müvekkil şirketin sorumluluğunun poliçedeki teminat limiti ve kusur oranı ile sınırlı olduğunu, haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya içerisine; Davacı vekili tarafında tedavi evrakları, kaza tespit tutanağı, sigorta poliçesi ibraz edilmiş, davalı … şirketinden … … … plakalı aracın ZMSS poliçesi ve hasar dosyası celp edilmiş, … CBS’nin …/… Soruşturma sayılı dosyası getirtilmiş, davacının kaza nedeniyle tedavi gördüğü Hastanelerden tüm tedavi evrakları celp edilmiştir.
Dava; trafik kazasından kaynaklanan sürekli işgöremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; kazadaki kusur oranı, davacının sürekli işgöremezliğinin bulunup bulunmadığı, varsa oranı ve zararının miktarı, sigorta tarafından yapılan ödeme dışında aşan zararın olup olmadığı, davanın hakdüşürücü sürede açılıp açılmadığı ile mahkememizin yetkili olup olmadığı hususlarındadır.
Yetki itirazı ile ilgili olarak ön inceleme celse tutanağındaki gerekçelerle red kararı verilmiştir.
Davalı …. …/…/… tarihli müzekkere cevabında; davaya konu kaza nedeniyle tazminat bedeli olarak davacının … nolu hesabına …/…/… tarihinde 6.316,00-TL tazminat ödemesi yapıldığını bildirmiş, hasar dosyası ve ödemeye ilişkin belgeleri göndermiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davaya konu …/…/… tarihli trafik kazası nedeniyle davacı tarafın başvurusu üzerine davalı … şirketi tarafından …/…/… tarihli makbuz ve ibraname uyarınca sigortalı araç sürücüsünün %75 kusurlu olduğu, davacının ise %5 oranında iş gücü kaybına uğradığı kabul edilerek 6.316,00-TL ödeme yapıldığı, buna ilişkin belgelerin dosyada mevcut olduğu anlaşılmıştır. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun “Sorumluluğa İlişkin Anlaşmalar” başlıklı 111. maddesinde, tazminat miktarlarına ilişkin anlaşmaların iptal şartları belirlenmiştir. Anılan düzenlemeye göre tazminat miktarlarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten itibaren 2 yıl içinde iptal edilebilirler. Yasa’nın bu hükmünden yararlanmak için ibra belgesinin iptalinin açıkça ve ayrıca istenmesine gerek olmayıp, dava sırasında bu husus ileri sürülebileceği gibi, yapıldığı tarihten itibaren 2 yıl içinde hükümlerinin kabul edilmediğine ilişkin bir irade açıklaması da yeterlidir. Yasada belirtilen 2 yıllık sürenin hak düşürücü süre olup, mahkemece re’sen dikkate alınması gerektiği, somut olayda da dosya içerisindeki ibranamenin incelenmesinde kazadan kaynaklanan tüm bedeni zararlara karşılık olmak üzere ödemenin alındığından ve doğmuş doğacak bu hak ve alacakların tümünden feragat edildiğinden, başka alacak kalmadığından bahsedildiği, ödemenin alındığı hususunda da bir ihtilaf olmadığı, ibraname tarihi ile dava tarihi arasında iki yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği sonuç ve kanaatine varılmakla davalı … yönünden açılan davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-2918 sayılı KTK’nın 111/2. Maddesi uyarınca hak düşürücü süre geçtikten sonra dava açılması nedeniyle DAVANIN REDDİNE,
2-Alınması gerekli 35,90 TL maktu harcın peşin olarak alınan 29,20 TL harçtan mahsubu ile eksik yatırılan 6,70-TL harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı vekili için karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 2.180,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Davacı tarafça yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştikten sonra davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 25/01/2018

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)